İçişleri Bakanı Altınok, 22 Temmuz'dan bu yana 2 bin 483 terör olayının meydana geldiğini, buna karşı jandarma, emniyet ve silahlı kuvvetler mensuplarının yurt içinde 4 bin 328 operasyon gerçekleştirdiğini, operasyonlarda 2 binin üzerinde teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Bakan Altınok şunları söyledi:
"Sözde şehitlik ve mezarlık dedikleri alanların etrafındaki binalardan 35 tane kaleşnikof aldık. Kaleşnikoflara namaz kıldırmıyorlar.
Ortadoğu'da yaşananlar, Arap Baharı sonucunda PKK da kendisine dışardan sunulan bir takım önerilerle herhalde hayallere kapıldı diye düşünüyorum. Bu hayaller sonucunda belki çözüm sürecinin başlangıcında kabullenmiş olduğu değerlendirmeleri ve kabulleri değiştirebileceğini, daha fazlasını alacağı hayallerine kapıldı. Ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücü, dört bin yıllık devlet geleneği, buna müsaade etmez, etmeyeceğini de gördüler."
Bakan Altınok, sokağa çıkma yasağının, hukuki bir alt yapıya dayandığını belirterek, "Bunun tek bir gerekçesi vatandaşımızın can ve mal güvenliğini korumak. 90'lı yıllar söylemini kesinlikle kabul etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti her şeyi hukuk çerçevesinde yapıyor. 90'lı yıllar söyleminde Terör örgütü kaldı. 90'lı yıllar söylemini terör örgütü gerçekleştiriyor" dedi.
Altınok Cizre'de uygulanan sokağa çıkma yasağı ile ilgili olarak, "Cizre olayı gündemde kaldığı için söylüyoruz mutlaka bir fırın açtık, mutlaka bir eczane açtık. Ama terör örgütü açılmasın diye özel gayret etti, onlara baskı yaptı. Bunların açılmadığı dönemlerde, dün Silvan'da valimizle konuştum. Diyarbakır'dan kamyonlarla ekmek götürdüler. Gerek sokağa çıkma yasağında gerek özel güvenlik bölgesi gerek askeri yasak bölge uygulamasındaki temel gerekçemiz vatandaşımızın mal ve can güvenliğini sağlamaktır. Vatandaşımızla teröristi ayıracağız, teröristlerle, terörle mücadele edeceğiz. Vatandaşımızın da canı yanmasın diye özel gayret edeceğiz" diye konuştu.
Bakan Altınok Gazeteci Ahmet Hakan'ın dört kişinin saldırısına uğramasıyla ilgili olarak, "Ahmet Hakan Coşkun ile alakalı 2007 yılında yakın koruma tedbiri uygulanmaya başlanmış. Bir yıl sonra, İstanbul'daki arkadaşlarımızın bana verdiği bilgiye göre, kendi talebi üzerine yakın koruma tedbiri çağrılı koruma tedbirine çevrilmiş." ifadesini kullandı.
POLİTİKA
Sayfa başına git
