Ege Postası
Geri

Akpınar: Karşıyaka Stadı’nın yapılmasını istiyorum ama...

8. Gün programında Radyo Egepostası Yönetim Kurulu Başkanı Gazeteci Mithat Umutoğulları’nın sorularını yanıtlayan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Karşıyaka Stadı başta olmak üzere merak edilen birçok konuya açıklık getirdi.
Akpınar: Karşıyaka Stadı’nın yapılmasını istiyorum ama...
Haberler / Yerel Yönetimler
29 Mayıs 2018 Salı 12:15
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Karşıyaka Stadı’nın yapılmasını kendisinin de istediğini ancak kendisine gelen projeye ruhsat ve onay vermesinin mümkün olmadığını belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, kendisine gelen projede 7 bin kişi oturan, 6 bin 800 kişinin ayakta olduğu bir proje ile karşılaştığını, projede ambulans ve itfaiyelerin de yaya yoluna çıktığını kaydetti.

YARIN YANGIN ÇIKSA, ‘VERMESEYDİN KARDEŞİM’ DERLER

Başkan Akpınar, Bakanlığın yetki vermesi durumunda gerekeni yapacaklarını belirterek, “Karşıyaka Belediye  Başkanı olarak stat yapılmasını istiyorum. İzin verilirse stat yaparım. Ama taraftarla dalga geçer gibi 7 bin oturmalı, 6 bin kişi ayakta olan bir stat yapmam. Girişi çıkışı belli olmayan, itfaiye ve ambulans yolunun yaya yoluna bağlandığı stat yapmam. Taraftarın rahat çıkıp girip çıkabileceği bir stat yaparım. Apartmanların arasına stat yapmam. Günahtır. Kapalı yüzme havuzu, tenis kortu, 2 bin kişilik bir saha yapalım. Spor salonu yaparım o alana. Ama getirip bir kütleyi koymam. Başkanım orada eskiden stat vardı diyorlar. İyi de nasıl bir stat vardı orada. Tribünleri vardı, dört tarafı kapalı, öyle bir stat olsa itiraz etmem ki. Yıkılacak yenisi yapılacak derim. Orası bir futbol sahası ama çizilen proje gibi geçmişte bir stadyum değil. Ben hazırım. Bakanlık yetki versin, tamam kardeşim yapın dese, yaparız ve onlara da devrederiz. Aziz başkan bölge stadı olsun, spor kompleksi olsun, 30 bin kişilik dedi. Yordular, bıraksınlar kardeşim ya. Hala ‘O stat Yalı’ya olacak, başkan stadı istiyoruz, sen istemesen de çadır kursan da’ diyorlar. Ya yap o zaman. Projeyi bana gönderdiler. Projeyi bir aldım, 15 bin kişilik. Baktım 7 bin kişi oturma, 6 bin 800 kişi ayakta. Dalga mı geçiyorlar dedim. Türkiye’nin neresinde ayakta oturmalı stat uygulaması va? Yarın bir yangın çıksa, panik halde insanlar birbirini ezse, bu defa döner, ‘Vermeseydin kardeşim’ derler” diye konuştu.

BAŞKAN AKPINAR KARŞIYAKA STAT SÜRECİNİ ANLATTI

Stat yapımıyla uğraşan AK Partili Milletvekili Kerem Ali Sürekli başta olmak üzere AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın da yaptıkları sohbette kendisine ‘Haklısın’ dediğini anlatan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, AK Partili Milletvekili Kerem Ali Sürekli’nin stat projesi kendisine geldiğinde kararını hemen verme ricasını yerine getirdiğini vurgulayarak, bazı gazetelerde bunun ‘İki ay beklemek yerine iki gün de ruhsat başvurusunu reddetti’ diye manşet atmasını da eleştirdi.

SÜREKLİ DE, ŞENGÜL DE DAĞ DA SOHBETLERİMİZDE BANA ‘HAKLISINIZ’ DEDİ AMA..

