Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında son sözleri sorulan Ahmet Altan, ‘’Ben yüzlerce kere yargılandım, askeri vesayet ve 28 Şubat sürecinde yargılandım. Hayatımda ilk defa yargılanırken anayasa suçu işleyen bir heyetle karşı karşıyayım. Hukuk dışı, yasa dışı, anayasa dışı eylemlerden ve bu yolculuktan vazgeçmek herkes için iyi olacaktır’’ dedi.
ANAYASA MAHKEMESİ YARGILASA 3 KEZ BERAAT ETMİŞ OLACAKTIM
Mehmet Altan ise Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı verdiğini hatırlatarak, ‘’18 aydır beni hapiste tutan yaklaşıma Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararı verdi. Anayasa Mahkemesi beni yargılasa 3 kez beraat etmiş olacaktım’’ diye konuştu.
ANAYASA MAHKEMESİNİN İÇTİHATI MASUMİYETİMİN TEMELİNİ OLUŞTURMAKTADIR
Son sözlerini söyleyen Nazlı Ilıcak ise, ‘’Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi’nin içtihatı benim masumiyetimin temelini oluşturmaktadır. Mehmet Altan’a yönelik iddialar ile bana yönelik isnatlar örtüşmektedir. Dolayısıyla örnek karar verilmiştir. Kararınızın bu içtihat çevresinde verilmesini rica ediyorum’’ ifadelerini kullandı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Duruşmayı karara bağlamak için verilen aranın ardından salona alınan Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ile Mehmet Altan gülümseyerek yakınlarına el salladılar. Mahkeme başkanı kararını yaklaşık 10 dakikada hızlı bir şekilde açıkladı. Tutuklu yargılanan Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül ve Yakup Şimşek hakkında üzerlerine atılan suçun sabit olduğu kanaatine varan mahkeme “Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. “TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs etme”, “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” ve ‘’Terör örgütü üyesi olmak’’ suçlarının verilen cezanın içinde erimesi nedeniyle bu suçlardan karar verilmesine yer olmadığına hükmeden mahkeme, cezalarda herhangi bir indirim uygulamadı. Öte yandan tutuksuz olarak yargılanan Tibet Murad Sanlıman hakkında ‘’silahlı terör örgütüne bilerek veya isteyerek neden olma’’ suçundan dava açılmış ise suçu işlediği sabit olmadığından beraat kararı verildi.
Üye hakim, Mehmet Altan’ın tutukluluk kararına muhalefet şerhi koydu.
ALTAN, ILICAK’I TESELLİ ETTİ
Kararın açıklanmasının ardından yargılananlar yine yakınlarına el salladı. Ilıcak ile Ahmet Altan sanık kürsüsünde bir süre konuştu. Salondan çıkarılırken Ahmet Altan’ın Ilıcak’ı teselli etmek amacıyla omzuna dokunduğu görüldü.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay tarafından hazırlanan iddianamede, Ahmet Altan, kardeşi Mehmet Altan ile Nazlı Ilıcak hakkında, “TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” ve “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti.
Altan kardeşler ve Ilıcak’ın hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçundan da 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, firari sanıklar kapatılan Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Tuncay Opçin’in de “TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” ve “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Bu sanıkların ayrıca “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istendi. İddianamede, Emre Uslu için “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan da 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyordu. (Hürriyet)