Adnan Keskin, Kocaoğlu'yla ilgili o tartışmaya son noktayı koydu
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, 2 Eylül’de sona eren adaylık başvurusu süreci içinde dosya almayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile ilgili sürpriz bir açıklama yaptı. Daha önce “Kocaoğlu da dahil” diyen Keskin bu kez, “Aziz Kocaoğlu ‘özel durum’ kapsamındadır. Biz, ilçe belediye başkanlarını dedik, il belediye başkanlarını değil” diye konuştu.
EGE POSTASI - Yerel seçimlere yedi ay kala siyasi partilerde yaşanan hareketlilik sürüyor. Süreci erken başlatan CHP, 2 Eylül itibariyle parti yöneticileri ve üyeler için gereken adaylık başvurularını alırken ‘özel durum’ genelgesi dışında kalan herkesin belirlenen tarihte başvuru yapmasını istemişti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 2 Eylül’de adaylık için dosya almaması ‘süreci izleyeceğim’ açıklaması yapması kafaları karıştırmıştı. Parti kulislerinde, aday gösterilmeyeceği bile iddia ediyen Kocaoğlu’nun durumu ile ilgili CHP'nin en üst düzey isimden açıklama geldi. CHP’nin Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Kocaoğlu’nun ‘özel durum’ genelgesi kapsamına girdiğini ifade etti.
Keskin, “2 Eylül’de son bulan başvuru ilçelerimiz ile ilgili olan başvuruydu. Onun dışında yayınladığımız genelge ile istisnai durumlarda CHP’nin genel merkezine de müracaat hakkını tamamladık. Dolayısıyla her zaman CHP’nin genel merkezine başvuru olabilir. Zaten bütünşehirlerle ilgili düzenlememiz ilçelerden farklı bir konumdadır. Aziz Bey de her halde gerekli başvuruyu yapar. Sadece Aziz Bey değil başka başvuranlar ve talep edenler de var. O da neden başvurmasın k? Başvurmaması için hiçbir neden yok. Zaten aday olduğunu söylüyor. Şimdilik süreci izleyeceğini, gelişmeleri değerlendireceğini ifade etti. Gerçekleştirilecek olan sadece bir prosedür ve işlemdir. Ben Aziz Kocaoğlu’nun başvuru yapmayacağına ilişkin herhangi bir duyum da almadım. Aziz Bey’in dışında Hakan Tartan, Birgül Ayman Güler, Canan Arıtman var. Sanırım Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer de düşünüyormuş. CHP’de bu sefer çok adayımız var. Hepsi de birbirinden değerli arkadaşlarımız. Seçildikleri takdirde hizmet edebilecek, İzmirlinin beklentilerini karşılayabilecek durumda olan arkadaşlarımız” dedi. Keskin, Kocaoğlu’nun ‘özel durum’ genelgesi kapsamında değerlendirileceğini, bu kapsamın içine girdiğini de söyledi.
Keskin, Aziz Kocaoğlu ve diğer adaylara bakışının sorulması üzerine de, “Ben tek başıma karar veremem. Futbolda bile tek seslilik kalktı. Futbol bile geniş kadro ile yönetiliyor. Siyaset gibi çok çetrefilli yerde benim tek başıma karar vermem söz konusu olamaz. Zaten partinin yetkili kurulları sorun gündeme geldiğinde bakar ve kararını verir” cevabını verdi.
SİSTEMİ ANLATTI
Keskin, genel merkezin çalışma şeklini de açıkladı. Keskin, “Adaylarımızı tek kişi olarak belirlemiyoruz. CHP tüzüğüne göre adayların isminin saklanması Parti Meclisi’ne (PM) ait bir yetkidir. Biz yerel seçim komisyonu olarak seçim yapılacak alanlarda hangi yöntemi seçerek aday belirleyeceğimizin çalışmasını yapıyoruz. Bugüne kadar 80 ildeki çalışmalarımızı tamamladık. İl başkanlarımız Ankara’ya gelirken ilçe başkanları, ilçelerdeki kanaat önderleri ve STK temsilcilerinin kanaatlerini alarak geldiler. İl başkanlarımız kendi il hudutları içerisinde yapılacak belediye seçimlerinde CHP’yi temsil edecek isimlerin hangi yöntemle belirlenmesi konusunda düşüncelerini aktardılar. Biz komisyon olarak inceliyoruz. Taleplerini MYK’ya getireceğiz. MYK kararını verecek. Bu işin ilk adımı olarak ayın 21’inde Bolu ve Sinop’ta eğilim yoklaması yaptıracağız” dedi.
Kararın kesinlikle MYK’dan çıkacağının altını bir kez daha çizen Keskin, “Eğilim yoklaması ise eğilim yoklaması. Önseçim kararı çıkarsa da ön seçim yapılacaktır. Buradan çıkacak sonuca göre CHP’nin adayları belirlenecektir” diye konuştu.
