POLİTİKA
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nin 2017-2018 Akademik Yılı, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan'ın katılımıyla açıldı. Törende yaptığı konuşmada 'genç işsizlik' sorununa değinen Bakan Elvan, "Ben rektör olsam şuna bakardım: Üniversitemden mezun olan öğrencilerimin yüzde kaçını işe yerleştiriyorum. Yüzde kaçını iş arayan değil iş veren genç girişimci yapıyorum. Bunu sorardım, en önemli kriter de bu olurdu" dedi.
Bakan Elvan iş dünyasına seslendi: Bize güvenin
Katip Çelebi Üniversitesi 2017-2018 Akademik Yılı'nın açılışı, okulun salonunda Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan'ın katılımıyla gerçekleşti. Akademik yıl açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla başladı. Açılışa, bir süre önce istifa eden eski Rektör Galip Akhan da katıldı. Törenin açılış konuşmasını Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tokaç yaptı. Yedi yıl önce kurulmuş üniversitenin geleceğe doğru emin adımlarla yürüyeceğini söyleyen Rektör Tokaç, "Katip Çelebi Üniversitesi, bugün gelinen noktada 12 bin 600 civarında öğrencisi, 850 civarında akademik ve 500 civarında idari personel ile 13 fakülte, 3 enstitü ve 3 yüksekokulu olan orta büyüklükte bir üniversite düzeyine erişmiştir. Bu noktada devraldığımız bayrağı daha ilerilere taşımak ve araştırma üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerlemek hepimizin ortak amacıdır. Henüz özellikle fiziki altyapı ve teknik donanımlar açısından kurulma süreci devam eden üniversitemiz bu dönemde göğsümüzü kabartan birçok başarıya da imza atmıştır" dedi.
Araştırma hastanesinde Sağlık Bakanlığı ile olan ortaklaşa kullanımdan kaynaklanan sorunlar olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Tokaç, "Bu konuda sağlık alanında yapmak istediğimiz pek çok çalışma temel olarak hizmeti esas alan bakanlık uygulamaları ile örtüşmeyince ilerleme kaydedemiyoruz. Ortaklaşa kullanım ekonomik olarak mantıklı gibi gözükse de sahadaki uygulamaları akademik mantıkla örtüşmemektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ısrarla vurguladığı sanayide, teknolojide, sanatta ve düşüncede yerlileşmek ve millileşmek en temel vizyonumuzdur. Mesele ülkemiz olduğunda kalan her şeyi teferruat bilerek başta FETÖ terör örgütü olmak üzere her tür terör örgütü ile mücadele ana ilkemizdir. Son olarak çeşitli gerekçeler ile oluşturulmak istenen olumsuz algılardan kurtulmak için de bildiğimiz en iyi şeyi yapacağız: Çok çalışmak" dedi. Daha sonra kürsüye gelen Öğrenci Konseyi Başkanı Enes Hoyladı da üniversitede öğrencilerle ilgili bazı eksiklerin tamamlanmadığını, kampüste sosyal ve kültürel etkinliklerin artırmasını istedi.
'BEŞERİ SERMAYENİN NİTELİĞİ ARTIRILMALI'
Konuşmasına Yahya Kemal Beyatlı'nın 'Kökü geçmişte olan geleceğim' sözüyle başlayan Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, "Katip Çelebi Üniversitesi de genç olmasına rağmen kökü geçmişte olan ilim kuruluşlarından birisidir. Katip Çelebi sadece bilim adamı değil, coğrafyacı değil, tek başına bir üniversitedir. Eserlerini okuyanlar tek başına bir üniversiteden mezun olmaktan daha fazla birikim sahibi olurlar. Sizler büyük alimin mirasçıları olarak adını ondan alan üniversiteden hayata hazırlanıyorsunuz" dedi. Değerlerine sahip çıkmayan milletin geleceğini inşa edemeyeceğini de söyleyen Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Katip Çelebi'yi tanımak bir ayrıcalıktır, okumak ayrıcalıktır, izinden gitmek ayrıcalıktır. Bilgi temelli ekonomi her şeyin önüne geçti. Bilgiyi akılcı kullanacak yenilikçi ve kullandığı bilgiyi ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürecek insan gücü değerli bir kaynak haline geldi. Eğitim politikaları kalkınmanın lokomotifi olacak beşeri sermaye açısından ön plana çıktı. Bu ekonomiyle istihdam arasında uyum da ayrıca üzerinde durulmalı. Türkiye hem iş gücü hem de eğitimle ilgili fırsatlar barındırmaktadır. Genç nüfusun artan eğitim fırsatlarını kullanarak iş gücünün fırsatlarını ekonomide yenilik arayışını sağlaması halinde rekabet hızı, büyümeyi artıracaktır. Birincisi istihdam oluşturma diğeri ise beşeri sermayenin niteliğinin artırılmasıdır. İnsan gücümüzün niteliğini mutlaka artırılması gereken bizim de üzerinde çalıştığımız konulardan biri. Beşeri sermayenin niteliğinde belirleyici olan yüksek nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine gerekli olan yüksek öğretime önem artırılmıştır. Üniversitelerin yüksek öğretime yoğun talebi karşılama dışında topluma fayda sağlayan araştırmalar yapmak, hizmetleri üretmek, insana gücü yetiştirmek teknoloji üretmek gibi görevleri vardır. Üniversiteler toplumun öncü gücünü temsil etmektedir. Bilgiyi yönetmenin güçleştiği günümüzde üniversitenin de kendisini dönüştürmesi lazım. 2006 yılından itibaren devlet ve vakıf üniversitesi kuruldu. Sayısı 200'e yaklaştı. Yatırım ödenekleri önemli ölçüde artırıldı. Yaşanan muazzam artışla birlikte kalite konusu ağırlık kazanmaya başladı."
'İHTİSASLAŞMAYI ÖNEMLİ HEDEF OLARAK GÖRÜYORUZ'
Üniversitelerin bulunduğu bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasını sağlayan kurumlar olması gerektiğini de anlatan Bakan Elvan, "Bölgesinde ön plana çıkan sektörleri ülkemizde sayılı bir konuma yükselten kurumlar olabilir. Bölgesinde yaşanan sorunlara çözüm üreten kurumlar olabilir. İhtisaslaşmayı önemli hedef olarak görüyoruz. 2018-2020 Orta Vadeli Programı açıkladık. Yurt içinde tasarrufları artırmak, sanayide yapısal dönüşümü sağlamak, uluslararası piyasalarda rekabetçi hale gelmeyi temel önceliklerimiz haline getirdik. İş ve işgücü arasındaki beceri uyumu da üzerinde çalışacağımız alanlardan biri. Üniversitelerin ihtisaslaşmasını, kaliteyi artırmaya yönelik planları orta vadeli plana ekledik" dedi. Öğrenci Başkanı'nın sosyal tesis isteğiyle ilgili olarak ödenek çıkartıp gerekli adımların hemen atılmasını da isteyen Elvan, "Gençlerimize, yetişmiş insan gücene, milletimize güveniyoruz. Ülkemizin dört bir yanında sorun odağı var; bir yandan terörle bir yandan coğrafyadaki gelişmelerle ilgili. Bir olduğumuz müddetçe bunları hepsini aşacak güçteyiz. Bilime daha fazla önem vereceğiz. Biz iş dünyamıza, öğretim üyelerimize güveniyoruz. Hele hele girişimci ruhu güçlü olan öğrencilerimize güveniyoruz" diye konuştu.
'İŞ DÜNYASI NİTELİKLİ ELEMAN ARIYOR; İŞSİZ GENÇLER VAR'
İşsizlik konusuna da değinen Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bir taraftan iş dünyası nitelikli insan ararken, onu bulamazken, diğer taraftan da işsiz gençlerimizi görüyoruz. OSB'leri ziyaret ediyorum. En önemli sorun işçi bulamıyoruz diyorlar. 'Üniversiteden mühendis olarak mezun oluyor ama maalesef biz mühendis olarak değerlendiremiyoruz. Bizim ihtiyacımızı giderecek vasıflarda değil'; bunu söylüyor. Diğer taraftan iş arayan mühendis var. Demek ki burada problemimiz var. İş ile iş gücü arasındaki beceri uyumunu sağlamamız lazım. Üniversitelerin programlarını iş dünyasının istekleri doğrultusunda hazırlanması gerekir. Son derece esnek olması lazım. Ben rektör olsam, araştırma geliştirme benim için çok önemli somut adımlar atmalıyız, ama şuna bakardım: Üniversitemden mezun olan öğrencilerimin yüzde kaçını işe yerleştiriyorum. Yüzde kaçını iş arayan değil iş veren genç girişimci yapıyorum. Bunu sorardım, en önemli kriter de bu olurdu. Gençler her şey sizin elinizde."
