İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener esnaf ziyareti içinde geldiği Antalya’nın Kepez ilçesinde yurttaşlara hitap etti. Akşener, “Esnaf gezilerimizin ikinci turuna başladık, bugün tekrar Antalya’nın ilçelerindeyiz. Bu esnaf dükkanlarında Türkiye’nin gerçeklerini görmek için yola çıktık” dedi.
Medya düzenini, yaratılan yapay gündemi eleştiren Akşener, şöyle konuştu:
“Dedim ki arkadaşlara Türkiye’de bir ortaoyunu var seçmene bir fare tuzağı var biz siyasetçilerin ise bir yün yumağına dolaştığını, hiç size, seçmene dair hiçbir konunun konuşulmadığı ve fare tuzağına mahkum edilmiş bir seçmenin varlığına hayır demek için yola çıktık.
Bu esnaf dükkanlarının içinden ülkemizi, milletimizi görürsünüz. Esnafın müşterisi velinimettir, siyasetçinin velinimeti de halktır. El ele tutuşup seçmeni velinimet haline getirmek için bu yola çıktım. Bu esnaf dükkanlarının içinde işsiz gençlerle karşılaştım, umudunu kaybetmiş, ‘abla biz ne yapacağız’ diyen gençler gördüm. ‘Tencereyi nasıl kaynatacağım’ diyen kadınlar gördüm. ‘Bin 500 lira emekli maaşıyla nasıl geçineceğim’ diyen emekliler gördüm. En düşük emekli maaşını asgari ücret kadar yapın dedik, ağaların elinden çıka çıka 2 bin 500 lira çıktı. Her şeye zam gelmiş bir ülkede 2 bin 500 lira bir emekliyi geçindirir mi kardeşim?
Gebe ineklerini mezbahaya gönderen besici gördüm, nisan ayında gübreyi atamadılar. 24 milyar lirayı Hariri’nin cebine koyanlar utanın, çiftçinin gübresini sübvanse etseydiniz nisan ayında ücretsiz gübre atsaydı ne olurdu Türkiye kazanırdı, çiftçi kazandırdı. Savaş halindeki Ukrayna'dan ayçiçek yağı ithal etmekle övünenler utanın be utanın. Yan gelip yatıp 5 maaş alan danışmanları olanlar, 500 milyon dolara uçaklarla gezenler, 13 uçakla gezenler, 'itibardan tasarruf olmaz' diyenler, geceyi aç geçiren milletinizin karşısında utanın be utanın. 5 maaş alan danışman garibanı sokakta tekmelerken, onun arkasında duranlar utanın be utanın. Ama biz el ele vereceğiz, önce seçmen velinimetimiz olacak. Sonra herkes benim gibi buraya gelecek, karşınızda hazırola geçecek. Ama iddia ediyorum el ele vereceğiz ve bu harami düzeni helal oylarımızla yerle yeksan edeceğiz. Çünkü demokrasi ile seçmen iradesi ile yenilemeyecek hiçbir istibdat yoktur. İstibdatı yeneceğiz ve diyeceğiz ki; yaşasın hürriyet."
AKŞENER’İN DİNLEDİĞİ ESNAF: “ÖĞRENCİLERİMİZ İÇECEK ALAMIYOR PARASIZLIKTAN, SADECE DÜRÜM ALABİLİYOR”
Meral Akşener, bugün Kepez’de esnafın ve vatandaşların sorunlarını dinledi. Yurttaşların yoğun ilgi gösterdiği Akşener, öğrencilerle de sohbet etti.
Akşener, öğrencilerin sık kullandığı bir lokantayı işleten esnafa “İşler nasıl” diye sordu. Esnaf, “İşler çok iyi değil. Öğrencilerimiz içecek alamıyor parasızlıktan, sadece dürüm alabiliyor. Gramajları az tutmaya çalışıyoruz. Alım gücü düşük, hele öğrencinin tamamen düşük. Burası ‘öğrenci kafeler caddesi’ olarak geçiyor” yanıtını verdi.
