Ege Postası
Geri

Aslanoğlu'ndan Dağ'ın tarım projelerine gönderme: Uyan da balığa gidelim

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ'ın 'tarım projelerine' ilişkin yaptığı konuşmada, "AKP'li Dağ'ın tarım projelerinin çoğu 2012'den beri İzmir'de uygulanan projeler. Uyan da balığa gidelim. Keşke Hazma Dağ'ı daha iyi bilgilendirselerdi ve CHP'li belediyerin en güçlü olduğu tarım gibi konulara hiç girmeselerdi" diye konuştu. Öte yandan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in seçim çalışmalarına katılıp katılmayacağına ilişkin soruya yanıt veren Aslanoğlu, "Tunç Başkanı özel bir şekilde ikna etmemize gerek yok. Kendisi CHP’li bir belediye başkanı. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da çalışmalarına devam edecek" dedi.
Aslanoğlu'ndan Dağ'ın tarım projelerine gönderme: Uyan da balığa gidelim
Haberler / Yerel Politika
11 Mart 2024 Pazartesi 11:26
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Seçim Koordinasyon Merkezi'nde (SKM) basın toplantısı düzenledi. 

YEREL SEÇİM İÇİN 3 KATMANLI ORGANİZASYON

Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, yerel seçim çalışmalarının 3 katmablı olduğunu aktardı. Aslanoğlu açıklamasında, " Seçim dönemlerinde SKM'ler kurulur. 3 katmanlı bir seçim koordinasyon organizasyon yapımız var. Bunlardan bir tanesi sahada sıklıkla gördüğümünüz il danışma kurulumuz. Bu kurul daha önce görev yapmış il başkanlarından, MYK ve vekillik yapan arkadaşlardan oluşuyor. Partinin 100 yıllık çınar haline getiren büyüklerimizden oluşuyor. Bunlar fazlasıyla seçim tecrübesi sahip arkadaşlar. Seçim için çalışmaların ana fikrini oluşturuyoruz. İlk günden beri sahalardayız. Görev alamayan ve bayrağı devredecek başkanları sahaya davet ederek çalışmaya başladılar. Sonrasında da kendileri de saha programlarıyla ilçelerde çalışmalara destek oluyor. İkinci kısım çalışmaları yürüten Seçim Koordinasyon kurulu yürütme kurulu. Ben Cemil Tugay ve şu an görev yapan vekillerimiz var. Bir de seçim koordinasyonun yürüyen işlerini yürütecen icraa kurulumuz var. Bu kurulda hem kampanyasının tüm detaylarına ilişkin birçok arkadaşımız var. Dışarıdan  destek olan arkadaşlarımız var. İl düzeyinde de il başkan yardımcıları ve profesyonel arkadaşlardan oluşuyor. Hem Büyükşehir Belediye Başkan adayımızın  yakın ekibi tarafından sürdürülen bir çalışma var. Her geçen gün gelişen bir kampanya yürütüyor" ifadelerine yer verdi.

ERDOĞAN'A CEVABI İZMİRLİLER VERDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir mitingine gönderme yapan CHP'li Aslanoğlu, "Dün AKP'nin Genel Başkanı Erdoğan İzmir'deydi. 'Belki başarabiliriz' diye çıktıkları yolda başaramayacaklarını bir kere daha gördükleri bir miting yaptılar. Son yılların en az katılımlı mitingi oldu. Gerek cevabı İzmir halkı vermiş oldu. Daha da kötüsü kendileri açısından Erdoğan konuşurken zorla getirilen arkadaşların alandan ayrılmalarıydı. Bugüne kadar AKP'ye ya da MHP'ye gönül veren arkadaşların izledikeri bir miting olmadı. Öyle olsa can kulağı ile söylenenleri dinlenirdi. Cumhurbaşkanı konuşurken alandan oluk oluk ayrılıyorlardı. 50 bin kişinin olmadığı büyük bir miting yapmaya çalıştılar" ifadelerini kullandı.

EKONOMİ ELEŞTİRİSİ 

CHP Lideri Özgür Özel'in İzmir programını aktaran Aslanoğlu, "Yarın Ticaret Odası, Ege Bölge Sanayi Odası ve Borsanın ortak düzenlediği meclise katılacak. Genel başkanımız orada ekonomiye ilişkin ciddi açıklamalar yapacak. Bu seçim dönemine çok zor ekonomik şartlar altında giriyoruz. 14 Mayıs öncesinin daha kötüsündeyiz. Ev kiraları 14 Mayıs'tan bu yana kat be kat arttı. Kiracılarla ev sahiplerinin  mahkemelere düştüğü bir süreci yaşıyoruz. Cumhurbaşkanının emeklilere hiçbir şekilde para ödeyemeyiz 10 bin lira ile idare etmek zorundasınız dediği bir dönemdeyiz. Asgari ücret 17 bin lira ve maalesef İzmir'in çeperlerinde bile yetmediği bir dönemde bu seçime gidiyoruz. Bunları yarın iş dünyası zirvesinde Genel Başkanımız tekrardan ele alacak. Ardından Bayraklı'ya gideceğiz. Bayraklı'da deprem anıtının olduğu bölgede olacağız. İzmir depreminden bu yana kanayan yaramız var. Orta ve az hasarlı diye sınıflandırdıkları vatandaşların sorunlarının çözülmediği bir dönemdeyiz. TOKİ marifetiyle ev yaptık dedikleri vatandaşın da ne ödeyeceğibnin bleirsiz olduğu bir dönem devam ediyore. Bayraklı'dan son Bornova'da olacağız ve iftarı açacağız. Bir sonraki gün de Küçük Menderes Havzası'nda olacağız. İzmir'in tarımın kalbi olan bölgesine gideceğiz. Ödemiş, Tire, Bayındır, Menderes ve Torbalı'da sonlandıracağız" diye konuştu. 

"UYAN DA BALIĞA GİDELİM" 

AK Parti Büyükşehir Adyaı Hamza Dağ'ın tarım projelerinin hali hazırda Büyükşehir tarafından yapıldığına dikkat çeken Aslanoğlu, "AKP'li Dağ'ın tarım projelerinin çoğu 2012'den beri İzmir'de uygulanan projeler. Uyan da balığa gidelim. Keşke Hazma Dağ'ı daha iyi bilgilendirselerdi ve CHP'li belediyerin en güçlü olduğu tarım gibi konulara hiç girmeselerdi" diye konuştu. 

SOYER-TUGAY GERİLİMİNE SON NOKTAYI KOYDU 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Büyükşehir Adayı Cemil Tugay'ın arasında yaşanan 'destek' gerilimine ilişkin açıklamalarda bulunan Aslanoğlu, "Hem Tunç Bey hem de diğer arkadaşlarımız çağrılara cevap verdiler. Tunç  beyde diğer arkadaşlarımızla sahada çalışmaları sürdüreceğiz. İzBB Vekili de seçim koordinasyonun tam içinde" dedi. 

"SANDIK İTTİFAKI" 

2019 seçimlerinde elde edilen başarıyla 2024 yerel seçimleri karşılaştıran Aslanoğlu, "2019 benimde yarıştığım bir seçimdi. Seçimde 2 parti çıkmıştı. Siyasi yelpazedeki gelişmeyle bir çok parti seçime giriyor. Ben 2019 seçimlerinde ülkede 2 ittifak olarka yarışmıştık. Bir çok yerde de farklı partiler aday çıkarmamıştı. Bugün sadece bir Türkiye, sandık ittifakıyla gidiyoruz. Bu seçimde de İzmir'de başarılı sonuçlar alacağımızı görüyorum. Medya maalesef çok uzun yıllardır 1 kişnin tekeli altındaç. Bizim sözümüzü aktarbailecek belki 1-2 tane kanal var. Onun dışında alkın oarasıyla dönen TRT bizim adayımızı 0 dakika gösterirken AKP'nin adaylarını dakiklalarca gösteriyor. Medya tekeline karşı savaşıyoruz. Bütün hilelere, asimetrik güç savaşına ve devletin tüm imkanlarına reğmen başarılı bir seçim göreceğiz" dedi. 

"MUSTAFA ŞEN ADINA UTANDIM" 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, katıldığı bir programda Hamza Dağ ile AK Parti'nin İzmir'de oyunu arttırdığına dikkat çekerek, "CHP'liler ona CHP adayı olsaydın sana oy verseydik diyor" ifadelerini kullanmıştı. AK Partili Şen'in sözlerine yanıt veren Aslanoğlu, "Mustafa  bey açısından acı bir açıklama olmuş. Ben onlar adına utandım" dedi. 

'KÖTÜ BİR TAKLİT'

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Murat Aydın ise konuşmasında, "Seninle benim aramda kocaman var fark var ‘ diye bir şarkı var. Ak Parti ve CHP’nin belediyecilik anlayışı arasında büyük bir fark var. Biz üretici, emekçiyi destekleri, biz kamu gücünün kamu yararına kullanılmasını amaçlarımız. Çok sevdikleri bir söz var: yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı derler. Tarım Bakanlığı’nın bugüne kadar yaptıklarını gösteriyor zaten. Bu ülkede ekilebilir arazi olduğu halde ekilemeyen arazilerin büyüklüğü Trakya’dan daha fazla. Çiftçi toprağını terk ediyor, tek kullanımlık ithal tohumla tarım yapıyor, traktörlerine vergi ödeyerek traktörüne mazot koyuyor, sulama suyunu satın alıyor. Bu ülkenin çiftçisini desteklemeyenler Sudan’da tarla kiraladılar. Sudan’da kiraladıkları tarlayı işletip gıda güvenliğini sağlayacaklarmış. Kaç para harcandı oraya? Neden küçük çiftçiyi desteklemediler. Şimdi aday karşımıza çıkmış çiftçiyi destekleyeceğini söylüyor, öyle mi? Genel başkan yardımcısı olduğu partinin atadığı tarım bakanına sorsun çiftçiyi nasıl desteklediklerini. Samanı bile ithal eden, çiftçiyi yok eden perişan eden anlayış İzmir tarımını yönetemez! Yönetmeyecek de zaten o da biliyor yapamayacaklarını. Zaten o da biliyor yapamayacaklarını. O Yüzden anca bizim yaptıklarımızın kötü bir taklidini vaat olarak ortaya koyabilir, zaten bu söylemler vaat üzerine değil. Uluslararası tarım şirketlerini destekleyenler, çiftçileri kendi tarlasında işçi yapanlar, üretimi değil ithalatı destekleyenler İzmir’in bereketli topraklarına göz dikmesinler, İzmir çiftçisinin emeğine göz dikmesinler. İşçiyi, emekçiyi, üreticiyi, çiftçiyi desteklemeyen sağcı politikalarla ülkeyi yönetenler 25 yıldır İzmir’deki sosyal demokrat belediyecilik anlayışının yaptıklarında anca taklit olurlar, bu taklidi de doğru düzgün yapamazlar" ifadelerine yer verdi. 

"TARIMI YOK ETTİKLERİNİ İTİRAF ETTİLER"

CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Tevfik Türk ise, AK Parti'nin İzmir Adayı Hamza Dağ'ın tarım vaatlerine ilişkin yaptığı konuşmada, "AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayının sunduğu Tarım vaatlerin tamamı (branda desteği hariç) 2015 yılından beri İzmir BŞB tarafından zaten yapılmakta. Hazır Tarım Bakanlığı AKP’de iken bunları Bakanlık eli ile yaptıramayanlar BŞB eliyle yapacak öyle mi? Taklit etmeyin biraz yaratıcılık lütfen. Nerede tarıma destek veren bir belediye görseniz hiç düşünmeden bu belediye CHP’li diyebilirsiniz. Peki biz neden tarıma, çiftçiye destek veriyoruz? Küçük aile çiftçisini, üretimi, gıda güvencesini ve güvenilirliğini öncelemeden politika üretmeye çalışan bir Tarım Bakanlığı olduğu için. Bakınız çiftçilik; kırsal yaşamı hayat tarzı olarak kabul etmiş, stratejik bir meslektir. Çiftçilik kar odaklı şirket veya fabrika mantığı ile ya da hobi olarak yapılacak bir meslek değildir. İşin ucunda gıda vardır, endüstriyel hammadde vardır, sağlıklı bir toplum yaratma vardır, açlık vardır, tokluk vardır. Bizler Bakanlığın yapmadıklarını/yapamadıklarını yapıyoruz. Bu desteklerin hepsi Tarım Bakanlığı eliyle yapılması gereken ve kanunlarla ona verilmiş görevler. Aslında AKP’li adaylar bu desteklemeleri vereceklerini söyleyerek Tarımdaki başarısızlıklarını ve ülke tarımını yok ettiklerini net bir şekilde itiraf ediyorlar" ifadelerine yer verdi 

BÜYÜKŞEHİR NELER YAPTI? 

İzmir Büyükşehir Belediyesi 2016 yılından başlayarak Ziraat Odaları ile imzaladıkları protokol çerçevesinde ortak makine parklarını oluşturmuş ve sürekli olarak Odalardan gelen talepleri dikkate alarak desteklemeye devam ettiğine dikkat çeken Tevfik Türk, " Üstelik bunları HİBE etmekte Büyükşehir Belediyemiz çiftçilerimizden herhangi bir kiralama bedeli almamaktaduır. Ayrıca farklı kooperatiflere, ceviz soyma makinası, un değirmeni, üzüm sıkma makinası, kantar, süt soğutma tankı gibi birçok ekipman hibe edilmiştir. Büyükşehir Belediyemiz çiftçilerimize yaklaşık 2.400 ton küçükbaş, 200 tonda büyükbaş yem desteği veriyor. 7 ilçe 22 kırsal mahalleden toplam bin 185 köylü ve çiftçiye zararlı ve hastalıklara karşı kullanılmak amacıyla teknik DAP, bordo bulamacı ve feromon tuzakları dağıtıldı. 47 kırsal mahallede kestane kanseri ile havza bazlı mücadele yürütecek 4 ilçede 2 binden fazla kestane üreticisine göztaşı, ardıç katranı, koruyucu gözlük ve dezenfektan malzemesinden oluşan mücadele setleri dağıtılıyor. Çevre ve halk sağlığına ciddi tehditler içeren zirai ilaç ambalaj atıklarının toplanması projesi Menderes’ten başladı. Tarımsal tahmin ve erken uyarı sistemlerinden 16 bin 708 üretici faydalandı, meteorolojik risklere karşı yaklaşık 500 bin SMS bildirimi yapıldı. Çiğli Harmandalı’da Kompost Tesisi kuruldu ve çiftçilerimize dağıtımına başlandı. Biz öyle Kimyasal gübre ve sentetik kimyasal ilaç değil organik ve iyi tarım uygulamalarına esas çevreye ve doğaya zarar vermeyen bitkisel mücadele ve besleme tekniklerini yaymaya çalışıyoruz" dedi. 

"ÇİFTÇİYİ SÖMÜREN DEĞİL, GARANTİLEYEN" 

2020 yılından beri 45 bin ton yem bitkisi tohum desteği yapıldığını vurgulayan CHP'li Türk, "Bildiğiniz gibi yem bitkilerinin su ve gübre ihtiyacı yüksektir. Bizimkiler İklim değişikliğine karşı toleranslı olan, az su isteyen, doğayla uyumlu, verimi de yüksek yem bitkilerinin tohumunu hibe ediyor. Ayrıca Can Yücel Tohum Merkezi kuruldu ve sadece 2023 yılında burada üretilen 1 milyon fide üreticiye hibe edildi. 2023’de Türkiye’nin en büyük Atalık Tohum hareketi sayılan Karakılçık buğdayı 12bin dönüm arazide ekildi. Bu üretim sadece İzmir’de de gerçekleşmedi. Tohumları Türkiye’ye dağıttık yani hibe ettik. Buğday’dan üretilen makarnalar Amerika ve Kanada’ya İzmirli markamız ile ihraç edildi. İzmir BŞB Sözleşmeli üretime 2012 yılında başladı. Hem de öyle sadece alıcı lehine olan, çiftçiyi sömüren sözleşmeli üretime değil, çiftçinin kendisini garantilendiği, kendi tarlasında onu işçi yapmayan onları gerçek anlamda destekleyen ve piyasanın üstünde alım garantili olan sözleşmeli üretime. TMO buğdaya 8,25TL verirken İzBŞB Karakılçık buğdayını 16,00TL’de aldı. Keçi sütüneü 30,00TL, Koyun sütünü 37,00TL fiyat ile alım yaptı" ifadelerine yer verdi.

İZMİRLİ MARKASI İLE YURT İÇİ VE YURT DIŞINDA...

İzmirli markasını anlatan Türk, "İzmir Büyükşehir Belediyemizin tarımsal faaliyetleri sonucunda oluşmuş tamamen kooperatiflerden, küçük üreticiden temin ettiği ve kendi fabrikalarında ürettiği ürünlerden geliştirdiği markadır. UHT süt, cam şişe pastörize süt, mozerella, burrata peyniri, beyaz peynir, feta peyniri, kaşar peyniri, örgü, dil, tulum, kaşkaval/gravyer peyniri, keçi sütlü dondurma, kaymak, tereyağı ve yoğurt gibi birçok değerli ürün üretilerek İzmirli markasıyla yurt içi ve yurt dışındaki tüketiciyle buluşturulmaya devam etmektedir.  Ödemiş Et İşleme Tesisinden, Bayındır Süt İşleme Fabrikasından, Bergama Zeytinyağı Fabrikasında üretilen onlarca ürün Kanada ve Amerika’ya ihraç bile etmektedir. Arıcılık faaliyetlerine İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan destek kadar hiçbir belediye destek olmamıştır. Yine uzun zamandır yapılan bu destekler ile 2500 den fazla üreticiye 13 binden fazla kovan dağıtılmış kadın arı üreticisi sayısı 1260’a ulaşmıştır. Ayrıca Tahtalı’da Bal ormanı ve merası oluşturulmuş, Kemalpaşa Dereköy’de “Bal işleme ve Paketleme Tesisi” kurulmuştur. Bergama’daki atıl olan bal tesisini de yenileyerek üretime kazandırmış, günlük 2 ton bal işleme kapasitesine ulaştırılmıştır. Büyükşehir Belediyesi, 10 ilçede birden arıcılık eğitimi ve desteği veriyor. Ayrıca Arı Üreticileri Birliğinden ve Kozaklı üreticiler’den 211 bin kavanoz bal alınarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan kolilere konmuştur" dedi.  

HAYVAN HİBELERİ 

Büyükşehir tarafından verilen hayvan desteğini aktaran CHP'li Türk, "Sadece son 5 yılda yetiştiricilik eğitimleri ile birlikte yaklaşık 15 bin küçük baş kırsal bölgelerdeki üreticilerimize hibe edilmiş, yavruları ile birlikte sürüdeki küçükbaş hayvan sayısı 35bin’i geçmiştir. Çeşme yöresine özgü Kaçeli Koyunu ıslah çalışmaları devam etmektedir. Manda yetiştiriciliğini canlandırmak amacıyla 302 Anadolu Mandası hibe edilmiş sürüdeki hayvan sayısı 500’ü geçmiştir. Ayrıca 4658 çobanın kapısı tek tek çalınarak Türkiye’nin ilk Çoban Haritası oluşturuldu. Ayrıca mera ıslah projelerine de başlanmıştır. Ödemiş Et İşleme Tesisi de günlük 10 ton et işleme kapasitesine sahip ve tüm ulusal ve uluslararası kalite sertifikalarına sahiptir" dedi. 

SÜT İŞLEME FABRİKASI 

Süt toplama merkezlerini anlatan Türk, "İzmir Büyükşehir Belediyemiz sadece süt toplama konusunda çalışmamış Bayındır’a Süt İşleme Fabrikası kurmuştur. Üreticide alınan sütler, 27 Ekim 2023’te açılarak Cumhuriyet’in 100. Yılına armağan edilen 100. Yıl Bayındır Süt İşleme Fabrikası’nda katma değerli ürünlere dönüştürülmekte. Günlük 100 ton süt işleme kapasitesine sahip Süt İşleme Fabrikası’nda çiftçiden alınan sütler İzmirli markasıyla tüketiciye ulaştırılmaktadır" dedi. 

Türk'ün sunumunun tamamı devamı şu şekilde;

TARIM VE HAYVANCILIK TEKNOPARKI: Sasalı’da Tarım Araştırma Merkezi 2021 yılında kuruldu. Üniversitelerimizden araştırmacıların ve BŞB bünyesindeki Teknik personelimizin desteği ile özellikle iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkilerini merkezine alarak Tarımsal Eğitim ve Araştırma faaliyetlerine devam etmektedir. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi Toprak ve Yaprak Analiz Laboratuvarı Türkiye’nin belediye öz kaynakları ile faaliyete geçen ilk ve tek laboratuvarı olma özelliğine sahip. Hemde 2013 yılından beri. Bu analiz sonrasında toprağın yapısı ortaya çıkarılarak üreticinin doğru zamanda doğru gübreleme yapılması sağlanabildiği gibi; aşırı ve yanlış gübre uygulamasının önüne geçilerek bu sayede toprak ve su kaynakları korunuyor ve üreticiler doğru yönlendiriliyor. Hemde çiftçiden hiçbir ücret talep etmeden.
 

SOĞUK HAVA DEPOLARI: Her ay Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onlarca Soğuk Hava Deposuna Tarım Arazileri üzerine kurulmak için izin vermektedir. Buna baktığınızda İzmir’de Soğuk Hava Deposu sorununun olmaması gerekmektedir. Ancak bu verilen izinler sıkı bir şekilde denetlenmediği için alınan izinler farklı amaçlar için kullanıma açılmaktadır. Bunların kafası sadece inşaata çalıştığı için doğal olarak soğuk hava depolarını kendileri yapmak istemektedir. Biz ise doğrudan üretim kooperatiflerinin kullanımına açıyoruz.

TARIMA DAYALI İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ: Gelelim bu projeye. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarımın kurtuluşu olarak lanse edilen ancak, hiçbir küçük çiftçi ve kooperatifin yer alamadığı, tamamen şirket tarımına yönelik proje. Nasıl küçük sanayi esnafı OSB’lerde yer alamıyorsa küçük çiftçide bu alanlarda yer alamıyor. Hatta Bergama’da planladıkları, kurmak istedikleri ama kuramadıkları TDİOSB Alibeyli köylülerinin babalarının dedelerinin para verip satın aldıkları ve yarın öbür gün birisi el koymasın diye zamanında Köy Tüzel kişiliğine kaydettikleri ve köylünün aktif olarak kullandığı mevcut meranın üzerine yapılmaya kalktı. Bu mera yine bunların çıkardığı kanunla köyün mahalle dönüşmesiyle Hazine üzerine geçti ve hazine OSB’de devretti. OSB’de bu araziyi katılımcılarına satacaktı. Yani köylünün malını satmaya kalktılar hem de köylüye getirisi olmayan şekilde. Tüm yöre isyan edip yargıya taşıyınca mahkeme meranın tarımsal üretimde olsa fabrika alanı olmasını engelledi. Hem tarımı destekleyeceğiz diyeceksiniz hem de köylünün merasını yok edeceksiniz. Akılları fikirleri inşaat rant.

YOLÜSTÜ TARIM PAZARLARI: İzmir Büyükşehir belediyesi Konak Buca ve Bergama’da üretici pazarlarını herkesin bildiği üzere faaliyete geçirmiştir. İlçe belediyelerininkini saymıyorum bile. Bu alanlar kontrollüdür ve girişi-çıkışı satılan ürünlerin hepsi kayıt altındadır. Yol üstünde yaparak kontrolü nasıl sağlayacaksınız?
Yeni olarak Branda Desteği, Yol Üstü Pazarları ve Bakanlığın yaptığı aşılamadan alınan ücretin BŞB eli ile ödenmesi dışında bir şey yok. Birde Bakanlığın yapmaya çalıştığı ve hiçbir kooperatifin ve küçük çiftçinin maliyetlerden dolayı yer alamadığı rant odağı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri proje olarak sunuluyor. Üstüne üstelik bu bahsettiğim konular sadece AKP’nin vaatleri ile ilgili. Bunun dışına Aziz Kocaoğlu Başkanımızdan beri yapılan, Tunç Soyer Başkanımızın arttırarak devam ettirdiği başka yüzlerce destek ve proje var. Ayrıca İlçe Belediyelerimizin yaptıklarını hiç söylemiyorum. Selçuk Belediyesinin Efes Tarlasına, Toprak Okuluna; Bornova Belediyesinin Eğitim ve arıcılık desteklerine, Seferihisar’ın kurutma tesislerine;  Menderes’in tohumlarına, reçellerine ve diğer belediyelerimizin onlarca faaliyet ve desteğine girersek basın toplantımızı bitiremeyiz.  

KOPYALA YAPIŞTIR YAPILACAK İŞ DEĞİL!

Tevik Türk açıklamasının devamında, "Dolayısıyla tarım projeleri internetten kopyalama ile yapılacak işler değil. Onlara biraz daha yardımcı olalım ve kopyalayacakları birkaç link daha paylaşalım.  Sağolsunlar bizim sosyal demokrat Büyükşehir Belediyemizin şimdiye kadar yapmış olduğu çalışmaları kendi lansmanlarında tanıttılar ama anlatırken de çok eksik kaldılar. Daha onlarca çalışmayı atladılar. Ama merak etmesinler Tarım ve Orman Bakanlığının asli görevi olan işleri yapmadığı ve kamucu tarım politikalarını hayata geçirmediği sürece Cemil Tugay Başkanımız da onlara ışık olmaya devam edecek, hem de İzmir çiftçisinin her zaman yanıbaşında olacaktır."

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası