MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti ile CHP arasındaki görüşmeleri üniversite sınavına benzeterek, “40 sorunun içerisinde 13’üncü soruda takılıp, olayı tıkamamaları lazım. Zeki bir öğrenci 13’üncü soruyu çözemiyorsa hemen 14’e geçiyorum diyecek” dedi.
Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nın ardından mola verdiği Afyonkarahisar’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, şunları söyledi:
BİZİ İLGİLENDİREN SANDIK
‘Meclis karar alarak bu hükümetle seçime gidebilir’ planını nasıl değerlendiriyorsunuz'
Ciddiye alınacak tarafı yok. Hükümetsiz seçimi ben söylersem çok hoşunuza gider m? İşte size bir model, hükümetsiz seçim. Bunun ne manası va? Böyle bir lüzumsuz laf olabilir mi... Arzuladıkları seçimse bizi ilgilendiren sandıktır.
BAKANLIK VERMEYECEĞİZ
Seçime nasıl bir modelle gidileceği konusunda önerebileceğiniz bir formül var mı'
Farklı bir model çeşidi yok. Hükümet kurmaya görevlendirilmiş insanlar, eğer 45 günde sonuç alamıyorlarsa görevi iade edeceklerdir. O zaman Cumhurbaşkanı, yeni bir görevlendirme mi yapacak zaman kazanmak açısından, böyle bir düşünceye girebilir mi veya bir seçimi düşünebilir m? Bunu düşündüğü taktirde, yasaya göre hükümet kuruluncaya kadar, var olan hükümetin görevine devamı istenmişse, o zaman siyasi, sosyal, ekonomik ve idari tasarrufları kullanma hakkı var demektir. Bu hakkın içerisinde seçime ülkeyi götürme sorumluluğunu da taşıyorsa götürebilir. Hayır bunun haricinde, mevcut hükümetle değil de TBMM’de geçici bir hükümet anayasaya dayalı olarak kuralım düşüncesine sahip olurlarsa, geçici hükümetin nasıl teşekkül edeceği ortadadır. Aldıkları oy oranı ve temsil edildikleri milletvekili sayısına göre 24 bakanlığın dağılımı yapılacak ve bununla oluşacak bir hükümet seçim hükümeti olarak seçime ülkeyi götürecek. Burada da partilere bir mecburiyet yok. Yani ben böyle bir hükümetin içinde yer almak istemiyorum; ama kurulacak olan hükümeti de yasal bir hükümet olarak görüyorum. Buyursunlar seçime götürsünler. MHP’nin buradaki tavrı merak ediliyorsa; MHP seçim hükümetine bakanlık vermeyecektir. Partilerle seçim hükümeti kuracaklarsa kurabilirler. Ona da bir şey demiyoruz. Ama biz seçim hükümetine katılmayacağız.
GÖREVİMİZ ANA MUHALEFET
Bu modeller içinde en uygunu hangisi'
Koalisyonun kurulmasına çaba göstermek daha doğrudur. AKP ile CHP, koalisyonu kurmalıdır. Görüşmeler sırasında uzlaştıkları metin esas alınabilir. Hükümet kurulduktan sonra anlaşılamayan konular da şimdilik ötelenir.
Davutoğlu’nun görevlendirme süresi içerisinde iade etmeden size tekrar geldiğinde ne yapacaksınız'
Biz ‘14 Temmuz’daki görüşmelerimize bağlı kaldığımızı, kendilerinin yapabileceği bir koalisyon çalışması içinde MHP olarak bulunmayacağımızı ama nerede duracağımızı soruyorsanız, demokrasinin iktidarını siz oluşturacaksınız, biz de ana muhalefet olarak görev yapacağız’ diyeceğiz. Bu kadar net. Uzatmaya gerek yok. Türkiye’nin şartları ağırlaşıyor, böyle bir ortamda hükümet kurulurdu, kurulmazdı demelerine gerek yok. Ama bütün bunları yapamayacaklarsa, o zaman çok açık yüreklilikle iki parti bir seçim kararı alabilir. Beraberce toplanırlar, bir seçim hükümeti yerine seçim kararı alabilirler mevcut hükümetle.
Brüksel ‘Çözüm Süreci’nin merkezi
HDP’liler Kamu Güvenlik Müsteşarı’yla görüşüyor, Öcalan’la görüşmeler ortaya çıktı, HDP’den Brüksel’e gidenler oldu, uzlaşı arayışı mı var'
Gelişmelerin boyutunu ve derinliğini bilemiyoruz ama çok ani olaylar oluşuyor. Ya Sayın Cumhurbaşkanı ya onun çok samimi danışmanları... Alınan kararlar ve topluma verilenler arasındaki doğruluk hangisindedir. Çözüm Süreci’nin başlangıcı Oslo’dur ama merkezi Brüksel’dir.
Brüksel, Türkiye’nin etnik temelli bölünmesinin, PKK-Türkiye hükümeti arasındaki ilişkilerin düzenlendiği yer ve müzakere sürecinin kontrol merkezidir. Zannediyorum eğer bir kopuş olmuşsa, onu tekrar düzenlemek açısından Brüksel’de yeni direktifler alma ihtiyacı hissedilmiştir. Bu Brüksel ziyaretinin içerisinde hükümet de vardır. Brüksel’e gidiyorlar, Erbil’e gitmiyorlar. (Umut ERDEM / Hürriyet)