Ege Postası
Geri

Alperen davasında ikinci celse; Söz tanıklarda

İzmir'de serviste unutulan 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüyle ilgili davanın ikinci duruşması başladı. dinlenecek. Sanık sorumlu müdür B.G., "Neden 36 ayı doldurmayanların kaydı yapıldı" sorusuna "Vatandaşın işi görülsün diye aldık" yanıtı verdi. Bir tanık, o gün sigara içmek için dışarı çıkarken, fotoğraf çekimi için geri çağrıldığını belirterek, "Belki çıksam, Alperen'i serviste görecektim" dedi. 'Fotoğraf çektirmek için çağırmasalardı, görecektim'
Alperen davasında ikinci celse; Söz tanıklarda
Haberler / Güncel
20 Kasım 2017 Pazartesi 13:15
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İzmir'in Çiğli ilçesinde, 3 ay önce kreş servisinde unutulan 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne neden olmakla suçlanan ve olayın ardından tutuklanan servis şoförü Tamer İ. ve eşi okul sahibi Yurdagül İ.'nin de aralarında bulunduğu, 4'ü tutuksuz 6 sanık hakkında, Karşıyaka 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek' ve 'suç delillerini yok etmek'ten 5 yıldan 14 yıla kadar değişen hapis cezası istemiyle açılan davanın ikinci duruşması başladı. Bir veli, "Sigara içmek için dışarı çıkıyordum ki fotoğraf çektirmek için geri çağırdılar. Çağırmasalardı belki Alperen'i görecektim" dedi. 

Çiğli'nin Köyiçi Mahallesi'nde, geçen 15 Ağustos günü meydana gelen olayda, Serkan- Buket Sakin çiftinin oğulları Alperen, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Çiğli Özel Sevgi Yumağı Anaokulu'na götürülmek üzere servis sürücüsü 47 yaşındaki Tamer İ. ile rehber personel 17 yaşındaki D.K.'ya teslim edildi. Öğrenciler indirildiği sırada D.K., ağlayan bir öğrenciyi alarak, okula girdi. Serviste uyuyan Alperen'i fark etmeyen sürücü, aracı okulun yanında bulunan ve otopark olarak kullanılan boş arsaya çekti. Alperen'in kreşte olmadığını saatler sonra fark eden öğretmenlerle görevliler, okul ve bahçesini aramaya başladı. Aramadan sonuç alınamayınca, okulun güvenlik kamerası kayıtları incelendi ve Alperen'in okula hiç girmediğini görüldü. Bunun üzerine okul servisine bakan görevliler, minik Alperen'in, sabah oturduğu koltukta cansız bedenini buldu. Okul yöneticileri, polise verdikleri ilk ifadelerinde gerçeği saklayarak, Alperen'in uyku saatinde uyutulduğunu ve bir daha uyanmaması üzerine hastaneye götürüldüğünü söyledi. Bu durumdan şüphelenen polis, bir görevlinin ifadesinden yola çıkarak, olayı aydınlattı. Alperen'in kreş servisinde unutulduğu için öldüğü ortaya çıkarıldı. Soruşturma kapsamında servis sürücüsü Tamer İ. ile eşi okulu işletmecisi Yurdagül İ., tutuklandı.

SORUMLULARIN YARGILANMASINA BAŞLANDI

Kamuoyunun tepkisine neden olan olayın ardından cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar servis sürücüsü Tamer İ. ile eşi okul işletmecisi Yurdagül İ., tutuksuz sanıklardan servis görevlisi D.K. ve sorumlu müdür B.G. hakkında 'bilinçli taksirle ölüme neden olmak' ile 'suç delillerini yok etmek' suçlarından toplam 14'er yıl hapis cezası istendi. Öğretmen A.G. hakkında, 'taksirle ölüme sebebiyet vermek'ten 6 yıla kadar hapis cezası, okul çalışanı A.S. hakkında ise 'suç delillerini yok etmek'ten 5 yıla kadara hapis cezası talep edildi. Karşıyaka 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davaya geçen 9 Kasım'da yapılan duruşmayla başlandı.

İKİNCİ DURUŞMA

Davanın ikinci duruşmasına, unutulduğu servis aracında ölen minik Alperen'in babası Serkan Sakin ile annesi Buket Sakin, tutuklu sanıklar Yurdagül İ. ve eşi Tamer İ., tutuksuz sanıklar D.K. ile A.G., ilk duruşmaya katılmayan sorumlu müdür B.G. ve tarafların avukatları katıldı. Diğer tutuksuz sanık A.S. ise duruşmaya gelmedi. Davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın avukatı ile İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün avukatı da duruşmada hazır bulundu.

'VATANDAŞIN İŞİ GÖRÜLSÜN DİYE ALDIK' 

Karşıyaka 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ikinci duruşmasında, ilk duruşmaya katılmayan sanıklardan sorumlu müdür B.G., savunmasını yazılı olarak hazırladığını belirterek, mahkeme heyetine sundu. Ardından Sakin ailesinin avukatı Fikret Türkyılmaz, sanık B.G.'ye, "Neden 36 ayı doldurmayanların kaydı yapıldı'" diye sordu. B.G., "Ben 36 ayı doldurmayan hiçbir öğrencinin kaydını yapmadım, yaptırmadım. Tam tersine bu işlemlerin yanlış olduğunu, bizim okulun bu çocuklara uygun olmadığını, bu işlemlerin yasal olmadığını kurucumuz Yurdagül İ.'ye bildirdim; ancak Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bildirmedim. Fakat anne ve babaları çalışan bu çocukların velilerinin, çocukları almadığımız takdirde işlerini bırakmaları gerektiğini belirttiğini bana Yurdagül İ., söyledi. Bu yüzden vatandaşın işi görülsün diye aldık. 36 aydan küçük çocukların okula alınmasında benim onayım yoktur. Bu, tamamen veliler ve kurucu arasındaki bir olaydır. Ben de vatandaş mağdur olmasın, diye bir şey yapmadım" dedi.  

Minik Alperen'in babası Serkan Sakin'in "Eşim ve ben, Alperen'i okula yazdırırken, B.G, bizzat oradaydı. Hatırlıyor mu bizi'" sorusu üzerine sanık B.G., hatırlamadığını söyledi. 

'SİGARA İÇMEYE GİTSEM BELKİ ALPEREN'İ GÖRECEKTİM' 

Sanığın ifadesinden sonra tanıklar, dinlenmeye başlandı. Tanık olarak dinlenen aynı okuldaki öğrenci velisi Veli Kara, "Olay günü biz, okuldaydık. Benim kızımın doğum günü partisi vardı. Saat 10.00 gibi okula pasta getirdim. Daha sonra çocukları bahçeye aldılar. Çocuklar, pastalarını yediler. 15 dakika kadar da müzik çaldı. Ondan sonra da çocukları okulun içine aldılar, biz de öğrenci velisi olarak okuldan ayrıldık" diye konuştu. 

Serkan Sakin'in "Parti sırasında servis aracının yanında sigara içen oldu mu'" sorusu üzerine tanık Kara, "Ben, günde 3 paket sigara içen biriyim. O gün, parti sırasında, sigara içmek için bahçe kapısından dışarı çıkarken, fotoğraf çekimi için beni çağırdılar. Sigara içmeye gidemedim. Beni en kahreden olay da bu oldu. Sigara içmeye gitsem belki Alperen'i görecektim" diye yanıt verdi. 

Avukatların, okula 36 aydan küçük çocukların kaydının alınmadığını bilip bilmediğini sorduğu Kara, "36 aydan küçükleri almadıklarını bilmiyorduk. Benim kızım, 2 yaşında kreşe başladı" dedi. 

'ALPEREN'İN HAKLARINI SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ'
Öte yandan duruşma öncesi İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi adına basın açıklaması yaptı. Baro olarak Alperen Sakin davasının takipçisi olduklarını belirten Özcan, şunları söyledi:

"İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi, hak ihlallerinde çocuklarımızın yanında olmuştur. Çocukların korunup geliştirilmesi gereken haklarını başında eğitim hakkı gelmektedir. Uygulamaya konulan son müfredatla ilgili eleştirilerimizi de daha önce basın açıklamasıyla yaptık. Bunlara ek olarak okul sayısının, anaokullarından başlayarak arttırılması gerekmektedir. Böylece çocuklarımız, ikili öğretimden kurtarılacaktır. Yerleşim alanları içinde kurulan okullar sayesinde servisle ulaşım ortadan kaldırılacaktır. Ülke çapında geleceğin teminatı olan kız çocukları mutlaka eğitime kazandırılmalıdır. Avrupa ülkelerinden kopuşu sağlayan farklı saat uygulamasından vazgeçilmeli ve çocukların refahı için çalışan annelere ek olanaklar sunulmalıdır. Basın açıklamamızı bugün burada yapma sebebimiz Alperen’dir. Ciddi ihmaller sonucu gerçekleşen ve kamu vicdanında derin yaralar açan Alperen’in ölümüyle ilgili yargılama Karşıyaka Adliyesi'nde görülmektedir. Biz de İzmir Barosu olarak bu önemli davada yer almak istedik. Ailenin bütün yargılama aşamasında yanında olacağız ve Alperen'in haklarını sonuna kadar savunacağız. Dostluk, barış, hoşgörü olan bir dünyada yaşamaları dileğiyle çocuklarımızın Dünya Çocuk Hakları Günü kutlu olsun." (DHA)
 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası