İzmir Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesinde görevli 27 yıllık hemşire Elif Kurun, nöbette kalp krizi geçirince, acil servisteki çalışma arkadaşlarının müdahalesiyle yaşama tutundu.
Balıkesirli 45 yaşındaki hemşire Elif Kurun, 28 Nisan'da Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi Acil Servisindeki işine gitti, önlüğünü giydi, görevine başladı ve kalp krizi nedeniyle doktorların müdahale ettiği bir hastayla ilgilendi.
Sağlık personelinin yakını gibi sevdiği Kurun, saat 23.30 sıralarında hastayla ilgilendikten bir kaç dakika sonra mesai arkadaşlarına "kendisini kötü hissettiğini" söyledi ve acil servis koridorunda yere yığıldı.
Acil servisteki doktorlar ve hemşireler bu kez, yıllarca birlikte çalıştıkları hemşire Kurun'a yardım etmek için seferber oldu.
Kriz geçiren ve kalbi duran hemşire, çalışma arkadaşlarının 3 kez uyguladığı elektroşok ve acil müdahale sonrası yaşama tutundu.
Güvenlik kamerası görüntüleri
Müdahalenin ardından Buca'da bir başka hastaneye sevk edilen Kurun'un kalp krizi sonrasında yaşananlar hastanenin güvenlik kamerasına yansıdı.
Görüntülerde, acil servis görevlileri ile hastane personelinin yardım etmek için koşuşturmalarıyla Kurun'un sedyeyle ambulansa nakledilmesi yer alıyor.
"İki çocuğum var beni kurtarın"
Elif Kurun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışma hayatının son 4 yıllık bölümünde Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesinde acil servis hemşireliği yaptığını söyledi.
Hemşirelik yaptığı yıllar boyunca sayısız kalp krizi vakasıyla karşılaştığını, gelenleri yaşatmak için canla başla çalıştıklarını ancak birçok hastanın yaşama veda ettiğine tanık olduğunu anlattı.
Kriz durumunda "112 ekibinin haber verdiğini, ekibin kırmızı alanda toplandığını ve acil müdahaleye hazırlandığını" aktaran Kurun, "Biz çok profesyonel bir ekibiz, sayısız vakayla karşılaştık. Herkes yaşayacak kadar şanslı değil. Yaşım genç olduğu için ben de çok şanslı değildim. Anında müdahale olması, acilde olmam beni kurtardı. Bir mucize eseri karşınızdayım. Evde olsam yaşamayacaktım." dedi.
Acil servis hastalarını yaşatmak için bazen 2-3 saat çalıştıklarını, hastayı ölüme bırakmadıklarını ifade eden Kurun, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Hastalandığımı anlayabildim. Hemşire odasına gitmiştim, omuzlarımda baskı hissettim, mide bulantısı, baş dönmesi başladı. Beni tutmalarını istedim, yere düşmüşüm. Kendimi EKG'de buldum. Ama ben kalp krizi geçirdiğimi biliyordum. Bütün arkadaşlarım kırmızı alanda toplanmışlar beni bekliyorlardı. Gözümü açtığımda hepsi ağlıyordu. Onlara 'iki çocuğum var beni kurtarın' dediğimi hatırlıyorum. Sonra da 'artık ben gidiyorum arkadaşlar' dedim, vedalaştım ama beni bırakmayacaklarını biliyordum."
İşinin çok zor olduğunu, krizden sonra doktorların artık acil serviste çalışmasını sakıncalı bulduğunu aktaran Kurun, "İşime dönmeyi düşünmüyorum. Çünkü yaptığımız iş çok stresli. Dayak, şiddet çok olay yaşıyoruz. Artık bu olayların içinde olmak istemiyorum. Emeklilik dilekçemi verdim, sonuçlanmasını bekliyorum." dedi.
"Hepimiz ağladık"
Acil serviste görevli Acil Tıp Uzmanı Dr. Musafa Küçük, o gün nöbetin çok sıradan başladığını ancak çalışma arkadaşlarının fenalaşmasıyla her şeyin değiştiğini söyledi.
Elif Kurun'un birden kötüleştiğini belirten Küçük, şöyle konuştu:
"Birlikte çalıştığınız insanı ölümün kıyısında görmek çok zor. İşleri yoluna koyduktan sonra 15 dakika boyunca karanlıkta ağladım. Elif Abla'yı ayrı severim. Beraber çalıştığınız, yüz yüze olduğunuz, dertlerinizi paylaştığınız insanları o durumda görmek çok zor. Yaşı genç olduğu için durumu riskliydi ve ölümcül seyrediyordu. Elektroşok uygulandı ve kalbin ritmini düzeltmeye çalıştık. En güzel şey ertesi gün onu gülerken görmekti. Elif Abla, kendini bırakacak bir insan değildi, biz de onu bırakmazdık zaten."
Elif Kurun'a müdahale eden bir başka Acil Tıp Uzmanı Dr. Burcu Demirdöven de "Elif Abla benim gerçek dostum. Hepimizin yakını, hepimizin çok sevdiği bir insan, kurtulmasına çok seviniyoruz. Bütün bunlar yaşanırken çok ağladık." diye konuştu.
Servisin sorumlusu Dr. Erkan Güvenç, olayın acil serviste gerçekleşmesinin büyük şans olduğunu ve hastaneye geç kalma durumunda kalp krizlerinde ölüm riskinin yükseldiğini ifade etti. (AA)