İZMİR-İSTANBUL YOLU 2018'DE BİTECEK
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, "Otoyol projesini 2018 yılı içerisinde bitiriyoruz. Ankara'dan İzmir'e uzanan hızlı tren projesi var. Onu da 2019 yılında bitireceğiz. Ekiplerimiz geceli gündüzlü çalışıyor" dedi.
Katip Çelebi Üniversitesi'nin 2017-2018 Akademik Yılı Açılışı'na katılan Bakan Elvan, İzmir Valiliği'ni ziyaret etti. Otoyol projesini 2018 yılı içinde bitireceklerini açıklayan Elvan, "Otoyol projesini 2018 yılı içerisinde bitiriyoruz. Ankara'dan İzmir'e uzanan hızlı tren projesi var. Onu da 2019 yılında bitireceğiz. Ekiplerimiz, geceli gündüzlü çalışıyor. Çandarlı otoyol projesi var. Orada dünyanın 10'uncu büyük limanını yapmayı planlıyoruz" diye konuştu.
Yatırımlara bakıldığında İzmir'in, sadece bölgenin değil; Türkiye'nin lojistik merkezlerinden biri haline dönüştüğünü vurgulayan Kalkınma Bakanı Elvan, şunları söyledi:
"İzmir sanayi ve ticaret açısından önemli bir merkez. 8 milyar dolarlık ihracatımız var. Ciddi artışlar var ama halen İzmir'in büyük potansiyeli var. Turizm potansiyeli oldukça yüksek. Körfez geçiş projesi var. Çalışmalar yapıldı. Bizim hep yaklaşımımız şudur; Biz parti olarak vatandaşımızla bütünleşen partiyiz. Vatandaşımızın arzusu neyse bizimki de odur. Yapılan çalışmalar, vatandaşımızın istekleriyle yapılmıştır. Körfez geçişiyle ilgili hükümet olarak hazırız. İzmir halkının da destek vermesi halinde bu projeleri inşallah yapacağız."
Elvan, İzmir Kalkınma Ajansının başarılı işler yaptığını, önümüzdeki süreçte de bunun devam edeceğine inandığını dile getirerek, kendilerinin de bakanlık olarak her türlü desteği vereceklerini kaydetti.
Daha sonra cuma namazını kılmak için Hisar Camisi'ne geçen Bakan Elvan, çıkışta vatandaşları ve çevredeki esnafı selamladı.
Kendisine ikram edilen döner ve meyveyi yiyen Elvan, daha sonra aşure dağıttı.
SANAYİCİLERLE SOHBET ETTİ
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, cuma namazı sonrası, partisinin Konak İlçe Teşkilatı tarafından Konak Meydanı'nda düzenlenen aşure etkinliğine katıldı. Sonrasında Ege Sanayicileri ve İş Adamları Derneği'nin (ESİAD) sohbet toplantısına katıldı. İzmir'deki bir otelde düzenlenen toplantıda, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri'den sonra kürsüye Bakan Elvan geldi.
Dünya ekonomisinde, 1990'lı yıllardan 2008 yılına kadar güçlü bir büyüme performansı gördüklerini belirten Elvan, şunları söyledi:
"O dönemlerdeki büyüme rakamları gelişmekte olan ülkeler, büyüme ön görüyordu. 90'lı yıllar Türkiye için kayıp yıllardır. O zamanlarda biz ancak yüzde 3'lük büyüme gösterdik. 2008 sonrası dünya ticaret hacminde ciddi bir daralma, büyüme oranında küçülme, 2016 yılına kadar devam bir süreç. 2007 yılına kadar dünya ticaret hacminin son derece yüksek olduğunu görüyoruz. 2002 - 2007 dönemini iyi değerlendirdik. 2007 - 2016 yıllarında hem gelişmiş ülkeler hem de gelişmekte olan ülkeler çok iyi bir performans gösteremedi. Türkiye'ye gelince 2003 - 2016 öneminde küresel krize rağmen yüzde 5.6 yıllık ortalama büyüme performansı gösterdi. Bunun oldukça önemli olduğunu düşünüyorum, Yeterli m? Yeterli değil. Bunu daha da yukarı çekmemiz lazım. Çin ve Hindistan'dan sonra en iyi performansı gösteren ülkeler arasındayız."
Klasik üretim yöntemini daha da ileriye getirecek dijitalleşmenin hızla yaygınlaştığı noktalara sanayinin de ayak uydurması gerektiğini söyleyen Elvan, şöyle devam etti:
"Dijitalleşmeyle ilgili adımlar var. Yol haritası belirlemeye çalışıyoruz. Büyük ölçekli OSB'ler başta olmak üzere dijitalleşme merkezleri kuracağız. Sanayicilere dijitalleşmeyi sağlayacak gerekli desteği vereceğiz. Bakıyoruz ihracatımızın kilogram başı değerine 2002'de diyelim ki bir birim iken, bir dolarken bugün iki dolar olmuş. Gelişmiş ülkelerin kilograma başı ihracat değerine baktığımızda bunun oldukça üzerinde. Hangi alanda yoğunlaşacağı? Bizim ihracatımız ve üretimimiz ithalata önemli ölçüde bağımlı. Bizim çok ciddi ithalatımız var. Bu alanda mevut tesislerin üzerine 3-4 katının mutlaka yapılması lazım. Önemli bir alan savunma sanayi bu alanda da yoğun çalışmamız, yatırımlarımızı arttırmamız gerekiyor. İlaçla ilgili medikal alanda araç ve gereçlerin üretilmesi ithalatımızın kısmen de olsa daha ayağı çekilmesini sağlayacaktır. Enerji yenilenen enerji ekipmanları konusunda dana ileri düzeyde adım atmamız lazım. Peki bu adımlara yönelik ne yapacağız. Bu alanları daha yoğun destek mekanizmaları oluşturacağız. Bu alanlarını gerekirse kamu alımları yoluyla destekleyeceğiz. Bizim açımızdan önemli. Bu alanlara ilave olarak geliştirilmesi gereken yazılım konusu. Tam rekabet ortamını mutlaka bizim sağlamamız gerekiyor. Ben şuna inanıyorum; ülke olarak genç dinamik girişimci ruhu oldukça yüksek bir topluma sahibiz. Herhangi bir bölgede bir kriz çıktığı zaman kendisini kısa bir süre içerisinde başka alanlara yönlendirebilen başka kesimlere yatırım yapabilen bir özelliğe sahibiz. Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Ülkemizin en dinamik unsurları sizlersiniz. Türkiye'nin siyasi sorunları olabilir ama Türkiye ekonomisi dimdik ayaktadır. Büyümeye ve güçlenmeye devam edecektir. İş dünyamıza, insanımıza güveniyorum, atmış olduğumuz adımları bilerek ve ne yapılmasını gerektiğini ortaya koyarak yapıyoruz."
Zaman zaman kurlarda oynama söz konusu olabildiğine de dikkat çeken Kalkınma Bakanı Elvan, "O da yerine oturacaktır. İş dünyamızın, hükümetimize ve ülkemize güvenmelerini, o kararlılıkla çalışmalarını arz ediyorum. Hiçbir zaman popülist yaklaşım içinde olmadık, olmayacağız. Cari açığı daha da aşağı çekebilmek için bahsettiğim alanlara yatırım yapmamız gerekiyor. Sık sık şu da kendi aramızda konuşuluyor. Millileşme konusu. Türkiye'de yatırım yapan her firma nereden gelirse gelsin bizim için yerlidir, millidir. Hiçbir zaman dışarıdan gelen bir firmaya farklı bir muamele yapmamız söz konusu olamaz. Türkiye'de üretim yapan kim olursa olsun bizim bir firmamızdır. Ülke ekonomisine katkı sağlıyordur. Böyle bir ayrım da söz konusu değildir, olamazda. Zaman zaman farklı noktalara çekenler oluyor, buna açıklık getirmek istedim" diye konuştu.
Toplantı, daha sonra soru cevap bölümünde basına kapılı olarak devam etti. (DHA-AA)
Sayfa başına git