ADAY BELİRLEME YÖNTEMİ BELLİ OLMADI
CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in geçtiğimiz hafta Ankara’ya giderek rapor vermesi ve aday belirleme sisteminde uygulanacak yöntemi masaya yatırması hakkında da konuşan Keskin, kesin kararın verilmediğini anlattı. Keskin,”İzmir il başkanı arkadaşımız bize kamuoyu yoklaması yaparak adayların belirlenmesi talebini getirdi. İzmir’den bir önseçim isteği ve talebi olmadı. Sadece kamuoyu yoklaması değil çıkan sonuçların örgütün tabanında ve partide değerlendirilmesi talebi de vardı. Bunlar kesinleşmiş öneriler değildir. Sadece bir düşünce, öneri ve tekliftir. Hangi yöntemin uygulanıp uygulanmayacağına MYK karar verecektir. İlçelerde de dahildir. Şimdilik ham teklif vardır” dedi.
HERKES KENDİ SEPETİNDEKİ PAMUĞU PAZARLASIN
Keskin, CHP içinde zaman zaman karşılıklı atışmalar ile gün yüzüne çıkan adayların birbirleri hakkında açıklama yapması konusunda da uyarılarda bulundu. Keskin, “Hiçbir arkadaşımız, başka bir arkadaşımızı kötüleyerek, törpüleyerek neticeye gitmeye çalışmasın. Herkes kendi sepetindeki pamuğu pazarlayarak siyaset yapmaya kalkmalıdır. Enkaz üzerinden siyaset yapmaya kalkan insanlar başarıyı yakalayamaz. Bir aday arkadaşımız diğerini itibarsızlaştırarak yoluna devam etmeye kalkarsa sanırım bunun cezasına da katlanmak mecburiyetinde kalır. Sosyal demokrat bir arkadaşımızın adaylardan birisini, aynı partiye mensup başka bir ismi kötüleyerek çalışma yapması ona da bir fayda sağlamaz. Benim tavsiyem herkes kendi iddiasını, tezini ve ütopyasını ortaya koyarak toplumu ikna etmeye çalışmalıdır. Partide aday adayı olan arkadaşlarımızın birbirlerini suçlaması o adayın saygınlığına gölge düşürür. Seçildikten sonra da onun sağlıklı hizmet vermesi zorlanır” diye konuştu.
DURAK’A DESTEK VERİYOR MU'
Keskin, konuşmasında “Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ı istemiyor” iddialarına da yanıt verdi. Parti kulislerinde ilçe kongresinden sonra konuşulmaya devam eden konuya açıklık getiren Keskin, “Ben bunları aştım. 50 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi’ndeyim. Siyasi egolarımı tatmin ettim. Beni ilçe binasına gittiğimde karşılayıp karşılamaması o kişinin kendisini ilgilendirir. Adnan Keskin’in gündeminde böyle bir şey yok. Benim vereceğim siyasi kararda bu tür şeylerin etkisi olmaz. Herkes rahat olsun” dedi.
AK PARTİ’YE BAŞARILAR DİLEDİ
AK Parti’nin Büyükşehir ve ilçelerdeki yüksek oy oranı konusundaki iddiaları hakkında da konuşan Keskin, “Bir siyasi partinin elbette iddiaları olacak. Mağlubiyeti peşin kabul etmeyecektir. İzmir’de iddiasını ortaya koyacaktır. Kendilerine başarılar diliyorum. Onların da böyle bir iddiada bulunması demokratik haklardan birisidir” diye konuştu.
SARIGÜL MÜŞTESİ OLAN SİYASETÇİ
Keskin, son günlerde CHP’ye yeniden döneceği iddiaları ile gündemden düşmeyen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgü’ün durumu hakkında da açıklama yaptı. Keskin, “Sarıgül CHP kültürü içerisinde yetişmiş bir siyasetçidir. Geçmişte, 12 Eylül’den önce CHP’nin gençlik kollarında çalışmış, partinin ilkeleri ile yoğrulmuştur. Ardından CHP’nin devamı olan, 1987’de SHP’den milletvekilliği yapmıştır. Şu anda belediye başkanıdır. Toplumda albenisi olan, müşterisi bulunan bir siyasetçidir. Gittiği her yerde insanımız Sarıgül’ü ilgiyle izlemektedir. Yalnız Sarıgül açısından değil Türkiye çok nazik bir süreçten geçiyor. Türkiye’de iktidarda bulunan siyasal parti değerleri alt üst etmiştir. Şimdi de başarısızlık ortaya çıkınca savaş tellallığı yapıyor. Adeta cellatlık yaparak toplumu kutuplaştırmaktadır. İnsanları ‘benden-benden değil’ anlayışı ile ayrılmaktadır. Bu seçimler sadece yerel seçimler değil, Türkiye açısından önemlidir. Geçmişte sosyal demokrat anlayış ile çalışmalar yapmış herkesi CHP çatısı altında siyaset yapmaya bekliyoruz. Öylesine geniş kapsamlı bir şekilde çalışma yapmamız gerekiyor. Sarıgül de bunlardan birisidir. CHP’ye gelirse elbette yetkili kurullar değerlendirir. Kurulun verdiği karar gereği de konumunu belirler” ifadelerini kullandı.