Bugün karnelerini alan öğrenciler, 16 gün sürecek yarıyıl tatiline çıkmanın sevincini yaşıyor. Çocuk gelişim uzmanı Ezgi Oral, öğrenciler için, aileleriyle birlikte keyifli, verimli vakit geçirmenin yolları için tavsiyelerde bulundu. Öğrencilerin ilgilerini çeken aktivite ve sanat dallarına yönelmesini, bunun da içlerinde keşfedilmemiş yeni dünyaların kapısını aralayacağını aktaran Oral, verimli bir 16 gün için 10 tavsiyede bulundu. Ailelerin çocuklarıyla birlikte onların zevk alabilecekleri etkinliklerin sıralamasının yapılmasını isteyen Oral, "Yaşadığınız şehri keşfe çıkın. Gezilerle birlikte konuşacak, inceleyecek, tartışacak çok konu bulabilirsiniz. Çocuğunuzla birlikte mutfağa girin. Mutfakta çocuğunuzla kek, kurabiye gibi yiyecekler hazırlayın. Çocuğun denemesine, yaratmasına fırsat verin. Sonra birlikte hazırladığınız kekinizi keyifle yiyin. Kentinizde doğal yaşam parkları bulunuyorsa ziyaret edin. Hayvanlarla ilgili hikâyeler anlatın. Müze gezisi planlayın. Tiyatro ya da müzikale gidin" dedi.
'BİRLİKTE KİTAP OKUYUN'
Ailelerin çocuklarıyla birlikte kitap okumasını öneren Oral, şunları söyledi:
"Birlikte yeni kitaplar alın. Sonra çocuğunuzla okuduğu kitapla ilgili olarak konuşun, tartışın. Okuduğu kitapları size anlatmasını isteyin. Birlikte oyun oynayın. Oyunun çocuğun en önemli ve en sevdiği aktivite olduğunu unutmayın. Çocuğunuzla birlikte onun sevdiği oyunları oynayın. Arkadaşlarıyla zaman geçirmesi için fırsatlar yaratın. Çocuğunuza arkadaşlarıyla da zaman geçirmesi için çeşitli ortamlar hazırlayın. Ödevler için zaman ayarlayın. Ödevleri ve dersleri için de zaman ayırın. Fakat tatilde olduğunuzu unutmayın. Dersler için ayrılan süreyi çok uzatmayarak dinleneceği ve keyif alacağı aktivitelere daha fazla zaman yaratın. Yarıyıl tatili ailelerin çocuklarıyla birlikte kaliteli ve keyifli zaman geçirmek için çok güzel bir fırsat olduğu unutulmamalı."
Sendromsuz tatil onların da hakkı
TÜRKİYE genelinde 18 milyona yakın öğrenci için yarıyıl tatili başladı. Aylarca derslerine çalışan öğrencilerin dinlenmeleri, eğlenmeleri ve okul dışı faaliyetlere daha rahat katılabilmeleri için tatile ihtiyaçları olduğunu belirten Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elif Durgel Jagtap, ideal tatil için öneriler sundu.
Ailelerin çocuğun bir dönem boyunca özlediği ve yapmak istediği aktiviteleri dikkate almaları gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Elif Durgel Jagtap, “Öncelikle aileler çocuklarına seçenekler sunabilirler, ancak unutulmaması gereken bu tatilin çocuk için olduğudur. Aileler, çocuğun bir dönem boyunca özlediği, yapmak istediği aktiviteler neler ise bunları gerçekleştirmesi için fırsatlar sunmalıdır. Tatile gitmek ve çocukla yeni yerler, tarihi ve doğal güzellikleri gezmek hem çocuk-anne-baba ilişkisini yakınlaştıran bir deneyim olacaktır hem de çocuğun ufkunu genişletecektir. Şehirden ayrılamıyorlarsa da oyun parkı, sinema, tiyatro, müze gezileri gibi aktiviteler planlayabilirler" dedi.
