Yeni yıla sayılı günler kalırken, milyonların gözü yeni asgari ücrete çevrildi. Yaklaşık 7 milyondan fazla insanı ilgilendiren yeni asgari ücretle ilgili süreç 11 Aralık Pazartesi günü Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanması ile başlayacak.
15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında mevzuata göre aralık ayında 4 kez toplanacak.
Ocak 2024 asgari ücreti, işçi tarafından 5, işveren tarafından 5 ve hükümet temsilcilerinden 5 kişi olmak üzere toplam 15 kişilik heyet tarafından belirleniyor.
Görüşmelerde işçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek.
Daha önceki görüşmelerden farklı olarak TÜRK-İŞ, görüşmelerde işçi tarafını temsil edecek olan 5 kişilik heyette asgari ücretle çalışan kasiyer, sağlık çalışanı, enerji işçisi ve karayollarında çalışan bir taşeron işçinin yer alacağını bildirdi.
Komisyon, işçi tarafının ve işveren tarafının tekliflerini değerlendirecek ama son sözü Bakanlık söyleyecek. Yeni asgari ücreti Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun açıklaması gerekiyor ancak son yıllarda “müjde” olarak duyurulabilecek bir oran belirlendiğinde Erdoğan açıklamayı tercih ediyor.
Asgari ücret 1 Temmuz itibarıyla net 11 bin 402 liraya yükseltilmişti. Asgari ücret desteği ise 500 lira olmuştu.
Yaptığı açıklamalarda asgari ücrete tek zam yapılacağı mesajını veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yılbaşında çalışanlarımızın ücretlerinde hem genel ekonomik dengeyi sarsmayacak hem de onların kayıplarını telafi edecek bir artış yapılacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına 11 Aralık’ta başlanıyor. İşçilerimizin onayını alacak, işverenlerimizi yormayacak ve istihdama zarar vermeyecek bir asgari ücret seviyesi hedefiyle bu süreç yönetilecek" dedi.
Çalışma Bakanı, asgari ücrete 2024'te tek zam yapacaklarını çünkü yönetmeliğin böyle olduğunu söyledi ancak yönetmelikte böyle bir madde yer almıyor.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantıları öncesi, asgari ücret için gündeme getirilen talepler:
Enflasyon karşısında çalışanların alım gücü kaybına uğramaması için asgari ücretin 17 bin 500 liraya denk gelecek şekilde yüzde 53,5 artırılması gerektiğine yönelik değerlendirmeler sorulan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Çalışmalarımızı bitirdiğimizde nihai sonuca ulaşacağız inşallah, sizinle de paylaşacağız" yanıtını vermişti. Işıkhan ayrıca, asgari ücrete tek zam yapılacağını belirterek, "Asgari Ücret Yönetmeliğimizde yılda bir kere. Çok zorunlu koşullarda, deprem gibi… Geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile asgari ücrete ikinci zammı yaptık" sözlerini sarf etmişti.
TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay asgari ücret görüşmelerinde, 14 bin TL civarında hesaplanan açlık sınırının teklif edilmesi halinde, "O zaman masadan kalkarız. Öyle şey olmaz" demişti. Öte yandan Atalay, "Öyle bir noktaya geldi ki bu ücret geçim ücreti oldu. Bakan bu sene bir defa olacak diyor. Hiç olmasın, zam da yapmayın para da vermeyin. Cambaz olsanız 11 bin 400 TL’yle bir hafta geçinemezsiniz ya. Burada ne söylediysem orada da aynısını söylerim. Bu mesele hepimizin meselesi. 8 milyon asgari ücretli bu ülkenin en büyük sözleşmesi. Bizim için fark etmiyor. Onlar da komşularımız, arkadaşlarımız. Başlarını aşağı eğme lüksümüz yok" tepkisini göstermişti.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yüksek enflasyon koşullarında asgari ücret değil iki kez, yılda dört kez güncellenmesi gerektiğini belirtti. Çerkezoğlu, "Asgari ücret, bütün uluslararası standartlara uygun bir biçimde, işçinin ailesiyle birlikte geçinebileceği bir ücret olarak belirlenmelidir. Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanacak oran yüzde 10'a düşürülmeli, vergi dilimleri artırılmalı, çalışanlar olarak sanki zenginleşmişiz gibi yıl içerisinde bir üst vergi dilimine geçirilmemizin önüne geçilmelidir. En dü?ük emekli aylığı en azından asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir. Özel sektördeki işçilerle kamu işçileri arasında ayrım yapmak Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Asgari ücret en düşük kamu i?çisi ücreti ve en düşük memur maaşı dikkate alınarak hesaplanmalıdır" talebini dile getirdi.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, işletmelerin ciddi boyutta eleman açığı bulunduğunu dile getirerek, "Önümüzdeki dönemde işten çıkarma veya işe alımlarda durağanlık sürecine girileceğini düşünmüyorum. Asgari ücret bu konuda mevcut politikalar ve hedeflenen enflasyon dikkate alınarak kurulan dengeleri bozmayacak şekilde belirlenmeli. Bu alanda tabii ki çalışanların beklentileriyle beraber piyasanın da dengesini bozmayacak şekilde karar alınmalı” diye konuştu.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan, "Geniş işsizlik oranı diyebileceğimiz atıl işgücü oranı yüzde 22'ler bandında dolaşıyor. Ortalama ücret ile asgari ücret arasındaki makas giderek kapanıyor. Üniversite eğitiminde nitelik düşüşü ile birlikte üniversite ile lise mezunları arasındaki ücret makası daralıyor. Yani üniversite eğitiminin getirisi düşüyor. Bir tarafta çalışkan ve başarılı gençlerimizin emeği var, diğer tarafta yasa dışı yollara sapanların gözler önüne serilen yaşantıları. Hep tekrar ettiğim gibi üretmeden olmuyor. Her işin başı üretim ve adil rekabet. Ekonomi kayıtlı ve kural bazlı olmalı. Rekabet ortamı düzgün çalışmalı. Yolsuzluk ve kara parayla etkin biçimde mücadele edilmeli" açıklamasını yaptı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Mahmut Asmalı, belirsizliklerin azaltılması ve spekülasyonların önüne geçilmesi için, asgari ücretin tespitinde kalıcı bir formülün bulunmasının elzem olduğunu belirterek, "Önerdiğimiz formülümüzde asgari ücret artış oranı; geçmiş 6 aylık enflasyon oranına, yine son 6 ayın ekonomik büyüme oranı eklenerek belirlenmektedir. Böylece çalışanlarımızın; bir yandan emeklerinin enflasyonun altında ezilmesinin önüne geçilecek diğer yandan milli gelir artışından pay almaları sağlanmış olacaktır. Bu formül, asgari ücretin belirlenmesindeki belirsizlikleri azaltarak reel sektörün daha sağlıklı fiyatlandırma yapmasına olanak tanırken, çalışanların satın alma gücünü koruyarak gelir dağılımında oluşabilecek bir kötüleşmenin önüne geçecektir" değerlendirmesi yaptı. (Cumhuriyet)