BDP, 1 Mayıs olaylarını kınadı
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ile Gültan Kışanak, İstanbul'da yaşanan 1 Mayıs olaylarıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı ve yaşananları kınadı. 1 Mayıs'ın birlik, mücadele ve dayanışma günü...
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ile Gültan Kışanak, İstanbul'da yaşanan 1 Mayıs olaylarıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı ve yaşananları kınadı.
1 Mayıs'ın birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak her yıl dünyada ve Türkiye'de kutlandığının hatırlatıldığı açıklamada, alanlara çıkan milyonlarca emekçinin sömürüye, baskıya, savaşa karşı çıkarak; daha eşitlikçi, adil ve özgür bir ülke talebini haykırdığı ifade edildi. Dün bütün dünyada ve ülkenin birçok yerinde 1 Mayıs'ın büyük coşkuyla ve barış havasında kutlandığının belirtildiği açıklamada, 1 Mayıs'ın İstanbul'da faşizan uygulamaların, yasakların ve orantısız devlet şiddetinin esiri haline geldiği savunuldu. Demokratik rejimlerde görülmeyecek uygulama ve yasakların dün İstanbul sokaklarında hakim olduğunun dile getirildiği açıklamada, "Adeta darbe dönemlerini aratmayan görüntüler yaşandı. AKP hükümetinin baskıcı otoriter, yasakçı uygulamaları nedeniyle İstanbul savaş alanına döndü, 1 Mayıs bayram olmaktan çıktı, işçi ve emekçiler ağır saldırılara maruz kaldı. Saldırılarda çok sayıda yurttaşımız yaralandı. İki yurttaşımız hedef gözetilerek atılan gaz bombasının isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Bu da yetmezmiş gibi çok sayıda kişi gözaltına alındı. 1 Mayıs'ta tercihini temel hak ve özgürlükler yerine baskıcı uygulamalardan yana yapan AKP Hükümeti, özgürlükleri, demokrasiyi sadece kendisi için isteyen, demokratik toplumsal muhalefet söz konusu olduğunda ise geçmiş otoriter iktidarların uygulamalarına sarılmaktan vazgeçmeyen tutumunu devam ettirmektedir. 1 Mayıs'ın Taksim’de kutlanmasının anlamı oldukça büyüktür. Taksim Meydanı, direniş meydanıdır ve arkasında büyük bedeller ödenen tarihsel mücadeleyle bütünleşmiş bir alandır. Taksim'i yasaklamak, yapılmak istenen kutlamaya en ağır şekilde saldırmak, faşizan zihniyetin halen devrede olduğunun en açık göstergesidir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki Türkiye'deki tüm toplumsal muhalefetin, demokrasi güçlerinin, işçi ve emekçilerin mücadelesi Taksim meydanı özgürleşene kadar devam edecektir. Yasaklarla toplumsal muhalefeti kıracağını hesaplayan AKP iktidarının bu hedefi başarıya ulaşmayacaktır." denildi.
Dünkü saldırıların işçi ve emekçilerin mücadele azmi ve kararlığını daha da artırdığının vurgulandığı açıklamada, demokrasi güçlerinin ortak mücadele zemininde bir araya gelmesinin demokrasi ve özgürlüklerin gelişmesi açısından ne denli hayati olduğunun görüldüğü ifade edildi.
İstanbul'da yaşanan saldırıların kınandığı açıklamada, "Hükümeti baskıcı, yasakçı uygulamalardan biran önce vazgeçmeye çağırıyoruz. Ağır yaralıların olduğu saldırılar hükümet nezdinde yapılan 'orantılı güç kullanıldı' şeklindeki açıklamalarla geçiştirilemez. Bu tam bir aymazlıktır. Saldırıların sorumluları derhal açığa alınmalı ve haklarında soruşturma başlatılmalıdır. Yaralı yurttaşlarımıza geçmiş olsun ve acil şifa dileklerimizi iletiyoruz. Barış ve Demokrasi Partisi olarak bu yaşananların takipçisi olmaya devam edeceğiz. Demokratik zeminde hükümetten bunun hesabının sorulması için muhalefetimizi en etkili şekilde sürdüreceğiz." görüşlerine yer verildi.