İzmir'in Çeşme İlçesi'nin Alaçatı mahallesi Arnavut kaldırımlı sokakları, tarihi taş evleri ve her yanı saran damla sakızı ağaçları ile şehir hayatının yoğunluğundan kurtularak rahat bir nefes almak isteyenlerin uğrak yeri oldu. Bu yıl 6-9 Nisan tarihleri arasında 8'incisi yapılacak olan Alaçatı Ot Festivali nedeniyle de otellerde doluluk oranları yükseldi. Bergamutlu kurabiye, ıspanaklı pasta, otlu tuzlu kek, enginarlı pilav, damla sakızlı kurabiye ve otlu kalbur tatlısı gibi yüzlerce ot çeşidinin tezgahlarda yerini aldığı festivali geçen yıl 150 bin kişi ziyaret etti. Çeşmeli köylü kadınlar, tezgaha koyacakları otları dağlardan toplarken Çeşme Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü'nde görevli ziraat mühendisi Ahmet Keçeci, otların toplanma biçimini, şifasını DHA'ya anlattı. Festivalde oluşturulacak uygulama bahçesinde Çeşme yöresinde doğada yetişen otların ziyaretçilere tanıtılacağını da belirten Keçeci, ilçede 120'den fazla faydalı ot çeşidi olduğunu, bu otların hepsinin yenmediğini söyledi.
"OT ÇİÇEKLENMEYE BAŞLADIĞI ZAMAN TOPLANMAZ"
Doğadaki her otun faydalı olmadığını açıklayan Ziraat Mühendisi Keçeci, yenebilecek otların uygun zamanda toplanmasına dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyardı. Keçeci, otun çiçeklenme döneminde toplanmaması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Yenebilecek otlar mevsiminde toplanmalı. Örneğin en çok bilinen turp otunu ne zaman toplayacağımızı bileceğiz. Ocak ayında toplanmaya başlar, mevsimin durumuna göre şubat ayında toplanmaya devam edilir. Çiçeklenmeye başladığı zaman toplanmaz. Ayrıca otların toplanacağı yer de önemlidir. Yol kıyılarından, gübre birikintisi olan yerlerden toplanmaması gerekir. Temiz doğadan, tarla kıyılarından, tarlalardan, zirai ilaç kalıntılarının olmadığı yerlerden toplanması gerekir. Hafriyat, atık, çöp varsa o bölgedeki otlar insan sağlığı açısından tehlikelidir. Bir başka konu da otun toplanma şekli. Özellikle bazı köklü bitkilerin doğru miktarda toplanması çok önemli. Popülasyonu talan etmeyeceğiz. Belirli bir alanda köklü bitkinin miktarı fazlaysa, seyreltme işlemi yapılmalı. Eğer miktar azsa kesinlikle toplanmamalı. Eğer böyle yaparsak, o bitkinin bir sonraki yıl o bölgede çoğalmasını sağlamış oluruz."
"GÜNEŞ GÖRMEYEN YERLERDEKİ OTLARI TOPLAMAYIN"
İnsanların bilmedikleri otu tüketmemelerini de vurgulayan Keçeci, "Otlar genellikle haşlanarak tüketiliyor. Bazılarının da çiğden salatası yapılıyor. Haşlayarak tükettiğimiz yabani otların acı suyu gideceği için zehirlenme gibi etkisi olmaz. Bir başka konu da otların hiç güneş görmeyen, gölge alanlardan toplanmaması gerekiyor. Gölgedeki otlar risklidir. Eğer bitki güneş görmüyorsa, bildiğiniz, tanıdığınız bir ot bile olsa toplanmamalı. Ot, mutlaka güneş görmeli, fotosentezi yapmalı. Böylece besin değeri artar. Bu kriterlere dikkat ederek, otları toplayıp, tüketebiliriz" diye açıkladı. Çeşme bölgesinde ot toplama zamanının kış mevsiminin sertlik derecesine bağlı olsa da mart ayı sonlarına kadar olduğuna dikkat çeken Keçeci, "Kasım ayından itibaren değişik zamanlarda, değişik otlar, doğa tarafından bizlere sunuluyor. Yaklaşık olarak 3,5 - 4 aylık bir zaman diliminde doğadan ot toplayabiliriz. Arap saçı, rezene, turp otu, radika, hardal otu, kaya koruğu gibi birçok ot, çiçeklenmeden toplanmalıdır. Eğer bir ot çiçek vermişse toplanmamalı. Çünkü toplamanın hiçbir faydası yok" diye konuştu.
"KATRAN ARDICININ MEYVESİ ÖKSÜRÜK ŞURUBU OLUYOR"
Bazı bitkilerin ilaçların ham maddesi olduğunu da belirten Ziraat Mühendisi Keçeci, "Örneğin Çeşme'de yetişen bir ağaç var; katran ardıcı. Onun meyvesi öksürük şurubu yapımında kullanılıyor. Yani ağaçtan da faydalanılabiliyor. Ama biz, bazı bitkilerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlatan yayınları doğru bulmuyoruz. Çünkü her vücutta, her etken madde farklı etki gösterir. Bir ot, birisine çok iyi gelebilir, ama bir başkasında alerjik etki yapabilir. O nedenle dikkatli olunmasında fayda var" diye uyardı.
"ŞEVKETİBOSTAN, HEM FAYDALI HEM DE LEZZETLİ"
Şevketibostan bitkisinin tarlalarda dikilerek yetiştirilmeye başladığını da anlatan Keçeci, şöyle devam etti:
"Aslında şevketi bostan, doğada birçok bölgede çıkıyor. Ağustos ayında sarı çiçek açar. Çiçekteki tohumlar doğaya yayılır. Bir bölümü tekrar doğada can bulur. Türkiye'de ilaç sanayinde kullanılan bitkilerden bir tanesi de şevketi bostandır. Böbrek taşı düşürücü özelliğinden dolayı bir dönem kapsülü bile üretildi. Değerli bir bitki. Aynı zamanda oldukça da lezzetli. Ege mutfağının en lezzetli yemekleri arasında şevketi bostanın ayrı bir yeri var. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, şevketi bostan tohumlarını ıslah etti. Üretilen tohumları da üreticilere ücretsiz dağıtmaya başladı. Biz de Çeşme'de 10 yıla yakın süredir üreticilere dağıtıyoruz. En az bir dekar üretim yapacak üretici bize geliyor. Kaydını yaparak, ücretsiz olarak tohumu veriyoruz. Ama dikimi biraz zahmetli. Tohumları çok küçük olduğu için dikimi oldukça zor. Bu nedenle herkes dikmek istemiyor. Ancak Alaçatı'da ve Uzunkuyu'da oldukça başarılı üretim yapan üreticiler var."
Öte yandan Alaçatı Ot Festivali'nde stant açacak yerel üreticiler de hazırlıklarını hızla sürdürüyorlar. Çeşmeli kadın üreticiler, Çeşme'ye özgü reçel imalatlarına hız verirlerken, bazı yerel üreticiler de, çeşitli otlardan sabun üreterek, Alaçatı Ot Festivali'ne hazırlanıyor. Türkiye'nin birçok ilinde tur şirketlerinin Alaçatı Ot Festivali için özel turlar düzenlemesi ve turlara olan ilginin, bu yıl da 6-9 Nisan tarihlerinde Çeşme'nin yüz bini aşkın insanı ağırlayacağı tahmin ediliyor.(DHA)