Alman siyasetçi: Camilere, kültür merkezlerine ihtiyacımız var

Haberler / Dünya

21 Eylül 2013 Cumartesi 12:38

PAYLAŞ

Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakan Yardımcısı Armin Laschet, “Entegrasyon, asimilasyon değildir. Her insan kendi dinini, kültürünü, tarihini ve ailesinin köklerini muhafaza edebilir ve yaşayabilir.” dedi.

Dortmund’da işadamlarına hitap eden Hıristiyan Demokratik Birlik (CDU) partili siyasetçi, şimdiye kadar muhtemelen çıkabilecek sorunlardan dolayı çifte vatandaşlığa sıcak bakmadığını ama bu konunun kurulacak koalisyon hükümetiyle tekrar gündeme gelebileceğini belirtti. Laschet şöyle konuştu: “Her insan kendi dinini, kendi kültürünü, kendi tarihini, ailesinin köklerini muhafaza ederek yaşayabilir. Bundan dolayı Almanya’da insanların dinlerini yaşayabilecekleri camilere, kültür merkezlerine ihtiyacımız var. Uyumlu olma sadece göçmenler için değil ülkede yaşayan herkes için geçerlidir. Ülkenin kanunlarına saygı duyuyor m? Kendi gücüyle kendisini ve ailesini geçindirebiliyor m? Eğitimi var m? Uyumlu olmada bunlar önemli kriterler. İnsanların uyumlu olmasında özel hayatları ölçü değildir. Ne yediği, nasıl yaşadığı, ne zaman oruç tutacağı bunlar insanın kendi tercihleridir.’’

MÜSLÜMAN VE TÜRK KÖKENLİ BAYAN ADAY

Laschet ilk Türk adayları Cemile Giousouf için ise “Bu federal seçimler CDU için çok farklı bir seçim çünkü bizim 60 yıllık tarihimizde ilk kez Türk kökenli bir bayan adayımız Federal Meclis’e girebilmek için yarışıyor. Hagen seçim bölgesinden meclise girme şansı oldukça büyük. Böylece Almanya’da yaşayan birçok Türk’ü Federal Meclis’te temsil edecek bizim de Müslüman ve Türk kökenli bayan adayımız var.” dedi.

Armin Laschet Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin katılımı ilgili olarak da, “İmtiyazlı ortaklık gündemimizden çıktı ve Başbakan Angela Merkel bir daha ki faslın sonbaharda açılmasını istediğini söyledi. Fasılları sonuçlandırmak için müzakere edeceğiz. Müzakereler devam ediyor. Bizim arzumuz Türkiye’nin Avrupa’ya sıkı sıkı bağlanmasıdır. Bu konuyu da biz eskiye nazaran daha objektif bir şekilde tartışıyoruz.” açıklamasını yaptı.