Menderes'teki Tekeli Organize Sanayi Bölgesi'nde (İTOB) kurulacak olan Ticaret Merkezi'nin temeli, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın katıldığı törenle atıldı. Törene İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, iş dünyası üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından 4 bin 127 metrekarelik alanda kurulacak olan Ticaret Merkezi için düzenlenen törende konuşan Bakan Varank, içinde bulundukları bu bölgenin, yüzde 95 doluluk oranı ve 15 bin kişilik istihdam hacmiyle, Türkiye'nin marka OSB'lerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini söyledi. Kimyadan makine sektörüne varıncaya dek pek çok farklı alanda üretime ev sahipliği yapan İTOB'un, yılda 1 milyar dolara ulaşan ihracatıyla Türkiye ekonomisine güç kattığını aktaran Mustafa Varank, "Yine burada faaliyet gösteren Bilimpark Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve Ar-Ge merkezleri, teknoloji liderliğinde inovatif üretimi teşvik ediyor. Burada, birbirini tamamlayan bir üretim ve Ar-Ge ekosistemi bulunuyor. İşte İzmir'in ihracatta ilk 5'te olmasının nedeni, burası gibi üretim merkezlerine sahip olması. Elbette bu başarıda AK Parti hükümetlerince izlediğimiz üretim ve yatırım politikalarının büyük payı var. Bakınız İzmir'e neler yapmışız, kısaca anlatmak istiyorum. Türkiye genelinde, yatırım teşviklerinden en fazla faydalanan üç şehirden biri İzmir. 17 senede 56 milyar liralık sabit yatırımı destekledik ve 70 bine yakın istihdamın oluşturulmasına katkı sağladık" dedi.
'İZMİR'DEKİ BİNLERCE KOBİ'YE 65 MİLYON LİRA NAKİT DESTEK VERDİK'
Yine bu dönemde Menemen, Bağyurdu ve Torbalı'da 3 yeni OSB kurduklarını anımsatan Bakan Mustafa Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplam OSB sayısını 13'e çıkardık. Türkiye'nin ilk Özel Endüstri Bölgesi'ni burada ilan ettik. Endüstri bölgelerinde yatırımcıların en çok ihtiyaç duydukları izin, onay ve ruhsatları bakanlığımız veriyor. Böylelikle yatırımcıların karşılaşabileceği bürokratik süreçleri hızlandırıyor, tüm ilgilerini, sadece ama sadece, yatırımlarına vermelerini sağlıyoruz. İlimizdeki Socar Özel Endüstri Bölgesi ve Makine Münferit Yatırım Yeri, tam kapasiteyle üretime geçtiğinde, cari açığımızı yılda 2 milyar dolara yakın azaltacak" diye konuştu. Büyük yatırımların yanı sıra, istihdamda ve ihracatta elini taşın altına koyan KOBİ'leri de ihmal etmediklerin, KOSGEB'de sadece bu sene İzmir'deki binlerce KOBİ'ye toplamda 65 milyon lira nakit destek verdiklerini kaydeden Varank, şunları söyledi:
"Çağrılarımızı dikkatle takip etmenizi tavsiye ediyorum. Dijital dönüşüm ve girişimcilik alanında oldukça cömert desteklerimiz var. Bu destekler, mevcut faaliyetlerinizi çeşitlendirmenin yanı sıra, ölçeğinizi büyütmeye de katkı sunacaktır."
'ÜRÜNLERİN İHRACATI 140 MİLYON DOLARA ULAŞTI'
Özgün fikirlerin, yeni teknolojilerin ve yenilikçi bir bakış açısının üretime hâkim olmasını arzuladıklarını anlatan Bakan Varank, şunları söyledi:
"Ancak bu şekilde, uluslararası rekabet gücümüzü kalıcı bir şekilde artırabilir ve küresel ekonomide söz sahibi olabiliriz. İşte Ar-Ge faaliyetlerini bu yüzden yoğun bir şekilde destekliyoruz. İzmir'de 4 teknopark ile 100'ün üzerinde Ar- Ge ve tasarım merkezinin kurulmasına bakanlığımız öncülük etti. Sadece bu teknoparklarda 2 binin üzerinde araştırmacı çalışıyor. Buralarda geliştirilen ürünlerin ihracatı 140 milyon dolara ulaştı. Firmalarımızın Ar-Ge yoğun projelerini TÜBİTAK kanalıyla da destekliyoruz. Tabi üretimde yapısal dönüşüm için farkındalık şart. Kamu olarak, nakit desteklerin yanı sıra eğitim ve danışmanlık hizmetleri de veriyoruz. Bu şekilde vizyonumuzu ve stratejimizi ortaya koyuyoruz. Ama netice almak için, özel sektörün istekli, değişime hazır ve dönüşüme kolayca adapte olması gerekiyor. Yeri gelmişken, sizlerle birlikte başaracağımıza inandığım, vizyoner bir projeden bahsetmek istiyorum."
Geçen cuma günü, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programını makine sektöründe çağrıya açtıkların, 22 Kasım'a kadar başvuruların devam edeceğini açıklayan Varank, "Pek çok özelliğiyle beni de oldukça heyecanlandıran bu program, ülkemizde ilk defa uygulanıyor. Bu programda fikirden ürüne varıncaya dek tüm desteklerimizi uçtan uca bir sistemle kurguladık. Alıcı ve satıcıyı aynı anda teşvik ederek, yüksek katma değerli ürünlerin yerli imkân ve kabiliyetlerle üretimini hedefliyoruz. Böylelikle hem cari açık verdiğimiz alanlarda üretim kapasitesini geliştirecek hem de ileri teknolojili ürünlerde sıçrama yapabileceğimiz fırsatlar oluşturacağız. Desteklenecek yatırımlar, stratejik yatırım teşviklerinden faydalanacak. Yatırım tutarı 50 milyon lirayı aşarsa, proje bazlı teşviklerimiz devreye girecek. Türkiye'de yerleşik olmak kaydıyla, tüm yabancı yatırımcılar da programa başvurabilir. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı için Bakanlığımızın tüm kaynaklarını seferber ettik. Kalkınma Ajansları, KOSGEB ve TÜBİTAK eşgüdümünde programı yürüteceğiz. Sizi üretime ve istihdama daha yoğun bir şekilde teşvik etmek adına yanınızda olmaya devam edeceğiz. Siz de, açtığımız bu çağrıları lütfen yanıtsız bırakmayın. Programlarımıza başvurun. Ekonomik bağımsızlığı, sizlerin üretme azmiyle kazanacağız" dedi.
'TÜRK LİRASI'NIN ARKASINDA DURUN'
Konuşmasında ekonomiye de değinen Varank, şunları söyledi:
"Ekonomiye ilişkin göstergeler canlanıyor. Finansman maliyetleri ve enflasyon düşüyor. Hizmet, perakende ve inşaat sektörlerinde güven göstergeleri yukarı yönlü hareket ediyor. Sanayi üretiminde aylık bazda iyileşmeler var. İmalat sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi, 17 ay sonra ilk defa eşik değerin üzerine çıktı. Yani, yeni siparişler artıyor. Bu önümüzdeki dönemde üretim artışı açısından oldukça olumlu bir gelişme. Hal böyleyken, özellikle iş insanlarımızın ekonomiye daha çok güvenmesi gerekiyor. Üretimden ve istihdamdan asla vazgeçmeyin. Türk Lirası'nın arkasında durun. Dış şokların sebep olduğu kur dalgalanmaları, sizi Türk Lirası'ndan asla uzaklaştırmasın."
