









MHP Genel Başkanı ve Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçeli, 14 Mayıs seçim çalışmaları kapsamında bugün Kastamonu’da düzenlenen mitingde konuştu. Konuşmasında Millet İttifakı’na eleştiriler yönelten Bahçeli, Kastamonululardan Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ve partisi için oy istedi.
Bahçeli şunları söyledi:
“CUMHURİYETİN YENİ YÜZYILINDA GÜÇLÜ VE MUKTEDİR DEVLETİ HEP BİRLİKTE İHYA EDECEĞİZ”
“Türkiye’miz 2018 yılından bu yana pek çok felaketle mücadele etti. Yeri geldi yandık yeri geldi salgın hastalıklarla boğuştuk, yeri geldi depremle sarsıldık, sel ve su taşkınlarına maruz kaldık. Tüm felaketlere karşı inançla mukavemet gösterdik, hiçbirine boyun eğmedik. Siyasi, ekonomik ve toplumsal kriz yolu gözleyenleri, bu kapsamda ayin yapanları hayal kırklığına uğrattık. Hiçbir felakete teslim olmadık hepsinin yaralarını elbirliği ile sardık, sarıyoruz. Yıkılanın yerine çok daha sağlamını yapacağız, yananın yerine çok daha güzelini dikeceğiz. Tarihi yolculuğumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. Cumhuriyet’in yeni yüzyılında güçlü ve muktedir devleti hep birlikte ihya edeceğiz. Devletin gücü milletin ferasetiyle her engeli birlikte aşacağız.
“CUMHUR İTTİFAKI’NIN ÖZÜ SAĞLAMDIR, SÖZÜ SENETTİR, DURUŞU YERLİ VE MİLLİDİR”
6 Şubat 2023 Pazarcık, Elbistan merkezli depremlerin üzerinden 2 ay 18 gün geçmiştir. Bu süre zarfında dünyada çok nadir görülecek bir seferberlik ruhuyla felaketin derin izleri hızla silinmiştir. Depreme dayanıklı konutların temelleri atılmış, 319 bini bir yılda bitirilmek üzere 650 bin güvenli konut yapılarak depremzede kardeşlerimize teslimi planlanmıştır. Deprem bölgesinde ilk etapta 105 binden fazla konutun yapım süreci de başlamıştır; bu tablo büyük bir direniş hamlesidir. Bizim için imkansız diye bir şey yoktur. Cumhur İttifakı’nın özü sağlamdır, sözü senettir, duruşu yerli ve millidir. Biz başkalarına benzemeyiz, başkaları gibi yerimizde saymayız. Yaptık mı adam gibi yaparız, milletimiz ne diyorsa onu söyler onu savunuruz. Çünkü tarafımız Türkiye’dir, mazlum gönüllerdir. Sözümüz sözdür hiçbir insanımızı açıkta bırakmayacağız. Bugüne kadar her vaadimizi yaptık, her sözümüzü tuttuk, hiçbir insanımıza sırt çevirmedik bundan sonra da çevirmeyeceğiz. Türkiye’nin önü açıktır, istikbal Türk milletinindir.
“KASTAMONU, 14 MAYIS’TA DA VATANIN SAFINDA DURACAKTIR, SİZLERE GÜVENİM TAMDIR”
14 Mayıs’tan sonra eser ve hizmet siyaseti kesintiye uğramamalıdır. Ülkemiz bir yol kazasına mahkum olmamalıdır. Yazılan dış menşeili karanlık senaryoda figüranlığa talip olan zillet partilerine Kastamonu’dan çığ gibi bir tepki gelmelidir. Sel ve su taşkınlarını istismar edenleri 14 Mayıs’ta şaşkına çevirecek misiniz? Depremden siyasi rant düşü kuranlara haddini bildirecek misiniz? Nerede bu devlet diye maksatlı ve marazi soru soranlara dünyanın kaç bucak olduğunu öğretecek misiniz? Bu evetlerin ilhamı ile iç ve dış kuşatmayı yaracağız, sinsi tuzakları bozacağız. Tarihin her zorlu döneminde Kastamonu vatanına sahip çıktı, zillet karşısında hiçbir zaman duyarsız kalmadı. Kastamonu tarihin her devrinde görevini layıkıyla yaptı. İhtiyaç olan her şart ve durumda vatanseverliği ispatladı, çıkarcılara göz açtırmadı. Kastamonu, 14 Mayıs’ta da vatanın safında duracaktır, yine Türk milleti diyecektir. Sizlere güvenim tamdır, Kastamonu’ya inancım tamdır.