Başkan Akpınar, Hamza Dağ’ın bile kendisinin gösterdiği Örnekköy’deki yeri beğendiğini anlatarak, yaşanan süreci şöyle aktardı:

“Kerem Ali Sürekli’yi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Çalışkan vekillerden bir tanesi idi. Karşıyaka ile ilgili de sağ olsun yardımlarda bulunmuştur. Devlet hastanesinde ikimizin çabasıyla hastane yeniden yapım aşamasına girmiştir. Stat konusunda da bana hak vermiştir. Kerem Ali Sürekli de, Hamza Dağ, Aydın Şengül de ‘Haklısınız’ demiştir sohbetlerimizde. ‘Ama bunu yapmak gerekir’ ifadelerini kullanmışlardır. Odamda oturup sohbet ederken bunları iyi niyetle söylediler. Onlara teşekkür ediyorum. Benim düşüncelerime saygı duydukları için teşekkür ediyorum . Hatta Hamza Dağ ile konuşurken, Örnekköy’ü gösterdim. ‘Ne kadar güzel bir alanmış, keşke söyleseydiniz, gösterseydiniz’ dedi. ‘Valla dilimde tüy bitti ama bir türlü dikkat çekemedim’ dedim. Sayın Sürekli ‘Proje geliyor’ dedi, ben ‘Ruhsat vermem’ dedim. ‘Sen gelince hemen karara bağla ki iki ay beklemesin’ dedi. Ben de ‘Tamam gelsin proje, bakayım’ dedim. Geldi proje verilecek bir durum yok. İkinci gün ruhsat başvurusunu reddettik. Sayın Kerem Ali Sürekli arayıp teşekkür etti. ‘Sözünde durdun, hemen gönderdin, teşekkür ederim’ dedi. Sürekli de oraya stat istiyor ama karar verilmiş diyor. Bir gazete manşet atmış, ‘iki ay bekleyemedi, ikinci gününde ruhsat başvurusunu reddetti’ diye. Ya kardeşim iki ay beklesem zaman kaybedilecekti. Alın bir an önce Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden alın diye. Kendiniz söylediniz. Dalga geçiyorlar ya. Balık baştan kokarmış. İnsanların beyniyle alay ediyorlar.”

ADAY OLUP OLMAMAMA KARAR VERECEK OLAN BEN DEĞİLİM, KENT HALKININ KARARI

Yeniden aday olup olmama kararının kendisine değil halkın kararı olduğunu belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Benim yeniden aday olup olmama karar verecek olan ben kendim değilim. O hakkımı kullandım belediye başkanı oldum. Benim başkanlığıma devam edip etmemem kent halkının kararı. Benim tek başıma vereceğim bir karar değil. Sonuçta 4-5 yılımın değerlendirileceği, performansıma bakılacağı bir süreç yaşanacak. Göreve tabi ki hazırım. O partililik ve kentlilik sorumluluğu içinde daha iyi işler yapabilmek için tabi ki kendimi her noktada hazır hissediyorum” diye konuştu.

ADAYIMIZ MUHARREM İNCE HER YERDE COŞKUYLA KARŞILANDI

Hafta sonu İzmir’de 6 mini miting gerçekleştiren partisinin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin coşku ile karşılandığını ve hem Türkiye genelinde hem İzmir’de başarılı bir sonuç yakalayacaklarını söyleyen Başkan Akpınar, “Taşıma suyla değirmen dönmez. Bir kentte 6 miting yapacaksınız. 6’sında da çevre ilçelerden gelen insanlar olacak. Sayın Cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnce gittiğimiz her yerde büyük bir coşkuyla karşılandı. Toplum artık yorulmuş ve bıkmış. Artık bir değişim ihtiyacı var. Adayımız Sayın Muharrem İnce önemli mesajlar veriyor. Seçmen kitlesinin ilgisini çekiyor ve umut veriyor onlara. Umutluyum. İzmir’de başarıyı yakalayacağımız gibi diğer il ve bölgelerde de başarılı bir sonuç çıkacağını düşünüyorum” dedi.

