ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir Milletvekili Aksünger, hafta başında Taksim’de olayların şiddetlenmesi ve polisin baskısını arttırması ile birlikte Gezi Parkı’na gittiğini kaydederek, gençlere destek veren CHP’li vekiller ile birlikte yaklaşık bir hafta süresinde gençlere yardımcı olduklarını kaydetti. Aksünger, otellerde kalan eylemcilerle görüştüklerini, yaralanan göstericilere yardım ettiklerini, alana inen provokatörlere engel olmaya çalıştıklarını ve yeri, geldiğinde çadırlarda kaldıklarını anlatarak, yaşadıkları gelişmeleri şöyle özetledi, “Orada o gencecik insanlar günlerce onca gaz bulutunun arasında bir şeyler için mücadele verdi. Ama savaşı andıran bu manzaralardan asıl ders alması gerekenler ne yazık ki halen bazı şeylerin farkında değil. Sadece burada değil, yurdun dört bir yanında sokaklara dökülen yüz binlerce genç aslında bir yaşam mücadelesi, bir özgürlük mücadelesi veriyor. Ama Başbakan hala despot tavırlar içerisinde ve hiçbir eleştiriyi dikkate almıyor, kendi halkında gelen seslere de kulaklarını tıkıyor. Aynı şekilde iktidar da neyin ne olduğunu anlayamıyor ve onun yerine halkı taciz ediyor. Tüm bu olaylardan ders çıkartmamız gerekiyor.”
Milletvekili Aksünger, Gezi Parkı içerisinde kesinlikle siyasetçi olarak bulunmadıklarının altını çizerek, “Biz oraya birer vatandaş olarak gittik ve hiçbir konuşmamızda bizler milletvekiliyiz demedik. Ancak yeri geldiğinde polisin o haksız ve şiddet yanlısı tavrına karşı koymak durumunda kaldık ve milletvekili olarak gençlerimizin zarar görmesini engelledik. Gezi Parkı içerisinde hayatını kaybeden Abdullah Cömert arkadaşımız adına kurduğumuz çadırla onu hiç unutmadık. Oradaki gençlerimiz öyle bir organizasyon yapmış, öyle bir birlik olmuş ki, tamamen kurumsallaşmışlar. Revirleri olsun, yemek ve su paylaşımları olsun, kütüphaneleri olsun, etkinlikleri ile olsun, örnek bir dayanışma fotoğrafı vardı. Aynı şekilde halkın ve çevredeki işyerlerinin de destek veren bir tutumu vardı. Divan Otel ve çevredeki diğer oteller kapılarını açarak gençlere yemek ve yatacak yer sağladı, personeli eylemciler için seferber oldu. Bunun yanında üzücü olaylarda yaşadık. Yanı başımda iki tane yabancı basın kuruluşlunun muhabiri vuruldu ve yaralandı. Salı günü emniyet güçleri, alanı ve parkı dağıtmak amacı ile oraya girdiğinde arabuluculuk yaparak bazı kötü şeyler yaşanmasının önüne geçtik fakat ciddi anlamda da gaza maruz kaldık. Duyarlı birere vatandaş olarak gerekeni yaptığımızı düşünüyorum. Ancak oradaki mücadelenin savaş gibi algılanması ve başka yerlere çekilmesi çok yanlış” dedi. “BU DİRENİŞ BİR HALK HAREKETİ” CHP’li Aksünger, Taksim’deki direnişe gölge düşüren provokatörleri de sert şekilde eleştirerek, “Süreç boyunca oradaki çocukları anlamayan ve yalan yanlış tavırlar ile onları yönlendirmeye çalışan art niyetli birçok insana rastladık. Bir kere o gençliği anlamak için oturup biraz düşünmek ve onların ne için mücadele ettiğini anlamak lazım. Nitekim o iş, bu eylemleri sahiplenmeye çalışan farklı farklı grupların işi değil. Nitekim hiçbirisi de asıl eylemi yapan grup tarafından desteklenmiyor. Bu jenerasyon gerçekten farklı bir şeyler anlatıyor ve haklı bir mücadele içerisindeler. Oturup sabahlara kadar sohbet ettiğimiz oldu ve kendileri her noktada haklılar. Bu süreç kimsenin önerlik edeceği, ya da sahipleneceği bir süreç de değil. Direniş tamamen halk hareketidir” ifadelerini kullandı.

“GEZİ RUHU SİYASALLAŞMALI” Hükümetin devam eden görüşmeler aşamasını da doğru değerlendirmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Aksünger, “Maalesef hükümetin asıl amacı o talepleri dikkate almak değil. Asıl amaç görüşmeler vasıtası ile eylemleri bitirmek ve direnişi kırmak. Ama karşılarında kolay kolay pes etmeyen bir kitle ve devasa bir gençlik var. Kendilerini de tüm bu çabalarından ötürü kutluyorum. Gençler bu vesile ile bir arada olmayı ve dayanışmayı öğrendiler. Ve geçen zaman içerisinde kafalarında az çok bir siyasi tavır şekillendi. Ve oluşan tablo yaşama saygı gösterilmesi gerektiğini savunan, özgürlükleri savunan bir tablo. Bunu geliştirmelerini ve siyasal yaşam içinde bulunmalarını her zaman isterim. Türkiye’nin geleceğinde rol sahibi olmalarından yanayım. Bu eylemler vasıtası ile ülkemiz gelecekte oluşacak siyasi yaşam açısından olumlu bir kazanım elde edecektir. Eylemlere siyaset karışmasın istiyoruz ama, bu hareketin siyasallaşmasını istiyoruz. Özellikle de bu ülkenin aydınlık geleceği için” diye konuştu.
“HEYETTEKİ İSİMLER BU TOPLUMU TEMSİL ETMİYOR” Başbakan ile görüşmek üzere seçilen heyete dair çarpıcı eleştirilerde de bulunan Aksünger, “Necati Şaşmaz’dır, Hülya Avşar’dır, bunlar bu toplumu temsil edebilecek kimseler değildir. Bugün Necati Şaşmaz dediğiniz kişi iki kelimeyi bir araya getiremeyen birisidir. Ne isteyecekle? Ben bu isimleri kesinlikle doğru bulmuyorum. Süreci yönetebilecek ve talepleri iletebilecek kimseler değiller. Başbakan’ın o kişileri ayağına çağırması da zaten bazı şeyleri halen daha dikkate almadığının göstergesidir. Bir kere iyi niyetli değil. Eğer gerçekten bu süreci anlamak istiyorsa, bazı şeyleri gidip yerinde incelemesi, o insanlarla görüşmesi ve olan biteni görerek anlaması gerekiyor. Bu ülke kötü yönetiliyor. Ayaklanan insanlar yüzde iki bile olsa onların da sesine kulak verilmeli ve toplumun her kesimi dikkate alınmalı. Halen bazı şeyleri anlayamayan ve halkın taleplerini görmezden gelen bir Başbakan var” diyerek sözlerini sonlardı.