“KILIÇDAROĞLU, ETNİK VE MEZHEP KIŞKIRTICILIĞINA SOYUNMUŞTUR”
Vicdan sahibi her kardeşime soruyorum; bugün istenen başımız değil midir, boynumuz, hayatımız, milletimiz, devletimiz değil midir? Bozgunculuk bugün de vardır, bölücülük bugün de misliyle tedavüldedir. Dünkü gaflet, delalet, ihanet bir fazlasıyla bugüne yansımıştır, tek eksik fiili işgalin olmamasıdır. Ancak Kılıçdaroğlu, bu alçak göreve taliptir, etnik ve mezhep kışkırtıcılığına soyunmuştur. Zira sonunun yaklaştığın anlamış düştüğü denizde provokasyon yılanına sarılmıştır. İç barış ve huzur ortamını tahrip etmeyi can simidi olarak görmüştür. Terörist Demirtaş’ı ve Sorosçu Kavala’yı serbest bırakacağını küstahça açıklamıştır. PKK’yla müzakere ve mütareke Kılıçdaroğlu’nun gündemindedir. HDP’nin kayyum partisi Yeşil Sol Parti, Kılıçdaroğlu’yla yan yanadır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracağını, terörle mücadeleyi durduracağını, Türk askerini Irak ve Suriye’den çekeceğini açıklayan iç işgal cephesi Kılıçdaroğlu’yla emel ve eylem birlikteliği içindedir. Zillet ittifakı İHA’lardan, SİHA’lardan, diğer yerli ve milli savunma sanayi ürünlerinden rahatsızdır. Diyorlar ki, 14 Mayıs’tan sonra ABD’yi tatmin edeceğiz, Rusya’ya da Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu hatırlatacağız. Diyorlar ki, S-400 Hava Savunma Füze Sistemi’nin tehlikelerini bertaraf edeceğiz. Yani egemenlik haklarımızı, devletimizin onurunu ayağa düşüreceklerini vaat ediyorlar. Temiz para bulduk yalanıyla aldatıyorlar, meğer uyuşturucu tacirlerinden tutun da tefecilere kadar düşüp kalkmadıkları mihrak neredeyse kalmamış. Ortada ne para var ne de parayı vermeyi aklından geçiren. Hep yalan, tam yalan, sürekli yalan, olay budur.
“NE KADAR HİSTERİK TİP VARSA NE KADAR GÜVENLİK TEHDİDİ VE KANUN KAÇAĞI ZİHNİYET GÖRÜLÜYORSA CHP'NİN, İYİ PARTİ’NİN VE DİĞERLERİNİN DİBİNDEDİR”
Ne kadar histerik tip varsa ne kadar güvenlik tehdidi ve kanun kaçağı zihniyet görülüyorsa CHP'nin, İYİ Parti’nin ve diğerlerinin dibindedir. Türkiye’nin önünü kesmeye çalışan işbirlikçilere karşı mücadele halindeyiz, bu mücadelede yanımızda mısınız? Zillete karşı aynı tarafta mıyız? MHP’ye, Cumhur İttifakı’na ve Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’a oy veriyor muyuz? 14 Mayıs Türkiye’mizin bir kırılma ve kavşak noktasıdır. Sizler vereceğiniz oylarla Türk ve Türkiye Yüzyılının sayfalarını açacaksınız, istikrar ve istiklalimizi parlak bir istikbale taşıyacaksınız. 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerine hazır mısınız? Demokrasi ve vatandaşlık görevinizi bihakkın yerine getirmek için sandığa gidecek misiniz? Sandığın başında doğruya doğru, yanlışa yanlış diyecek misiniz? Bunları yaparken, önünüze gelen oy pusulasına bakıp, elinize aldığınız mührü bir yanda Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’a, diğer yanda da MHP’ye vuracak mısınız? Milli Mücadele’nin mükafatı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümü cumhurun zaferiyle perçinlenecektir.
“TÜRKİYE’YLE HESABI OLAN KİM VARSA CHP’YE YOLDAŞ, İYİ PARTİ’YE YANDAŞTIR”
Devlet ve milletiyle, her şeyden önce Türkiye. Ne yapacaksak birlikte yapacağız. Emperyalizme esir düşmüş siyasetçiler bir masaya oturmuşlar ve karşımıza geçmişlerdir. Bunlar kimliğini kaybetmişler, kökünden kopmuşlar. Bu yüzden zelil olup batmışlar, zillet olup çakılmışlar. Türkiye’yle hesabı olan kim varsa CHP’ye yoldaş, İYİ Parti’ye yandaştır. Terör örgütlerine bakınız, hepsi birden zillet ittifakının kanlı paydaşıdır. Yeminli Türkiye düşmanları zillet ittifakıyla sırdaştır. Hiç abartısız ifade etmek gerekirse, tehlike büyük, tehdit yakındır. Türkiye Cumhuriyeti’ne pusu kuranların eşkâli bellidir. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu bayraksızların umududur. Bu zat Türkiye’yi içeriden teslim almak için görevlendirilen yabancı komiseridir. PKK, Kılıçdaroğlu’nun destekçisidir. FETÖ, Kılıçdaroğlu’nun can beraberidir. Kapitülasyon özlemi çekenler, İMF yolu gözleyenler, küresel soygun çeteleri, faizciler, rantçılar, karanlık lobiler, Türk ve İslam karşıtları Kılıçdaroğlu’nu kafese almışlar, kuklaya dönüştürmüşlerdir.
“KORSAN VE KANUNSUZ MİTİNGLER YAPAN BELEDİYE BAŞKANLARININ AHLAKEN KOLTUKLARINDAN DÜŞTÜKLERİNİ BURADAN AÇIKLIYORUM”
7+2 formatlı masa kumar masasıdır. Bunu bizzat İYİ Parti’nin başkanı itiraf etmiştir. Sonra dönüp masadan strateji gereği kalktıklarını söylemişlerdir. Neymiş, kazanamayacak adaylarını kazandırmak için bir oyun oynamışlar. Bunlar kumpasçı, düzenci, dümenci, dubaracı, güvensizdir. Ve bu zillet ittifakına Türkiye emanet edilemeyecektir. 12 ay 21 günde yaptıkları 13 toplantının sonunda buldukları aday ise kumar masasının icazetli ve rehinli adayıdır. 19 Nisan’da İstanbul’u yüz üstü bırakarak Kastamonu’ya gelen ve burada bir konuşma yapan Ekrem İmamoğlu 14 Mayıs’ta bir rejim değişikliği olacağını iddia etmiş. Dünyanın en büyük Türk kentine ihanet eden şahıs; rejim nedir, sistem nedir daha bunu bilmeden, bilse de asıl anlamından saptırarak korkunç bir bühtana tevessül etmiştir. Yazıklar olsun diyorum, korsan ve kanunsuz mitingler yapan belediye başkanlarını oy veren vatandaşlarımıza havale ediyor, bunların ahlaken koltuklarından düştüklerini buradan açıklıyorum.
“GELECEĞİN PARLAK SAYFALARI CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’YLE YAZILACAKTIR”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Cumhuriyet’in 100’üncü yılıyla yeni yüzyılın muktedir ve muzaffer dönemleri arasında sapasağlam köprüdür. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçmek isteyen zillet ittifakı, istikrarsızlığa, koalisyonlara, siyasi kutuplaşmalara, kesintisiz kavga ve kargaşa dönemlerine pişkince geri dönmeyi hedeflemektedir. Fakat Kastamonu buna izin vermeyecektir. Türk milleti zemzem diye servis edilen bu zehri içmeyecektir. Geleceğin parlak sayfaları Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle yazılacaktır. Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesini hedefliyoruz, buna var mısınız? MHP’nin Kastamonu’dan milletvekili çıkarmasını istiyoruz, buna destek olacak mısınız? 14 Mayıs’ta takdir ve tercihinizle Cumhur İttifakı’nın yanında duracak mısınız? Yeni bir anayasa için milletvekili sayımızı artıracak mısınız? Türkiye’nin gücüne güç katacak, kalıcı ve köklü reformların hayata geçmesini süreklilik içinde sağlayacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne desteğinizi sürdürecek misiniz? Kastamonu’da bu iş bitmiş, 14 Mayıs’ın sonucu belli olmuştur. Karşımızdaki tablo zillettir, rezalettir, hezimettir, hıyanettir, suç ortaklığıdır.
“MİLLETİMİN HER FERDİNİ CUMHUR İTTİFAKI’NIN AHLAKLI MÜCADELESİNE DAVET EDİYORUM”
Vatana, bayrağa, devlete ve millete sahip çıkacak mısınız? Son terörist etkisiz hale getirilesiye kadar mücadeleye destek olacak mısınız? Terör örgütleriyle iş birliği yapan, YPG bize mi saldıracak diyen, FETÖ’ye zeytin dalı uzatan, yabancı ülkelerde Türkiye aleyhtarı çevrelerle yanak yanağa verip fitne fesat yayan Kılıçdaroğlu’ndan ve siyasi yancılarından hesap soracak mısınız? PKK’yı aklamak için Türkiye’yi ayaklar altına alma teşebbüsünde bulunan soysuzların yakasından tutacak mısınız? And olsun ki, husumet cephesine Türkiye’yi dar edeceğiz. Milletimin her ferdini Cumhur İttifakı’nın ahlaklı mücadelesine davet ediyorum. Bizim çağrımız, adil paylaşıma, adaletli bölüşüme, kardeşçe, kişi hak ve hürriyetlerine saygıyla pekişmiş bir hayata çağrıdır. Her insanımızı kardeş, her yöremizi aziz bilen Türkiye sevdalılarıyla amacımız ve arayışımız aynıdır. Milletvekili adaylarımıza ve Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’a çok güçlü desteğinizi bekliyorum.”
DEVLET BAHÇELİ, ÇANKIRI’DA: “14 MAYIS’TA TÜRK MİLLETİ, AZGIN FİTNEYE GEÇİT VERMEYECEKTİR. HİÇBİR ŞER ODAĞI BOŞ HAYALE KAPILMASIN”
Devlet Bahçeli, 14 Mayıs seçim çalışmaları kapsamında bugün Çankırı’da düzenlenen mitingde konuştu.
Bahçeli, özetle şunları söyledi:
“Son günlerde peş peşe vuku bulan provokasyonlar nedeniyle Türkiye üzerinde hesabı olan karanlık çevrelerin boş durmadığını görüyorum. 14 Mayıs öncesi ülkemizi toplumsal ve siyasi karışıklığa hapsetmek maksadıyla ellerini ovuşturanların hevesleri kursaklarında kalacaktır. Milletimiz, kara kampanyalara aldırış etmeyecektir. Devletimiz ve hükümetimiz güçlüdür, provokatörler tespit edilip tecziyeleri için adalete teslim edilecektir. Demokrasi celladı, milli irade hazımsızı, sokak aralarına dökülmek için sinsi sinsi fırsat kollayan melun odaklar meydanı boş zannetmesin.
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’NİN MUHARRİK VE MÜTEYAKKIZ VASFI ÜLKEMİZİN ELİNİ GÜÇLENDİRMEKTE, HER ALANDA ÖNE ÇIKMASINI TEMİN ETMEKTEDİR”
Sudan’da tam bir iç savaş hüküm sürmektedir, depremden sonra bu bölgeye giden binlerce Hataylı kardeşimiz tahliye edilmeyi belemektedir. Yunanistan, Dedeağaç’tan Girit’e kadar ABD tarafından silahlandırılmaktadır. Macron’un akıl hocası, en geç ağustos ayında küresel finans krizinin doğacağını iddia etmiştir. Dünyanın önde gelen ekonomileri, üretim ve verimlilik başlıklarında yaygın sorunlarla boğuşmaktadır. Artan faizler, vergi gelirlerindeki azalmalar, büyüyen bütçe açıkları, düşmeyen enflasyon oranları, küresel riskleri canlı tutmaktadır. Irak’ın Süleymaniye kenti, filen PKK-YPG’nin kontrolüne girmiştir. Çin ile Tayvan arasındaki gerilim sertleşmektedir. Özetlediğim böylesi bir dünya panoramasında Türkiye yıldız gibi parlamakta, pozitif ayrışmaktadır. Çünkü Türkiye; emin, ehil, tecrübeli bir iradenin yönetimindedir. Bu kazanımı heba, israf edemeyiz; tarihin gerisine düşemeyiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin muharrik ve müteyakkız vasfı ülkemizin elini güçlendirmekte, her alanda öne çıkmasını temin etmektedir.
“CUMHURA BAŞ OLMAK, OYUNCAK DEĞİLDİR”
Devleti yönetmek için irade, bağımsız bir vicdan gereklidir. Yeni yüzyılı Türkçe okumak, dünyayı başkent Ankara’nın vizyonu ile kavramak, vazgeçilmez bir sorumluluktur. Türk bayrağını yükselten, Türkiye’nin değerine değer katan irade, Cumhur İttifakı’dır. Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olacak kişi hem kalben hem de kafa yapısı olarak hem de karakter itibarıyla milli olmak zorundadır. Cumhura baş olmak, oyuncak değildir, Kılıçdaroğlu’nun harcı asla değildir. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı, PKK’nın onayından geçmiştir. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına FETÖ ‘tamam’ demiş, destek vermiştir. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün rövanşını almak isteyenler, Kılıçdaroğlu’nun arkasında kuyruğa girmişlerdir. Bu kadar vahim, bu denli skandaldır.
Cumhurun zaferi ufukta göründükçe küresel nefret salgını yaklaşıyor. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem vaadiyle Türkiye’nin önü kesilmek isteniyor. Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’yi yönetecek ne bilgisi ne de kültürü vardır. Dünyanın ağırlaşan meselelerini kavrayacak akıl ve sezgiden mahrumdur. ‘Soğan’ diyorlar, yapılan köprülere karşı çıkıyorlar. ‘Patates’ diyorlar; yollara, tünellere, havalimanlarına, gökyüzünde süzülen milli savaş uçaklarına itiraz edip kara çalıyorlar. Biz, Türk milletine hizmetkarlıktan şeref duyuyoruz. CHP’liler, ABD’yi nasıl memnun edeceklerini düşünüyorlar. Bunlar, gayri milli uçurumların dibine yuvarlanmışlar, milli iradenin üzerinde sisli bir iradenin hayalini kuruyorlar. Emperyalizmin hesabına çalışan bir muhalefet anlayışının ülkemizde bulunuyor olması, utanç anıtı gibi karşımızdadır. Zillet ittifakının siyaseti, teslimiyetçiliğin lobi faaliyetidir. Bunlardan hayır gelmez. Zilletin sonu, sonucu yoktur. Türk milletini geçemezler, Türkiye’yi yenemezler, Çankırı’ya kastedemezler. Yüzyılın en parlak reformu olan, kuvvetler ayrımını netleştiren Cumhurbaşkanlığı Hükmet Sistemi’ni kötülemeleri de sonuçsuz kalacaktır.
“KÜRK KÖKENLİ KARDEŞLERİMİZ, MİLLETİMİZİN EŞİT, ONURLU MENSUPLARIDIR”
Bugüne kadar Türkiye’de hiç kimsenin etnik kökenine bakılmadı, hiç kimsenin mezhebine kafa yorulmadı. Ne var ki Kılıçdaroğlu, iyice su kaynatmış, iyice kayış koparmış olacak ki etnik ve mezhep kışkırtıcılığından nemalanmanın hevesine kapılmıştır. Bu kara kampanyanın içinde İYİ Parti’de yerini almıştır. Kılıçdaroğlu, Kürt kökenli kardeşlerimizin terörist muamelesi gördüğünü iddia etmiştir. Bu iddia, düşman iddiasıdır. Bu ağız, PKK ağzıdır. Kürk kökenli kardeşlerimiz, milletimizin eşit, onurlu mensuplarıdır. Kılıçdaroğlu’nun iddiası, tepeden tırnağa iftiradır, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmektedir. Dersim’in intikamını almak için her iğrenç yola müracaat eden Kılıçdaroğlu, tahrikleri ile sabrımızı sınamaktadır. Alevi olduğunu söylemiş, saygı duyarız. Bizim için, Alevi İslam inancına sahip kim varsa özbeöz kardeşimizdir. Peki bugüne kadar bu itirafı dillendirmeyen Kılıçdaroğlu, niye bu zamanı seçmiştir, amacı nedir, neyin peşindedir? Yeni bir fitnenin kıvılcımını tutuşturmanın mı arayışındadır? Bizim nezdimizde Sünni neyse Alevi odur, nitekim ikisi de Müslümandır. Fakat mezhepçilik yapmak, etnik köken tahrikçiliğine girişmek, bu millete yapılacak ne büyük kötülüktür.
“14 MAYIS’TA TÜRK MİLLETİ, AZGIN FİTNEYE GEÇİT VERMEYECEKTİR. HİÇBİR ŞER ODAĞI BOŞ HAYALE KAPILMASIN”
Ekranlarda, manşetlerde, sütunlarda, kürsülerde boy gösteren bu şer cephesinin ortak paydasını, milli ve üniter yapımızdan duydukları rahatsızlık, Türk tarihini karalamak için kolladıkları fırsatlar, milli kimliği parçalamak için yürütülen kampanyalar oluşturmaktadır. Çankırı’dan her vatandaşıma sesleniyorum. Nereli olursanız olunuz, kim olursanız olunuz; kökünüz, kökeniniz, mezhebiniz ne olursa olsun, ‘Vatanım, bayrağım, milletim, kardeşliğim ve mukaddesatım’ diyen herkesle biriz, diriyiz ve kardeşiz. 14 Mayıs’ta Türk milleti, azgın fitneye geçit vermeyecektir. Hiçbir şer odağı boş hayale kapılmasın. Cumhur İttifakı oldukça, yenilmemizi ve yıkılmamızı hedefleyenler her zaman hüsrana uğrayacaktır. Bundan kaçış yoktur. Kurtuluşları söz konusu değildir. Artık bütün yollar 14 Mayıs’a açılmaktadır. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Hedefimiz, Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar cumhurbaşkanı seçilmesi, TBMM’de milletvekili sayısı ve siyasal destek itibariyle çok güçlü bir MHP grubunun ve Cumhur İttifakı’nın tezahür etmesidir. Samimi ve kesintisiz mücadelemizin gayesi, bu amaçlara ulaşmaktır.
“İTTİFAKIMIZ, İHANETLERE KARŞI HER ZAMAN SUR ÖRMÜŞ, SET ÇEKMİŞ, BARAJ OLMUŞTUR”
Türkiye’yi, üzerinde hesapların yapıldığı, oyunların kurgulandığı müdahale edilir ülke olmaktan çekip çıkarmak istiyoruz. Elbette bu süreç meşakkatlidir, zorludur, insanüstü emek ve fedakârlık gerektirecektir. Aynı zamanda bu süreç, milletinin sevinciyle sevinen, üzüntüsüyle üzülen, bunun yanında milli ve manevi değerlerle bütünleşip tek nefes olan inanmış yüreklere ve milli duruşa ihtiyaç duyacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve Türk vatanını kurtaran Kuvayı Milliye ruhu, Milli Mücadele şuuru, bir nevi dönemin Cumhur İttifakı’ydı. İttifakımız, ihanetlere karşı her zaman sur örmüş, set çekmiş, baraj olmuştur. İttifakımız, işgal ve istila girişimlerinin karşısında yer almış, her kalkışmaya canla başla kahramanca direniş göstermiş, bundan sonra da gösteremeye aynı kararlılıkla devam edecektir.
“HEM CUMHURİYET’İN 100’ÜNCÜ YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLAYACAĞIZ HEM DE CUMHURUN DEMOKRASİ ZAFERİNE BİRLİKTE ULAŞACAĞIZ”
Sıra sende Çankırılı kardeşim. İstismarları çiğnemek için sıra sende. Yıkım planlarını engellemek için sıra sende. Yalan şantiyelerini yıkmak için sıra sende. Geleceğine sahip çıkmak için sıra sende. Cumhuriyet’in kuruluş itibarına sahip çıkmak için sıra sende. Terör örgütlerini aklamaya çalışan zillet partilerine şamarı indirmek için, aziz milletim sıra sende. Çankırılı kardeşlerim; söz, sıra ve yetki alayınızda. Birlikte çok daha güzel günlere kavuşacağız. Ülkümüzden de ülkemizden de vazgeçmeyeceğiz. Bu yıl içinde hem Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağız hem de cumhurun demokrasi zaferine birlikte ulaşacağız. Biz; Türkiye’nin, Türk milletinin, Çankırı’nın tarafıyız. Biz; garibin, mazlumun, bağında bahçesinde, bostanında ter dökenin, emek verenin yanındayız. Camideyiz, cemevindeyiz, duadayız, dilekteyiz, gönüldeyiz, kalpteyiz. Anadolu’nun her yerindeyiz. Caninin, eşkıyanın, bölücünün, demokrasi ve özgürlük kamuflajına bürünmüş düşman beslemelerinin de karşısındayız. 14 Mayıs’ta hem milletvekili adaylarımıza hem de cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’a desteklerinizi bekliyorum.”