Bulgaristan’da 10 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 1990 yılında Türkiye’ye zorunlu göçle gelerek Küçükçekmece’deki Söğütlüçeşme Lisesi’nde fen bilgisi öğretmeni olarak göreve başlayan Hazel Kahraman, kendisinin izinden yürüyerek aynı mesleği ve branşı seçen oğlu Kamuran Kahraman ile Avcılar’daki Ali Karay Ortaokulu’nda görev yapıyor. Hazel Kahraman, aynı eğitim kurumunda oğlu ile birlikte öğretmenlik yapmanın müthiş bir duygu olduğunu anlatırken, “Onunla arkadaş gibiyiz. Her şeyimizi paylaşıyoruz. Her türlü etkinliklerimizi birlikte yapıyoruz. Çok mutluyum, oğlumla gurur duyuyorum” dedi.
Fen Bilgisi öğretmeni Kamuran Kahraman, 37 yıllık meslek hayatını geride bırakan annesinin göreve ilk başlayan bir öğretmenden farksız olduğunu, derse girmeden önceki akşam yaptığı hazırlıkla yetinmeyerek sabah buna devam ettiğini söyledi. Kahraman, “Annem 37 yıllık değil de sanki bu yıl göreve başlamış gibidir. Onu örnek olarak sürekli hareket etmeye çalışıyorum. Diğer öğretmen arkadaşlarımız da onun enerjisini gördüğünde ‘Size gıpta ediyoruz’ derler. İş bizim tamamen hayatımız oldu. İkimiz de öğretmen, aynı okulda, aynı branşta olduğumuz için zümre, kurul toplantısı bizim için okulda başlar, evde devam eder. Annem gecenin bir saatinde odamın kapısını çalıp ‘Bu soruyu nasıl yapacağız’ diyebiliyor veya ben ona ‘Bu konuyu nasıl anlatacağız’ diye sorabiliyorum. Annemin izinden yürüyorum. Ana-oğul ilişkimizin yanı sıra branş öğretmenliğimiz, iş arkadaşlığımız günlük hayatım oldu” dedi.
Kamuran Kahraman, okula 5 yıl önce gelen müfettişin özellikle kendileri ile görüşmek istediğini anlatırken, şunları ekledi:
“Müfettiş, ‘30 yıllık meslek hayatımda aynı okulda görev yapan anne ve oğluna ilk defa karşılaştım’ dedi. Ben de başka bir örneği var mı diye merak ediyorum. Biraz daha rahat muhabbet edebildiğimiz öğrencilerimiz, “Hocam sizi annenize şikayet edeceğim” diye espri yapabiliyor. Gerçekten kutsal bir meslek olan öğretmenlikte annemle çalışmak nasip oldu. Gerçekten güzel bir duygu. Umuyorum herkes için bu duyguyu yaşamak kısmet olur. Öğretmenler odasına girdiğimizde herkes birbirine ‘Hocam nasılsını? diye hitap ederken benim “Anne” diye hitap ettiğimi görünce şaşırıyorlar. İnsan tabii 30 yıllık annesine ‘Hocam’ diyemiyor. “
Göreve kısa süre önce başlayan okul müdürü Volkan Gökçe de ”Gerçekten örnek gösterilebilecek bir durum. Okulumda annesi ile birlikte çalışan bir öğretmenim var. İkisi de Fen Bilgisi zümresinden. Bu çok farklı bir durum. Beni de açıkçası hem mutlu etti hem değişik duygular içerisine soktu” diye konuştu.