NE SIRAMIZI BEĞENİP BEĞENMEME NE DE ADAYLARIMIZI ELEŞTİREBİLECEK DURUM VAR

Seçimlerin önemine de değinen Başkan Akpınar, “Yurttaş seçimlerden, lider kavgalarından, dinlemekten, sürekli azarlanmaktan yoruldu. Sürekli azarlıyorlar seçmeni. Yeter diyor seçmen. Bu kez yeter derken, ne olursa olsun dememeli seçmen. Türkiye’nin geleceğini kurgulayacak bir seçim bu. Çocuklarımızın geleceğini oylayacağız” diyerek, yaşanan kritik süreçte Milletvekili adaylarının sırasını beğenip beğenmeme gibi bir lükslerinin olmadığını belirtti:

“Ne adaylarımızı eleştirebilecek ne sıramızı beğenip beğenmeme durumumuz var. Ön seçim olmadığına göre merkez yoklamasında ne olacağını belirleyicilere bırakıyoruz. Belirleyici kadro böyle başarı elde edeceğimize inanarak yaptıysa saygı duyacağız ona. Yandaş bir gazetede CHP’liler sırayı beğenmedi, birbirine düştü diye haber yapmışlar. İkinci bölgede son sıradaki hanımefendi açıklama yapmış sanırım. İkbal hırsı insanları yanılgıya düşürebilir. Birinci sıra adayı da son sıra adayı da aynı sorumluluk içinde. Siyaseti bir yere gelmek için yapacaksınız ama şimdi verme zamanı. Bende 2007 yılında yıllarımı vermişim, bütün örgütsel çalışmaların içinde olmama rağmen milletvekili aday adayı oldum. Genel merkezimiz onuncu sıraya koydu. Ama onuncu sırada iken birinci sıra adayından daha fazla emek sarf ettim. Partililik de budur.”

ALİ ENGİN YILLARINI VERDİ, BENCE DOKUZUNCU SIRAYA KONMAMALIYDI AMA…

CHP İzmir İl eski Başkanı Ali Engin’in aday sıralamasında 9’uncu sıraya yazılmasını doğru bulmadığını da kaydeden Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar,

“Ali Engin yıllarını vermiş, bence 9’uncu sıraya da konmamalı. Oraya daha genç arkadaşımız konmalı. Seversiniz sevmezsiniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz il başkanlığı yapmış insanlar olmalı. Asuman Ali Güven iyi bir süreç yaşadı. Partide geçmişine baktığınızda partililik anlamında emeği vardır. Değerlendirilmeliydi. Ama listeye alınmıyorsa, Ali Enginde 9’uncu sırada olmasa daha iyi olurdu. Ama partilidir Ali Engin. ‘Bu parti görevi ise ben parti görevini yerine getireceğim, burukluk var tabi ki’ dedi. Ali Engin, sorumlu, kentini seven bir insandır. Bazıları siyasi hayatını noktaladı diye düşünüyorsa yanılıyor. Çünkü bu takdir toplayan bir davranıştır. Parti içinde bir yere gelmek için mücadele edenler ile Engin’in siyasi emeğinde, çabasında bu sıraya gelmesine sevinenler hiç unutmasın; yarın onların da başına aynı şey gelebilir. Onun için sakın ola, birbirimize destek vermeliyiz.”

GARDROP ATATÜRKÇÜSÜ BUNLAR, RÖLYEFİN O HALDE OLMASINA İTİRAZ ETMELİYDİLER

Çok eleştirilen Atatürk Anıtı’nı yenilenmesinin ardından Anıtın herkesin takdir ve beğenisini kazandığını da dile getiren Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar, “Resmi açılışını yapmadık ama alanı kullanıma açtık. 5 yıl içerisinde bir şey yapmasam bir anıtı yapmak bile önemli bir iş. Orada kente meydan kazandırıyoruz çünkü. Belediye başkanlığı yapmış arkadaşlarımız önceliği başka işlere vermiş olabilir. Anıt da tadilatlarla ayakta durmuş. Tam beş kat yağlı boya çıktı, siyaha, açık yeşile, su yeşiline, griye, fümeye doyanmış. Neredeyse Atamızın silueti ortadan kalkmış. Gardrop Atatürkçüsü bunlar. Rölyefin o halde olmasına itiraz etmeliydiler” eleştirisinde bulunu.

 İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

Hüseyin Mutlu Akpınar: Taşımacılıkta o kültürü sağlıklı şekilde trafiğe yansıtmak gerekir. İngiltere’de motorlu kaza oranı yüzde bir iken Türkiye’de bu çok yüksek. Araçlara bakıyorum maksimum iki, çoğunluğu tek kişi. Bu yollar artık dört tekerlekli araçla insanların ulaşımını sağlamasını zorlaştıracaktır. Tramvay metro vapur gibi toplu taşıma araçlarına yönleneceksiniz ya da ulaşımınızı kolaylaştıracak dört tekerlekliden uzak durup iki tekerlekli araç alışkanlığını kazanmalı. Motor ya da bisiklet. Kültür dedim çünkü biz ne yazık ki spor bir arabamız varsa yarış pistindeymiş gibi kullanıyoruz. Bazı arkadaşlarımız bindikleri sürat motorlarını yarış pistindeymiş gibi kullanıyor. İster istemez sürücü hatasından kaynaklı ölümlü yaralanmalı kazalar oluşuyor. Özellikle motor kullanıcılarının daha dikkatli olmalarını diliyorum. Kızgınlıkla sıkıştırmalar, taciz etmeler kötü sonuçlara yol açıyor. Karşılıklı saygı olmalı. Ayrı bisiklet ve motosiklet yoluna gerek olmamalı. Birçok yerde var ama özellikle şehir içi ulaşımda iki tekerlekli taşıt sürücülerine de saygı gösterilmeli.

Mithat Umutoğulları: Muharrem İnce İzmir’de idi. Yoğun bir ilgi vardı.

Hüseyin Mutlu Akpınar: Taşıma suyla değirmen dönmez. Bir kentte 6 miting yapacaksınız. 6’sında da çevre ilçelerden gelen insanlar olacak. Sayın Cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnce gittiğimiz her yerde büyük bir coşkuyla karşılandı. Toplum artık yorulmuş ve bıkmış. Artık bir değişim ihtiyacı var. Adayımız Sayın Muharrem İnce önemli mesajlar veriyor. Seçmen kitlesinin ilgisini çekiyor ve umut veriyor onlara. Umutluyum. İzmir’de başarıyı yakalayacağımız gibi diğer il ve bölgelerde de başarılı bir sonuç çıkacağını düşünüyorum. 4 yıldır başkanlık yapıyorum. Altıncı seçim yaşayacağız. Her nefes alıp verişimizde seçim yaşadık. İlk dönem belediye başkanlarının ödüllendirilmesi gerektiğine inanıyorum. 2 yıl da OHAL var. 80 darbesinde bile yaşanmamış bir ortamı yaşıyoruz. 80’de bile OHAL bu kadar uzun sürmemişti. 4 yıl içinde 6 seçim yaşıyoruz. 2002 yılından beri iyi yönetiliyorsa neden seçime ihtiyaç duyuluyor. Zamanında neden yapmadınız'

Dolar bozduralım TL’ye çevirin deniyor. TL peçete kağıdı gibi oldu. Bütün yatırımcılar döviz kuruyla ticaret yapıyor. Aldığımız tüm ürünlerin hepsi dolara endeksli ürünler. Baskılıyorsun geçen haftadan beri. Doları düşüre düşüre 4.70 oldu. Biraz daha eritiyorsun, koşa koşa İngiltere’ye gidiyorsun. İngiltere’de ne oldu bilinmiyor. Borçlanma politikası için gidiyorlar büyük ihtimalle. Son on gün kala yüksek miktarda kredi kullanımı olabilir. Parayı buldun da yüzde kaç faizle aldın, neyle aldı? Yurttaş seçimlerden, lider kavgalarından, dinlemekten, sürekli azarlanmaktan yoruldu. Sürekli azarlıyorlar seçmeni. Yeter diyor seçmen. Bu kez yeter derken, ne olursa olsun dememeli seçmen. Türkiye’nin geleceğini kurgulayacak bir seçim bu. Çocuklarımızın geleceğini oylayacağız.

Mithat Umutoğulları: Adaylar belli oldu.

Hüseyin Mutlu Akpınar: Hepsi CHP’li. Birkaç tane çatlak ses çıkabilir. Ne adaylarımızı eleştirebilecek ne sıramızı beğenip beğenmeme durumumuz var. Ön seçim olmadığına göre merkez yoklamasında ne olacağını belirleyicilere bırakıyoruz. Belirleyici kadro böyle başarı elde edeceğimize inanarak yaptıysa saygı duyacağız ona. Yandaş bir gazetede CHP’liler sırayı beğenmedi, birbirine düştü diye haber yapmışlar. İkinci bölgede son sıradaki hanımefendi açıklama yapmış sanırım. İkbal hırsı insanları yanılgıya düşürebilir. Birinci sıra adayı da son sıra adayı da aynı sorumluluk içinde. Siyaseti bir yere gelmek için yapacaksınız ama şimdi verme zamanı. Bende 2007 yılında yıllarımı vermişim, bütün örgütsel çalışmaların içinde olmama rağmen milletvekili aday adayı oldum. Genel merkezimiz onuncu sıraya koydu. Ama onuncu sırada iken birinci sıra adayından daha fazla emek sarf ettim. Partililik de budur. Örgütsel siyasetin içi boşaltıldı Türkiye’de. Siyaset yapmak isteyen insan ben ne alacağım, bana hangi işi verecek, çocuğumu işe sokabilecek miyim, ekonomik kazancım olacak mı, belediye başkanı, meclis üyesi, milletvekili olabilecek miyi? Evet olabilirsin ama bu çalışmayla, emekle, kendini anlatabilmek ve kabullendirmekle olur. Olamıyorsan da çıkıp da konuşmamak lazım. Siyasi Partiler Yasası’nın güçlü bir örgütsel yapıyı ortaya koymak lazım. Aday adayı olmuş arkadaşlarımızı da aday olarak görüyorum. Böyle önemli bir seçim sürecinde o cesareti gösterip ‘Parlamentoda İzmir halkını en iyi şekilde temsil ederim, bu Cumhuriyetin değişmemesi için mücadele ederim’ anlayışında olan insanlardır aday adayları da. Listeye girip girmeme değil bu seçimlerin önemine parmak basıp, liste tartışmalarının ve sıra beğenmemezliklerinin olmaması lazım.

Ali Engin yıllarını vermiş, bence 9’uncu sıraya da konmamalı. Oraya daha genç arkadaşımız konmalı. Seversiniz sevmezsiniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz il başkanlığı yapmış insanlar olmalı. Asuman Ali Güven iyi bir süreç yaşadı. Partide geçmişine baktığınızda partililik anlamında emeği vardır. Değerlendirilmeliydi. Ama listeye alınmıyorsa, Ali Enginde 9’uncu sırada olmasa daha iyi olurdu. Ama partilidir Ali Engin. ‘Bu parti görevi ise ben parti görevini yerine getireceğim, burukluk var tabi ki’ dedi. Ali Engin, sorumlu, kentini seven bir insandır. Bazıları siyasi hayatını noktaladı diye düşünüyorsa yanılıyor. Çünkü bu takdir toplayan bir davranıştır. Parti içinde bir yere gelmek için mücadele edenler ile Engin’in siyasi emeğinde, çabasında bu sıraya gelmesine sevinenler hiç unutmasın; yarın onların da başına aynı şey gelebilir. Onun için sakın ola, birbirimize destek vermeliyiz.

Mithat Umutoğulları: Karşıyaka’daki Anıt çok tartışıldı. Siz ısrarla anıtın ömrünü tamamladığını savundunuz. Çok siyasi malzeme oldu. Bittiğinde de eskisinden çok daha muhteşem ve görkemli olmuş. Açılış da anlamlı oldu.

Hüseyin Mutlu Akpınar: Resmi açılışını yapmadık ama alanı kullanıma açtık. 5 yıl içerisinde bir şey yapmasam bir anıtı yapmak bile önemli bir iş. Orada kente meydan kazandırıyoruz çünkü. Belediye başkanlığı yapmış arkadaşlarımız önceliği başka işlere vermiş olabilir. Anıt da tadilatlarla ayakta durmuş. Tam beş kat yağlı boya çıktı, siyaha, açık yeşile, su yeşiline, griye, fümeye doyanmış. Neredeyse Atamızın silueti ortadan kalkmış. Gardrop Atatürkçüsü bunlar. Rölyefin o halde olmasına itiraz etmeliydiler. Niye yapıyorsun diye eleştirildim. Sadece Karşıyaka’dakiler değil diğer ilçelerde de muhalefet yapmak için muhalefet yapan insanlar da eleştirdi. Vapurla gelirken resim çekiyorlar. Hemen anıta uğruyorlar, selfie yapıyorlar. Sabah baktım, balıkçılar oltalarını atmışlar orada vakit geçiriyorlar. Her şeyiyle muhteşem bir alan oldu. Çalışmalarımız da devam ediyor. Aslında tam bitmedi. Altına müze yapacağız. Cumhuriyet tarihine yön vermiş kadın müzesi yapacağız. Bir toplanma ve miting alanı da ortaya çıktı. Balık hafızalıyız. Ama unutturmayacağım. Anıtın eski halini orada sergileyeceğim. Bir eski haline bir şimdiki haline bakın. Eleştirenler şimdi vazgeçti, onlara ne yapsan yaranamazsın, şimdi de neden beyaz ışık yanıyor diyorlar. Ne yapayım bunlara be? Denizden çıkan taze balığa bile bayat diyorsa, kendini belli yerlere taşımak için yaşam sürdürüyorsa zaten orada arıza vardır. AK Parti’nin küçük ortağının ilçe başkanı anıtın önünde resim çektirmiş, bir santim anıt eğri diye. Böyle bir şey yok y? Kemal Sunal yaşamış olsaydı, yok böyle bir şey, komedi dünyası ya. BİMER’den cevap vermemek için göndermişler bir de. Siyasi parti olduğu için saygı duyuyorum. Onun ilçe başkanına değil o camiadaki insanlara saygı duyuyorum. Kazara ilçe başkanlığı yapabilir. Ne diyebilirim dedim, Pizza Kulesi de eğri ama milyonlarca insan geliyor. Bizim meraklılar da gelip ölçmüşler eğrilik nerede diy? Bir tanesi diyor ki, ‘evet başkanım, bir eğrilik var, gökyüzüne baktım diyor. Hava nasıldı dedi? ‘Parçalı bulutlu idi’ dedi. ‘Bulutlar hareket halindeyken anıt eğri olabilir mi'’ dedim. Gerçekten de bulut giderken anıt sanki eğiliyormuş gibi dedi. Bunlar komik durumlar ya.

Disiplinli biriyim. İş disiplinim çok yüksektir. Bir şey yapmaya karar verdiysem yaparım. Dur bakalım ya onun da zamanı var demem. Yaparım. Yola çıktıysam o yolda yürürüm geri de dönmem. Başıma ne gelirse gelsin dönmem. Zarar görmüşümdür bazen. Dilimde ve içimde bir şey saklamam. Hepsi dilimdedir söylerim. Ama iyi niyetle söylerim. KHK ile bu dershaneyi kapatıp hakkımda soruşturma açacaksanız, mezara götüreceğim onur madalyası olacak derim. Belli yerlere gelmek için de diz çökmem. İnançlı bir şekilde yürürüm.

Mithat Umutoğulları: Belediyeler artık personel alamıyor. Hükümlülerin durumu sizi de zorladı.

Hüseyin Mutlu Akpınar: Bir yıldan fazla hüküm giymiş kader mahkumu ya. Yazık değil m? KHK ile çıkartılan taşeron yasasında emeklileri işten çıkardık zorunlu olarak. Bir yıldan fazla hüküm giymişler devam etti sadece yüz kızartıcı ve terör suçları ayrı tutuldu. Belediyeler şu anda personel alamıyor. İnsanlar o kadar çaresiz ki. Başkanım gökte arıyordum yerde buldum. Açım ben temizlik vesaire ne olursa olsun, n’olur beni işe al dedi. Temizlik işçisine ihtiyacım var, alabilirdim ama alamıyorum. Personel alımı İçişleri Bakanlığı iznine bağlı. Eğer siz belediye başkanı olarak halk bizi seçiyorsa o zaman bizlerin bu konuda yetkilerini arttırmanız gerekir. Vatandaş bizimle ilgili olmayan bir şey de şikayetleniyor. Sorumlu olarak beni görüyor. Ama benimde yetkim sınırlı. Yasal olarak yapamıyorum. Bugüne kadar 4 yıl oldu.

