Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Plastik Boru Sanayi Meslek Komitesi ve EBSO Meclis Üyesi Metin Akdaş, Türkiye'nin 2016 yılında 56 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini, bunun 20 milyar dolarının kimyasal sanayiden kaynaklandığını söyledi. Bu açığın yüzde 60'ının petrokimyasal ürünlerden oluştuğuna işaret eden Akdaş, cari açığın kapanması için yerli plastik hammadde üretiminin yapılması gerektiğini dile getirdi.
Petrokimyasal ürün kullanan plastik firmalarının hammaddelerinin ithalata bağlı olarak geldiğinin altını çizen Akdaş, "Petrokimyasal ürünlerde dışa bağımlı haldeyiz. Türkiye'de plastik hammadde üretmek için petrol üretmemize gerek yok. Güney Kore'de bir galon petrol yok ama dünyanın en iyi 10 plastik firması Güney Kore'de" dedi. Türkiye'de PETKİM dışında iki firmanın plastik hammaddesi ürettiğini dile getiren Akdaş, üretim kapasitesinin de sektör taleplerini karşılamadığını belirtti. 2016 yılında polietilen türleri için 2.3 milyar dolar, polipropilen türleri için 2.3 milyar dolar, polistiren türleri için 695 milyon dolar, PVC türleri için 705 milyon dolarlık ithalat yapıldığını belirten Akdaş, "Plastik hammaddeler konusunda ortalama yüzde 80 oranında dışa bağımlıyız. Örneğin, geçen yıl polietilen hammadde üretimi yaklaşık 360 bin ton seviyesinde gerçekleşirken, tüketim, 2 milyon kilogram civarındadır. Üretiminin talebi karşılama oranı 2016 yılı için yüzde 15 seviyesindedir" diye konuştu. Türkiye'nin Çin ve Hindistan'dan sonra en fazla plastik hammadde ithal edilen ülke durumunda olduğunu açıklayan Akdaş, Türkiye'nin bu talebe rağmen yurtdışındaki üreticiler için spot pazar olduğunu ve global talebin çok olması halinde ülkeye hammadde gönderilmediğine işaret etti. Aynı zamanda ülkeye gelen plastiğin yüksek döviz ve vergiye de dahil olduğuna dikkatleri çeken Akdaş, "Petrokimyasal hammaddelerde genel olarak yurt içi üretimin talebi karşılama oranı yüzde 20'lerin altına gerilemiştir. Yeni yatırımlar yapılmadığı durumdaartan iç talep nedeni ile sektör giderek daha da küçülecek. Türkiye bu sektörde üretimden çekilmek zorunda kalacaktır. Sonuçta çoğunluğu KOBİ statüsünde olan sanayicimiz mağdur olacaktır" dedi.
"İMALAT OLMADAN CARİ AÇIK KAPANMAZ"
Son zamanlarda hükümetin açıkladığı proje bazlı yatırım destekleri, üretim reform paketi, stratejik yatırımlara teşvik gibi önlemlerin petrokimya gibi stratejik nitelikteki yeni yatırımların önünü açtığına işaret eden Akdaş, "İmalat sanayisine, üretime yatırım yapılmadan cari açığı kapatmak mümkün değildir. İstihdamı artırmak ve AR-GE tasarımı geliştirmek söz konusu olamaz. İhracatı artırmak için üretim şart. Katma değeli ürünlere ve Sanayi 4.0'a geçmek için üretmeliyiz" diye konuştu.
YATIRIM DAVETİ
Petrokimya sanayisinin merkezi olarak İzmir'i işaret eden Akdaş şöyle konuştu:
"Petkim, İzmir Aliağa'da 1985 yılından beri üretim yapmaktadır. Hem ülkemizin hem de bölgemizin göz bebeği durumundadır. Özellikle son zamanlarda oluşan fırsatlarla, Petkim kapasitesini artıracak yeni yatırımlar ile, Polistren gibi üretim yapmadığı plastik hammadde üretimine yönelmek zorundadır. Aslında bu zorunluluk bir mecburiyettir. Petkim özelleştirme ihalesi sözleşmesinde, ülkenin petrokimya hammadde ihtiyacını karşılamaya yönelik yatırım yapma taahhütleri de bulunmaktadır. Petkim'in 50 yılı aşan üretim tecrübesi ile plastik hammaddeler üretimini gerçekleştirebilecek. Yeni yatırım potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum. Tabi ki sadece Petkim'den değil, ülkemizin büyük yatırımcılarını da petrokimya sektöründe oluşan yeni fırsatları dikkatle incelemelerini ve bu sektöre yatırım yapmaya davet ediyorum."
Petrokimya sektörüne yeni bir yatırım yapmanın Türkiye'yi dünya liginde etkin bir oyuncu yapacağının altını çizen Akdaş, "Petrokimya deneyimimiz, birikimimiz var. Ürün kalitemiz iyi. Hammaddeye olan talebin fazla olması ve geri dönüşüm sektörünün gelişmiş durumda olması bizi bu alanda hızlı bir şekilde yükseltecektir. Etkin bir mesleki örgütlenmelere sahibiz" diye konuştu.
Türkiye'nin otoyollara, köprülere, tünellere de ihtiyacı olduğunu açıklayan Akdaş, bunların dışında üretimi arttıracak temel sektörlere de destek yapılması gerektiğini söyleyerek, petrokimya sanayisine yapılacak yatırımların ekonomiyi de canlandıracağını belirtti.