Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 35. Muhtarlar Toplantısı'nda Çanakkale, Edirne, Erzincan, Eskişehir, İstanbul, Kahramanmaraş, Karaman, Kilis, Kırıkkale, Konya, Malatya, Manisa, Trabzon ve Uşak illerinden gelen muhtarlara hitap etti. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
TEK ÜLKE TÜRKİYE: Terör tüm dünyanın sorunu olmakla birlikte tüm terör örgütlerinin hedef aldığı tek ülke Türkiye. Bölgemizdeki ülkelerin hepsi de iç sorunlarıyla uğraşıyor ama maruz kaldığı çok yönlü kuşatmaya rağmen dimdik ayakta durabilen kendi yolunda yürümeye devam edebilen tek ülke yine Türkiye.
BATI BUNLARI SAVUNDU: Bölücü örgüt çukur eylemleriyle bir yandan olayların yaşandığı yerlerdeki vatandaşlarımızı devletinden koparmak, diğer bölgelerdeki vatandaşlarımızı kışkırtmak istedi. Ey Batı ya siz bunları savundunuz, arkasında durdunuz, yanında yer aldınız.
İRTİBATI KESMEK İSTEDİLER: Suriye sınırımız boyunca bir terör hattı oluşturarak kardeşlerimizle, tarihimizle, geleceğimizle irtibatını kesmenin hesabı içine girdiler. DEAŞ, PYD-YPG oradan Kilis'e, Gaziantep'e, Hatay'a, Şanlıurfa'ya, sınır ilçelerimizi vurmaya çalıştı. "Sabır sabır" dedik, sonunda "Hayır" dedik, "Artık buralara girilecek" dedik. ÖSO ile beraber Cerablus'tan başladık, El Rai, El Bab'a kadar girdik. DEAŞ tamamen kaçıyor. PYD-YPG ile mücadele kararlı şekilde sürüyor, sürecektir. Terörden arındırılmış güvenli bölge bizim hakkımız.
PARATONER GİBİ: DEAŞ denilen, YPG denilen örgütlere verilen gizli, açık desteğin paratoner gibi dünyadaki tüm teröristleri, tüm sapkın tipleri bölgemize ve ülkemize çekmelerinden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Kimler tarafından yapıldığını da çok iyi biliyoruz. Çok kısa sürede bitebilecek El Bab operasyonunun bu kadar uzamasının gerisindeki sebeplerin de farkındayız. Bizim başımıza çorap örmeye kalkanlar, kendi başlarına ördüklerin ağın farkında değil.
SIRA BİZDE: Terör örgütleri üzerinden parçalayamadılar. Ekonomi üzerinden yıkamadılar. Artık atacak kurşunları kalmadı. Bundan sonra sıra bizde. Türkiye savunma durumunu terk edip hücum pozisyonuna geçmiştir. Kimsenin ülkemize gelip bizi terörle, ekonomiyle, ihanet çeteleriyle hırpalamasına izin vermeyeceğiz. Tehdidin kaynağı neredeyse gidip orada yılanın başını ezmekte kararlıyız.
KİMSE MERAK ETMESİN: Suriye'deki operasyonlarımızla buna başladık. Terör örgütleriyle mücadelemizi artık bu anlayışla yürütüyoruz. Irak'taki gelişmelere aynı yaklaşımla müdahil olacağız. "Türkiye'nin yanında olmayan karşısındadır" prensibiyle mücadele alanımızı genişleteceğiz. Bizi gömmeye çalışanlara cevabımızı, bayrağımızı en yükseğe dikerek, ezanımızı en gür seda ile okuyarak, birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirerek vereceğiz. Hiç kimse merak etmesin. Türkiye bunu başarabilecek güce, imkana, azme, kararlılığa sahiptir.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ BİR İHTİYACIN NETİCESİ
"Türkiye'nin özellikle geçtiğimiz 150 yılı sürekli yönetim tartışmalarıyla geçmiştir. Tanzimat'tan, Meşrutiyet'e, Cumhuriyet'in ilanından çok partili siyasi sisteme kadar pek çok yol ve yöntem denenmiş, ancak arayış bir türlü bitmemiştir. Bu arada yaşadığımız pek çok darbeyi, darbe girişimini, vesayet baskılarını da unutmamak gerekiyor. Yerli yerine oturmayan eğreti duran, milleti mutmain etmeyen bir duruma işaret ediyor. Türkiye'nin gündeminde olan anayasa değişikliği ile yöneldiği yeni sistem arayışı işte bu ihtiyacın bir neticesidir. Meclis'teki sürecin tamamlanmasının ardından konu milletimizin huzuruna gelecek herkes izahını, itirazını milletimize yapacaktır. Ülkemiz açısından bu kadar önemli bir meseleyi istişare etmesi, tartışması, çözüm yolları araması gerekenlerin en başında siz muhtarlarımızla Cumhurbaşkanı olarak şahsım geliyor."
'TÜRKİYE YIKILIRSA BİR MEDENİYET YIKILIR'
"Türkiye yıkılırsa sadece bir ülke yıkılmış olmaz. 15 Temmuz gecesi Medine'de Türki Cumhuriyetler'den Müslüman kardeşimiz, oğluna "Eğer o gece onlar Türkiye'de başarılı olsaydı biz her şeyimizi kaybederdik. Ravza-i Mutahhara'da, Kabe'de bu paraları oradaki fakir fukaraya dağıt" diyor. Bu millet seviliyor. Çok seviliyor. Ama biz de tüm dünyadaki ümmeti çok seviyoruz. Çünkü Türkiye yıkılarsa sadece bir ülke yıkılmış olmaz. Bir tarih, bir medeniyet, bir inanç ve kültür kalesi yıkılmış olur."
'EY KAYMAKAM! HADDİNİ BİLECEKSİN'
"Zaman zaman bazı şikayetler alıyoruz. Bir gazimiz aradı. Evraklarını gönderiyor fakat işleme konmuyor, ağırdan alınıyor. Şimdi buradan sesleniyorum. İlçesinin falan ismini vermiyorum. Ey kaymakam sen kendini ne sanıyorsu? Sen orada kalıcı mısı? O gazi kendini bu vatan için feda etti. Köprünün üzerine bu vatan, millet için yürüdü. Sen o makamda o gazi sebebiyle varsın, haddini bileceksin. Bilmediğin zaman da haddini sana bildirirler. İçişleri Bakanıma da söyledim. Öyle zannediyorum ki gereği yapılacaktır."
'ÖZGÜRLÜK BİR NUMARALI HAVALİMANINDAN GEÇER'
"Sizin bu dünyada özgürlük diye bir derdiniz sıkıntınız yok. Özgürlük bu değil ya. Özgürlük bu insanlara insanca yaşamı erdemini huzurlarına getirmektir. Biz onun mücadelesini veriyoruz. Özgürlük Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçer, Marmaray'dan geçer, Avrasya Tüneli'nden geçer, Osmangazi Köprüsü'nden geçer, Çanakkale Köprüsü'nden geçer, inşallah bir numaralı havalimanından geçer."