İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Çeşme Paşalimanı'ndaki kampında kalan gençleri ziyaret etti. Kampta ilk olarak yemekhanede gençlerle bir araya gelen Bakanlar, onlarla sohbet etti, fotoğraf çektirme isteklerini geri çevirmedi. Ardından öğrencilerin arasına oturan Bakanlar, onlara birer de konuşma yaptı. Gençlere ilk konuşmayı yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, kampa katılan genç kızların mutlaka kariyer yapması gerektiğini belirterek, "Evlenip çocuk da yapacaksanız mutlaka çalışın. İyi eğitim için çalışıyoruz. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz, bu nedenle gençlerin iyi yetişmesi çok önemli" dedi. Japonya ziyaretinde insanların birlikte çalışmaktan keyif aldığını gözlemlediğini de aktaran Bakan Pakdemirli, "Planlı programlı olmalıyız. Sizler çok şanslı bir gençliksiniz. Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkeyi yönettiği bir döneme denk geldiniz. Kalkınmamız Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ile başladı. Son 15 yılda da Türkiye'de çok önemli şeyler oldu. İyi bir yönetim sistemine kavuştuk, eksiklerimizi giderip emaneti size teslim edeceğiz" diye konuştu.
'SİZ BİZİM GÖZBEBEĞİMİZSİNİZ'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise "Siz bizim gözbebeğimizsiniz. Bugün ne kadar çalışıyorsak, gayret gösteriyorsak sizin güzelliklerle buluşmanız için. Gençlerin okullarında rahat etmesini, özgür bireyler olarak yetişmesini istiyoruz. Huzurlu bir yaşamı, mutlu bir geleceği, güçlü Türkiye'yi sizin önünüze koyabilmek için gayret sarf ediyoruz. Türkiye'yi karıştırmak isteyenlere müsaade etmemek için, sizin üniversitelerde bilim ve ilimle buluşmanız, güzel mesleklerle ulaşmanız için birlikte gayret gösteriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın sizlere selamını iletiyorum" dedi. Türkiye'deki 38 gençlik kampına 800 bin kişinin müracaat ettiğini ifade eden Soylu, "Bu o kadar güzel bir etkinlik ki bizim de sizin yaşınızda olasımız geldi. İnanıyorum ki 6 gün içinde güzel etkinlikler olacak. Burada kurduğunuz arkadaşlıkları devam ettirin. Cennet bir ülkede yaşıyoruz. Kardeşlik içinde güzel, yaşanır bir Türkiye bırakmak istiyoruz. Siz de sizden sonrakilere bırakacaksınız" diye konuştu.
GENÇLERİN ETKİNLİKLERİNİ İZLEDİLER, BİRLİKTE OYUN OYNADILAR
Soylu ve Pakdemirli, konuşmalarının ardından kamptaki etkinlik alanını tek tek gezdi. Halk oyunundan, tenise, müzikten ebru yapım atölyesine kadar tüm birimleri gezdi. Okçuluk kursunun verildiği noktada Bakan Pakdemirli, okla iki atış yaptı. İkinci atışın başarılı olması üzerine de öğrencilerden ve Bakan Soylu'dan alkış aldı. Kortta ise bu kez Bakan Soylu, raketi eline alıp öğrencilerle tenis oynadı. Bu sırada Bakan Pakdemirli de, gazetecilerdin birisinin kamerasını alıp tenis oynayan Soylu'yu çekti. Öğrencilerin faaliyetlerini yakından izleyen onları alkışlayan destek veren Soylu daha sonra, incelemelerde bulunmak üzere Çeşme Limanı'na geçti.
BAKAN SOYLU: AVRUPA'DAKİ HİÇBİR HÜKÜMET 6 AY DAYANAMAZ
İzmir'in Çeşme ilçesinde gençleri ziyaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ardından Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı TCSG Dost gemisinde askerlerle bir araya geldi. Gemi personeliyle yemek yiyen Soylu, gemi hangarında yaptığı konuşmada hem mülteci kaçakçılığına hem de yabancı ülkelere önemli mesajlar verdi. Avrupa'nın kaçak göçle mücadelede Türkiye'yi yalnız bıraktığını belirten Soylu, "Türkiye bu işi kararlılıkla yürütmezse Avrupa'daki hiçbir hükümet 6 ay dayanamaz" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Çeşme Paşalimanı'ndaki gençlik kampını ziyaret ettikten sonra Ulusoy Limanı'na geçti. Bakan Soylu, burada Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı TCSG Dost gemisinde, askerlerle bir araya geldi. Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir'in de eşlik ettiği Süleyman Soylu, gemi hangarında mürettebatla yemek yedi. Burada konuşma yapan Süleyman Soylu, Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin sadece İçişleri Bakanlığı ölçeğinde değil, dünya ölçeğinde görev yaptığını belirterek, "21'inci yüzyıl Türkiye'nin önüne çok çetin bir sınav koydu. Bir yanda Orta Doğu'dan Afrika'ya yaşanan büyük bir şiddet ve fakirlik, bir yanda kendi güvenliğimiz, uyuşturucuyla ve terörle mücadelemiz, bir yanda, başarıyla yürüttüğümüz ülkemizin kalkınma ve istikrar mücadelesi ve diğer yanda da inançlarımız, değerlerimiz, vicdanımız ve merhametimiz. Allah'a çok şükür, bizler, vicdanı ve merhameti ağır basan bir milletiz. Paranın, rahatlığın, bencilliğin, korkaklığın arkasına sığınıp kimliğini kaybeden bir millet değiliz" diye konuştu.
GÖÇ MESELESİ İKİ BÜYÜK BAŞLIĞA SAHİP
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı göç meselesinin iki ayrı büyük başlığa sahip olduğunu anlatan Süleyman Soylu, "Bunlardan birisi yasal göç. Bu başlık altında özellikle Suriye'de yaşanan iç savaş nedeniyle uluslararası koruma statüsüyle Türkiye'ye gelen Suriyeliler bulunuyor. Ülkesine geri dönen Suriyeliler de var. Şu ana kadar 337 bin 729 Suriyeli geri döndü ve bu akış devam ediyor" dedi.
TRAJEDİ YAŞANIYOR
Düzensiz göçmen olarak bilinen kaçak göç konusunda trajedi yaşandığını vurgulayan Süleyman Soylu, "Özellikle denizlerimizde Sahil Güvenlik Komutanlığımızın bütün kapasitesinin, gücünün, mesaisinin yaklaşık yüzde 70'ini harcadığı mesele bu kaçak göç meselesidir. İşin bu kısmının Türkiye'nin ne dış politika tercihleriyle, ne de göç politikasıyla falan ilgisi yoktur. Tamamen bizim dışımızda gelişen bir meseledir. Ülkelerinden kaçan insanların en kısa yol olarak coğrafi açıdan bizim ülkemizi seçmesiyle ilgili bir meseledir. Türkiye olarak bununla ciddi şekilde mücadele ettiğimizin bilinmesini isterim. Orta Doğu'dan Avrupa'ya gitmek isteyen bir insan, yolun bir kısmı için DEAŞ'a haraç ödüyor, bir kısmı için PKK'ya haraç ödüyor, yolun bazı kısımları için çaresizlikle yerel göçmen kaçakçılarıyla anlaşıyor ve nihayetinde kendisini bir bot içinde, açık denizde ölümle burun buruna kalmış vaziyette buluyor. O noktadan sonra tek umutları Cenab-ı Allah. Denizlerde kurtardığımız kaçak göçmenler arasında önemli sayıda Afrikalı insan var. Adını sanını duymadığımız ülkelerin vatandaşları var. 2017 yılında hem karada hem denizde toplam 175 bin 752 düzensiz göçmen yakalamıştık. 2018'de bu sayı 268 bin kişi oldu ve yılbaşından bugüne kadar da bu sayı 162 bin 692 kişidir" dedi. Yakalanan insanlara suçlu ve terörist muamelesi yapmadıklarını da söyleyen Bakan Süleyman Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yakalanan hiçbir göçmen kötü muamele ile karşılaşmıyor. Mücadelemizde meçhule gidecek insanların hayatlarının kararmasını engelliyoruz. Sadece bu yıl şu ana kadar bizim tespit ettiğimiz 100'e yakın Ağrı ve Van'da, sınırlarımızın hemen bizim tarafında 6-7-8-10 metre karların altında kalmış ve hayatlarını kaybetmiş anneler, kadınlar ve çocuklar var. Aslında burada yakaladığımız her kaçak göçmen gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla vicdanlarını parayla satmış alçak organizatörler kaçak göçmen tüccarlarına büyük bir darbe vuruyor. İnsanlığı sadece elinizi attıklarınızla kurtarıyor değilsiniz aynı zamanda kararlılığınızla ve yürüttüğünüz büyük mücadeleyle onları kurtarıyorsunuz. İnsanlığa büyük bir katkıda bulunuyorsunuz."
'AVRUPA ÜLKELERİ 6 AY DAYANAMAZ'
Konuşmasında Avrupa ülkelerini eleştiren, insanlığın karnına hançer saplayanların kim olduğunu iyi bildiklerini belirten Bakan Soylu, "Organize suç örgütleri ile mücadeleyi sürdüreceğiz. Kaçak göçmenlere Türkiye'de nefes aldırmayacağız. Ne gerekiyorsa yapacağız. Türkiye'yi kaçak göç merkezi haline getirmek isteyenlere tarihin en ağır cezalarını vereceğiz. İster Türk ister yabancı olsun bu cevabı alacaklar. Bu organizatörlere ve göçmen kaçakçılarına nefes aldırmayacağımız bir döneme giriyoruz. "Türkiye kaçak göç meselesini bir yere taşıyacaktır. Bu konuda Avrupa'nın bizi yalnız bıraktığı aşikardır. Sırt sıvazlama ile olmaz. Türkiye bu işi kararlılıkla yürütmezse Avrupa'daki hiçbir hükümet 6 ay dayanamaz. İsterlerse deneyelim. Avrupa Parlamentosu'nda oturacak oradan Türkiye'yi eleştireceksiniz. 300 yıl öncesinin solculuklarını gerçekleştireceksiniz.150 göçmen geldiğinde etekleriniz tutuşacak. Türkiye'ye oradan hakaret edeceksiniz. Sadece sabrımızı taşırmamalarını tavsiye ediyoruz. Biz sağanağı görüyoruz, onlara söylüyoruz, 'Kollarınızı sıvayın Türkiye'nin yaptığı mücadeleye destek olun. 'Mış' gibi davranmayın. Bunu kimse tehdit olarak algılamasın. Türkiye oyalanacak bir ülke değildir. Türkiye büyük mücadele ortaya koymaktadır. Tarihin en büyük göç dalgasıyla karşı karşıyayız. Bunlara hakları olmadığını bir kez daha söylüyorum. Buradan kapıları açtığımızda 6 ay hiçbir hükümetleri dayanamaz" dedi. Bakan soylu, konuşmasının ardından açık denizde denetimlerde bulunmak üzere, Sahil Güvenlik botuna binerek denize açıldı.
TELSİZDEN PERSONELE KONUŞMA YAPTI
İzmir'in Çeşme ilçesinde, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı TCSG Dost gemisine giden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, arama kurtarma faaliyeti için gece seyrine çıktı. Süleyman Soylu ilk olarak, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı Kaan 29 sınıfı Sahil Güvenlik Botu TCSG 107 ile denize açıldı, incelemede bulundu. Bakan Soylu daha sonra ise Çeşme Limanı'ndan bu kez yine Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı arama kurtarma gemisi TCSG Dost ile saat 24.00'te gece seyrine çıktı. Geminin köprü üstü bölümü ve arama kurtarma harekat merkezinde Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir'den düzensiz göçmen operasyonları ve diğer çalışmalara ilişkin bilgi aldı. Gemi Kuşadası açıklarına geldiğinde köprü üstü bölümden telsizle bölgedeki tüm sahil güvenlik personeline seslenen Süleyman Soylu, "Göçmen kaçakçılığı ile mücadelenizi ve sahil güvenlik çalışmalarınızı takdir ediyorum. Hem Türkiye'ye güven veriyorsunuz, hem de göçmen kaçakçılığı ile nasıl mücadele edileceğini gösteriyorsunuz. Gece gündüz çalışan sizlerin her geçen gün performansı artıyor. Bütün arkadaşlarımıza selam ediyoruz. Medeniyetimizin gücünü ve milletin asaletini ortaya koyuyorsunuz. Umutsuzca dalgaların seyrine bakan çocuklar ve ailelerine güçlü elinizi uzatıyorsunuz. Allah kolaylık versin" dedi.
Gemi şeref defterini imzalayan Süleyman Soylu'nun bulunduğu TCSG Dost'a, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı helikopter ve uçak da bir süre eşlik etti. TCSG Dost Arama Kurtarma gemisi, saat 02.30 sıralarında Çeşme Limanı'na geri döndü. Bakan Süleyman Soylu da İzmir'e geçti.