Ege Postası
Geri

Akpınar'la masada siyaset: Parti içi mesaj seli!

İzmir’in siyasetten gelmiş belediye başkanları arasında yer alan Karşıyaka Belediye Başkanı CHP’li Hüseyin Mutlu Akpınar, Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Mithat Umutoğlulları ve siyaset muhabiri Sercan Avcı’ya özel açıklamalarda bulundu. Akpınar 7 Haziran sonrası ülke siyasetinde yaşananlar ve 1 Kasım erken seçimine yönelik değerlendirmelerde bulundu, özellikle delege seçimleri üzerinden verdiği parti içi mesajlar dikkat çekiciydi. Akpınar, parti içi ‘vefa’ya ayrı parantez açtı, adeta isyan etti. CHP'li Başkan Akpınar'dan
Akpınar'la masada siyaset: Parti içi mesaj seli!
Haberler / Yerel Yönetimler
4 Eylül 2015 Cuma 10:34
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
EGE POSTASI - Kentte siyasetin içinden gelen, siyasetle yoğrulmuş, belediye başkanlarının başında gelen isimlerden biri olan Karşıyaka Belediye Başkanı CHP’li Hüseyin Mutlu Akpınar, Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Mithat Umutoğlulları ve siyaset muhabiri Sercan Avcı’ya özel açıklamalarda bulundu.

CHP’de gençlik kolları il başkanlığından, Karşıyaka Belediye Başkanlığı’na gelene kadar non-stop siyasetin içinde olan Akpınar’la gündemin bir numaralı maddesi siyasetti. 7 Haziran seçimlerinde yüzde 64 ile ülke genelinde en yüksek oy oranını yakalayan Karşıyaka’nın belediye başkanlığı koltuğunda oturan ismi Akpınar, 1 Kasım sürecine yönelik değerlendirmelerde bulundu, özelikle parti içi mesajlar verdi.

İşte o açıklamalar
CHP HALKIN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPTI
7 Haziran sonrası ve olumsuz sonuçlanan koalisyon görüşmelerine yönelik görüşlerini dile getiren Akpınar, şunları söyledi;

 “MHP ne yazık ki süreç içinde parlamentoda olmasının ya da olmamasının bir farkını ortaya koyamadı. Demokrasi açısından da koyamadı. Ülkenin bugün geldiği noktada MHP’nin sorumlulukları çok fazla aslında. MHP’li bir parlamentoyla MHP’siz bir parlamento arasında bir fark olmalıydı. AKP’nin stepneliğini yaparak mini AKP rolünü biçmesi ülkenin içinde bulunduğu kaosu körükledi. Meclis seçiminde de bunu gördük. Toplum ciddi bir mesaj verdi 7 Haziran’da… MHP seçmenin mesajını doğru okuyamadı. MHP’nin yaptığı siyaset anlayışı 1950’lilerde kaldı. Türkiye’nin ciddi bir hükümete ihtiyacı var. Oluşması gereken koalisyonu oluşturmayanlar, oluşturmamak için çaba harcayanlar ülkeyi bir krizin eşiğine getirenler sandıkta hesap verecektir. Bu mesajı okuyan siyasetçilerin 1 Kasım’daki seçimlerde başarılı olacağını düşünüyorum. CHP, Türkiye’de 2002’den buyana iktidar olan bir siyasi partinin ülkeyi getirdiği hali doğru tespit ederek toplumunda sesini dinleyerek 14 maddelik bir deklarasyon yayınladı. Görüşlerini ortaya koydu. Bu 14 maddeyi ‘oturalım konuşalım tartışalım’ dedi. Ülkenin hükümetsiz kalmaması ve doğru bir hükümet kurulması için çabaladı.  CHP halkın sözcülüğü yaptı. AKP’ye oy atan seçmenin bile sözcülüğünü yaptı. 14 maddelik deklarasyon doğru okunsa herkesin hakkını savunuyor. AKP’yle iyi niyetle başlattı görüşmeleri partimiz ama aynı niyeti AKP’den görmedik. AKP diyor ki ‘ben 2002’den beri iktidardayım. Ben babamın çiftliği gibi yönetiyorum. İstediğimi yaparım.’ AKP CHP’nin iyi niyetli görüşmelerinin hiçbir noktasında ‘seninle koalisyon oluşturacağım’ demedi. Onlar tek başına iktidarın istikrar getirdiğini halka inandırtmaya çalışıyor. Halk her şeyi görüyor. 1 Kasım seçimlerinde AKP’ye oy atan seçmenin bunun farkına varıp tercihini değiştireceğini düşünüyorum. Bu mesajı okuyan siyasetçilerin 1 Kasım’daki seçimlerde başarılı olacağını düşünüyorum.”

GİDEN OYLAR GERİ GELECEK
HDP’nin İzmir'de oylarını en çok arttırdığı yerlerin başında Mavişehir ve Bostanlı’nın gelmesine yönelik değerlendirmede bulunan Akpınar, “ Geçmişte 100 oy alırken şimdi 700 oy aldı bu mahallelerde. Biz orada 7 bin 8 bin alıyoruz. 300 oy kaçtı. Bizi tercih edecek seçmenlerin bir kısmının HDP’ye yöneldiğini tüm ilçelerde gördük. En az yönelen bence Karşıyaka’da…Mavişehir’de Bostanlı’da hep beraber göreceğiz 1 Kasım’da oyumuzun üstüne koyacağız. Bu kez sosyal demokrat seçmenin tercihi CHP olacak. O giden oylar geri dönecektir” dedi.

64’ÜN ÜSTÜNE ÇIKACAĞIZ
Ellerinde 1 Kasım’a yönelik bir anket çalışması bulunmadığını ifade eden Akpınar, “ Toplumun kafası karışık. Anket sonuçlarının ben şuan doğru sonuç vereceğini düşünmüyorum. Karşıyaka’da yüzde 64 oy alarak ülke genelinde rekor kırdık. Ben 1 Kasım’da yüzde 64’ün üstüne çıkacağımızı düşünüyorum” dedi.

ONLAR SİYASETÇİYSE BEN DE SİYASETÇİYİM
 CHP’li bazı milletvekillerinin “Belediye başkanları parti içi delege seçimleri ve kongrelere karışmasın” çağrısını doğru bulmadığını ifade eden Akpınar, “ Milletvekilleri niye karışacakmış. Onlar niye bazı ilçelerde üye yaparak siyasi üstünlük sağlamaya çalışıyor. Onlar siyasetçiyse ben de siyasetçiyim. İzmir’de bir çok belediye başkanı CHP’de siyaset yaparak yetişti geldi bugünlere…Belediye başkanlarının müdahalesinin şu anlamda ahlaki olmadığını düşünürüm. İş verme vaadini ortaya koyması, yanında çalışana baskı uygulama. Müdahale noktasında ben bunu algılarım. Bunu yapmayanın da diğer konularda fikrini söylemesi çalışmada bulunması bence sakınca değil. Yerel hizmeti doğru anlatacak, parti ideolojisini doğru anlatacak insanlardan yana delegelik için tavır koyarım. Kişilere dönük örgütlenmeden değil. Genel Başkanımızın zaten bu konuda talimatı var. Genel Başkanımız ‘müdahale etmeyin’ derken belediyenin gücünü kullanarak bir müdahalede bulunmayın diyor. Bir belediye başkanının bu süreçlerde ‘kim ne yaparsa yapsın’ demesi partiye haksızlıktır. Ben halk için çalışıyorum. CHP’li olmanın sorumluluğunu taşıyorum” ifadelerini kullandı.

TÜRSEN GELSİN DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞSIN
Akpınar, Karşıyaka eski Belediye Başkanlarından Cihan Türsen’in aralarında kendisinin de olduğu bazı isimlere “Kongre sürecine müdahil olmayın” çağrısıyla sosyal medyada kampanyası başlatmasıyla ilgili olarak ise Akpınar şunları söyledi;

“Bu siyaset yasağı koymaktır. Kendisi niye karışıyor. Mahallelerde toplantı yapıyor. 2 bin kişinin olduğu mahallelerde 15 kişiyle toplantılar yapılıyor. Orada görüşlerini dile getiriyor insanlar. Onlar niye karışıyor. Çağrı yapabilir. Siyaset yapabilir. Eski belediye başkanı. Ben onun siyaset yapmasını isterim. Toplantılarda yapsın. Parti içi danışma kurullarında gelip görüş bildirmesini isterim. Kapım açık tüm eski belediye başkanları geldi kendisi hiç gelmedi. Eski başkaları etkinliklerimize gelip düşüncelerini paylaşıyor. Ne hikmetse 30 sene önceki belediye başkanı sosyal medyada paylaştığı fikirlerini gelip söylemiyor. Benim ona önerim yaşadığı kenti seviyorsa kendi partisinden de bir belediye başkanı görevdeyse kentle ilgili düşüncelerini gelip paylaşsın. Siyasetle ilgili düşüncelerini de gelip söylesin. Çiçek alıp gelecekti bekliyorum.”