"EVDE DE NİTELİKLİ VAKİT GEÇİREBİLİRLER"
Ailelerin çocuklarıyla birlikte evde de nitelikli zaman geçirebileceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Jagtap, “Tatilde çocukların rahatlamalarını sağlayacak aktivitelerle ilgilenmeleri iyi olur. Bunun illa ev dışında organize edilmesi gerekmez. Evde çocukla beraber yemek yapmak, birlikte yeni tarifler denemek, kek pasta pişirip beraber yerken sohbet etmek hem aile ilişkileri için iyidir hem de bunlar çocuğun okul zamanı vakit bulamadığı eğlenceli uğraşlardır" bilgisini verdi.
"DÜŞÜK NOTLARIN NEDENİ İYİ ARAŞTIRILMALI"
Karnesinde düşük nota sahip öğrencilerin de bulunacağını, yarıyıl tatilinde bunun da nedenlerinin araştırılıp çözüm yoluna gidilebileceğini belirten Jagtap, alınabilecek önlemleri ise şöyle sıraladı:
“Karnedeki düşük notların çeşitli sebepleri olabilir. Örneğin çocuktan kaynaklanan görme, duyma gibi fiziksel ya da dikkat becerilerinde bir problemin yansıması olabilir. Aynı şekilde okulun özellikleri de çocuğun notlarını etkiler; öğretmenle ya da arkadaşlarla yaşanabilecek sorunlar, son yıllarda ön plana çıkan okul zorbalığına maruz kalmak gibi. Yine çevresel ve ailevi nedenlerin de irdelenmesi gerekir. Çocuğun ihtiyaçlarına kayıtsız bir anne baba, ailenin maddi sorunları, boşanma ya da vefat gibi olaylar da çocuğun okulla ilişkisini etkiler. Özellikle yarıyıl karneleri bu faktörleri değerlendirmek açısından iyi bir fırsattır. Düşük not getirmek çocuğunuzun da canını sıkmıştır. Bu yüzden ona destek vermelisiniz. Aileler çocuklarıyla birlikte oturup neden düşük notlar geldiğine dair tartışmalar yapmalı. Çocuklarına notlarını nasıl iyileştireceklerine dair plan yapma, çözüm üretme fırsatı tanımalıdırlar. Böylece çocuklar da derse çalışma, sınavlara hazırlanma gibi sorumluluklarının farkına varır."
Dikkat çeken karne uyarısı
Psikiyatri Uzmanı Dr. Tarkan Amuk, ailelerin, karnesinde başarısız notlar olan çocuklarını suçlamak yerine, bu başarısızlığın nedenlerinin araştırması gerektiğini söyledi.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Tarkan Amuk, yarı yıl tatilinin sona ermesiyle birlikte velilere tavsiyelerde bulundu. Tarkan Amuk, çocuklara baskı uygulanmaması gerektiğini ifade ederek, başarısızlığın nedenlerinin araştırılması gerektiğine vurgu yaptı. Amuk, "Karne gününde çocuklarınızın notları iyi gelmeyebilir. Bazıları da ailelerin beklentilerinin altında olabilir. Ortada bulunan olumlu ya da olumsuz bir sonuç için tek bir kişiyi suçlamak doğru değil. Dönem boyunca iyi koordine olmak çok önemlidir. Bu da aile üyelerinin desteği ile olur. Karnenin çocuğun öğrenme süreçleri ve davranışlarının bir geri bildirimi olduğu bilinmelidir" dedi.
Medical Park İzmir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Tarkan Amuk, "İyi bir iletişim için iyi dinlemek gerekir. Dinlemek, konuşmak değildir. Onu dinlediğinizi ve anladığınızı hissettirmelisiniz. Anne ve babalar duygularını kontrol etmek zorundadır. Kimsede kabahatin olmadığını, sorunun çocukla aralarındaki ilişkide olduğunu kabullenmelidir. Çocuğunuzu ve yaptıklarını iyi anlamalısınız. Onun kendi doğruları ile bizim doğrularımız farklı olabilir. Eleştirilmesi gereken kendisi değil, davranışları olmalıdır. Çocuğunuzun olumlu davranışlarını görmeli bu davranışlarını övmelisiniz. Kötü davranışları yerine iyi davranışlar üstüne konsantre olmalıdır. Önemli olan sınavlardaki ya da okuldaki başarı değildir. Hayat başarısını ona kazandırmaktır. Her mutluluk sevgi ile başlar. Onları sevdiğimizi söyleyelim fiziksel olarak gösterelim” ifadelerini kullandı.