POLİTİKA
Kişisel YouTube kanalında yayınlanan videoda kullandığı ifadeler sonrasında 'Cumhurbaşkanını tehdit' suçlaması ile önceki gün akşam gözaltına alınan Fatih Altaylı, dün tutuklama talebi ile sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı.
Cezaevine götürülen Altaylı'nın tutuklanmasına başta siyasiler ve basın meslek örgütlerinden olmak üzere birçok kesimden tepkiler yükseldi.
Öte yandan, her sabah "Fatih Altaylı yorumluyor" programının yayımlandığı YouTube kanalında bu sabah da yeni bir video yayımlandı. Videoda her sabah olduğu gibi Fatih Altaylı yer almadı, Altaylı yerine izleyiciyi boş koltuğu karşıladı.
Yayımlanan videoda Altaylı'nın tutuklanma sürecine dair yapılan değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:
"DELİLLER DİKKATE ALINMADI"
Fatih Bey'in verdiği bahsi geçen tarihsel örnek kesilip başka anlamlar yüklenecek şekilde sosyal medyada servis edildi. Bu durum savcılık makamı ve sulh ceza hakimliğine Fatih Bey'in avukatları tarafından üstüne basa basa dile getirildi. Hatta videonun orijinal hali bahsi geçen makamlara da verilmişti. Ancak savcılık makamı ve sulh ceza hakimliği bu iddialar ve deliller dikkate alınmadan sosyal medyada yayınlanan bölüm üzerinden bir karar verdi. Fatih Bey fiili bir eylem olmamasına ve tutuklamanın en son uygulanacak tedbir olmasına rağmen tutuklandı. Avukatlarının yapmış olduğu savunmalar, göstermiş oldukları deliller dahi değerlendirilmedi...
"DOĞRULARI SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Ve son olarak herkesin bilmesini isteriz ki Fatih Altaylı'nın ekibi olarak dimdik ayakta olmaya, bildiğimiz doğruları söylemeye, haksızlığa karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Sinmeyeceğiz, yılmayacağız. Doğru bildiklerimizi bizi sevenler ve destekleyenler ile paylaşmaya devam edeceğiz. Diğer taraftan hukuki yollarla tüm haklarımızı arayacağız. Hukukun işlemesi için gereken tüm girişimleri yapacağız. Fatih Bey tekrar bu karşınızda, ekranda gördüğünüz koltukta oturup yorumlarına devam edeceği güne kadar var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
ALTAYLI'NIN İFADESİ PAYLAŞILDI
Videonun devamında ise Altaylı'nın savcılık ifadedesi paylaşıldı:
Ben Fatih Altaylı. Şu anda Çağlayan Adliyesi'nde savcıya ifade vermek üzere bulunuyorum. Suçlama Cumhurbaşkanını tehdit. Şöyle ki, yapmakta olduğum bir YouTube yayınında memleketteki siyasi gerilime ve bu siyasi gerilimin yarattığı kutuplaşmaya ve bu kutuplaşmanın sonucunda da oluşabilecek tehlikelere dikkat çekmek üzere bir konuşma yaparken, tarihten bir örnek verdim ve bu örneğin Roma İmparatoru Jül Sezar'ın bir komplo sonucu öldürülmesi olduğunu söyledim. Ve özellikle belirttim ki bu bir tarihi örnektir, bundan kimse başka bir anlam çıkarmasın diye de özellikle uyardım. Buna rağmen birileri bu bölümü alıp, bu uyarımı kesip biçip, bunu sanki ben Cumhurbaşkanını tehdit ediyormuşum gibi servis etmişler. Bu bir alçaklıktır, bu bir şerefsizliktir ve bu belli bir kesimin, trol ordusunun, kendilerinden olmayan, kendileri gibi düşünmeyen, kendileriyle aynı fikirde olmayan ve buna itiraz eden herkesi sindirmek, susturmak için kullandığı bir yöntemdir. Ama ben bundan yılacak değilim. 40 yıllık gazeteciyim, 40 yıldır mesleğimi onurla, şerefle yapıyorum. Bugüne kadar ne FETÖ'cü oldum, ne PKK'lı oldum, ne o oldum, ne bu oldum. Her zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin, Cumhuriyetin değerlerinin, ülkenin birliğinin, bütünlüğünün yanında oldum. Olmaya da devam edeceğim. Kimseyi tehdit etme kastım yoktur, olamaz da. Hele hele bir cumhurbaşkanını tehdit etmek gibi bir ahmaklık, benim gibi bir adamın yapacağı bir iş değildir. Suçlamaları tümüyle reddediyorum. Söylediğim sadece tarihi bir örnektir. Bunun tehditle falan bir alakası yoktur. Hukuka inanıyorum, adalete inanıyorum. Umuyorum ki savcı da burada aslında bir suç olmadığını, suç kastı olmadığını, sadece bir tarihi örnekleme olduğunu anlayacaktır diye ümit ediyorum. Bundan sonraki gelişmeleri yine avukatlarım aracılığıyla ve bu YouTube kanalından sizlere ulaştırmaya devam edeceğiz. Ama herkes bilsin ki Fatih Altaylı susmaz, Fatih Altaylı sinmez, Fatih Altaylı korkmaz. 40 yıldır eğilmedim, şimdi de eğilecek değilim. Bütün hayatım sporun içinde geçti. Hile yapmayı, şike yapmayı bilmem. Ben her zaman adil rekabetten yanayım. Bu bana yapılan adil bir rekabet değildir. Bu bana yapılan bir kumpastır. Ben hayatım boyunca bu ülkeyi de, kendimi de savunmaya devam edeceğim. Bundan dolayı da kimse beni yıldıracağını, sindireceğini zannetmesin.
Sayfa başına git
