EGEPOSTASI- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı tarafından organize edilen 'Adalet Buluşmaları'nın ilk etkinliği olan 'Şiddetle Mücadele' başlığı altında bugün İzmir'in Karabağlar ilçesindeki Mustafa Necati Kültür Merkezi'nde gerçekleşti
Programa CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, YDK Üyesi ÖZkan Tice ve Adalet Politikaları Danışma Kurulu Üyesi Prof.Dr.Bahadır Erdem, ilçe belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileri ile vatandaşlar katıldı.
Toplantının açılışını yapan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, "Bugün, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, adalet arayışımızda ve şiddetle mücadelemiz de yeni ve çok güçlü bir adımı daha atıyoruz. Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığımız öncülüğünde, Genel Merkezimizce düzenlenen Adalet Buluşmalarının ilkini İzmir’de yapmanın gururunu yaşıyoruz. Söz konusu hak mücadelesi, adalet arayışı ve şiddete karşı durmaksa, bu ilk en çok İzmir’e yakışırdı. Bu gururu bizlere yaşatan Genel Başkanımıza, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Gökçe Gökçen’e teşekkür ederim" diye konuştu.
Aslanoğlu konuşmasını şöyle sürdürü:
ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNÜN OLAĞANLAŞTIRILDIĞI VE CEZASIZ BIRAKILDIĞI TÜRKİYE'DEYİZ MAALESEF
"Biri adaletsiz Türkiye, diğeri şiddet mağduru Türkiye. Adalet yok. Yargıda, atamada, gelir dağılımında, eğitimde adalet yok. AKP iktidarının mayasında adalet yok. Şiddet mağduruyuz. Kadınlar, çocuklar, istismara ve mobbinge maruz kalanlar, yaşama tutunmaya çalışırken katledilenler, ekonomik şiddete uğrayanlar şiddet mağduru. Yasaların uygulanmadığı yerde çetelerin tarikatların insafına bırakılanlar, tek adam anlayışı ve parti devletine dönüşmüş sistemde her gün yok sayılanlar, yalnız bırakılanlar şiddet mağduru. İnsana veya can dostlarımıza şiddetin her türlüsünün olağanlaştırıldığı ve cezasız bırakıldığı Türkiye’deyiz maalesef.
BİZLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ AYDINLATACAK OLANLARIZ
Milletin iradesinin yok sayıldığı, yandaş 5’li çetelere adres teslim ihalelerin yapıldığı, seçilmiş belediye başkanlarının cezaevine gönderildiği, cezaevindeki Apo’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne transfer edilmeye çalışıldığı bir iktidar ile karşı karşıyayız. İşte bunun içindir memleketin dört elle CHP’ye sarılışı. İşte bunun içindir Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in 'Karıncanın kardeşi vardır o da Cumhuriyet Halk Partisi’dir' diye haykırışı. Bizler adalet ışığını söndürmeye niyetli olanlara karşı, adaletin ışığıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni aydınlatacak olanlarız. Bizler, bu ülkenin çocukları söylemleri, fikirleri, okudukları, izledikleri sebebiyle ezilmesin, aksine sorgulayan yeni nesil yüceltilsin isteyenleriz. Bizler, barolarız, meslek odaları ve STK’larız, emeklileriz, ezilenleriz. Bizler, çiftçiler, köylüler, akademisyenler, atanamayanlar, baskı altındaki hakimler, savcılar, avukatlarız. Bizler halkız, cumhuriyetiz, Türkiye’yiz. Biz olmaktan vazgeçmediğimiz sürece, adaleti yeniden sağlayacak, şiddeti yok edecek ve memleketin tüm dağlarında çiçekler açtıracak olanlarız.
HEPİMİZ İÇİN YENİ BİR UMUT
Elbette biliyoruz ki yolumuz uzun, işimiz çok. Ama adaleti sağlamak, demokrasiyi sarsılmaz bir şekilde yeniden inşa etmenin kolay olmayacağını da hepimiz biliyorduk. Bu hedef için, İzmir’den başlatılan Adalet Söyleşileri hepimiz için yeni bir umut, partimizin yeni programının oluşmasında da büyük bir fırsattır. Bu umuda sarılmak için yola çıkanlara ve bu umuda katkı koymak için bugün bizlerle olan tüm dostlarımıza canı gönülden teşekkür ediyorum."
CUMHUR UZUN: ENERJİMİZİ BAŞKA ALANLARA ÇEKMEK İÇİN ÇABA SARF EDİYORLAR
Muğla Milletvekili Cumhur Uzun ise, "Önümüzde nasıl yapılmazın çok derin örneklerini yaşatan 22 yıllık bir AKP iktidarı var. Hani ne nasıl yapılmaz diye gösterilse ülke demokrasisinde, ülke yönetiminde bu 22 yıllık dönemi her birini ayrı bir ders olarak ‘böyle de yapılmaz ki’ diye anlatabileceğimiz günlerden geçiyoruz. 22 yıldır bunu çözememiş olma aslında sizlerin, bizlerin sorumluluğunda kendimize sormamız gereken bir soruyu da beraberinde getiriyor. Ama kararlıyız çözeceğiz ve çözmek için ne gerekiyorsa yapmak üzere yollarda, salonlarda ülkenin her yerinde, her noktasında bu sorunu yine de bilinciyle adımlar atıyoruz. Türkiye'yi yönetme iddiasını yerel seçimlerde birinci parti olarak çıkmış olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin rozetini yakasında, ilkelerini gönlünde yaşatan her bir partilimizin aydınlık Türkiye'yi inşa etme çabasına katkı sunan büyük davranışlarının her birisi çok kıymetli. Ayrıca bu çalışmaların bütün olarak bir anlam ifade edebilmesi için hep birlikte olduğumuzu ve aydınlık bir Türkiye inşa etmek için bir arada olduğumuzu, bir aradalığımızın gücü ortaya koyma mecburiyetimiz de var. Bu nedenle bizim bildiğimiz ve ifade ettiğimiz durumu rakiplerimiz de biliyor olmalılar ki bizi bu noktadan yıpratmak ve aydınlık Türkiye hedefimizdeki enerjimizi başka başka alanlara çekme mücadelesi için de çaba sarf ediyorlar. Ama bizim bir tane ülkemiz var, ülkemizin aydınlığı ancak CHP'nin yaratacağı aydınlık yarınlarla mümkün. Bu ilgi ışığında birlikteliğimizi koruyarak ülkemizin geleceğini yeniden inşa etmek ve hepimizi arzu ettiği aydınlık, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşamımızın her alanına yansıtabilmek için bu çalışmanın ülkemize, partimize, yurttaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum."
SÜLEYMAN BÜLBÜL: VATANDAŞ HAKKINI MAHKEMELERDE ALAMIYOR
Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül de "Adalet olmadan kesinlikle özgürlükler ve demokrasi olamaz. Hukuk devletinin vazgeçilmezi adalet. Ama adalet derken ne adaleti? Yani bakıyoruz İzmir'de, Aydın'da, Muğla'da, Ankara her tarafta adalet sarayı. Saray oldu. Ben 30 yıldır avukatlık yapıyorum. Her taraf saray. Adalet sarayı ismini koymakla adalet sağlanmıyor. Yerel mahkemelerden alınan kararlar vatandaşı tatmin etmiyor. Adalet çığlıkları her tarafta; sokakta, mahkemelerde, Anayasa Mahkemesi'nde, AİHM'de. Düşünebiliyor musunuz? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giden dosyalarda her 100 açılan davadan 35'i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının açtığı davalar. Anayasa Mahkemesi’nde bireysel başvuruda geçen yıl 110 bin başvuru oldu. Düşünebiliyor musunuz? Neden vatandaş yerel mahkemelerden adaleti sağlayamıyor? Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruya gidiyor. Sağlayamıyor iç hukuki yollarını tükettikten sonra neden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidiyor? İfade özgürlüğünde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2023 kararlarında birinci ülkeyiz ihlal kararı verilen. Adil yargılanma hakkında birinci ülkeyiz. Rusya'dan sonra. Vatandaş hakkını mahkemelerde alamıyor. Adaleti sağlayamıyor. Yani 22 yıldan beri iktidarda olan bir parti ismi adalet ve kalkınma partisi olan bir parti şu anda geçen hafta dokuzuncu yargı paketini getirdi.” diye konuştu.
“YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞI KALMAMIŞ”
Bülbül, "Türkiye Büyük Millet Meclisi yasama, yargı tamamen yürütmeye bağlanmış. Cumhurbaşkanı hükümet sistemi denilen tam anlamıyla vatandaşın derdini değil kendi siyasal geleceklerini belirli bir yerlere götürmek isteyen bir siyaset anlayışı var. Yasama niteliksiz hale gelmiş, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı kalmamış saraya bağlı talimatlı yargıç ve savcılar siyasi kararlarıyla toplumun adalet duygusunu bir kenara itmiş durumda. Bunu yaşıyoruz, hepimiz yaşıyoruz. OECD ülkelerinde 2023'te yapılan bir araştırmaya göre Türkiye 38 OECD ülkesi arasında 36'ncı durumda, sondan ikinci. Adalete güven, yargıya güvendi. İfade özgürlüğünde 149 ülke arasında ifade özgürlüğü ihlallerinde 129'uncu. Bu veriler bile Türkiye'de ifade özgürlüğünün, adil yargılanma hakkının ve adaletin olmadığını ortaya koyuyor.” dedi.
“ÇÖZÜMLERİMİZİ ORATAY KOYACAĞIZ”
Bülbül, “Bir tek adalet mahkemelerde değil ki vergide adalet. Sağlıkta adalet, eğitimde adalet. Fırsat eşitliği, eşit yurttaşlık. Nerede? Türkiye'nin her tarafına sarmış durumda. Ne yapmalı? Şunu yapmalı. Cumhuriyet Halk Partisi 47 yıl sonra ilk defa birinci parti oldu. Cumhuriyet Halk Partisi artık geçen yılki değişim kurultayıyla beraber vatandaşa değişimi hissettirmesi gerekiyor. Ekonomide, adalette, eğitimde, sağlıkta değişim yaşanacak. Çözümlerle geleceğiz. Çözümlerle vatandaşı ikna edeceğiz. Vatandaşın sorunlarını biliyoruz. Açlık sınırı şu, yoksulluk sorunu şu. Vatandaş çarşıda, evde, çocuğunda, okulunda yaşıyor. Ne yapacağız? Çözümlerimizi koyacağız. Emekliye çözümlerimizi koyacağız. Asgari ücretliye çözümlerimizi koyacağız. 'Adalet’ diye bağıran adaletsizlik yüzünden mağdur olmuş vatandaşa çözümlerimizi koyacağız. Yargıyı siyasallaştırmayacağız. Adaleti, hukuk kurumunu, hukuk devletini yeniden inşa edip her vatandaşa hissettireceğiz. Rafa kalkan anayasayı uygulanması için anayasal hak ve özgürlüklerin yaşanması için çözümlerimizi ortaya koyacağız. Ne yapacağız? Güvenlikçi politikaları terk edeceğiz. Özgürlükçü ve demokrasiyi inanmış bir hukuk devleti inşa etmiş bir Türkiye yaratacağız. Hep birlikte yaratacağız. Korkmayacağız. Sokaklardan korkmayacağız. Meydanlardan korkmayacağız. Ama meydanlara çıkacak özgürlük için. Sokaklara çıkacağız. Gaz yiyeceğiz, cop yiyeceğiz ama hak ve özgürlüklerimizi sağlayacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923'te kurmuş olduğu cumhuriyetle birlikte ikinci yüzyılda demokrasiyi hukuk devletini birlikte inşa edeceğiz. Hep birlikte inşa edeceğiz" dedi.
BAHADIR ERDEM: AKP İKTİDARINDA ADALET HİÇBİR ZAMAN BU ÜLKEYE GELMEZ
CHP Adalet Politikaları Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bahadır Erdem ise "Eğer biz bu ülkede adaleti arıyorsak size söyleyeyim ki; AKP iktidarında adalet hiçbir zaman bu ülkeye gelmez. AK Parti yönetiminin, toplumsal şiddetin sona ermesini istiyorsak hiçbir surette bu iktidarda, bu iktidarın ortaklarıyla birlikte toplumsal şiddetle bu ülkede sona ermez. Çünkü AK Parti iktidarının ve AK Parti ortaklarının Cumhur İttifakı'nın bütün siyasetinin özü, oy toplama için kendisine bulduğu yöntem zaten toplumsal şiddeti körüklemektir. Toplumu bölerek yönetmek, toplumun karşısına bir düşman bulmak, eğer düşman yoksa bile düşman yaratmak. Bu düşmanı en fazla da kimin karşısına çıkaracaksınız? Kendi seçmenlerinizin karşısına çıkaracaksınız. Oylarınızı konsolide edeceksiniz. Bunu nasıl yapacaksınız? En önce Cumhuriyet Halk Partisi'ne bu ülkede gerçekten adaleti arayan, bu ülkede gerçekten ekonomik eşitliği arayan, bu ülkede gerçekten demokrasiyi arayan, bu ülkede gerçekten cumhuriyetin değerlerine, Mustafa Kemal Atatürk'ün bu ülkeyi kurarken koyduğu değerlere, ilkelere sahip çıkan her bir ferdi kendi seçmeninizin karşısına düşman olarak çıkaracaksınız. AKP'nin 22 yıldan beri maalesef ki gördüğümüz bütün politikası bunun üzerinedir. Adaletsizlikten ve şiddetten beslenen bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Bakın bugün hukuk dersi verirken üniversitede öğrencilerimize biz ne anlatacağımızı bilemiyoruz. Yetiştirdiğimiz hukukçulara nasıl olup da ümit vereceğimizi bilemiyoruz.” dedi.
TEK GÜÇ CUMHURİYET HALK PARTİSİ’DİR
Erdem, “Halkın içinde şu kadarcık umut yok. 'Ben adaleti bu ülkede bulurum' diye şu kadar umut yok. Bakın gidin sokağa çıkın. Eğer başım belaya girerse bu adliyelerde bu iktidarda, bu düzende bana hakkımı teslim ederler diyecek olan bir tane AKP'li ya da MHP'li seçmen dahi bulamazsınız. Adalete güven endeksleri yerlerde sürünüyor. Maalesef ki, bu ülkede eğer iktidara yakın, iktidarı tanıyan ya da Milliyetçi Hareket Partisi'ne yakın. Ya da Milliyetçi Hareket Partisi'ni yakından tanıyan bir haminiz varsa o takdirde başınız belaya girse bile siz bu beladan kurtulursunuz. Yargıda, kollukta, poliste, eğer bir şekilde yolunuzu, yönteminizi bulursanız cebinizde de paranız varsa siz bu ülkede at koşturursunuz. Velev ki paçayı kurtaramadınız ve ceza aldınız, onda da biliyorsun çok yakın bir sürede hele de cebinizde para varsa en yakın sürede o hapisten kurtulursunuz. Ama siz eğer maddi olanağı olmayan bir sade vatandaş, eğer iktidarın söylediklerine kafa sallayan bu ülkede adaleti arayan, bu ülkede demokrasiyi eşitliği arayan, insanlardansanız siz normal bir vatandaşsanız o takdirde başınız belaya girerse hiçbir surette bundan kurtulamayacağınızı biliyorsunuz. Ama bizler biliyoruz ki eğer en ufak bir şekilde gerçek suçlular suç işlediğinde içeriye girmezler. Ama ne kadar suçsuz adam varsa, ne kadar fikir suçlusu varsa, bu ülkede milletin seçtiği milletvekili dahi olsanız paçanızı o hapisten kurtaramaya bilirsiniz. Adalet milletvekilleri içerideyken, Can Atalay içerideyken, gazeteciler içerideyken doğruları söyleyenler içerideyken bu ülkenin iktidarının ortağı eğer 50 yıla yakındır bu ülkedeki bütün şehitlerin katili, bütün anaların gözyaşının sebebi, bütün bu acıların sebebi PKK terörist başını Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne çağırma gafletinde bulunursa zaten bu ülkede ne toplumsal şiddet biter, ne de bu ülkeye adalet gelir. Çünkü bunların adaletten anladığı tek şey kendi iktidarlarını ve kendi koltuklarını ölene kadar sürdürmektir. Bunun karşısındaki tek güç de Cumhuriyet Halk Partisi'dir.” dedi