Bakan Mehmet Özhaseki, Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'nin (DEKAMER) çalışmalarını hakkında bilgi alıp, incelemelerde bulunmak için gittiği Muğla'nın Ortaca İlçesi İztuzu Sahili'nde yaptığı gündeme ilişkin değerlendirmelerde Türkiye'de meydana gelen depremlere de değindi. Türkiye'nin topraklarının yüzde 71'inin deprem kuşağında olduğuna ve o riski de belki en yakında hissedecek olan şehirin İstanbul olarak gözüktüğüne dikkati çeken Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hocalarımızın görüşlerini ve bu konuda yayınladıkları makaleleri okudum. İnşallah hiç olmaz ama ortalama verilen süreler var. 1939'larda Erzincan'dan başlayarak 2, 3, 4, 5 yıl aralarla Abant'a kadar gelen sonra Marmara'ya kadar ulaşan bir deprem, fay kuşağı var. Birikmiş bir gaz var ve bu gaz bir türlü patlayacak, dışarıya çıkacak. Bu belli aralıklarla birikiyor ve patlıyor. Türkiye'nin topraklarının yüzde 71'i deprem kuşağında ve o riski de belki en yakında hissedecek olan şehir İstanbul olarak gözüküyor. Bunun aralıkları bazen şehirlere, yerine, mevkisine göre 30 yılda bir oluyor. Bazen 50-100 yılda bir oluyor. İstanbul'da 250 yılda bir olan, 500 yılda bir olan var. Bütün bunların ortalamasına bakıldığı zaman hocalarımızın ortalamasını söylüyorum, 2030 yılına kadar ciddi bir deprem var. Bu yarın sabah da olabilir Allah korusun ama 12, 13, 15 yıl sonra da olabilir" dedi.
"1999'DAN SONRAKİ YAPILAR BİRAZ DAHA SAĞLAM"
İstanbul'daki olası bir depremde özellikle 1999 öncesinde inşa edilen binaların tamamının risk altında olduğuna dikkati çeken Bakan Özhaseki, "1999'dan sonraki yapılar yeni deprem yönetmenliğine göre yapıldığı için biraz daha sağlam gözüküyor. Bu tarihten önce yapılanların hepsi eski yönetmeliğe göre yapıldığı için oradaki hesaplar, statik hesapları, hepsi farklı, daha basit ve deprem güncellemesi olmadan yapıldığı için müthiş bir risk taşıdığını da biliyoruz" dedi.
İstanbul'da 3.5- 4 milyona yakın bir yapı stoku olduğunu anlatan Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun neredeyse yüzde 25-30'u özellikle sahillerde. Avcılar tarafından başlayan kesim büyük bir risk taşıyor. Geçtiğimiz günlerde belediye başkanı arkadaşlarımızı tek tek davet ederek kendilerine bu gerçekliği ve kentsel dönüşümden nasıl istifade edeceklerini de anlattım. 'Deprem geldiğinde A partisi, B partisi, kadın, erkek, genç, çoluk, çocuk, yaşlı demez en sevdiklerimizi götürür. Gelin o nedenle elbirliğiyle bu işin altından kalkalım' diyerek de uyardım. Bizim yapmaya çalıştığımız, bunun yasalarının bir an önce çıkması. Başbakanımıza dün yine konuyu arz ettim. Sağ olsun o da çok ilgi gösterdi. Meclis'in çalışma aritmetiği içerisinde kentsel dönüşümle ilgili müthiş bir çalışma yapacağız."
"HER YIL 500 BİN YENİ BİNANIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİNİ HEDEFLEDİK"
Yasaların çıkmasının ardından Türkiye çapında her yıl 500 bin yeni binanın dönüştürülmesini hedeflediklerini vurgulayan Özhaseki, "Belediye başkanlarıyla tek tek sorunlarını görüştük ve formüller geliştirdik. 15 yıllık bir hedef koyduk. Türkiye'deki 7.5 milyon binanın dönüşümünü hesapladık. Bunların 200 bini İstanbul, 300 bini Anadolu'da. Bunun kendine has finansman modellerini, rezerv alan konusundaki sıkıntıları aşacak formüllerini, yasal alt yapıdaki eksiklikleri tek tek tespit ettik. İnşallah bunlar çıkar ve gelecek yılda pilot olarak İstanbul'dan başlayarak tüm Anadolu'ya bu kentsel dönüşüm işini yayarız" dedi.
Bakan Özhaseki, düşündüklerini gerçekleştirmeleri halinde Türkiye'nin depreme hazırlıklı hale geleceğini anlatırken, "Eğer Uzak Doğu'da, Japonya'da deprem olduğunda insanlar evlerinde o sallantıyı beşik sallaması gibi kabul edip uyuyorlarsa Türkiye'deki vatandaş da böyle görmeli artık. Hazırlık yapmazsak Allah korusun bizi bir felaket bekliyor" diye konuştu. (DHA)