Diyarbakır’da görev yapan asker Z.S., 2016 yılında kendisinden boşanmak isteyen ve çocukları ile birlikte annesinin İzmir Çiğli'deki evinde kalan bankacı eşi Y.S.’nin yanına geldi. Konuşmak istediğini söyleyerek eve giren Z.S., iddiaya göre Y.S.'ye cinsel istismarda bulundu. Sabaha kadar birden fazla kez cinsel istimara maruz kaldığı belirtilen ve kalp rahatsızlığı bulunan Y.S., aşırı kanaması olunca Ege Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Cinsel istismara uğradığını söyleyen Y.S.’nin şikayeti üzerine gözaltına alınan Z.S. suçlamaları kabul etmedi, sevk edildiği adliyede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sanık Z.S. hakkında hazırlanan iddianamede, olay yerinden alınan yatak örtüsü ve peçetelerde sanığa ait sperm bulunduğunun ve Y.S.’nin cinsel istismara uğradığının adli tıp raporunda belirtildiği yer aldı. Sanık hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’, ‘kasten yaralama ve tehdit’ suçlarından dava açıldı.
'BİZİM SÖYLEDİĞİMİZ ŞEKİLDE İFADE VERMEZSEN...'
Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasına tutuksuz sanık Z.S. katılmazken, mağdur Y.S. ve avukatı hazır bulundu. Duruşmada tanık olarak dinlenen çiftin küçük çocuğu olan D.S.’ye (14) soruşturma ve mahkeme aşamasında neden farklı ifade verdiği soruldu. İlk başta "Annem ile babam o gece sohbet ettiler, annem gülüyordu", sonraki ifadesinde ise "Odamda ders çalışıyordum. Sohbet ettiklerini görmedim" diyen D.S. hakimin sorusuna, "Babam ve avukat, ‘Bizim söylediğimiz şekilde ifade vermezsen, asker ya da memur olamazsın. Ayrıca annene de bir şey olmaz’ diye söylediler. Ben de onlara güvenerek öyle ifade verdim" dedi.
Duruşma savcısı, sanık Z.S.’nin olaydan sonra hazırlanan raporlara göre; ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçunu işlediğinin sabit görülmesi, mağdura yönelik eyleminin duyularının zayıflamasına neden olmasından dolayı ‘kasten yaralama’ ve sanığın mağdura yönelik telefon mesajlarından da belirlendiği üzere ‘tehdit’ suçlarından cezalandırılmasını istedi. Mütalaaya katıldıklarını belirten Y.S.’nin avukatı Sibel Önder, sanığa herhangi bir indirim yapılmadan ceza verilmesini talep ederek, "Evli olduğu için her türlü davranışı kendine hak gören sanık için emsal karar verilmesini istiyoruz. Evlilik birliği içinde eşine baskı, şiddet ve tehdit ile tecavüz eden sanığın evliliğine güvenerek müvekkilime bu şekilde davranması kabul edilemez. Tecavüz bir cinsel eylem değildir. Tecavüz bir saldırganlıktır. Bundan da maalesef ki zevk duyan insanlar olabilir. Her suçun, bir kanuni karşılığı vardır ve bu hukuk yoluyla belirlenir. Biz bugün hukuka güveniyoruz ve sanığın cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.
Mahkeme heyeti, sanığı, ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 21 yıl, ‘kasten yaralama’ suçundan 6 yıl ve tehdit suçundan da 3 ay olmak üzere toplam 27 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca, tutuksuz yargılanan sanığa yurt dışı yasağı konuldu. Sanık Z.S.'nin kararın onanması durumunda cezaevine gireceği belirtildi. (DHA)