Ege Postası
Geri

Aslanoğlu'ndan 10 Kasım anmasında siyasal islam göndermesi: Soyunu inkar eden soysuzdur

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, bugün İzmir Devlet Opera ve Balesi Elhamra Sahnesi'nde düzenlenen Atatürk'ü anma programında çarpıcı mesajlar verdi. CHP'li Aslanoğlu konuşmasında, "Maalesef 80 darbesi, takunyalı liderler, tarikat şeyhinin elini öpen hükümet başkanları derken, siyasal İslam geldi ve devleti devlet yapan ne varsa çökertmek için uğraştı. Ortak geçmişimizi kurtuluş savaşını nerede ise unutturmak üzerine bir tarih anlatmaya başladılar. Oysa bizler, hepimiz kürdü türkü kurtuluş savaşını birlikte vermiş dedelerimiz diye gururla anlatırdık. Ortak ruhumuzu anlatırdık. Duaların bir yerinde ulusumuza bağımsızlığı getiren başta gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ruhuna kısmı muhakkak olurdu. Bunlar 9 Eylül’de, 29 Ekim’de bile atanın adını anmayarak onu unutturabileceklerini sandılar. Soyunu İnkar eden soysuzdur" dedi.
Aslanoğlu'ndan 10 Kasım anmasında siyasal islam göndermesi: Soyunu inkar eden soysuzdur
Haberler / Yerel Politika
8 Kasım 2024 Cuma 00:02
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- CHP İzmir İl Başkanlığı ve Atatürkçü Düşünce Derneği işbirliğinde düzenlenen Atatürk'ü anma programı bugün İzmir Devlet Opera ve Balesi Elhamra Sahnesi'nde gerçekleştirildi. 
Anma programına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, ilçe başkanları, ilçe belediye başkanları, ADD yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda partili katılım sağladı. 

ATATÜRK ELHAMRA'DA 3 KEZ BULUNDU 

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Elhamra Sahnesi'nde 3 defa bulunduğu hatırlatarak sözlerine başlayan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu "Bulutların üstünden, göklerden bizi seyreden atam huzurunda senin devrimlerini yolunu bir kez daha anmak için burada, bu tarihi salonda senin 3 kez bulunduğun bu salondayız. Elhamradayız. İstedik ki o dönemin tarih konusu içimize işlesin tekrar. O günlerin tüm imajları beynimize nakşetsin, bu muhteşem duvarları seyrederken. Kendimizi atamız ile birlikte bir oyunu izlerken hissedelim istedik" ifadelerini kullandı. 

ATATÜRK SEVGİSİ SORGULANMAZDI... 

Aslanoğlu konuşmasının devamında, "Çünkü ben çocukken, henüz 80 darbesinin geçit verdiği siyasal islam milli eğitimi tahrip etmemişti. Bu ülkede yaşayan her çocuk vatan be Atatürk sevgisi ile büyüyordu. Hatırlıyor musunuz o günleri. Bir yerde küçük bir çocuğun yanında biri, es kaza Atatürk ile kötü bir şey söylese, çocuklar ağlamaklı olurdu. Aliler çocuklarının Atatürk sergisini göstermek için, konu komşularının yanında, küçük çocuklarını Atatürk ile birşey için kızdırırlar çocuklar kızar, ağlardı. Gözyaşlarına boğulurlardı çocuklar. Aileler ise caka satardı “bak gördün mü bizim çocuk nasıl Atatürk’ü seviyor. ona bir şey söylenmesine dayanamıyor” diye çocuklarından gururla bahsederlerdi. Çünkü vatan sevgisi de, Atatürk sevgisi de bu topraklarsa asla sorgulanmazdı. Atam sen kalk ben yatam şiirlerini göğsünü gere gere okurdu çocuklar ilkokul çağlarında. Ne güzel günlerdi" dedi. 

SOYUNU İNKAR EDEN SOYSUZDUR

Siyasal islamın devleti çökerttiğini dile getiren Aslanoğlu, "Sonra maalesef 80 darbesi, takunyalı liderler, tarikat şeyhinin elini öpen hükümet başkanları derken, siyasal İslam geldi ve devleti devlet yapan ne varsa çökertmek için uğraştı. Ortak geçmişimizi kurtuluş savaşını nerede ise unutturmak üzerine bir tarih anlatmaya başladılar. Oysa bizler, hepimiz kürdü türkü kurtuluş savaşını birlikte vermiş dedelerimiz diye gururla anlatırdık. Ortak ruhumuzu anlatırdık. Duaların bir yerinde ulusumuza bağımsızlığı getiren başta gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ruhuna kısmı muhakkak olurdu. Bunlar 9 Eylül’de, 29 Ekim’de bile atanın adını anmayarak onu unutturabileceklerini sandılar. Soyunu İnkar eden soysuzdur" dedi. 

GERİCİLER İLE MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ 

Aslanoğlu açıklamasının devamında, " Bu toprakları kanları ile bize vatan yapanların torunları olarak, soyumuzu asla unutmayacağız, asla unutturmayacağız. Bize verdiklerini unutmayacağız. Olmasaydın olmazdı diyeceğiz. Sen olmasaydın bugün burada kadın erkek birlikte bir gösteri izleyemezdik diyeceğiz. Sen olmasan bugün sahnede bir kadın göremezdik diyeceğiz. Sen olmasan çağdaşlığın Fersah Fersah gerisinde kalmıştık diyeceğiz. Sen olmasan ne uçak fabrikası, ne başka bir sanayi hamlesi görürdük diyeceğiz. Senin ufkun olmasa kapitülasyonlar içinde kıvranıyorduk diyeceğiz. Olmasaydın olmazdık diyeceğiz. Hem senin devrimlerin tekrar hayata geçsin, hem inkilaplar ile daha ileriye gidelim diye çalışmaya devam edeceğiz Atam. Gericiler ile mücadelemiz devam edecek, bizi sindireceklerini, korkutacaklarını sanıyorlar ama aldanıyorlar. Biz hem bunlar ile mücadele edeceğiz hem de benim çocukluğumda ki vatan sevgisi, Atatürk sevgisi ruhu geri gelsin diye çabalayacağız. O masum, o kalpten sevgiyi çocuklarımızın kalplerine tekrar asmak zorundayız. Her evde o şiirleri duyana kadar cumhuriyet kütüphaneleri kuracağız. Her gecekonduya gidecek, her ıssız köye ulaşacağız. Oturup çocuklarımız ile anneler ile o günleri konuşacağız. O eski güzel günleri. Hepimizin o günkü gibi içten şiirler okuduğu günler gelene kadar. O masum ve güzel duygu, bu vatanının çoğunluğuna erişene kadar. Ey Atam, senin bu vatana aşıladığın o duygular geri gelene kadar, benim çocukluğumda ki o duygular yeniden yeşerip her çocuğu sarana kadar yolundayız. Yolunun kıymetinin daha çok farkındayız" ifadelerine yer verdi. 

ATATÜRK'E BORCUMUZU ÖDEMEDİK! 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Ben buraya gelmeden önce ne söylemeliyim diye düşündüm. 86 yıl önce onun öldüğü gün iyi ki ben hayatta yoktum. O gün yaşayan insanların duyduğu üzüntü çok büyük bir acıdır. Atatürk'ü aslında bu milettin kendi ailesinden birisini kaybetmiş gibi öyle bir insan olarak görüyorum. Her birimizin en yakınından bir insanı kaybetmiş gibi hissediyorum. Atatürk'ü sevenlerin de böyle hissettiğini düşüyorum. Onun hayatına dair pek çok şey dinledik. Ancak her defasında eksik kalan şeyler var gibi düşünüyoruz. Türk milletinin Atatürk gibi bir lidere sahip oldukları için şanslı olduklarını düşünüyorum. Kaç tane insan böylesine büyük bir komutan olabilmiş, arkasından demokrasi özlemi ile halkın iradesinin yönetime yansımasına inanarak Cumhuriyeti kurması ve arkasından diğer devrimleri... Kadınlara haklarını vermesi, eğitime önem vermesi, ülkemizin kalkınması önderlik etmesini düşündüğümüzde nihayetinde sonsuz bir özlemle anıyoruz. Arkasından da içimiz buruluyor. Bugün halimizin iyi olmadığını ve Atatürk'e borcumuzu ödemediğimizi düşünüyorum. İnsanların onu kötü anlatmalarını durduramadığımızı düşünüyorum. Yapılan anketlerde Türkiye'deki insanların yüzde 65'i kendisini Atatürkçü olarak tanımlıyor. Anıtkabir'e gittiğimizde her inançtan insan onun önünde saygıyla eğiliyor. Bu şartlar altında ülkemizde başka çaresi kalmayınca Atatürkçü kisvesine bürünenler var. Bir şey yapmamız lazım. Bu tarihlerde tekrar tekrar birbirimize hatırlatmalıyız. Onun ihtiyacı olan övülmek değildi. Ne kadar büyük bir lider olursa olsun halkın önünde saygıyla eğilmiş ve köylüsüne 'milletin efendisi' demiş, yoksullara sahip çıkan büyük liderin övülmesine ihtiaycı yok. Onun bize bıraktığı mirasa sahip çıkmalıyız. 

2 SENE SONRA 10 KASIM'DA GERİCİLERDEN KURTULACAĞIZ 

2 sene sonrasına işaret eden Tugay erken seçim mesajı verdi. Başkan Tugay açıklamasında, "Bizler siyaset yapıyoruz. CHP'de, onun iki eserim dediği eserlerine sahip çıkmaya çalışıyoruz. Çokça hakarete ve tehdide uğruyoruz. Ancak şunu söylemem gerekir ki, savaş meydanlarında 1 öğün yemek yiyerek bu ülkeyi zalimlerden, hainlerden kurtarmak için mücadele edenlere bakınca kendimizi eksik görüyorum. 10 Kasım'da onu anacaksak daha fazla şey yapmış olmanın gururuyla yapalım. Bizden beklenen mücadeleyi yapabildik mi diye aynada gördüğümüz kişiye sormalıyız. Atatürk bu millete hiçbir zaman yalan söylemedi. Önce bizi yönetenlere bize yalan söylememeyi öğreteceğiz. Kurtuluş savaşında savaşan yiğit insanlar gibi lidere inanarak milletimizin her bir ferdinin iyiliğini isteyerek sonuna kadar mücadele etmeyi anlatmamız gerekiyor. Umuyorum bundan 2 sene sonra 10 Kasım'da başımızdaki gericilerden kurtuluruz. Bu bizlerin mücadelesi ile olacak. Atatürk'ü birbirimize anlatmayalım. Son nefesime kadar onun izinden gideceğim" dedi. 

SALDIRANLAR CÜCELEŞİYOR! 

Atatürkçü Düşünce Derneği  Genel Yönetim Kurulu Üyesi Umut Can Yaylacı ise konuşmasında, " Görevimizin muasır medeniyet seviyesini aşmak olduğuu biliyoruz. Atatürk'ün gidişiyle yarattığı boşluk 86 yıldır doldurulamadı. Kimilerin halk düşmanı plitikalarını Atatürkçülük maskesiyle uygulaması, kimilerinin eserlerine ve kişilerine umursamazsa salsırıp karşı devrim değirmenine su taşıdılar. Son dönemlerde yoğunlaşan bu saldırılar karşısında birleştik. Saldıranlar cüceleşirken o büyüdü. Sıkıştıklarında Atatürk posterine saldırmak zorunda kalıyorlar. Bu sebeple zorşu bir sürecin sonucudur Cumhuriyet. Emperyalizmin yenilmesidir Cumhuriyet. Yok edilmek istenen ulusun var oluş destanıdır. Nefestir, candır cumhuriyet. Sarayın değil ulusal egemenliğin meşalesidir. Çocuklarımızın mutlu yarınlarıdır Cumhuriyet. Kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamaktır. Sonusuza kadar Cumhuriyet" ifadelerine yer verdi. 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası