Bakan çocuklarına tahliye yolu

Hükümetin yasa değişikliği teklifine göre, telefon dinlemeleri, “suç işlemek amacıyla örgüt kuranlar”a karşı delil olarak kullanılamayacak.

Haberler / Politika

17 Şubat 2014 Pazartesi 12:10

PAYLAŞ

İSTANBUL - Hükümetin yasa değişikliği teklifine göre, telefon dinlemeleri, “suç işlemek amacıyla örgüt kuranlar”a karşı delil olarak kullanılamayacak. Değişiklik, “adrese teslim” ayrıcalık sağlıyor. Bakan çocukları ve Sarraf, söz konusu maddeden suçlanıyordu. Değişiklikler, bu kişilerin salıverilmesinin zeminini hazırlıyor.

17 Aralık’ta başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda birçok AKP’linin adının karıştığı onlarca yolsuzluk iddiası ortaya çıktı. İddialara dayanak olan ve mahkeme kararıyla elde edilen dinleme kayıtları kamuoyuna yansıdı. Şimdi bu kayıtların delil olmaktan çıkarılması için AKP yeni bir düzenlemeyi Meclis Genel Kurulu’na getiriyor.

Sol gazetesinden Ali Ufuk Arikan'ın haberine göre; düzenlemeyle birlikte dinleme kayıtları, “suç amaçlı örgüt kurmak” konulu soruşturmalarda delil olmaktan çıkarılacak ve yolsuzluk çetesinin odak noktasında bulunan işadamı Rıza Sarraf ve onunla irtibatlı bakan çocuklarının tahliye edilmesinin önü açılacak.

‘Somut delil’ şartı
Bundan sonra AKP’nin Ağır Ceza Mahkemeleri’nde görevlendirdiği hâkimlerin oyları olmadan dinleme kararı alınması imkânsız hale gelirken, dinleme yapılması için “somut delil” talep edilecek.

Geçtiğimiz hafta Meclis Adalet Komisyonu’ndan geçen 22 maddelik düzenlemenin içinde yer alan dinleme maddesi, 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrası ortaya çıkan ve kamuoyunun haftalardır temel gündem maddesi olan telefon kayıtlarını delil olmaktan çıkarmayı hedefliyor. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. Maddesi’nde yapılacak değişiklikle birlikte “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, savcılığın telefon dinlemesi kararı için mahkemeye başvurabileceği ilgili suç başlıkları arasından çıkarılacak.

22 maddede bu adımın aynısı, “mal varlığına el koyma” maddesi için de yapılmış, “suç amaçlı örgüt kurma” suçu işlediği düşünülen kişilerin mal varlıklarına el konulması hakkı savcıların elinden alınmıştı.

17 Aralık operasyonu sonrası “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” iddiasıyla tutuklanan Rıza Sarraf, Bakan çocukları Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan bu değişikliğin Meclis’ten geçmesinin ardından tahliye olmayı bekliyor.

Göründüğü kadarıyla yapılan hesap, bu değişikliğin ardından, hükümetin yeni atadığı savcının çeteyle ilgili iddianameyi yazarken, bu değişikliğe dayanarak telefon kayıtlarını delil saymaması ve iddianameden çıkarması. Böylece hem skandal görüşmelerin resmen kamuoyuna açıklanmasının önüne geçilecek hem de çetenin suçlarını kanıtlayan çok önemli deliller dava dışı bırakılacak.

‘Deliller hukuken yok sayılamaz’
Düzenlemeye ilişkin hukukçuların görüşüyse aksi yönde.

Değişikliğin ardından yolsuzluk operasyonu kapsamında elde edilen delillerin yok sayılmasının mümkün olamayacağını belirten hukukçular, dinleme kayıtlarının mevcut düzenleme ile toplandığını ve o dönemdeki yasal çerçeve kapsamında işlem görmesi gerektiğini söylüyor.

Dinleme kayıtlarıyla elde edilen yolsuzluk delillerinin geçersiz ilan edilemeyeceğine vurgu yapan Yargıçlar Sendikası İstanbul Temsilcisi Nuh Hüseyin Köse, “Yasal çerçevede elde edilen deliller daha sonra çıkarılan başka bir düzenleme ile yok sayılamaz. Bu delillerin yok sayılması hukukun bir kez daha çiğnenmesi anlamına gelir. AKP döneminde alıştığımız kişiye özel hukuk düzenlemesinin bir örneğini daha görmemiz mümkün ama dediğim gibi hukuksal olarak bu yapılamaz” değerlendirmesinde bulundu.

‘Tek amaç Başbakan ve bakan oğullarını aklamak’
Geçtiğimiz hafta boyunca Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşmeleri süren 22 maddelik önerge komisyondan kavga gürültü içinde AKP’lilerin oylarıyla geçerken, bu hafta Meclis Genel Kurulu’nun onayına sunulacak. Sonrasında ise Abdullah Gül’ün onay vermesi durumunda yolsuzluk operasyonundaki herkesin tahliye olmasının önü açılacak.

Hafta boyu süren komisyon görüşmelerine katılan isimlerden CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, komisyonda yaşananlara ve düzenlemeye ilişkin soL’a açıklamalarda bulundu. Dibek, düzenlemeyi bir “utanç teklifi” olarak tanımlarken, tek amacın Rıza Sarraf, Bakan çocukları ve Başbakan’ı aklamak olduğunu dile getirdi. Telefon dinlemeleri sonucuyla elde edilen delillerin geçersiz ilan edilmek istendiğine vurgu yapan Dibek, bu sayede bu isimlerin serbest kalmasının sağlanacağını ifade etti.

Adalet Komisyonu toplantılarında yasaların ve maddelerin görüşülmesi gerektiğini, mantıklı olanın da bu olduğunu belirten Dibek, buna karşın geçtiğimiz haftaki toplantılarda sürekli “ucube”, “garabet”, “hukuk cinayeti” demek zorunda kaldıklarını, AKP’lilerinse kafalarını bile kaldıramadığını söyledi.

İşte yeni düzenleme
Yapılan yeni düzenleme ile birlikte artık kuvvetli suç şüphesi durumunda değil somut delil elde edildiği durumlarda dinleme yapılabilecek. Üstelik bu dinleme kararı pek çok AKP’li ile takviye edilen Ağır Ceza Mahkemeleri’nin oy birliği ile alınabilecek.

Eski düzenleme:
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.

Yeni düzenleme:
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, Ağır Ceza Mahkemesi’nin veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır. Bu fıkra uyarınca alınacak tedbire Ağır Ceza Mahkemesi oy birliğiyle karar verir.