Mithat Umutoğulları: Karşıyaka Spor Kulübü başınızı ağrıttı. Sanki siz küme düşürdünüz gibi tepki oldu size. Taraftarla da haklı olduğunuz noktalar var ama sorun yaşadınız…

Hüseyin Mutlu Akpınar: Benim taraftarla hiçbir sorunum yok. Bazı bireysel çıkışlar var. Sokakta dolaşıyorum. O arkadaşlarla şakalaşıyoruz. Taleplerini dile getirirken neden olmadığını sorduklarında anlatıyorum. Konuştuğumuz zaman birbirimize karşı o anlayışı gösteriyoruz. Kentin yöneticisi ile kentin en köklü spor kulübünün ne yönetimiyle bir sorunu ne taraftarıyla sorunu olabilir. Ben de taraftarım sonuçta. Kente yapılacak bir yatırımla ilgili tartışma içerisindeyiz. Kültür erozyonu var ülkemizde. Futbol izleyicilerinin de belli bir kültüre ulaşması için mücadele ediyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü’nün kentin belediye başkanına laf söyleyerek değil, bugüne kadar yönetenlerin hesap vermesiyle çözülebilir. Başkanlık ve yöneticilik yapmış insanlar yanlış transfer politikaları, ekonomik uygulamalar ve mali disiplinsizlik yüzünden bu noktalara gelmiş. Belediye kadar borcu var kulübün. Benim hesap veremeyeceğim bir nokta yok. Çıkalım taraftarın karşısına hesap verelim, bir daha teklif ediyorum. İstediğiniz zaman istediğiniz yerde kentin takımına neler yapmışım, nasıl davranmışım, yöneticilik yapanlar ne yapmışlar konuşalım. Para verdiler para otobüs dediler otobüs verdik. Bir sürü işadamı sanayici de destek vermeye çalışıyor. Futbolda artık dernek statüsüyle kulüpler yönetilmez. Daha profesyonel bakmak lazım. O yüzden Karşıyaka’da geçmişi bembeyaz bir kağıt haline getirmek lazım.

Mithat Umutoğulları: Karşıyaka Stadı ile ilgili de sıkıntı yaşadınız. Ruhsat vermediğiniz iddia edildi.

Hüseyin Mutlu Akpınar: Karşıyaka Belediye  Başkanı olarak stat yapılmasını istiyorum. İzin verilirse stat yaparım. Ama taraftarla dalga geçer gibi 7 bin oturmalı, 6 bin kişi ayakta olan bir stat yapmam. Girişi çıkışı belli olmayan, itfaiye ve ambulans yolunun yaya yoluna bağlandığı stat yapmam. Taraftarın rahat çıkıp girip çıkabileceği bir stat yaparım. Apartmanların arasına stat yapmam. Günahtır. Kapalı yüzme havuzu, tenis kortu, 2 bin kişilik bir saha yapalım. Spor salonu yaparım o alana. Ama getirip bir kütleyi koymam. Başkanım orada eskiden stat vardı diyorlar. İyi de nasıl bir stat vardı orada. Tribünleri vardı, dört tarafı kapalı, öyle bir stat olsa itiraz etmem ki. Yıkılacak yenisi yapılacak derim. Orası bir futbol sahası ama çizilen proje gibi geçmişte bir stadyum değil. Ben hazırım. Bakanlık yetki versin, tamam kardeşim yapın dese, onlara da devredelim. Aziz başkan bölge stadı olsun, spor kompleksi olsun, 30 bin kişilik dedi. Yordular, bıraksınlar kardeşim ya. Hala ‘O stat Yalı’ya olacak, başkan stadı istiyoruz, sen istemesen de çadır kursan da’ diyorlar. Ya yap o zaman. Projeyi bana gönderdiler. Projeyi bir aldım, 15 bin kişilik. Baktım 7 bin kişi oturma, 6 bin 800 kişi ayakta. Dalga mı geçiyorlar dedim. Türkiye’nin neresinde ayakta oturmalı stat uygulaması va? Yarın bir yangın çıksa, panik halde insanlar birbirini ezse, bu defa döner, ‘Vermeseydin kardeşim’ derler.

Kerem Ali Sürekli’yi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Çalışkan vekillerden bir tanesi idi. Karşıyaka ile ilgili de sağ olsun yardımlarda bulunmuştur. Devlet hastanesinde ikimizin çabasıyla hastane yeniden yapım aşamasına girmiştir. Stat konusunda da bana hak vermiştir. Kerem Ali Sürekli de, Hamza Dağ, Aydın Şengül de ‘Haklısınız’ demiştir sohbetlerimizde. ‘Ama bunu yapmak gerekir’ ifadelerini kullanmışlardır. Odamda oturup sohbet ederken bunları iyi niyetle söylediler. Onlara teşekkür ediyorum. Benim düşüncelerime saygı duydukları için teşekkür ediyorum .Hatta Hamza Dağ ile konuşurken, Örnekköy’ü gösterdim. ‘Ne kadar güzel bir alanmış, keşke söyleseydiniz, gösterseydiniz’ dedi. Valla dilimde tüy bitti ama bir türlü dikkat çekemedim dedim. Sürekli proje geliyor dedi, ben ruhsat vermem dedim. Sen gelince hemen karara bağla ki iki ay beklemesin dedi. Ben de tamam gelsin proje bakayım dedim. Geldi proje verilecek bir durum yok. İkinci gün ruhsat başvurusunu reddettik. Sayın Kerem Ali Sürekli arayıp teşekkür etti. ‘Sözünde durdun, hemen gönderdin, teşekkür ederim’ dedi. Sürekli de oraya stat istiyor ama karar verilmiş diyor. Bir gazete manşet atmış, ‘iki ay bekleyemedi, ikinci gününde ruhsat başvurusunu reddetti’ diye. Ya kardeşim iki ay beklesem zaman kaybedilecekti. Alın bir an önce Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden alın diye. Kendiniz söylediniz. Dalga geçiyorlar ya. Balık baştan kokarmış. İnsanların beyniyle alay ediyorlar. Bir de şikayet hatları var. Mezarlıklar Karşıyaka Belediyesi. Soğukkuyu Mezarlığı bakımsız. İlçe belediyesinin mezarlıklarla ilgisi olmadığını bilin bari. Büyükşehire ilettik. Büyükşehir mezarlıklar konusunda çok hassas. Mezarlık hizmetleri büyükşehir belediyesi tarafından başarıyla yürütülüyor. Laf ola beri gele. Diyecek de bir şey yok.

Mithat Umutoğulları: Yeniden aday olacak mısınız'

Hüseyin Mutlu Akpınar: Benim yeniden aday olup olmama karar verecek olan ben kendim değilim. O hakkımı kullandım belediye başkanı oldum. Benim başkanlığıma devam edip etmemem kent halkının kararı. Benim tek başıma vereceğim bir karar değil. Sonuçta ben 4-5yılımın değerlendirileceği, performansıma bakılacağı bir süreç yaşanacak. Göreve tabi ki hazırım. O partililik ve kentlilik sorumluluğu içinde daha iyi işler yapabilmek için tabi ki kendimi her noktada hazır hissediyorum. Huni taktırıp gezdirdiler. Nefes alıp veriyorsun seçim yaşıyorsun. Parti içi seçimlerini zaten hiç konuşmuyorum. Delege, kurultay, ön seçim gibi. Referandum, Cumhurbaşkanlığı, iki genel seçim, şimdi Cumhurbaşkanlığı ve bir genel seçim. Darbe. Temmuz sıcağında terledim. 80 darbesinde ben çocuklarım gibiydim. Babam aynı şeyi yaşıyordu. Yaşadığı kent ve ülke için o tedirginliği hissediyordu. Böyle bir psikolojiyi o gün yaşadık ama o hala devam ediyor etkisi bizde. Hem kamu yönetimi açısından hem toplumsal barış noktasında devam ediyor. Türkiye kritik ve zor bir süreci yaşıyor. Performanslara baksınlar. Hangi belediye başkanları ne yaptı baksınlar.

Ayrım yapmam. Sosyal demokrasinin ne kadar adaletli olduğunu anlatırım. Şimdi işletme doktorası yapıyorum. Bu sene sonuna doğru bitireceğim gibi görünüyor. Niye işletme doktorası yaptı? Doktora yapmama ihtiyacım yok, yerel yönetim doktorasını bu dönemde yaptırdılar aslında.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası