Sosyal Güvenlik Kurumundan ( SGK) yaşlılık aylığı alan İbrahim Avcı, kamuoyunda "intibak yasası" olarak bilinen 6283 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'ndan yararlandırılarak aylığına ilişkin intibak işlemi yapılması talebiyle önce SGK'ye başvurdu.
Kurumun talebini reddetmesi üzerin Avcı, Ankara 3. İş Mahkemesine dava açtı. Talebi değerlendiren mahkeme, Avcı aleyhine karar verdi.
Avcı, bunun üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, başvurucunun, yargılama sonucunun adil olmadığı ile mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddialarının "açıkça dayanaktan yoksun olması", Anayasa'ya aykırılık ile sosyal güvenlik hakkının ihlal edildiği iddialarının ise "konu bakımından yetersizlik" nedenleriyle kabul edilemez olduğuna karar verdi.
ÖNCEKİ GENEL KURUL KARARIYLA ÇELİŞKİYE DÜŞÜLMÜŞTÜR
Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Hukuk Danışmanı Avukat Cafer Tufan Yazıcıoğlu, kararla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesinin, Kamu Denetçiliği Kurumunun emekli lehine kararı ile yerel mahkemedeki bilirkişinin emekli lehine verdiği raporu görmezden geldiği iddiasında bulundu.
Yüksek Mahkemenin sosyal güvenlik hakkının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmeye ek protokoller kapsamında olmadığını beyan etmesinin çok tartışılacağını belirten Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
Sosyal güvenlik hakkı, Anayasamız gibi uluslararası sözleşmelerin de kabul ettiği en temel insan haklarından bir tanesidir. Anayasa Mahkemesinin, benzer konuları Genel Kurul gündemine alıp görüşmesine rağmen, 2000 yılından sonra emekli olan yaklaşık 6 milyon emekliyi ilgilendiren bu kararı sadece iki hakim üyenin katıldığı komisyon kararıyla alması anlaşılır gibi değildir. Bu kararda, Anayasa Mahkemesinin daha önceki Genel Kurul kararlarıyla çelişkiye düşülmüştür. Bu durumda, iç hukuk yolları tükendiği için 6 ay içerisinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurulacaktır. Hukuki süreç böyledir. Ancak umudumuz, bu süreç tamamlanmadan, mahkemenin 'Kanun yoluyla çözülmeli' işaretine de uyularak konunun hükümetimiz tarafın ivedilikle parlamentonun gündemine taşınmasıdır. Böylelikle milyonlarca ailenin uzun bir süredir beklediği çözüme ulaşılmış ve 2000 öncesi ile 2000 sonrası emekliler arasındaki adaletsizlik giderilmiş olacaktır.