Bir toplumun kültür ve sanata bakışı, o toplumun geleceğe bakışıdır. Kentin tarihine, kültürüne, doğasına saygı duyan, dokusunu koruyan, ayrım gözetmeksizin herkesi ortak paydada buluşturan bir toplum ve bellek yaratmak için değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğine inanıyoruz” diyen Alaattin Yüksel, “İzmir, 8500 yıllık tarihi ile herkese ilham veren bir kent olarak sanat ve sanatçının yanında olmayı sürdürülebilir gelişmesinin odağına koyacaktır” ifadelerini kullandı.
Yüksel, “İzmir dendiğinde; mimari özellikleri ile bu kentin kültürünü yansıtan yapılar, meydanlarında 8500 yıllık tarihini ziyaretçilerine sunan yontular, dünyanın her yerinden yüzbinlerce insanı çeken müzeler, eğlence ve dinlenme alanları, sanat galerileri, gösteri, tiyatro ve konser salonlarının zenginliği akla gelmelidir. Biz bu güzel manzaranın içini dolduracak kentliler ve sahnelerinde yer alacak, görsellikler üretecek sanatçıların yaşadığı bir kent hayal ediyoruz” dedi.
KÜLTÜR SANAT İÇERİKLİ KENTSEL DÖNÜŞÜM
Günümüz dünyasında kentlerin geleceğinin yaratılmasında kültür ve sanat politikalarının büyük önem kazandığı ve yeni dönemde İzmir’de kültür sanat içerikli bir kentsel dönüşümü gerçekleştirmeyi planladıklarını ifade eden Yüksel, “İzmir tarihten gelen çok kültürlü yapısı ile her zaman sanata ve sanatçıya sahip çıkmıştır. Son yıllarda İzmir Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere ilçe belediyelerimizin yatırımları ve sürdürdükleri etkinlikler ile kentimizde sanat tüketicilerinin sayısında önemli bir artış gözlenmektedir. Bunun diğer nedenleri arasında Kentin sanat eğitimi veren kurumlarının başarısı ile birlikte kültür sanat festivalleri ve etkinliklerinde artış, kente nitelikli insan göçündeki artışın etken olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
TURİZM VE KÜLTÜR SANAT
Kültür yatırımlarının toplumu geliştirmeyi ve kentleri canlandırmayı amaçladığını, müzelere, tiyatrolara ve yaratıcı endüstrilere yapılan yatırımların, kentsel yenileme gibi hedefler ile birlikte düşünülmesi gerektiğini de hatırlatan Alaattin Yüksel, “İzmir irili ufaklı sanayi tesislerinin kent dışına taşınması sürecini yaşamaya devam ediyor. Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde yapılan sanayi tesislerinin bulunduğu alanların bazıları kültürel alanlar olarak düzenlenirken, daha çok konut alanı olarak değerlendirildiğini görüyoruz. Oysaki bu kentin çok önemsediği bir turizm hedefi var. Turizm hedefinin yükselmesi ile birlikte; kent merkezinin sanayi üretim tesislerinden arındırılması, kültürel alanlara yatırımların belirgin biçimde çoğalması, yeşil alanlar ve doğa parklarında artış, tarihi yapıların korunma bilinci ve yenileme çalışmalarının çoğalması kentin gündeminde ana maddeler olmaya devam etmelidir” dedi.