CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Nazım Hükmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen kuruluş yıl dönümü resepsiyonu ve etkinlikleri öncesinde basın mensuplarının sorularını cevapladı.
2035 yılı hedefleri olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “2035 merkez Türkiye projesinin uygulandığı yerde bölgede kişi başına gelir 25 bin dolar, diğer yerlerde 20 bin dolar olacak. Sosyal ekonomik gelişme açısından Türkiye dünyanın ilk 20 ülkesi arasında yer alacak. Hedefimiz o. 2035'ten önce gerçekleştirme şansı zor tabi gerçekçi olmak lazım” ifadelerini kullandı.
“Siyasetin yarattığı karanlık atmosfer insanlara yarını görme ya da yarını sorgulama şansını kaybettiriyor” diyen Kılıçdaroğlu, “Gerginlik olmasa insanlar oturup konuşabilseler tartışabilseler geleceğe yönelik projelere bütün bunlar insanda umut yaratır. Kimse 1 saat sonra ne olacak onu bile bilmiyor. Sağırlar diyaloğunun bütün coğrafyaya yayıldığı bir ülke konumundayız. Bir grup medya olduğu gibi iktidarı seslendiriyor ve sadece onlara ait bilgileri veriyor. Diğer haberleri kimse bilmiyor” şeklinde konuştu.
“UTANÇ VERİCİ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan hakkında ABD’de açılan davaya ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Hedef alınırız veya alınmayız eğer biz Türkiye olarak izlediğimiz iyi bir politika olursa, o iyi politika ile yola çıkarsak, Türkiye’nin çıkarları ile muhatap olduğumuz ülkenin çıkarlarını dengeli bir politika ile örtüştürebilirsek önümüzde hiçbir engel kalmaz. Her ülke diğer ülkeden daha fazla gelişmek ister. Hayatın her alanında rekabet vardır. Başka ülkelerin bize yönelik politikalarını gerekçe göstererek, kendi yetersizliklerini toplumdan kimse gizlemesin, böyle bir şey olamaz” değerlendirmesinde bulundu.
Dünyanın rekabet üzerine kurulu olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, eğitimin, üniversitelerin, bağımsız ve demokratik anlayışının geliştirilmesiyle, özgür düşüncenin geliştirilmesiyle, bilimin önünün açılmasıyla diğer ülkelerle rekabet edilebileceğini anlattı. Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir bakanının Türkiye’de yargılanmak yerine başka bir ülkede yargılanması utanç verici. Bunu söyledim. Doğru m? Doğru. Bunlarla ilgili yolsuzluk iddiaları var m? Var. Deliller var m? Var. Niçin yargılanmadıla? Yargılanabilirlerd? Yargılanırlardı, belki beraat ederlerdi, ellerinde deliller olurdu. O zaman derlerdi ki Amerika’ya, ‘Kardeşim bir dakika. Ben bütün bu delillerden yargılandım ve beraat ettim. Siz beni nasıl yargılarsınız’ diyecekti, diyebilecekti. Dosyalar kapatıldı. Niçi? Öyle bir tablo ile karşı karşıyayız ki. Bunlar yurt dışına da çıkamayacaklar. Yarın diyelim mahkum oldular, Interpol ‘Yakalayın’ dediği zaman ne olaca? Bence daha olayın arkasında nelerin olduğunu bilmiyoruz. Şimdiden, ‘Mahkum oldular’, ‘Beraat ettiler’ gibi bir düşünceyi açıklamak doğru değil. Ortaya deliller konur, yargılamalar yapılır, tanıklar vardır, deliller vardır.Hepsine bakılır, ona göre karar verilir” açıklamasında bulundu.
“PİS KOKULARIN OLDUĞU DOĞRU”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın pis kokuların geldiği yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Pis kokuların olduğu doğru. Bir bankanın genel müdürü evinde ayakkabı kutusunun içinde 2.5 milyon dolar saklar m? Bu pis koku değil midi? Rezalettir bu. Siz bunu yargılayacağınız yere aldınız ne yaptınız Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyesi yaptınız. İnsaf denen bir şey var. Milletin aklıyla alay etmek demektir bu. Hem diyorsunuz kul hakkı yemeyeceğiz diyorsunuz hem kul hakkı yiyenleri devletin önemli yerlerine taşıyorsunuz. Kendi bakanı söyledi. ‘Ne yaptıysak Erdoğan'ın Başbakanın talimatıyla yaptık' dedi. Ben söylemedim bunu kendi bakanı söyledi. Ben söylesem ana muhalefet partisinin lideri kızdığı için bunu söyledi diyecekler. Senin bakanın Erdoğan Bayraktar gayet açık net üstelik bir televizyonda bunları söyledi. Şimdi biz suçlanıyoruz. Emin olun bunların yatacak yeri yok. Rahmetli babam derdi ki, ‘Oğlum sen doğru der eğri belasını bulur' diye. Gerçekten güzel bir söz. Biz doğru duruyoruz eğri de belasını buluyor gayet açık.”
“ŞAŞIRMAM”
2019 yılı seçimleri hatırlatılarak, başkan yardımcılığı için MHP Lideri Bahçeli'nin adının geçtiği yönündeki iddialar ve Bahçeli başkan yardımcısı olursa şaşırıp şaşırmayacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Daha çok erken. Şaşırmam efendim niye şaşırayım. Anayasa değişikliğinde ‘evet’ oyu kullanmadılar m? ‘Evet’ oyu kullandığına göre tek adam rejimini savunuyor. Tek adam rejiminden de tek adamın yardımcısı olabilir niye olmasın” yanıtını verdi.
CHP 94 YAŞINDA… RESEPSİYON DÜZENLENDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin kuruluşunun 94. yıl dönümü dolayısıyla Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen resepsiyon ve kuruluş yıl dönümü etkinliğine katıldı.
Etkinlikte Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı mücadelesi anlatılırken, CHP'nin tarihinin anlatıldığı bir belgesel sunumu yapıldı. Ayrıca orkestra eşliğinde Atatürk'ün sevdiği şarkılar başta olmak üzere İzmir, 10'uncu Yıl, Gençlik Marşları da seslendirildi.
Belgesel sunumunun ardından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ile birlikte ‘hak, hukuk, adalet' sloganları eşliğinde sahneye çıktı.
Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Sanatçılara yürekten teşekkür ediyoruz. Bir ömrü, bir dönemi izledik acılarıyla tatlılarıyla. Hepimize düşen bir görev var. Çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakmak. Hepimize düşen bir görev var; huzur içinde, barış içinde bu güzel ülkede yaşamak. Emin olun bütün mücadele bunun üzerine inşa edildi. Yürümek de, düşünmek de, şarkımız ve türkümüz de bunun üzerine olmalı. Çünkü Ulusal Kurtuluş Savaşını verenler bize güzel bir Türkiye bıraktılar. Bize düşen görev biz de çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakacağız. Önümüzde engeller var biliyorum. Büyük engeller var biliyorum. Ama bu ülkeyi kuranlar bütün engelleri aştılar. Size söz veriyorum hep birlikte bütün engelleri aşacağız. Çağdaş uygarlığı yeniden yakalayacağız. Huzur içinde bir ülkede yaşayacağız. Bunun sözünü veriyorum size. Bedeli ne olursa olsun bu mücadeleyi yapacağız. Madem ki Gazi Mustafa Kemal'in yolundan yürüyoruz, madem ki azimliyiz, madem ki kararlıyız aynı kararlılığı göstereceğiz, göstereceğiz, göstereceğiz.”