Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Şırnak-Cizre yolunu 48 kilometreden 3 kilometreye düşüren karayolunda incelemelerde bulunmak için Cudi Dağı’na yapılan 800 metrelik tünelden geçti. Bakan Yıldırım, “Barut kokusunu bırakalım, çiçek kokusunu hep beraber alalım. Burada kast edilen birlik beraberlik kardeşliktir." dedi.
Şırnak’ı ziyaret eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, havalimanına ilk uçağı indirdikten sonra Şırnak-Cizre yolu için Cudi Dağı’nda yapılan tüneli yerinde görmek için Cudi Dağı’na çıktı. Yolda göçerlerle karşılaşan Bakan Yıldırım onlarla bir süre sohbet etti. Göçerlerle barış sürecini de konuşan Bakan Yıldırım, göçerlerin bazı çocuklarının hasta olduğunu öğrenince yanında bulunan doktorlardan çocukların sağlık taramasından geçirilmesini istedi. Bakan Yıldırım'ın ziyaretinden memnun kalan aileler, hükümetin başlattığı çözüm sürecine destek verdiklerini, akan kanın durmasını istedi. Bakan Yıldırım da, barış için buraya geldiğini ifade etti.
“ŞIRNAK HAVAALANINDA BUGÜN İLK DENEME UÇUŞUNU YAPTIK”
Bugün itibariyle Şırnak Havaalanında ilk deneme uçuşunu yaptıklarını ifade eden Bakan Yıldırım, “Şırnak Cizre Havaalanı bitme aşamasında. Bugün ilk deneme uçuşu yaptık. Başarıyla da uçak indi. Orada yapılacak işleri de yerinde görme fırsatı bulduk. İki yıl önce temeli atılmıştı, 1-2 ay içinde inşallah Şırnak'ın da havaalanı olacak. Şırnak, İstanbul'a, Ankara'ya hem de dünyanın her yerine daha yakın olacak. Şu anda Şırnak- İstanbul arası 24 saat, havaalanı hizmete girdiğinde bu süre 2 saatin altına düşecek. Doğu ile Batı'yı bir biriyle birleştirmiş olacağız. Şırnak'ın en önemli projelerinden biri de Şırnak-Cizre bölünmüş yoludur. Aynı zamanda bu yol Silopi ve Habur'a giden yol ile de birleşiyor. Yol hem Irak'a hem de Anadolu'nun her yerine giden yol ile bağlantılı olacak. Mevcut yol Cizre'nin içinden geçiyordu. Arasındaki geçişten geçerek Şırnak'a erişen bir yol buradan 5 kilometre ilerde çok dar standardı fevkalade düşük bir yoldu. 48 kilometrelik yol düşünün 2 saatte ancak, gidebilirsiniz. Şimdi bu yapılan yolla birlikte burası 36 kilometreye düşecek. 12 kilometrelik kısalma var. Ama, daha önemlisi yol üzerinde 2 tünel, 2 viyadük. Şimdi 2 tüneli arkamızda bıraktık. Şu önümüzdeki vadiyi 2 viyadükle geçeceğiz. Direkt bu dağa gireceğiz. Burada da 2 tünel yapacağız. Her birisi 800 metrelik tüneller. Dolayısıyla 4 tünel, 2 viyadük Cudi'yi tamamen dümdüz, dağın yüzeyine tırmanmadan, virajlardan kurtularak geçmiş olacağız. Bu yolun standartını çok arttırmış olacak, viyadükle ilgili diğer iki tünelle ilgili her türlü çalışmalar tamamlandı ve zannediyorum 2014'ün en geç ikinci yarısında bu yolu tamamen hizmete açmış olacağız." diye konuştu.
“BARUT KOKUSUNU BIRAKALIM ÇİÇEK KOKUSUNU ALALIM”
“Barut kokusunu bırakalım, çiçek kokusunu hep beraber alalım” diyen Bakan Yıldırım, “Burada kast edilen birlik beraberlik kardeşliktir. Doğu, batı, kuzey, güneyi ile insanlar kardeş olalım. Hz. Nuh'un memleketindeyiz. Şehr-i Nuh Burada Cudi Dağı'nda insanlık helak olurken, insanların tarihe yeniden başladığı Hz. Adem'den sonra biliyorsunuz, azgınlık, sapıklıklar çoğalınca, Nuh Tufanı oldu. Öyle inanılır ki, Nuh'un gemisi de Cudi Dağı'ndadır. Demek ki Hz. Nuh'tan sonra insanlık yeniden başladı. O zaman Türk'ü, Kürd'ü var mıyd? Hep aynı Allah'ın kullarıyız. Ne olduğumuza nasıl doğduğumuza biz karar vermiyoruz. Önemli olan kim olduğumuz. Türk müyüz, Kürt müyüz, Laz mı, Boşnak mı bunlar önemli değil. Önemli olan bizi birbirimize bağlayan değerlerimiz. Kardeşliğimiz, bayrağımız, vatanımız, milletimiz, güzel yurdumuz. Türkiye hepimize yeter. Doğuda, batıda, kuzeyde kardeşlik içinde yaşayalım. Kavga edecek neyimiz va? Paylaşacak çok şeyimiz var. İşte bu yollar, bu hastaneler, bu hizmetler bu okullar bu havaalanları Doğu ile Batı'yı birbirine kardeş yapıyor. Dayanışmamızı kardeşliğimizi artırıyor. Bunu için bu yatırımları yapıyoruz. İnşallah yeni başlayan bu süreçte bütün Türkiye umutludur. Arkamıza dönüp baktığımızda 35 sene var. Kaybolan 35 sene. Herkes kaybetmiş, binlerce insanımızı toprağa vermişiz, şehitlerimiz var kayıplarımız var. Acılı ailelerimiz var, babalarımız analarımız var. Geçen yıllar bizim kardeşliğimize değil, aramızdaki ayrılıkların artmasına maalesef vesile olmuş." şeklinde konuştu.
“HERKESİN TEK İSTEĞİ BARIŞ VE KARDEŞLİKTİR”
Herkesin tek isteği barış ve kardeşlik olduğunu ifade eden Bakan Yıldırım şöyle konuştu: “Anlamsız kavgaya son vermek gerekiyor. Kaynakları bu uğurda çok tükettik. 400 milyar dolar; bu paraya 100 bin kilometre yol daha fazla yapılır. Şu havaalanı gibi 100, 200 tane daha yapılır. 400 Boğaziçi Köprüsü yapılır. Bu kaynaklarla ama ne oldu ' Kim ne kazandı' Silah tüccarları kazandı. İnsanımız kaybetti. Ama artık bu gidişe bir son verme zamanı geldi. Aklı selim ülkemizin her tarafında sorunlarımız var, sorun olmayan ölüler ile delilerdir. Sorunlarımızı kavga ederek birbirimizi telef ederek, yok ederek değil konuşarak çözeceğiz. Şimdi orada göçerleri gördük 7- 8 bin davarı var. Buradan Hakkari'ye gidiyorlar. İstedikleri ne onların; istedikleri barış, huzur. Başka hiçbir şey istemiyorlar. Sorunları çözecek sorunların üzerine gidecek Türkiye'de irade var. Güçlü bir siyasi iktidar, başbakan, ekibi var. İnşallah bunların hepsinin üstesinden geleceğiz. Yani burada birbirimize şefkatle merhametle, sevgiyle yaklaşmamız birçok sorunumuzu kendiliğinden çözecek, Doğu'da, Batı'da herkeste bu anlayışın olduğunu görüyoruz. Bu muazzam bir fırsattır Türkiye'nin önünde. Türkiye artık bu bela, yükten kurtulmalıdır. Bütün enerji, varlığı, geleceğini çocuklarımız, ülkemizin yarınları için daha zengin daha refah içinde komşularıyla gayet iyi geçinen onlara yardım eden, tarihi geleneğine tarihi misyonuna uygun bir Türkiye hepimizin özlemi. Onun ayak sesleri de geliyor."