Germencik'in kırsal Alangüllü Mahallesi'ndeki 1986 yılında kurulan jeotermal tesisi yakınında bulunan zeytin ve incir bahçelerindeki yüzlerce ağaç kurudu. Jeotermal tesisinin sularını deşarj ettiği Alangüllü Deresi'nden su içen 100'e yakın küçükbaş da son 6 ay içinde telef oldu. Ağaçların kuruması ve hayvan ölümleri, köylüleri ve çevrecileri endişelendirdi. Mağdur olduklarını belirten köylüler, ne yapacaklarını düşünürken, çevreciler ise tehlikeye dikkat çekti.
AĞAÇLARDA HASTALIK SÖZ KONUSU DEĞİLMİŞ
Mağdur çiftçilerden Yusuf Bakır (49), 700 zeytin ağacından 560'ı ile 3 yıl önce diktiği 80 incir ağacının kuruduğunu belirterek, "Zeytin ağaçlarından 160'ı son 3 ay içinde kurudu. Kuruyan bu zeytin ağaçlarından 120'sini 8 yıl önce dikmiştim ve hiç ürün alamadım. Bu ağaçlardan tek kuruş gelir elde edemedim. Kuruyan incir ağaçlarım da 3 yıl önce dikilmişti. Çocuklarımla bunca zamandır verdiğimiz tüm emekler boşa gitti. Ağaçların kurumasının nedeninin yakındaki jeotermal tesisten kaynaklı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü İzmir Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nce yapılan incelemede, kuruyan zeytin ağaçlarının bulunduğu bahçelerinde herhangi bir hastalığın söz konusu olmadığının tespit edildiğini belirten 'Bakır, bunun belgesinin de elinde olduğunu kaydetti.
Diğer mağdur çiftçi Oktay Öner (49) de 8 ağacının kurduğuna dikkati çekerek, "Ağaçlar 1 ay içinde bir anda kurudu. Ne olduğunu araştırdık; ama bir hastalığa rastlamadık. Bölgede benzer şekilde kuruyan çok sayıda ağaç var" dedi.
Çiftçi İlhan Küçük (52) ise ağaçların, jeotermal tesisin sıcak suyu nedeniyle kuruduğunu ileri sürüp, "Çünkü ağaçların kökünü kurutuyor" diye konuştu. 50 zeytin ağacı kuruyan Hasan Hüseyin Erol (53), "1 ay öncesine kadar ağaçlar yeşildi. Ne olduğunu anlayamadık. Ne yapacağımı, nereye müracaat edeceğimi bilemedim" dedi.
Yıllık ortalama 15 ton incir elde ettiği bahçesindeki ağaçların kuruduğunu anlatan Süreyya Yıldırım (71) da perişan olduklarını belirterek, "Ne olacak bizim halimi? Yetkililerden sorunumuza çözüm için destek bekliyoruz" diye konuştu.
KOYUNLARI TELEF OLDU
Alangüllü Mahallesi'nde besicilik yapan Gıyasettin Tamgüler (36), "6 ay önce 170 koyunla hayvancılığa başladım. Alagüllü Deresi'nden su içen koyunlarımdan 100'ü zaman içinde 1'er 2'şer telef oldu. Ölümlerin neden kaynaklandığını bulamıyorduk. Sonradan dereye boşaltılan jeotermal tesisin sularından kaynaklandığını öğrendik" dedi.
'ÇARE BULUNMAZSA AYDIN'DAKİ CANLI HAYAT ÖLECEK'
Germencik Çevre ve Doğa Derneği Sözcüsü Metin Aydın, konuya ilişkin şunları söyledi:
"Şu anda bulunduğumuz incir tarlası içerisinde 2013- 2014 yıllarında Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi bilimsel çalışma yaptı. Çalışma sonucunda, jeotermal santraline yakın bahçede yetişen incirlerdeki ölçümlerde kükürt, bor ve kalsiyum oranı 2 kat daha fazla çıktı. 2017 yılında ise yine Orman ve Su İşleri ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve TÜBİTAK ortak bir çalışma yaptı. Yine aynı jeotermal santralinin bırakmış olduğu akışkanlara bağlı olarak bor oranının Alangüllü Deresi'nde normalden 67 kat, topraklarda ise 5 kat fazla olduğu saptandı. İlk çalışmanın üzerinden 4 yıl geçtikten sonra bakıyoruz ki bu bölgedeki incir ağaçlarının hepsi kuruyor. 2010 yılında da Ege Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada jeotermallerin bulunduğu alandaki 78 çeşit bitki türünde radyoaktif madde olduğu yönünde bilimsel çalışmalar var. Bizler dernek olarak her ortamda bunları dile getirmeye çalışıyoruz; ama maalesef ne valilik nazarında ne de ilgili müdürlükler ne de hükümet nezdinde hiçbir yardım ve ilgi göremedik. Şu anda gelmiş olduğumuz noktada Aydın toplu bir şekilde ölümler yaşıyor. Nasıl birkaç gün önce Menderes Nehri'nde milyonlarca balık öldüyse şu anda da incir, zeytin, tüm bitki örtüsü ve ekolojik sistem ölüyor. Çare bulunmazsa Aydın'daki canlı hayat ölecek."
'AĞAÇLARIN KURUMASI JEOTERMAL KAYNAKLI DEĞİL' İDDİASI
Jeotermal tesisi bünyesinde barındıran Güriş Holding Genel Müdürü Ali Karaduman ise Germencik'te ağaçlarda meydana gelen kurumanın, jeotermalden kaynaklanmadığını ileri sürerek, "Aydın İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı kontroller sonrasında ağaçlarda mantar hastalığı olduğu saptanmıştır. Bizim alanımızdaki zeytinler de aynı mantar hastalığı nedeniyle sarardı. Dereye ise asla bir damla su bırakmıyoruz. Konuyla ilgili bilgimiz var. Ağaçların kuruması jeotermal kaynaklı değildir" dedi