EGE POSTASI - CHP eski Genel Başkan Yardımcısı ve il eski başkanı Alaattin Yüksel, Radyo Ege Postası'na konuk oldu. Yüksel, Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Sercan Avcı ve köşe yazarı Mithat Umutoğulları'yla anayasa değişikliği teklifi ve referandum sürecine yönelik konuştu.
Yüksel'in programda öne çıkan konuşmaları şöyle;
TEK ADAM DİKTATÖRLÜĞÜ
Yeni anayasa değişikliği ile yapılmak istenen bir sistem değişikliği değil, kesinlikle rejim değişikliği. 80 milyonu ilgilendiren ve geleceğimizi ilgielndirren bir süreç yaşıyoruz. Türkiye’nin 100 yıllık rejimini tek adam diktatörlüğüne dönüştürecekler. Rejimi değiştirmek isteyenler yumuşatmak için bunu bir sistem değişikliği olarak göstermeye çalışıyorlar. Ama bu böyle değil. Bunu sunanlar da biliyor.
YÜZDE 55 'HAYIR' DİYOR
Siyasi parti meselesi olarak bakarsanız AK Parti ve MHP’nin oylarını toplarsanız %60’ları görürsünüz. Ama yapılan araştırmalara bakarsanız sonuç bu şekilde değil. Vatandaşlar %55 civarlarında 'hayır' diyor. Bunun Türkiye açısından olumlu bir değişiklik olmadığını biliyorlar. İş Cumhuriyete laikliğe demokrasiye Atatürk'e geldiği zaman farklı bir tepki veririz.
HIZLI, ACELE VE OHAL SÜRECİNDE GEÇTİ
Dünyada bu anayasa değişikliklerinin nasıl yapıldığı bellidir. Bizim geçmişimizde de hep uzlaşmayla olmuştur. 'Yurttaşlar böyle bir anayasa değişikliğini istiyor mu'' diye referendum olmalıydı. Daha sonra bu konu mecliste görüşülmeliydi. Çok hızlı, acele, OHAL altında, sabahlara kadar tekme tokat talimatlarla kavgayla dövüşle hızla meclisten geçirilen bir teklif bu.
FARKLI YOL ARIYORLAR
Şimdi Cumhurbaşkanıyla başbakan tarih belirlemeye çalışıyor. ‘Hayır’lar çok olduğu için farklı bir yol arıyorlar. 'Hayır' çıktığında birileri için büyük sorun olacak.
24. DÖNEM UZLALIŞAN MADDELER OLMALIYDI
Anayasa değişikliğine ihtiyaç olabilir. Ancak maddeler bu olmamalıydı. Biz 24. dönemde 4 parti olarak uzlaştık. Anayasa değişikliği partilerin uzlaştığı bu 60 madde olmalıydı. Hep birlikte geçirebilirdik meclisten.
ANAYASAYA AYKIRI
Fiilen mevcut anayasaya aykırı davrandıklarını Cumhurbaşkanı resmen söylüyor. Başbakan da Devlet Bahçeli de mevcut anayasayı deliyor. 2019’da yürürlüğe girecek birşey için otursanız tüm partilerle uzlaşma zemini yaratmaya çalışsalar bu tartışmalar olmaz. Zaten Türkiye sürekli bölünüyor. Şimdi de evetçiler hayırcılar diye parçaladılar.
CHP'NİN FETÖ'YLE TARİKATLA İŞİ OLMAZ
FETÖ ile ilişkisi olmayan AK Partili yoktur. Daha önce omuz omuza birlikte mücadele ediyorlardı. Bunların bu kadar güçlenmesinde direk iktidarın eli vardır. Şuan da suçluluk telaşıyla ‘benim ilişkim yok’ yarışındalar.
CHP’nin bırakın FETÖ ile ilişkisi olmasını hiçbir cemaat ve tarikatla ilişkisi olmamıştır. Bunlarla savaşmıştır. CHP her zaman laikliği savunmuştur. Laikliğe ne zaman bir zarar gelse gözler her zaman Cumhuriyet Halk Partisi’ne dönmüştür. Bize böyle bir savunucu misyon yüklenmiştir. Bizler de her zaman bundan mutluluk duyarız.
CHP ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI
Anayasa sürecinde CHP’li herkes üzerine düşeni yapmaya çalıştı. Eskisi yenisi hep yanyanaydı. Gün dayanışma günüdür. Gün, tüm yurttaşlarımızla birlik olma zamanıdır. Baştan bir strateji belirlendi. Kavgasız gürültüsüz fikirler beyan edilecekti. O konuda biraz bunun dışına çıkıldı. Bunun sebebi de medyada yaşanan olaylardı. Buna mecbur kalındı belki ama daha yumuşak gitseydi daha iyi olabilirdi.
2010'DA 'EVET' DİYENLER ŞİMDİ 'HAYIR' DİYOR
Referandum sürecine kadar çok farklı bir dönem bekliyor bizi. Önceki referanduma göre bu referendum oldukça farklı. Bugün artık tamamen demokrasiyi bitiren bir anayasa teklifi var. 2010’da bunu görmeyen yurttaşların hepsi şuan bunu görüyor. O zamanlarda evet diyenlerin birçoğu şimdi hayır diyor. Tek adam sinyalleri verildikten sonra ekonomik olarak da bakarsanız herşey kötüye gitti. En son FITCH’in Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülkeler arasından çıkarılması bunun en büyük göstergesidir. İyiye doğru gitmiyoruz, gün geçtikçe ekonomi olarak dibe vuruyoruz. AK Parti iktidara geldiğinde tarihinin en kötü krizinin yaşandığı dönemde bile işsizlik bu kadar yüksek değildi. 8.1’den 11.8’e geldi oranlar. İnsanlar açlıkla boğuşurken anayasa umrunda olur m? Fiili başkanlık döneminden sonra dövizin durumu da ortada. Dolar, Euro aldı başını gidiyor. Yatırımcı artık ne içerden ne dışardan kredi bulabiliyor.
İstikrar istikrar diye iktidara gelen AK Parti hükümetinin bugünkü en büyük sorunu istikrarsızlıktır.
'EVET' ÇIKSA BİLE UMUTSUZ OLMAMALIYIZ
Tüm kararların yetkisi tek bir adama veriyorsunuz.
Asla umutsuzluğa kapılmamalıyız. Evet bile çıksa umutsuz olmamalıyız. Türkiye’nin laiklik temeli sağlam. Diğer müslüman ülkelerden her anlamda çok ilerideyiz. O yüzden bu kadar tahrike rağmen Türkiye’de bugün bir içsavaş yaşanmıyorsa bu köklü temelimiz sayesindedir.
BAHÇELİ KOLTUĞU AK PARTİ'YE BORÇLU
Ne zaman ülkenin aleyhine kararlar alınmaya kalkılıyorsa AK Parti bunu tek başına beceremiyor. Bir anda MHP destek verip karar almaya çalışılıyor. Siyaset adamına yakışan şey ne düşünüyorsa açıkca kararını açıklaması gerekir. Devlet Bahçeli bunu yapmıyor. Geçmişte başkanlık sistemi hakkında yorumlar yapan Devlet Bahçeli ile bugünkü Devlet Bahçeli’nin yorumları arasında uçurumlar var. Bugün Bahçeli hala orada oturuyorsa AK Parti iktidarına borçludur. Başkanlık sisteminin felaket olduğunu geçmişte bizden daha iyi savunuyordu ve daha iyi anlatıyordu. MHP’yi çok zor bir propaganda dönemi bekliyor.
VENEZUELA'DA TABLO ORTADA
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçildiği günden beri tarafsızlık yeminini tutmadı. Bir siyasi partinin genel başkanı gibi davranıyor. Bu dünyanın neresinde görülmü? Bu başkanlık sistemiyle hiçbirimizin seçmediği kişiler yüksek yetkiler verilebilecek. Bu kişiler ülkeyi savaşa bile sokabilecek. Başkanlık sisteminde denetleme sistemi de ortadan kalkacak.Venezuela’da getirilen başkanlık sisteminin sonuçları ortada. Asgari ücret 15 dolar. İnsanlar açlıkla boğuşuyor. Umarım bizde de böyle acı tablo ortaya çıkmaz.
SİYASİ PARTİ OLAYINA GETİRMEDEN ANLATILMALI
Bizim kuşağımızın bir mutluluk tarifi vardı. Bizim için mutluluk yoksul halkın, vatandaşın çıkarları için çaba sarfetmek en büyük mutluluktu. Ben bu düşünceyle her zaman siyaset yaptım. Kendi işinize özel hayatınıza dönmeye çalışsanız bile bu düşünceden kopamıyorsunuz. Bir yurtsever olarak bu işin içinde ülkenin geleceğini belirleyecek bu süreçte heryerde olmaya çalışacağım. Ben ne yapabilirim diye düşünen milyonlar var bugün ülkede. AK Partili MHP’li ANAP’lı Doğru Yol Partili o kadar çok insan var ki bugün. Kararsız ve yanlış düşünen vatandaşlarımıza doğruyu göstermek için hepbirlikte çabalamalıyız. Partimiz bunu siyasi parti olayına getirmeden, özellikle AK Parti, MHP, HDP seçmenine ulaşarak doğruyu anlatmalı. Parti polemiğine girmeden 18 maddenin getirdiklerini anlatmamız gerekiyor. Türkiye’nin kendini inkar ettiği, rejimini tamamen değiştirdiğini gösteren çok madde var. Bunları göstermemiz gerekiyor.
İZMİR'DE YÜZDE 70-75
Cumhurbaşkanlığı seçiminde İzmir’deki oran %58’in üzerindeydi. Bizim adayımızdan dolayı önemli bir kesim karşı çıktı. AK Parti %33 gibi bir oy almıştı. İzmirli demokrasiden asla vazgeçmez. İzmirliler korkusuzca sandığa gidip oyunu kullanıyor. Kenan Evren Anayasasında bile İzmir farklıydı. İzmir vatandaşına çok güveniyorum. Bence bu kez %70-%75 hayır oyu çıkabilir.
ÖZVERİ GEREKİYOR
Herkes için büyük bir sınav olacak. Hem vekiller hem belediye başkanları için büyük bir sınav olacak. Halkın görevlendirdiği insanların daha özverili olması gerekiyor. Böyle zamanlarda parti tabanı kimin ne yaptığına bakar ve gelecekte kararlarını ona göre verir.
KOCAOĞLU 'KAMYONETİ HAZIRLA' DEDİ
Aziz Kocaoğlu’nun daha ilk günden bana söylediği her zamankinden çok daha fazla çalışacağını ve lokomotif olacağını ifade etti. Bizim biliyorsunuz kamyonet üzerinde çalışmamız vardır. Açık kasada 10-15 kişinin görebileceği bir çalışma metodumuz vardı. Bana 'kamyoneti hazırla' dedi. 'Kar, kış kıyamette olur mu'' dedim, bize birşey olmaz dedi. Aziz Başkan partinin ilçe başkanları ve milletvekilleri ile yapılacak toplantılarını bekliyor. Özellikle kırsal kesimlerde büyük çalışmalar yapacak. Aziz bey kendi hayatında çok bonkör olmasına rağmen kamu mallarında ne kadar tutumlu olduğunu herkes biliyor. Propagandaya hiçbir zaman belediye bütçesi ayırmamıştır. Kamyonetin kasasına çıkar 3 kişiye bile anlatmak istediğini anlatır. Kamu mallarını kesinlikle kullanmaz. Kendi kaynaklarımızla elimizden geleni yaparız.