Bir çiğköfteci ise Akşener şunları söyledi:
“Küçük bir çiğköftecide 10 kişi çalışıyoruz. Bizim fiyatlarımız biraz düşük. Müşterinin alım gücü gerçekten zayıf. Şöyle bir fiyatlara bakarsanız, 90 liraya bir 1 kilo çiğköfte satıyoruz; deyim yerindeyse bulgur. Ama yapacak bir şeyimiz yok. Hayat o kadar pahalandı ki yapacak bir şey yok.”
Çiğköftecide çalışan bir öğrenci ise Akşener’e, “Şu dönemde öğrenci olunmasa bile ailenin desteğiyle geçinebilmek zor. Kendi başımıza bir yerlere gelebilmeye çalışıyoruz. Öğretmenlik okudum” dedi.
Akşener dert yanan tıp fakültesi öğrenci bir genç de şöyle konuştu:
“TIP FAKÜLTESİ OKUYAN ÖĞRENCİLERİN NEREDEYSE TAMAMI YURT DIŞINA GİTMEYİ DÜŞÜNÜYOR”
“KYK sıkıntıları yaşadık. KYK açıklanmadı ama eğitim-öğretim başladı. Yedeklere düştük. KYK yetersizliği konusunda çok fazla yatak sıkıntısı var. Ayrıca yemek ücretlerini artırdıklarını söylediler ama şu anda daha fazla ücret ödüyoruz. Gramajlar düştü ama yemek ücretleri sabit kaldı. Ben tıp fakültesi öğrencisi olduğum için çok fazla yurt dışına giden arkadaşlarımız oluyor. Pratisyen hekimlerle devam edeceklerini söylüyorlar. Tıp fakültesi okuyan öğrencilerin neredeyse tamamı yurt dışına gitmeyi düşünüyor. Hem hasta bakım oranı yüzünden hem fiyatlar yüzünden.”
AKŞENER, MURATPAŞA'DA DA ESNAFI ZİYARET ETTİ
Meral Akşener, bugün Muratpaşa’da esnafın ve vatandaşların sorunlarını dinledi. Akşener, ziyaret ettiği saatçiye, “Ben, uzun zamandır esnaf geziyorum. İlk Antalya’dan başladım, daha pandemi yoktu. Dışarıda siyasi konuşmalar yapıyorum ama dükkanların içinde yapmıyorum. Sizi gezme nedenim, ‘Müşteri velinimet dediğiniz’ için ekonominin bel kemiğisiniz, istihdam yaratıyorsunuz. İşler nasıl kardeşim” diye sordu.
“SABAHTAN BERİ HİÇ MÜŞTERİMİZ YOK, SİFTAH YOK”
Saatçi, “İşler iyi demek doğru olmaz, bütün Türkiye’de, dünyada büyük bir ekonomik sıkıntı var. Tabii Türkiye’de normalden daha fazla, bu bir gerçek. Ayakta durabilmenin peşindeyiz. Ayakta durursak ne mutlu bize. Bu süreci ne kadar kısa sürede atlatırsak bizim için o kadar iyi” yanıtını verdi.
Akşener’in “Sabahtan beri kaç müşteriniz oldu” diye sorması üzerine saatçi, “Sabahtan beri hiç müşterimiz yok, siftah yok” diye konuştu.
Akşener’in, “Anlamaya çalıştığım şey, müşterinin alım gücü nasıl burada” diye sorduğu saatçi, “Çok düşük, bunun aksini söylemek doğru olmaz. İnsanların maddi gücü minimum seviyeye iniyor” yanıtını verdi.
“OCAĞIN KARŞISINDA ÇALIŞIYORUM, EMEKLİ MAAŞIM YETMİYOR”
Akşener’in ziyaret ettiği bir lokantadaki döner ustası ise gözyaşlarını tutamayarak şunları söyledi:
“Ocağın karşısında çalışıyorum, emekli maaşım yetmiyor. 61 yaşında adamım; yazık, günah değil mi bana? Yatıp istirahat etmem lazım değil mi? 2 bin 500 liraya 8 saat ocağın karşısında çalışıyorum, 8 saat; yazık değil mi, günah değil mi? Bu emekliler hala Erdoğan’a oy veriyorlarsa müstehaktır, helal olsun onlara, daha beter olsunlar.”