Öğretmen Asteğmen Kubilay’ın şeriat yanlısı gericiler tarafından katledilmesinin yıl dönümünde Türkiye’de 87 yıl önceki anlayıştan farksız anlayışların olmasının üzüntü verici olduğunu vurgulayan CHP’li Çam, “Siyasal İslamcı şeriatçılar bugün gelinen noktada ‘tebliğ’i geçtiklerini, cihad aşamasında olduklarını gizlemiyorlar. Kısacası şeriat bugün adı konmamış olsa bile yakın tehlike olmaktan çıkmış, yaşadığımız bir gerçeklik haline gelmiştir. Başta laiklik olmak üzere Atatürk ilkelerine, cumhuriyetin temel değerlerine sarılan, ona sahip çıkan, çağdaş düşünceyi savunan bir anlayışla yaşama kararlılığı gösteren herkes bedel ödemeyi göze almaktadır, bedeller ödemektedir” dedi.
ŞEYHÜLİSLAM MI, CUMHURBAŞKANI MI BELLİ DEĞİL!
CHP’li Çam, “Atatürk devrimlerine ve cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı kalacağına yemin ederek geldiler. İrticai anlayışı terk ettiklerini, milli görüş gömleğini çıkardıklarını söyleyerek geldiler. Sinsiydiler hiçbir zaman açık yüreklilikle savunduklarını ve emellerini ortaya koymadılar. Adım adım devleti ele geçirdiler… İktidarın başındaki adamın günlük demeçlerinde dahi dini referans var; “bunun dinimizle ilgisi yok, bunu dinimiz emreder’’... Osmanlı’nın şeyhülislamı mı yoksa Atatürk Türkiye’sinin cumhurbaşkanı mı belli değil!” diyerek iktidarı eleştirdi.
GÜN GELİR SIRA SİZE DE GELİR!
Laikliğin sadece siyasi bakımdan din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması anlamına gelmediğini ifade eden Çam, Genel Kurmay Başkanı'nın açıklamasına da tepki gösterdi. Çam şu açıklamaları yaptı:
“Laiklik esas olarak düşüncenin özgürleşmesi, akıl ötesi her türlü bağdan kendini kurtarmasıdır. Toplumsal bakımdan ise geniş halk kitlelerinin kaderleri üzerinde söz sahibi olmasıdır. Geleceklerini tek adam ipoteğinde görmemesidir. Laikliğe en çok sahip çıkılması gereken bir ortamda, laiklik kötülenirken Atatürk en fazla saldırıya uğrarken, hele de gericiliğe karşı mücadelenin, laikliğin savunulmasının sembolü haline gelmiş, Kubilay olayının yıldönümünde Genelkurmay açıklamasında laiklikten hiç söz edilmemesi düşündürücüdür. Bu bir kişisel korku ve kaygı mıdır, sinmek midir bilmiyoruz. Ama şurası açıktır ki Atatürk’e ve cumhuriyet değerlerine bugünkü koşullarda sahip çıkmamak, susmak ihanettir.
Şunu herkesin çok iyi bilmesi ve unutmaması gerekir: Şeriat ve benzeri çağdaşı gerici anlayışlar kendisi gibi düşünmeyene düşmandır. Tek tipçidir. Kendisinden olmayana hayat hakkı tanımaz. Gün gelir sıra size de gelir!”