Nureddin Nebati, bugün Adana'da iş insanlarıyla bir araya geldi. Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde yapılanlar hakkında bilgi veren Bakan Nebati, enflasyonla mücadelelerine kararlılıkla devam edeceklerini ve mali disiplinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Bakan Nebati'nin konuşmasının satır başlarıyla şöyle:
“GES'LERİN MİNİMUM GETİRİSİ YÜZDE 23,04 OLACAK: Kur korumalı mevduat (KKM) enstrümanını son dönemde yeni finansal araçlarla da destekliyoruz. Tasarruflarını Türk lirasında değerlendirmek isteyen vatandaşlarımıza alternatifler sunmak ve yollarını kolaylaştırmak amacıyla gelire endeksli senetlerin ihracını gerçekleştiriyoruz. GES'ler bireysel yatırımcılara yönelik olup, kamu bankalarımız aracılığıyla 15 Haziran'dan itibaren talep toplanmaya başlandığını da ifade edeyim. GES'ler ile ilgili talepler çok iyi geliyor. GES'lerin getirileri kamu iktisadi teşebbüslerimizden bütçeye aktarılan hasılat paylarını da endeksli ve yıllık minimum yüzde 23,04 olacak. Yani kurumlarımızın hasılat performansı beklenenin üzerinde gerçekleştiği takdirde ilave bir getiri de sağlayacaktır. Üç ayda bir ödenecek kupon getirileri için uygulanacak asgari getiri garantisi sayesinde vatandaşlarımızın gelir payındaki değişimlerinden olumsuz etkilenmesi de önlenmiş olacaktır.
İHRAÇLARDA TAHSİL EDİLEN ÜCRETLERDE İNDİRİME GİDİLDİ: Tüketici kredilerinde makro politikalarla sıkılaşmaya gidilmiş olsa da selektif kredi politikamızla ülkemiz için yatırım, üretim ve ihracat yapan firmalarımıza destek olmaya da devam edeceğiz. Bir yandan da ülkemizde sermaye piyasalarının gelişimi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. SPK, geçen hafta aldığı kararla halka arzlarda yurt dışından fon teminini özendirmek, şirketlerin yurt dışında sermaye piyasası aracı ihracı yoluyla fon temin etmelerini teşvik etmek amacıyla ilgili ihraçlarda tahsil edilen ücretlerde indirime gidildi. Ayrıca Borsa İstanbul nezdinde ‘Emtia Pazarı’ da kurulmuş olup, altın sertifikası ihracına ilişkin çalışmalara ivedilikle başlandı.
TOPLAM 21,1 MİLYAR LİRA TUTARINDA ÖDEME GERÇEKLEŞTİ: Gündeme getirilen bazı abartılı rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Bu kapsamda bütçede mart ayında 11,7, nisan ayında 4,6 milyar lira ve mayıs ayında da 4,8 milyar lira olmak üzere toplam 21,1 milyar lira tutarında ödeme gerçekleşmiştir. Korumalı mevduatın bütçe üzerinde oluşması muhtemel maliyetlerini, vade solundaki kur ve sisteme dahil olan mevduatın büyüklüğü belirliyor. Zaman içinde toplanan mevduatın bütçeye maliyetini hesaplarken uygulamanın ilk kez başladığı tarihteki kur seviyesi baz alınarak yapılması doğru bir hesaplama yöntemi değildir. Spekülatif ve manipülatif bir amacı taşımaktadır. Ayrıca KKM’nin uygulamasının bütçeye olası maliyeti, bakanlığımız tarafından farklı senaryolar dahilinde yakinen de takip edilmektedir.
SANCILI BİR DÖNEM YAŞIYORUZ: Gelen her türlü talebi hızlı bir şekilde değerlendiriyor, etki analizlerini yapıyor ve yolumuza devam ediyoruz. Adımlarımız, reel piyasayı rahatlatıcı, çarkların dönmesini sağlayıcı, ihracatı artırmayı hedefleyen, dolayısıyla da istihdama katkı sağlayan her türlü kolaylığın sağlanması yönünde. Zaten Türkiye Ekonomi Modeli’nin temel kıstasları da bunlar. Elbette ki sancılı bir dönem yaşıyoruz. Ama Türkiye Ekonomi Modeli’nin çarkları döndürdüğü, üretimi devam ettirdiği, ihracatı artırdığı, istihdama olanaklar sağladığını göz ardı etmek, başta üreticilerimiz, ihracatçılarımız, imalatçılarımız olmak üzere Türkiye'ye yapılan en büyük haksızlıktır. Biliyoruz ki hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmiyor. Yollar çoğunlukla engebeli ve yorucudur. Ancak zafere ulaştığımızda, yaşadığımız zorlukların tamamı unutulur.
SADECE VE SADECE ŞUNU YAPIN, BÜRONUZDAKİ MASANIN ÜZERİNDEKİ EVRAKLARA VE FATURALARA BİR BAKIN: Adana çalışıyor, üretiyor. Antep'teydim; çalışıyor, üretiyor. Haftaya Kayseri'deyiz. Oradan da aynı keyifle Ankara'ya dönüyoruz. Ülke kazanıyor. Ülke çalışıyor. Zorluklar var. Üstesinden geliyoruz, geleceğiz. Hep birlikte geleceğiz. Lütfen kendi işinize odaklanın. Üretiminize bakın. Geçen yıl neredeydiniz? Bu yıl neredesiniz? 5 yıl önce ne satıyordunuz yurt dışına? Bugün ne satıyorsunuz? 10 yıl önce fabrikalarımızda çalışanların sayısı neydi? Cironuz neydi? Kendi işinize bakın. Hangi mallar katıldı ihracat ailesine? Sadece ve sadece şunu yapın. Büronuzdaki masanın üzerindeki evraklara bir bakın. Faturalara bakın. Biz bu ülkede hiçbir fabrika, hiçbir imalathane kapanmasın, hiçbir esnaf işini kaybetmesin diye elimizden gelen gayreti gösteriyoruz."