YEREL SEÇİMDE YOK GENEL SEÇİMDE YOK DELEGE SEÇİMİNDE VAR
“ ‘40 yıllık CHP’liyim’ diyerek mangalda kül bırakmayanların kendi belediyesinin ne yaptığı bile bilmeyip oturup kahvede eleştiri getirmesine, delege seçimlerine müdahalede bulunmasına itirazım var ” diyen Akpınar şöyle devam etti;

“Seçimde yok. Genel seçimde yok. Delege seçimi var bir bakıyorum hepsi toplanmış neden delege seçilecek ondan. Sokakta çalışan CHP’li, üyelerimiz işini gücünü bırakıp partisi için koşar. Bunlar delege olmak için uğraşmaz. Ben onlarla beraberim. Profesyonel delege seçimleriyle uğraşanlarla değilim. 12 bin üyemiz var. 5 bin 500 ye önseçimde adayları belirlemek için sandığa gitti. Şimdi bir bakıyorum geri kalanlara delege seçimlerinde ortaya çıkıyor. Onları da birileri getiriyor, 'gel oy kullan' diye. Delege partiyi temsil edecek ilçenin kurullarını belirleyecek olan daha sonra ili belirleyecek sonrasında kurultaya gidecek isimlerdir. Delegelik ‘çok üye yapayım, ben çıkayım delegeliğimi kullanarak bir yerlerden bir şeyler kapayım’ anlayışı değildir. Delege olacak insan partisinin tüm politikalarını bilmeli.”

MAHKEME KAPILARI AÇIK
 Belediye başkanını eleştirerek parti içi yarışlarda öncelik sağlamak isteyenlerin bu yolla hiçbir şey elde edemeyeceğini söyleyen Akpınar, “Ben onları partili görmüyorum zaten. Onlar maalesef her dönem oluyor. Eleştiriye açık bir insanım. Doğru eleştiri kişiye fayda sağlar. Eleştiriler doğru olmalı. Lafa bakarım laf mı diye söyleyene bakarım adam mı diye…Bizim gibi insanların bunlarla uğraşacak bir vakti yok. Onurlu bir görev verildi bunu yapmaya çalışıyorum. Ben adam mı diye bakarım ona göre tavır alırım. Adam olmayanların eleştirileri kendilerini bağlar. Benim hakkımda eğer ki iftiraya kadar varan yanlan yanlış şeyler konuşan olursa mahkeme kapıları açık. Benle ilgili bir şey varsa da onlar beni mahkemeye versin” dedi.

VEKİLLERİN BİZİMLE BİRLİKTE OLMASINI İSTERİM
Demokrasiyi en iyi uygulayan partilerin başında CHP’nin geldiğinin altını çizen Akpınar, partinin yıllar sonra gerçekleştirdiği önseçim ve çıkan sonuçlarla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı;

“Uzun yıllardır önseçim yapmamanın sıkıntısını yaşadık.Seçilen arkadaşlarımızın hepsi değerli. Partiyi parlamentoda temsil edemeyecek arkadaşlarımız değil ama ben birazda seçici olan bizlerin biraz daha dikkatli olmasını isterim. Arkadaşlık, hemşericilik, alt kimlik üst kimlik bunların dışında hareket edilmesi gerek. Partiyi en iyi şekilde temsil edecek, kenti çok iyi bilecek, kenti mecliste en iyi şekilde temsil edecek isimlerin seçilmesi gerekli. Genel Başkanımız bölgemizden aday. Yoğun tempoda. İzmir’de Genel Başkanımızı fazla ağırlayamayabiliriz ama diğer vekillerin kentte yaşamasın, bizimle birlikte siyaset üretmesini, birlikte sokakta yürümesini isterim. Sadece 1-2 vekilin sırtına yüklememeli.”

KARŞIYAKA’DAN VEKİL ÇIKMALI
Karşıyaka’dan milletvekili çıkmamasına üzüldüğünü ifade eden Akpınar, “ Karşıyaka’da siyaset yapan, bu ilçeyi çok iyi bilen biri ya da birileri 7 Haziran’da vekil seçilemedi. Üst düzey siyaset yapan insanların sayısı fazla, bence bundan kaynaklı...Karşıyaka siyaseti yapmış, burada bilinen bir insanın vekil olması gerektiğine inanıyorum. En azından 1 Kasım seçimlerinde Karşıyaka siyasetini yapmış bir arkadaşımızın listelerde değerlendirilmesi gerektiğini seçilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.

