İSRAİL'E UCM YOLU
Böylece BM'de 'üye olmayan gözlemci devlet' statüsü kazanan Filistin, BM sistemindeki temsil imkanını bir adım ileriye taşıdı. Filistin bu kararla İsrail'in işgali, illegal yerleşimleri ve saldırılarını Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taşıyabilecek.
Geçen yıl tam üyelik başvurusu yapan Filistin'in bu talebi Güvenlik Konseyi'nde engellenmiş ancak UNESCO'ca kabul edilmişti. ABD, bu nedenle UNESCO'ya yaptığı yardımları azaltmıştı.
Bu sonucun ardından ABD'nin diğer organizasyonlara yaptığı yardımlarda da azaltmaya gidebileceği, İsrail'in ise yerleşim faaliyetlerine hız verebileceği belirtiliyor.
GÜL VE ERDOĞAN'DAN TEBRİK
Karar sonrası Filistin'in devlet başkanı Mahmud Abbas'a ilk kutlama Türkiye'den geldi. Önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ardından da Başbakan Erdoğan, Abbas'ı telefonla arayarak oylamanın sonucundan dolayı tebrik etti.
"Sizin şahsınızda tüm Filistin halkını tebrik ediyorum. Hayırlı olsun'' diyen Erdoğan, Abbas'a Türkiye'nin Filistin'e desteğinin devam edeceği mesajını verdi. Görüşmede Abbas da "Türkiye'ye ve Türk halkına minnettarız" dedi.
FİLİSTİN'DE BÜYÜK SEVİNÇ
BM'de alınan karar Filistin'de büyük bir coşkuyla karşılandı. Gazze ve Batı Şeria'da yaşayan Filistinliler, oylama sonucunun açıklanmasının ardından sokaklara döküldü. Yaser Arafat ve Mahmud Abbas posterleriyle Filistin bayrağı taşıyan halk, sevinç gösterisinde bulundu.
CLİNTON: BARIŞ SÜRECİNİ ZEDELEYECEK KARAR
Oylama sonrası ilk açıklama ABD'den geldi. Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, kararı "Barış sürecini zedeleyecek talihsiz bir karar" şeklinde yorumladı. Barışın sadece iki taraf arasında yapılacak doğrudan müzakereler yoluyla sağlanabileceğini kaydeden Clinton, "Egemen, kendi ayakları üzerinde durabilen ve bağımsız bir Filistin'in, Yahudi ve demokratik bir İsrail ile barış ve güvenlik içinde yan yana yaşadığı, iki halk için iki devlet'' diye konuştu.
İSRAİL: BM SORUMSUZLUĞUNU KANITLADI
İsrail cephesinden ilk açıklama Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'dan geldi. Lieberman, İsrail devlet radyosuna verdiği demeçte, Abbas'ın, Filistin'in 'gözlemci üye' statüsü başvurusunun oylandığı BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasıyla ilgili, ''Ebu Mazen (Mahmud Abbas) barış yapmakla ilgilenmediğini bir kez daha kanıtladı'' dedi.
İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Danny Ayalon da radyoya yaptığı açıklamada, İsrail'in artık çıkarlarına göre hareket edeceğini ifade etti. Ayalon, uluslararası toplumun bir kez daha sorumsuzluğunu kanıtladığını ileri sürdü.
FRANSA'DAN 'BARIŞ' ÇAĞRISI
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da yazılı bir açıklama yaptı. İsrail ve Filistin'e koşulsuz olarak barış görüşmelerine yeniden başlamaları çağrısında bulunan Hollande, "Hem İsrail'in hem de Filistin'in dostu olarak çözümün bulunmasına katkıda bulunmaya hazırız" dedi.
ABD'DEN 'MALİ YARDIM' TEHDİDİ
Oylama öncesinde ise Amerikalı bazı senatörler, Filistin'i tehdit etti. Cumhuriyetçi Parti'den Lindsey Graham ve John Barrasso ile Demokrat Parti'den Chuck Schumer ve Bob Menendez, Filistin'in yeni statüsünü İsrail'e karşı kullanması durumunda ABD'nin mali yardımının kesilmesi ve Washington'daki temsilciliğin kapatılması için Senato'ya öneri sunacaklarını açıkladı.
Filistin, statüsünün yükselmesi durumunda Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde İsrail'e karşı dava açabileceğini söylemişti.
NETANYAHU: BM KARARI HİÇBİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMEZ
Filistin'in başvurusu öncesi açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, BM'nin Filistin'e 'gözlemci devlet' statüsü tanımasının bir Filistin devleti kurulmasına 'katkısı' olmayacağını iddia etmişti.
OLMERT: KARŞI ÇIKMAK İÇİN BİR NEDEN YOK
İsrail eski başbakanlarından Ehud Olmert de, ülkesinin Filistin'e 'gözlemci devlet' statüsü tanınmasına karşı çıkmasının doğru olmadığını söyledi. "Filistin'e gözleci devlet statüsü tanınmasına karşı çıkmak için bir neden yok" diyen İsrail eski Başbakanı Ehud Olmert, BM Genel Kurulu'nun Filistin"e 'gözlemci devlet' statüsü tanımasının 'iki devletli çözüm' fikrinin temel taşlarından biri olacağını belirtti.
GÖZLEMCİ DEVLET STATÜSÜ NEDİR'
İsviçre'nin 1946'da BM Genel Sekreteri tarafından 'daimi gözlemci' statüsüne kabul edilmesiyle başlayan uygulama çerçevesinde, yıllar içerisinde Avusturya, Finlandiya, İtalya ve Japonya gibi pek çok 'gözlemci', BM'nin 'üyesi' haline geldi. Örneğin İsviçre, yaklaşık 50 yıl 'gözlemci devlet' olarak anıldıktan sonra 2002'de BM'nin üyesi oldu. (Gazeteport)