ANKARA (ANKA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye’de istikrar istediğine vurgu yaptı ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi kaygılarını anlattı. Her konunun siyasetin polemiği olmaması gerektiğini belirten MHP Lideri, MHP’nin seçim sürecinde "Türkiye ne yapmalı'" sorusuna yanıt aradığını söyledi.
MHP lideri Bahçeli, “çatı aday” arayışları kapsamında Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu'nu ziyaret etti.
Ziyaretinde açıklamalarda bulunan Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye’nin ana gündem maddesi olduğuna dikkat çekti.
Kamuoyunun Cumhurbaşkanının seçiminin nasıl olacağı, Cumhurbaşkanının kim olması gerektiği konusunu tartıştığını belirten Bahçeli, “Öncelikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türk siyasi hayatımızda, önemli bir yeri bulunmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Türkiye’de aynı zamanda bir siyasi kriz veya seçim sonrası bir siyasi krizin doğmasına sebep olan, önemli bir kurumun seçilmesi meselesidir. Bugüne kadar, 9 Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmıştır, son dönemde TBMM’den seçilmiştir ama tartışmalar TBMM’de yapılan seçimlerde olmuştur” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye’de önemli sosyal krizlere yol açtığını belirten MHP Lideri Bahçeli açıklamalarını şöyle sürdürdü:
-1980 HATIRLATMASI-
"1980 yılında 114 tur yapılmak suretiyle Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürdürülmüş, netice alınamaması sebebi ile diğer sosyal ve siyasal sebeplerle örtüşerek, 1980 ara rejimi sürecine Türkiye’yi sokmuştur. Daha sonra TBMM’de, sivil hayattan gelen, parti Genel Başkanı olan değerli şahsiyetler, partilerinin Meclis'teki sayısal gücü ve uzlaşmaya dayalı bir şekilde Cumhurbaşkanı olmuşlardır. Bu süreç devam etmektedir.
-“ANAYASA VE YASA DEĞİŞİKLİKLERİ ÇOK SIĞ KALMIŞTIR”-
Üzerinde vurgulanması gereken konu, ilk de fa bir anayasa değişikliği ile TBMM üyeleri veya dışarıdan önerilecek kişiler Cumhurbaşkanı olarak halk tarafından seçilecektir. Bu çok önemlidir. Bu konuda Türkiye’nin önemli bir tecrübesi ve bilgisi bulunmaktadır. Halkımız ilk defa milletvekilliği genel seçimleri, mahalli idareler seçimleri gibi, demokratik hak ve görevlerini yerine getirirken kazandığı tecrübeleri olmuştur. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda nasıl olacağı, yönünde bir bilgiye sahip görülmemektedir. Bu sebepten dolayı Bu Cumhurbaşkanlığı seçimi çok önemli. Cumhurbaşkanlığı seçimin halk tarafından yapılmasını ön gören Anayasa ve yasa değişiklikleri çok sığ kalmıştır. Çok acele ile ortaya koyulmuştur. Sadece seçim takvimi ile ilgili bilgi vermekte, adayların hangi tarihte adaylıklarının kabul edileceği ve seçime gidileceği, dair bilgiler sunmakta. Fakat bunun nasıl gerçekleştirileceği, seçimde araçlarının neler olacağı, seçim sloganlarının hangi seviyede tutulacağı, adayların Türkiye’nin meselelerine hangi ölçüde yaklaşacağı konularında, her hangi bir tecrübe ve birikim olmadığı için böyle bir olayla karşı karşıya kalacağız.”
-“HER KONU SİYASETİN POLEMİĞİ OLMAMALI”-
MHP olarak, bu seçimleri çok önemsiyoruz. MHP Türkiye’de istikrar istiyor. MHP Türkiye’de kutuplaşma, kamplaşma, ayrışmayı düşünmüyor. MHP gerilim stratejisi ile kutuplaşma ve kamplaşmanın perçinlenmesini ve katılaşmasını düşünmemektedir ve bunlara sebep olacak olaylar karşısında sabırlı ve soğukkanlı hareket etmek suretiyle, tercihlerini halk ile paylaşma arzusu içinde. Her konu siyasetin polemiği olmamalı. MHP Böyle bir seçim sürecinde Türkiye ne yapmalı sorusuna yanıt arıyor."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı aday belirleme sürecinde, yaptığı ziyaretlerde, hiçbir ismin telaffuz edilmediğini söyledi. MHP Lideri Bahçeli, basında yer alan isimlerin bir kesimin istekleri, ya da bir kesimin seçim sürecini karıştırmak amacıyla sürdürdükleri bir takım davranışlar olduğunu ifade etti. Bahçeli, halk tarafından Cumhurbaşkanı seçiliyorsa, bunun yasasının tekrar gözden geçirilip, daha mükemmelleştirilmesinin yanında bir de geleneğinin oluşması gerektiğini söyledi.
Bahçeli, MHP için kimin aday olacağı tartışmasından evvel, Cumhurbaşkanlığı seçiminin nasıl olması gerektiğinin önemine vurgu yaptı.
"Çatı aday” belirleme sürecinde, eski cumhurbaşkanları, siyasi partiler ve STK’ları ziyaret ettiğini anımsatan Bahçeli, “Halk tarafından Cumhurbaşkanı seçiliyor ise, bunun yasasının tekrar gözden geçirilip, tekrar daha mükemmelleştirmenin yanında, bir de geleneğinin oluşması gerekmektedir. İşte bu düşünceden hareketle, sivil hayattan seçilmiş, son dönemde Cumhurbaşkanı olan şahsiyetleri ziyaretle bu süreci değerlendirme gayret gösterdik. Şu an için Genel seçimlere girme yeterliliği ve önemli bir halk desteği almış olana, siyasi partilerimizi ziyaretle süreci sürdürmekteyiz. Öyle tarihi ve önemli bir dönemde, devletin başının seçim sürecinde, kanaatleri çok önemlidir. Bu kanaatleri almadan öncede, partiler olarak kanaatlerimizi, ziyaretlerle aktarmakta bizim görevimiz olmalı” dedi.
Ziyaretleri sırasında isimlendirmeye gidilmediğinin altını çizen MHP Lideri Devlet Bahçeli, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
-“BİR SOSYAL ZEMİN, OLUŞTURMAMIZ LAZIM”-
“Hiçbir isim telaffuz edilmemiştir. Basında yer almış alanlar, ya bir kesimin istekleri, yada bir kesimin seçim sürecini karıştırmak amacıyla, sürdürdükleri bir takım davranışlardır. Buna da MHP olarak iltifat etmemekteyiz. Bundan evvel, yapılması gereken konu, Cumhurbaşkanlığı makamımın nasıl bir makam oluğu yönünde, bir sosyal zemin, oluşturmamız lazım. Bu makam nasıl olmal? Bu makam kamplaşma, cepheleşme veya gerilim stratejisini takip eden bir yolda m? İlerlemeli yoksa Türkiye’yi birleştirici, kaynaştırıcı, bütünleştirici, Anayasal çerçevede kendisine verilen görev ve sorumlulukları yerine getirici ve topluma tarafsız olacak, her kesimi kucaklayabilen, her kesimin sorunlarına inebilen, her kesimle ilgili konular makama geldiği zaman objektif değerlendirmeler yapabilen, aynı zamanda söz gelimi, esnaf ve sanatkâr arkadaşlarımızın, sosyal ve toplumsal taleplerini karşılarken, bu kuruluşların temsilcileri ile diyalog ve istişarede bulunabilen, şahsiyet mi olmalıdır.
-“AÇIKLAYACAĞIMIZ ADAY OLMAZ İSE OLMAZIMIZ DEĞİL”-
Ziyaretimizde ortak bir zemin oluştuğu kanaatindeyim. Bütün siyasi partilerimiz Anayasa çerçevesinde, kaynaştırıcı, bütünleştirici, adil, tarafsız bir Cumhurbaşkanı görev ve sorumluluğunu yerine getirilmesini beklemektedir. Bunda sosyal bir zemin oluşursa, o zaman kim olması lazım sorusuna, istişareler ile bir şahsiyet üzerinde bütünleşmekte fayda var diye düşünüyoruz. Yüzde 51 ile yüzde 49 arasında Türkiye’yi sıkıştırmanın gereği yoktur. Bu benim partimin ve kendimin görüşüdür. Takdir edersiniz, etmezsiniz o sizlerin görüşü. Yüzde 51 ile 49’u mukayese ederek Cumhurbaşkanlığı makamındaki hizmeti değerlendirirsek, o zaman Türkiye’nin toplumsal talepleri yüzde 51 ile yüzde 49 arasında sıkıştırılmış olur. Bu taleplerin karşılanmasındaki adalet yoksunluğu, yüzde 49’u öfkelendirir, 51’i sevimli kılar. Öfke şiddetlenir, ama taleplerin karşılanmasında rahatsızlık hisseden kesimler, sevgiyi artık vaz geçer hale gelirse, devletin başındaki denge, herkesi kucaklayan denklem bozulmuş olur. MHP toplumumuz, bütün değerlerini göz önüne alarak, bu değerler milli ve manevi değerleri temsil eden, demokrasinin kazanımları çerçevesinde, Cumhuriyetimizin kazanımları doğrultusunda, bir şahsiyette bütünleşebilir isek, o zaman geçmiş dönemlerdeki mecliste de birörneği gözüken şekilde, uzlaşmaya dayalı, her partinin katkısı ile Cumhurbaşkanlığı seçimi, gerçekleşmiş olur”
Bahçeli konuşmasının sonunda MHP’nin açıklayacağı adayın ondan başkasına oy vermeyiz mantığı ile şekillenmiş bir aday olmayacağının altını çizdi.