Eren’in annesi Ayşe Bülbül’ün ağıdı yankılanıyor dağlarda, ormanlarda. “Hangi yaralarımı diyeyim/Hangi yükümü tutayım/Aldın da tomurcuk gülümü/ Çıkardın da bir gözümü...” Yürek dayanacak gibi değil. Hıçkırıyoruz yüzlerce kadın.
Maçka'ya 12 kilometre uzaklıktaki şehit Eren’in Köprüyanı köyüne ulaşmak zor. Dar toprak yol, cenaze nedeniyle kepçeyle düzeltilmiş.
Eren, 3’üncü sınıfına geçtiği Maçka İmam Hatip Lisesi’ne işte her gün bu yoldan gidip geliyordu. 13 kardeşin 9’uncusuydu. Babası Hasan Bülbül’ü 14 ay önce kaybetmiş. Çok yoksullar. Köylü bu aileyi çok seviyor, “Sakin ve terbiyeli” dedikleri bu kalabalık Bülbül Ailesi’ne erzak yardımı yapıyordu. Evleri, köyün ucunda, ormanın tam dibindeydi.
Eren, okul harçlığı için mevsimlik işçilik yapıyor, fındık topluyordu. Tıpkı şehit düştüğü cuma gününün arifesinde olduğu gibi.
PKK O YARDIMI ÇALDI
Eren’in annesi, ağabeyleri, ablaları Çamlıdüz Yaylası’nda hayvancılık yaparken Eren de topladığı otları evine getirdi. Bir hafta önce, eve geldiğinde, köylünün verdiği ve kış için sakladıkları 5 çuval un, şeker, yağ, çay ve kuru gıda ürünlerinin çalındığını fark etti. Polisi aradı. Perşembe günü jandarma karakolundan telefon geldi. Eve gelip keşif yapacaklardı. Kendisinin de hazır bulunmasını istediler.
Eren, fındık topladığını ancak ertesi gün Köprüyanı köyünün karşı yamaçtaki camisinde kılacağı cuma namazından sonra kendisini almalarını istedi. Birlikte namaz kıldığı polis memuru Namık Özten, karakoldan gelen Başçavuş Ferhat Gedik ile birlikte üçü eve gittiler.
AĞILDA KALLEŞ PUSU
Etrafı araştırarak eve geldiler. Ne olduysa o anda oldu. 20 metre yukarıda boş koyun ağılı, merek (samanlık) vardı ve hemen sonra sarp yamaçta orman uzanıyordu.
Ağıldan PKK’lı teröristlerin yaylım ateşi başladı. Eren, Başçavuş Ferhat Gedik ve polis Namık Özten kanlar içinde yere yığıldılar. Eren ile Başçavuş Ferhat hastanede şehit oldu. Özten’in durumu iyiye gidiyor.
‘ÇARESİZCE SEYRETTİK’
Yenge Aysel Bülbül, kuş uçuşu birkaç dakika olsa da ulaşması bir saat süren karşı yamaçtan anbean tanık olduğu, çaresiz kaldığı o korkunç dakikaları anlatıyor:
“Üç kişiydiler. Eren, asker ve polis. Geldiler, 1 saat dolaştılar. Birden silah sesleri başladı. En az 50 mermi sesi saydım. Saat 15.20’ydi.”
Hıçkırıyor. Eren’in yengesi Yeşim Bülbül ise o anları güçlükle anlatıyor. “Üç kez seri atış yaptı teröristler.” Eren’in kanının döküldüğü çeşmeyi gösterip ağlıyor.
İŞTE O EV
Teröristlerin erzak çaldığı ve pusu kurduğu evi DHA görüntüledi. Evin çevresinde uzun namlulu çok sayıda silaha ait boş kovan vardı. Terörist grubunun erzak çaldıkları tek katlı evin camlarının kırıldığı belirlenirken, şehit düşen Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik’e ait kırık gözlük de bulundu. Saldırının ardından kaçan ve 3 kişi oldukları sanılan teröristleri etkisiz hale getirmek için başlatılan arama sürüyor.
Eren güvenlik güçlerini bu eve götürüyordu
AKRABASI İSYAN ETTİ: NEDEN ONU GÖTÜRDÜLER
Eren’in ailesi, akrabaları evde yapılacak keşif için 15 yaşındaki Eren’in çağrılmasına isyan ediyor. Aysel Bülbül, “Muhtar Nurettin Reis nered? Köyün mülki amiri o değil m? Köyün güvenliği için keşif yapılacaksa neden muhtar yerine 2002 doğumlu çocuğumuz çağrılıyor'”
SALDIRIDA ‘TÜRK TARIK’ İZİ
Maçka kırsalındaki saldırıyı gerçekleştiren terörist grup deşifre edildi. Terör örgütü PKK’nın bölgedeki grupları biliniyor.
Bu grupların başında ise ‘Türk Tarık’ kod adlı Barış Öner ve ‘Cudi Zaza’ kod adlı Mehmet Yakışır bulunuyor. ‘Yeşil listede’ bulunan ve başına 1 milyon TL ödül konan Artvin Şavşat’a kayıtlı Barış Öner’in geçen yıl CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konvoyuna saldırı düzenlenmesi emrini verdiği ve yönettiği biliniyor. Eli kanlı teröristin Maçka’daki terör saldırısında parmağı olduğu belirtiliyor.
‘BİR ÇOCUĞA KURŞUN SIKACAK KADAR ALÇAKSINIZ’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Maçka şehitleri için taziye mesajı paylaştı. Kılıçdaroğlu, Twitter’dan “15 yaşındaki bir çocuğa kurşun sıkacak kadar alçaksınız. Hain terör saldırısında şehit düşen Eren Bülbül ve Ferhat Gedik’e rahmet diliyorum” paylaşımında bulundu. Kılıçdaroğlu,
Bülbül’ün ailesini arayarak başsağlığı dileklerini de iletti. - ANKARA
#ERENİYİKİVARSIN
Eren’in hikâyesi Türkiye’yi derinden sarstı. Eren, 2 ay önce sosyal medyada paylaştığı mesajda, “‘Biri de çıkıp demiyor ki Eren iyi ki varsın” derken, başka bir paylaşımında ise 15 Temmuz Şehidi Ömer Halisdemir’in fotoğrafıyla birlikte, “Mehmedim sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de” diye yazmıştı. Sosyal medya kullanıcıları Eren’in mesajlarını, terörü lanetleyerek paylaştı. Kimileriyse Eren’in fotoğrafını Çanakkale cephesine giden 15’lik askerlere benzetti.
Türkiye'yi ağlattı: Elveda Onbeşli
15’LİLER DESTANI
ÇEŞİTLİ kaynaklara göre İtilaf Devletleri Nisan 1915’te Çanakkale’de kara harekatına başlayınca, birçok cephede savaşıldığından o cepheye asker kaydırmak mümkün değildi. Sultan V. Mehmed Reşad 14 Mayıs 1331’de (27 Mayıs 1915) bir irade yayınlayarak, Askeri Mükellefiyet Kanunu’nda değişiklik yaptı ve lise talebelerini de cepheye çağırdı. Ardından Harbiye Nezareti de bir tebliğ yayınlayarak, 1314 (1896) doğumluların (yani 19 yaşındakilerin) henüz askerlik hizmetine çağrılmamışlar ile 1315 (1897) doğumluların, bedenleri gelişmiş, harbe elverişli ve silah kullanmaya kabiliyetli olanlarından müsait bulunanların da kıtalara teslim olmalarını istedi. Padişahın ve Harbiye Nezareti’nin bu çağrısı üzerine 1315 doğumlu olanlar da cepheye gitti.
‘Hey Onbeşli’ türküsünde sözü geçen “15’liler”in 1315 doğumlular olduğu varsayılıyor:
Hey onbeşli onbeşli
Tokat yolları taşlı
Onbeşliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı
Aslan yârim kız senin adın Hediye
Ben dolandım sen de dolan gel beriye
Fistan aldım endazesi onyediye
Gidiyom gidemiyom
Az doldur içemiyom
Sevdiğim pek gönüllü
Koyup da gidemiyom