Ahmet Kaya dinledi dayak yedi

AYDIN’ın Kuşadası İlçesi’nde 10 yıl önce, çalıştığı büfede Ahmet Kaya’nın 'Başım Belada' adlı şarkısını dinlediği için 28 yaşındaki İbrahim Sil’i dövdükleri iddia edilen polis memurları M.B. ve B.O.'ya 8’er ay hapis ve memuriyetten men cezası aldı. Ancak Yargıtay, zaman aşamı nedeniyle davayı düşürdü. Sil’in avukatı Fuat Aldemir, temyiz aşamasında dosyanın geç ele alınmasından dolayı davanın düştüğünü, müvekkilinin yediği dayakla kaldığını söyledi.

Haberler / İzmir

7 Nisan 2014 Pazartesi 11:35

PAYLAŞ

İZMİR - Olay, 24 Haziran 2004 tarihinde saat 05.00 sıralarında İnönü Bulvarı’ndaki bir büfede meydana geldi. 5 yıldır aynı işyerinde çalışan İbrahim Sil, temizlik yaparken şarkılarını çok sevdiği Ahmet Kaya’nın 'Başım belada' adlı şarkısını müzik setinde dinlemeye başladı. Bu sırada içeri giren iki sivil polis memuru, Sil’e müziği kapatmasını söyledi. Müziği kapatan Sil’in arkasından gelen polis memurlarından biri, kaseti almak için hamle yaptı. İbrahim Sil de, "Kaset emanet size veremem" dedi. Polis memurlarından M.B., iddiaya göde elindeki telsizle Sil'in yüzüne vurdu. Kendinden geçip yere düşen Sil’e bu kez diğer polis memuru B.O. yumruk attı. Kanlar içerisinde kalan ve yüzü tanınmayacak hale gelen Sil’i polis memurları otomobile bindirip, karakola götürdü. Kendilerinden şikayetçi olmaması için baskı yaptı.

ŞİKAYETÇİ OLDU

Can güvenliği olmadığını öne süren, aldığı darbeler sonucu yüzü şişen ve çene kemikleri kırılan, Adli Tıp Kurumu’ndan '25 gün iş görmez' raporu alan İbrahim Sil, avukatı Fuat Aldemir aracılığıyla 2 polis memuru hakkında 'Efrada kötü ve fena muammele, şartlı tehdit ve hürriyeti tahdit' suçundan şikayetçi oldu. Avukat Fuat Aldemir de o dönemde, müvekilini bu hale getiren polis memurlarının cezasız kalmamaları için herşeyi yapacaklarını söyledi.

4 YIL SONRA DAVA

Yaklaşık 4 yıl olayı soruşturan savcı, başka ile tayinleri çıkan polis memurları M.B. ve B.O.’nin 2008 yılında ifadelerini aldı. Polis memurları yöneltilen suçlamaları kabul etmedi. İki polis memuru da olay günü Emniyet Müdürmüğü Terörle Mücadele Amirliği’nde 20.00- 08.00 saatleri arasında görevli olduklarını, görev saatleri içinde ne kendilerine ne de haber merkezine böyle bir olayın bildirilmediğini, iftira atıldığını, davacı olan kişiyi tanımadıklarını öne sürdü. İbrahim Sil, savcvılıkta kendisini döven 2 polis memurunu fotoğraflarından teşhis etti. Tanıklar da iki polisin İbrahim Sil’i Ahmet Kaya’nın şarkısını dinlediği için dövüp, karakola götürdüklerini belirtti. Savcı Ertan, 2008 yılında, iki polis memuru hakkında 'Efrada kötü ve fena muammele, şartlı tehdit ve hürriyeti tahdit' suçlarından 9’ar yıl hapis cezası istemiyle, Kuşadası 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.

CEZA ALDILAR

Tutuksuz yargılanan polis memurları M.B., B.O. ve tarafların avukatlarının katıldığı 19 Şubat 2010 tarihindeki son duruşmada savcı, sanık polislerin cezalandırılmalarını istedi. Hakim, sanık eylemlerinin 'Bir bütün halinde efrada kötü muamele' suçu oluşturduğunu belirtip sanıklar M.B. ve B.O’yu 8’er ay hapis ve memuriyetten men cezası verdi. Hakim, sanıkların suçtan sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak haklarında takdiri indirim nedeninin uygulanmasına, cezaların tedbire çevrilmesine ya da ertelenmesine yer olmadığına karar verdi. İbrahim Sil’in avukatı Fuat Aldemir, sanıkların diğer suçlardan da ceza almaları için temyiz başvurusunda bulundu. ZAMANAŞIMI DAVAYI DÜŞÜRDÜ

Mağdurun avukatı Fuat Aldemir ve sanıkların avukatlarının temyiz başvurusunda bulunduğu dosyayı Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi inceledi. Yerel mahkemeye gönderilen gerekçeli kararda, sanıklara yöneltilen suçların TCK’nın belirtilen maddeleri kapsamına göre 7.5 yıllık asli ve ilave zamanaşımına tabi olduğu belirtilirken, "Suç tarihi olan 24 Haziran 2004’den itibaren inceleme gününe kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi ile CMK’nın 321'inci maddesi uyarınca bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı kanunun belirli maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine oy birliğiyle karar verilmiştir" denildi.

Bir başkan dört üyeden oluşan Ceza Dairesi’nin kararını alan İbrahim Sil’in avukatı Fuat Aldemir, davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine tepki gösterdi. Aldemir, şöyle konuştu:

"Her şey kılıfına göre ayarlanmış. Müvekkilim, dinlediği şarkılar yüzünden dayak yedi. Uzun süre tedavi gördü. Psikolojisi bozuldu. Bu olaydan sonra hayata adapte olmak için uzun uğraşlar verdi. Yaşadığı şehri terkedip başka şehre yerleşti. Sanıklar hakkında dava geç açıldı. Bunların yanında, Yargıtay’da dosya geç incelendi. Herşey planlı yapılmış. Müvekkilimin o yaşadığı travmanın, acılarının hesabını kim verecek. Onu dövenler sokaklarda özgürce dolaşacak. Müvekkilim ise yediği dayakla kaldı. Davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağım."