Alman şirketlerinde önyargıları yıkma ve çoğulculuk için mücadele eden Charta der Vielfalt derneğinin yayınladığı rapora göre Almanya yabancı kalifiye potansiyeli değerlendirmiyor. Almanya’da halihazırda yaşayan göçmen potansiyelinin de piyasada değerlendirilmediğini hatırlatılan rapor, akademisyenlerin yüzde 70’inin kendi kapasitesinin altında bir işte istihdam edildiğine dikkat çekiyor.
Şirketlerde çoğulculuk için mücadele eden ‘Charta der Vielfalt’ adlı derneğinin yayınladığı bir rapor, Almanya’daki şirketlerin yabancı kalifiye elemanların sadece küçük bir bölümünü iş piyasasında değerlendirdiğini ortaya çıkardı. Raporu yayımlayan kuruluş, yabancı kalifiye elemanların Almanya’da elde ettiği fırsatları araştırmak için 29 farklı raporu incelemiş.
Araştırmada, son beş yıl içerisinde Alman şirketlerinin yüzde beşinin dünya genelinde kalifiye eleman aradığına dikkat çekiliyor. Bunun için şirketlerin uygulamaya giren Mavi Kart ve yabancı diplomaların tanınması sayesinde elinde iyi fırsatlar bulunuyor. Almanya’da halihazırda yaşayan göçmen potansiyelinin de piyasada değerlendirilmediği hatırlatılan raporda, akademisyenlerin yüzde 70’inin kendi kapasitesinin altında bir işte istihdam edildiği kaydediliyor.
Dernek Başkanı Aletta Gräfin von Hardenberg ise bunun bir paradoks oluşturduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Bir yandan vasıflı göçmenlerin kalifiye iş boşluğunu doldurması gerekiyor, diğer yandan da ekonomi bu potansiyeli nasıl değerlendireceğini bilemiyor. Birçok şirket, dil ve kültürel badirelerin aşılmasının zor olduğu görüşünde.”
Raporda yer alan ilginç bilgilerden biri de, birçok göçmenin Almanya’yı mesleki yetersizlik perspektifinden dolayı terk etmesi. Geçtiğimiz yıl bir milyondan fazla göçmen Almanya’ya yeni gelmişti. Aynı yıl içerisinde 712 bin yabancı ülkesine geri döndü.
Rapor bu rakamın da 2011 yılına göre yüzde 5 oranında arttığına işaret ediyor. Almanya’da üniversite okuyanların yüzde 75’inin bu ülkede kalmaktan memnun olduğu sonucunu paylaşan raporda, geri kalan kısmın ise hızlı bir şekilde iş bulamadığı veya Almanya’da kendisini istenmeyen kişi olarak gördüğü için geri döndüğüne dikkat çekiyor.
Aletta Gräfin von Hardenberg, Almanya’ya gelenlerin memnuniyetsizliğine ilişkin, “Politika, ekonomi ve toplum göçmenlere yönelik hüsnü kabul kültürünün nasıl biçimlenmesi gerektiği konusunda bir anlaşmaya varmalı. Onlara, bizim size ihtiyacımız var ve Almanya’da kalmanızı destekliyoruz demeli.” tespitinde bulundu.
Yasal engelleri aşma adımının doğru olduğunu kaydeden von Hardenberg, politikanın küçük ve orta ölçekli şirketlere bu fırsatları değerlendirmek için yardımcı olabileceği önerisinde bulundu. Charta der Vielfalt derneği, 2010 yılında Alman şirketlerinde önyargıları yıkmak ve daha saygılı çalışma ortamı oluşması için kuruldu.
Bu zamana kadar 6 milyon 500 bin işçisiyle toplam 600 şirketin kayıtlı olduğu derneğin hamiliğini ise Başbakan Angela Merkel yapıyor.
POLİTİKA
Sayfa başına git