MEVCUT YÖNETİM BAŞARILI
Karşıyaka’da 1 Kasım’dan sonra yeniden start alacak delege seçimleri sürecinde her mahallede tek listenin çıkacak durumda olduğunu ifade eden Akpınar, “  Örgüt içinde sağlandı bu. 1 Kasım’dan sonra başlayacak delege seçimlerinde de devam edecek. Parti  içindeki yarışı dünya meselesi haline getirmenin bir anlamı yok. Bir çok mahallede aklı selim arkadaşlarla partiyi en iyi şekilde temsil edecek delege yapısını çıkartıp kongreyi gerçekleştireceğiz. İlçe başkanı kim olursa olsun belediye ile uyumlu olmalı. ‘Belediye başkanıyla didişeceğim ben’ mantığındaki bir ilçe yönetiminin siyasete partisine kente hiçbir katkı sağlamaz. Ben kavga adamı oldum ama parti içinde kavga adamı olmadım. Uzlaşının sevginin yanında oldum. Siyaset insanların birbirini karalaması değildir. Farklılık koyan herkesle her zaman siyaset yaparım. Göreve başladığımdaki mevcut yönetimle de daha sonra oluşan yönetimle de tartışmam olmadı. Hepimiz CHP’liyiz. Eksikliğimiz varsa oturup konuşmuşuzdur. Delegasyon farklı arkadaşlarımızın ilçe yönetimlerinde görev almasını isteyebilir. Ben mevcut yönetimi başarılı buluyorum” dedi.

YAPMAYANLARA İNAT BEN VEFAYI HAYATA GEÇİRİYORUM
Akpınar, belediye başkanı olduktan sonra partiye geçmiş yıllarda emek vermiş bir çok isme belediye içinde görev vermesi doğrultusunda parti içi vefa konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Partinin gençlik kollarında siyaset yaptığı dönemlerden örnek vererek adeta isyan eden Akpınar, şunları söyledi;

“Ömrümü CHP’de geçirdim. CHP’liliğimi en iyi şekilde yerime getirdim. Partime karşı kusur işlemedim. CHP’liliğimle var oldum, beni tanıyanlarda her CHP’linin böyle olması gerekir diye örnek göstermiştir. Kamuoyunda CHP’liler birbirlerine sahip çıkmıyor algısı var. Partide önemli görevler yapmış, toplum onu CHP’liliğiyle tanımış insanların görev alması önemli. Ben vefa adamıyım. Çok vefasızlık gördüm. İşi neydi ki onun diyen bir eski il başkanı vardı. Ben ekmeğimi taştan çıkardım. Hiç kimsenin kapısının önüne gitmedim. Ama partide aralıksız süren yöneticilik hayatımda hiçbir yerden maaş almadım ama beklerdim. Bugün değil o dönemde kapımın çalınıpta ‘oğlum sen ne yapıyorsun’ diye sorulmasını beklerdim. Parti büyüklerinin bir görevi de budur. Oturupta sallamak değildir. Ben bekledim. 10 liraya günümü geçirdiğim günde oldu. Kimseye el avuç bükmedim. Ben hayatımı kimsenin cebinden kazanmadım. Siyaset yaparken kimsenin tetikçiliğini de yapmadım. Bunu herkes çok iyi bilsin. Adam olsalardı o dönemki genç insanların ne yiyorsun ne içiyorsun mesleğin ne diye sorsalardı. Ben bugün bunu yapıyorum. Yapmayanlara inat vefayı hayata geçiriyorum Benim kapım çalınmadı ben kapı çalıyorum. Ne yapıyorsun sen diyorum. Vefasızlık var. Ben sağdan soldan adam toplamıyorum. İzmir’de gençlik kollarından başlayarak çeşitli yerlerde görev yapmış isimlere imkanım ölçüsünde görev vererek destek oluyorum.”

657’YE TABİ BAŞKANLIK YAPMAM
Siyasi mesaj ve iktidarı hedef alan açıklanmalar nedeniyle hiçbir çekincesinin olmadığını belirten Akpınar, “ Ben halktan güç alıyorum. Ben halkın tercümanıyım. Halk bana ‘benim hakkımı savun’ diye vermiş oy. Ben 657’ye tabi devlet memuru zihniyetinde başkanlık yapmam. Ben yasalara uygun şekilde belediyecilik yapıyorum. İstedikleri kadar didik didik etsinler. Denetimler şeffaf adil olmalı. Siyasi baskı aracı olmamalı. Bugün denetimi baskı olarak kullanacaklarsa biz de siyasi olarak cevabını veririz. Danışman yazısını beğenmemiş. Olacak iş değil. Ben yetimin hakkını savunuyorum. Koruyamıyorsam zaten siyaset yapmayayım” dedi. 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası