İzmir’in Aliağa ilçesinin gün içindeki hareketli nüfusunun 200 bini bulduğunu belirten Çıray, mevcut olan 60-65 yataklı devlet hastanesinin Aliağa için fazlasıyla yetersiz olduğunu söyledi. Aynı zamanda Aliağa’nın çok fazla göç almaya da devam eden bir ilçe olduğunu vurgulayan Çıray açıklamasına şöyle devam etti: “Tüm dünyanın terk ettiği hasta garantili devasa şehir hastanelerinin hem yönetilebilir olmadığını hem de hastalar için ulaşılabilir olmadığını yıllardır İYİ Parti olarak söylüyoruz. Kentleşmeyle birlikte dengeli ve sağlıklı bir sosyal yaşamın devamı için toplum sağlığının gözetilmesi çok önemlidir. Sağlık Bakanlığında yıllarca müsteşarlık yapmış bir İzmirli olarak söylüyorum ki; kullanışsız şehir hastaneleri yerine semtlere dağılmış, nüfusun yoğunluğuna göre 400-600 yataklı, ulaşılabilir, yönetilebilir ve tam donanımlı hastaneler yapılmalı. Artık nüfusu 200 bini bulan Aliağa halkını, 2016’da yeni hastane sözü verilmiş olmasına rağmen 65 yataklı, tam teşekküllü olmayan hastaneye muhtaç etmek, bu iktidarın insan sağlığını ne kadar gözettiğini ortaya koyuyor.
RANT YOKSA HİZMET YOK MU?
Çıray; “2016 yılında Aliağa’ya 250 yatak kapasiteli yeni bir devlet hastanesi yapımı için dönemin Ak Parti milletvekilleri ve il yöneticileri tüm bürokratik girişimlerde bulunduklarını ve sonrasında ise hastanenin yapılacağı hazine arazisinin dahi belirlendiğini kamuoyuna duyurdular. Dönemin Başbakanı Sayın Binali Yıldırım’a kadar konuyu götürdüklerini ve takipçisi olacaklarını söyleyerek Aliağa halkının gözünü boyamaya çalıştılar. İşte sonuç ortada, eğer rant yoksa, yandaş müteahhitler ceplerini dolduramıyorsa AKP iktidarı halka hizmet etmekten vazgeçiyor. 20 yılın özeti budur.” dedi. “12.03.2020 tarihinde İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün, Aliağa Yeni Devlet Hastanesi için belirlenen bölgenin “hastane alanı” olarak Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle onaylandığına dair kamuoyu duyurusunu da hatırlatan Çıray; “Altı yıl geçmesine rağmen hastane yapılmadı. Şimdi de İzmir’in farklı ilçelerinde yeni hastane projeleri için ihalelere başlandığı basına yansıdı. 6 yıl önce verdiği sözleri tutmayan bir siyasi iktidarın vereceği yeni sözlere İzmirliler artık inanır mı?
ALİAĞA’DA KANSER VAKALARI İZMİR ORTALAMASININ İKİ KATI
Çıray, Aliağa’da ağır sanayi tesislerinin de yer alması nedeniyle oluşabilecek kimyasal, biyolojik ve radyoaktif tehlikelere karşı da tam donanımlı ve minimum 400 yatak kapasiteli yeni bir hastanenin yapılması artık hayati bir meseledir, dedi. Çıray son olarak şunları söyledi: İstatistiklere göre Aliağa’da 2013’ten bu yana 97 işçimiz iş kazalarında hayatını kaybetti. Kanser oranları İzmir ortalamasının 2 katına çıkmış durumda. Solunum sistemi hastalıkları, beyin ve sinir hastalıkları Türkiye ortalamasının üzerinde. Siz iş güvenliğini ciddiye almayıp asbestli geminin Aliağa’ya gelmesine onay verirseniz, bu bölgeye yüksek kapasiteli ve tam donanımlı bir hastane yapmayıp, insanları yetersiz hastanelere ve randevu kuyruklarına mahkûm ederseniz bunun adı artık adeta cinayettir. Biz insanımızı yolda bulmadık. Ayrıca bu hastanenin yapılması halinde, yaş ortalaması yüksek olan Yeni Foça’da yaşayan insanlarımız gibi bazı çevre ilçelerdeki insanlarımız da bu hastaneden faydalanabilecekler. Aliağa için derhal tüm gerekli tedbirler alınmalı ve ihtiyaç duyulan 400 yatak kapasiteli, tam donanımlı devlet hastanesi hizmete açılmalıdır.
Çıray şu soruları yöneltti:
1- 2016’da duyurusu yapılan yeni Aliağa Devlet Hastanesi neden yapılmamıştır?
2- Söz konusu hastanenin yapılacağı hazine arazisi belirlenmiş olmasına karşın hangi sebeplerle, kim ya da kimler tarafından durdurulmuş veya ertelenmiştir?
3- Yeni Aliağa Devlet Hastanesi projesinin bitirilmesi ile ilgili bakanlığınızca yapılmış bir planlama var mıdır? Eğer var ise hastanenin tam kapasiteli bir şekilde bölge halkının hizmetine açılacağı tarihler nedir?