Yeni Asır'dan Kahraman Durak'ın haberine göre, İzmir'in son yıllarda hızla gelişen en popüler turizm beldesi olan Alaçatı, artık can çekişiyor. 2000'li yılların başında 7 bin olan yerleşik belde nüfusu 15 bini geçti. Turizm nedeniyle beldenin nüfusu yazın 100 binlere dayanıyor. Patlayan turizm nedeniyle de belde hızla betonlaştı, yeşil alanlar yok oldu. 2000'li yılların başında 60-70 civarında olan butik otellerin sayısı şu anda 500'e yaklaştı. Konut artışı da beldede yüzde 300'e yakın büyüme oldu. Alaçatı merkez SİT koruma alanı olduğu için kısmen nefes alabiliyor.
Başkan Dalgıç'tan Çeşme'ye davet
Merkez SİT alanı olunca betonlaşma köy içine doğru hızla yayıldı. Bu o kadar hızlı oldu ki, şu anda köy içinde imara açık yalnızca 25 dönüm arazi kaldı. Diğer araziler tarım arazisi statüsünde. Bunların da kimine bağ evi yapılabiliyor, kimine ise bir çivi dahi çakılamıyor. Bölgede otel işletmeciliği yapan turizmciler, konut ve işletme artışı nedeniyle Alaçatı'nın özellikle yaz dönemi boyunca altyapı sorunu yaşadığını söyledi. Sürekli kanalizasyonların patladığı ve atık suların sokağa karıştığını belirten işletmeciler, "Her lodosta oteller, evler ve sokaklar kokuyor.
Sokakları atıksu basıyor. Altyapı artan nüfusa yetmiyor" dedi.
SES KİRLİLİĞİ BIKTIRIYOR
Alaçatı'nın yerlileri de sakin günlerin özlemini çekiyor. Beldede hızla artan yapılaşmadan şikayet eden Alaçatı sakinleri, yoğun nüfus nedeniyle yaşanan ses kirliliği ve restoran bacalarından çıkan kokulardan bıktıklarını söyledi. Beldede sürekli yaşayan yerliler, "Oturup çay içecek köy kahvemiz bile kalmadı. Her yer bina, açık alana hasretiz" diye konuştu. İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu da, yetkilileri şöyle uyardı:
"Uzun zamandır söylüyorum, İzmir'de arsa üretilmesi konusunda sıkıntılar var. Arsa üretmek demek betonlaştırmak değil, yeşili koruyarak insanların oturacağı yerlerin imara açılması gerekiyor. Alaçatı inanılmaz derecede yüksek fiyatlara ulaştı. Satılık olan en ucuz villanın fiyatı 1 milyon lira değerinde. Bu fiyatlar yukarı doğru çıkıyor. İstanbullu yatırımcının daha fazla gelmesi ve butik otellerin artması hem turizm açısından hem de Alaçatı için sevindirici. Ancak her yerin beton olması bizim istediğimiz bir şey değil. Yeni imar alanlarının açılması, fiyatların düşmesini ve konut ihtiyacını karşılayacaktır. Alaçatı aynı zamanda rüzgar sörfünün yapıldığı dünya çapında önemli bir yer. İmar planları yapılırken dikkat edilmesi gereken yeşil alanların korunması gerekir."
ÇOK POPÜLER OLDU
20 yıldır sektörün içinde bulunan Varhan Emlak İnşaat Genel Müdürü Soner Varhan da şunları söyledi: "Yıllar içinde popüler hale gelen Alaçatı'da doğal olarak konut talepleri de arttı. Konutta yüzde 300'e yakın bir büyüme oldu. 1999 yılında bir arazi vardı o zamanki fiyatı 600 liraydı, aynı arazi 2012 yılında 600 bin liraya satıldı, şu an ayni arazi 1 milyon 800 bin lira. Yani 20 yıllık bir süreçte Alaçatı'daki araziler 3 bin kat değer kazandı. Şu anda işlem sayısı az ancak fiyatlarda bir düşüş yok. İstanbul-İzmir Otoyolu bittiğinde ve Alaçatı'ya havaalanı yapıldığında bu fiyatlar daha da artar.
Alaçatı marka değerini korur."