İzmir’in Bornova ilçesinde, bölgede 8500 yıl önce yaşamış Egelilerin yerleşik hayatına dair kalıntılarının bulunduğu Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’nde ‘Türkiye’nin Arkeolojik Varlıklarının Korunması’ (SARAT) projesi kapsamında gazetecilere yönelik Arkeoloji Haberciliği Atölyesi düzenlendi. Arkeoloji haberciliğinde yapılan yanlışların ve olması gerekenlerin tartışıldığı atölyeye, Yeşilova Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Dr. Zafer Derin, SARAT Proje Koordinatörü Dr. Gül Pulhan, Arkeolog Dr. Haluk Sağlamtimur, Arkeolog Prof. Dr. Akın Ersoy, İzmirli gazeteciler ve arkeoloji öğrencileri katıldı. Türkiye’nin arkeolojik varlıklarının korunması için bilgi, kapasite ve farkındalık artırmayı amaçlayan SARAT Projesi kapsamında düzenlenen atölyede, örnekler üzerinden arkeoloji haberleri incelendi ve haberlerin doğru şekilde aktarılabilmesi için neler yapılabileceği tartışıldı. Arkeologların sunumlarını gerçekleştirdiği atölye sonunda, katılımcılar Dr. Zafer Derin’in rehberliği eşliğinde Yeşilova Höyüğü kazı evi ve kazı alanlarını gezdi. Program sonunda, katılımcılara SARAT Projesi kapsamında hazırlanan ‘Gazeteciler için Arkeolojik Terimler ve Faydalı Bilgiler’ kitapçığı hediye edildi.
'HABERCİLER VE ARKEOLOGLAR BİRLİKTE ÇALIŞMALI'
Atölyenin açılış konuşmasını yapan Dr. Gül Pulhan, "Çalışmamızda medyanın gücünün oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz, bu yüzden bir araya geldik. 3 yıllık SARAT Projesi kapsamında Türkiye’nin çeşitli illerinde yapmayı hedeflediğimiz habercilik atölyelerinden ilkini İzmir’de gerçekleştirdik. Online ders, anket çalışması gibi projelerimiz var. Amacımız arkeoloji dünyasına dair sorulara cevap vermek. Yaz aylarında kazı çalışmaları ve haberleri yoğunlaşıyor fakat diğer dönemlerde hiç olmuyor. Kültürün doğru aktarımı konusunda basın oldukça önemli. Haberlerde yapılan hatalar, yanlış bilgiler düzeltilmeli. Bunlardan birisi de haberlerde defineciliğin teşvik ediliyor olması" dedi. Atölyede sunumunu gerçekleştiren Arkeolog Dr. Haluk Sağlamtimur, "Arkeolojik çalışmalar hakkında yanlış bilgi ile yapılan haberler konusunda hem haberi yapanlar, hem de habere özne olan bizler birlikte çalışmalıyız. Neyin ön plana çıkartılması gerektiğine yine bu iki kitle karar veriyor. Bizim yaptığımız kazılar, arkeolojik alanlar bilinmiyor. Bu haberleri yapan gazeteciler ve arkeologlar işbirliği yaparsa daha güzele giden haberler yapılabilir. Bunun için çerçeveyi daha büyük çizip, daha büyük katılımlı toplantılar yapmamız lazım. Hepimize düşen görevler var. Hatta ortaokul ve lise eğitim müfredatına arkeoloji dersleri koyularak, çocuklara eğitim verilebilir. Yeni bir nesil geliyor ve ateş gibiler, onlara bir şeyler öğretebiliriz" diye konuştu.
Arkeolog Dr. Zafer Derin ise, Yeşilova Höyüğü’nün kazı aşamalarından ve buluntularından bahsederek, "İzmir Arkeoloji Müze’sine her yıl yüzlerce eser veriyorum ama koyacakları vitrin bulamıyorlar. Ben de vitrinimi de kazı evimi de burada kendim yapmaya karar verdim. Kentin 8500 yıl önceki neolitik ilk yerleşim alanını burada kazıyoruz, 5000 yıl önceki savaşla ve tutkuyla bağlantılı olan sürecini de Yassıtepe’nin önünde çalışıyoruz. Benim amacım kazı alanlarını hızlı bir şekilde toplumla birleştirmek çünkü insanların bilmediği bir alandı burası. Buraya gelen bir kişi de yirmi beş kişi de olsa bir arkeolog onları karşılıyor ve birebir iletişimle höyüğün bölümleri gezilerek anlatılıyor. Burada sürekli olarak 12 arkeolog ve 10 işçi görev yapıyor. Randevu ile almamıza karşın buranın 25 bin civarında ziyaretçi sayısı var. Okullardan gruplar da geliyor" dedi. (DHA)