'TÜRKİYE'NİN BU ADIMINDAN ELBETTE RAHATSIZ OLUYORLAR'
Ekonomiyi güçlendirecek adımları atarken aynı zamanda bölgedeki meydan okumalarla da mücadele ettiklerini, bundan sonra da mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Bakan Varank, şöyle konuştu:
"Şunu iyi bilmek lazım. Türkiye'nin yaptığı kolay bir iş değil. Ortada uluslararası güç odaklarının dâhil olduğu çok kirli bir tezgâh var. Sınırımızın hemen yanı başında bir terör devleti kurmak için yıllardır çok büyük planlar, çok büyük harcamalar yapılıyor. Binlerce TIR silah ve mühimmattan tutun, beslenen paralı askerlere kadar harcadıkları paranın haddi hesabı yok. Kurdukları ve besledikleri örgütlerle birtakım kılıflara sokarak kendi hedeflerine ulaşmak için sinsice planlar yaptılar. Ülkemize yönelik terör saldırılarının, 6- 8 Ekim olaylarının, ekonomik saldırıların hatta ve hatta 15 Temmuz darbe girişiminin bu planların bir parçası olduğunu bugün kamuoyu çok daha net görüyor. İşte yıllardır bu tezgâhı bozmak için her alanda mücadele yürütüyoruz. Türkiye'deki siyasi iklime dahi tesir edebilen bu süreçten ülkemizi düzlüğe çıkarmak için adeta adı konulmamış bir seferberlik içinde çalışıyoruz. Şunu defalarca kanıtladık. Türkiye kendi göbeğini kendisi kesebilecek güce sahip bir ülke. İşte şimdi, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatıyla terör koridoru planlarını bozduğumuz odakların, tüm umutlarını sonlandıracak bir adımı atmak üzereyiz. Yıllardır Türkiye sınırında bir uydu terör devleti kurmak için büyük paralar harcayanlar, uğruna onlarca operasyona girişenler Türkiye'nin bu adımından elbette rahatsız oluyorlar. Çıkardıkları gürültü yıkılan hayallerinin sesi. Ülkemize yöneltilen tehditleri görüyorsunuz. Şundan emin olabilirsiniz. Bunlar bizim için yok hükmündedir. Hiçbir tehdit Türkiye'nin kararlılığını etkileyemez. Nasıl ki sahada teröristlerin karşısında kahraman ordumuz varsa; Türkiye ekonomisini çökertmek isteyenlerin karşısında da işte buradaki gibi sağlam ve dirayetli iş dünyamız, emekçilerimiz, güçlü üretim ekosistemimiz var. Türkiye kimseye muhtaç olmadan hem kendisine yönelik tehditleri ortadan kaldırır, hem de ekonomisini korur. Tarih, kibirle bilgelik taslayanların hüsranlarıyla dolu. Tarihçiler ilerde bugünleri yazarken, Türkiye'nin varoluşsal tehditlere karşı nasıl sapasağlam durduğunu ve bunun da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği sayesinde olduğunu vurgulayacaklar. Bundan hiç şüphem yok."
Törende konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, İzmir'in bir liman, sanayi ve tarım kenti olduğunu belirterek, "İzmir'de üretilen malın çok kolay bir şekilde uluslararası piyasaya sunulma imkanı var. Tarım ve sanayimiz de ciddi şekilde gelişti. İzmir, Türkiye'ye büyük katkı sağlıyor" dedi. Vali Ayyıldız da, İzmir'in sadece Türkiye'nin batıya açılan ticaret kapısı olmadığını belirtti. Konuşmaların ardından merkezin temeli atıldı. Temeli atılan merkez projesinin 3 etapta inşasına imkan verecek şekilde tasarlandı. Alanda bölge firmalarının ihtiyacı olan bankalar, kargo şirketleri, market, sağlık birimi, eczane ve ofisler planlandı.
BAKAN, DİREKSİYONA GEÇTİ
İzmir'deki programı kapsamında Torbalı'da itfaiye araçları üreten bir fabrikayı ziyaret eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, burada 'Lion' isimli havaalanı uçak yangınlarını söndüren aracın direksiyonuna geçti. Aracı kullanan Bakan Varank, yerli üretim olan Lion için, "Bu aletleri yerli ve milli olarak, özel teşebbüs firmamız tasarlıyor ve dünyaya ihraç ediyor. Malezya Başkanı geldiğinde Sayın Cumhurbaşkanımız bu aletleri kendisine tanıttı. Buraya 12 milyon Euro ihracat yapıldı. Buradaki araçların bir kısmı Nijerya'ya satılıyor. Bu araba da Sırbistan'a satıldı. Biz hükümet olarak bu tür firmaları destekliyoruz" dedi. Bir süre aracı kullanan Varank'a şirketin Yönetim Kurulu Başkanı İsa Tecim tarafından plaket verildi. (DHA)
"DERDİMİZ TERÖR ORGANİZASYONLARIYLA"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı konusunda "Rabbim Mehmetçiğimizin ayağına taş değdirmesin. İnşallah bu operasyonu başarıyla uygulayacaklar, hayata geçirecekler ve bölgede barış ve istikrarı tesis etmiş olacaklar." dedi.
Bir dizi program kapsamında İzmir'e gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Dokuz Eylül Üniversitesinde bulunan İzmir Biyotıp ve Genom Merkezini ziyaret etti. Burada yetkililerden bilgi alan Bakan Varank, daha sonra İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsündeki (İYTE) Teknopark İzmir'e geldi.
İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran tarafından karşılanan Varank, Teknopark İzmir'de basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından, Çiğli'de bulunan ve savunma sanayine üretim yapan Katmerciler Savunma Sanayi firmasını ziyaret etti.
Mayına dayanıklı, uzaktan kumanda edilebilen zırhlı dozeri inceleyen Varank, uzaktan kumandayla dozeri yönetti.
Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Varank, saat 16.00 itibarıyla Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla kahraman Türk Ordusu'nun Barış Pınarı Harekatı'nı başlattığını hatırlattı.
Türkiye'nin bölgenin güven ve istikrarı için bir terör koridoruna müsaade etmeyeceğini defalarca söylediğini vurgulayan Varank, "Bu sebeple askerlerimiz bölgede güveni tesis etmek, barışı tesis etmek, terörle mücadele etmek için bu harekatı başlattılar." dedi.
Bugünkü programları çerçevesinde savunma sanayi firmalarını da ziyaret ettiklerini aktaran Varank, şöyle konuştu:
"Burada gördüğünüz iş makineleri, uzaktan kumandalı ve zırhlı. Cuma günü itibarıyla birliklerine teslim edilmeye başlanacak. Bildiğiniz gibi savunma sanayi, ülkemizin tam bağımsızlığı için çok önemli. Biz yerli, milli silahlarımızı, teknolojilerimizi geliştirerek terörle mücadelede çok önemli başarılar elde ettik. Bundan sonra da bunu ilerleterek devam ettirmek istiyoruz. Kendi geliştirdiğimiz teknolojilerin terörle mücadeledeki başarılarını inşallah bundan sonra da ülkemizin güvenliğini sağlamak için elbette kullanmaya devam edeceğiz. Yüzde 20'lerde olan savunma sanayindeki yerlilik oranlarını yüzde 65'ler seviyesine çıkardık. Bir zamanlar parasını vererek alamadığımız silahları şimdi kendimiz geliştirebiliyoruz. Bu manada bu ziyaretimiz de oldukça anlamlı. Rabbim Mehmetçiğimizin ayağına taş değdirmesin. İnşallah bu operasyonu başarıyla uygulayacaklar, hayata geçirecekler ve bölgede barış ve istikrarı tesis etmiş olacaklar."
İnsansız zırhı iş makinelerinin özellikle şehir içi operasyonlarda ve tehlikeli bölgelerde siper kazmak gibi uygulamalarda kullanıldığını aktaran Varank, "Tabii ki bunlar cuma günü birliklerine teslim edilecek ve nerede ihtiyaç varsa bu araçlar kullanılmış olacak." ifadesini kullandı.
"Derdimiz, terör organizasyonlarıyla"
Çeşitli çevrelerin operasyona yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Varank, Türkiye'nin daha önce Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı operasyonlarını gerçekleştirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bizim askerimiz sivillerin zarar görmemesi için en fazla hassasiyet gösteren bir ordu. Bundan önce değişik ülkelerin bölgede yaptığı operasyonlardan sonra o bölgede yapılan operasyonları şehirleri ne hale getirdiğini, nasıl bir yıkıma sebebiyet verdiğini, sivillere nasıl zarar verdiğini sadece biz değil aslında bütün dünya medyası gördü, dünya kamuoyu gördü ama bizim operasyonlarımızda, kahraman ordumuz kendisine zarar gelme pahasına sivillere zarar vermemek için bu operasyonları adeta bir cerrah hassasiyetinde yürütüyor. Şimdi de bu operasyonlar bu hassasiyetle yürütülecek. Bizim kesinlikle sivillerle bir işimiz yok. Bizim derdimiz teröristlerle ve terör organizasyonlarıyla, terörist gruplarla. Biz defalarca bu bölgede bir terör koridoru istemediğimizi dünyaya ilan etmiştik. Güvenli bölgeyle ilgili faaliyetlerimiz oldu ama yürümediğini zaten görmüş oldunuz. Biz, 'Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz' dedik ve Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bölgede bir terör koridorunu sonlandırmak için bu operasyonu başlatmış olduk."