Çavuşoğlu, Filistin Dışişleri Bakanı Riad el-Maliki ile ABD'ye hareketlerinden önce Atatürk Havalimanı'nda ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Çavuşoğlu, yarın Kudüs kararının BM Genel Kurulu'nda görüşüleceğini ve oylanacağını hatırlattı.
ABD'nin aldığı yanlış kararın uygulanmaması, hatta ABD'nin geri adım atması için her türlü çabayı sarf edeceklerini en başından söylediklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Dünya vicdanı, bu alınan yanlış kararı, uluslararası hukuka aykırı, BM kararlarını hiçe sayan bu kararı reddetmişti. Biz de geçen hafta çarşamba günü Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde İstanbul'da düzenlediğimiz İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi'nde aldığımız kararlarla ve ortak deklarasyonla bu karara karşı olduğumuzu net bir şekilde ortaya koyduk. O gün tüm dünyaya güçlü mesajlar verdik ve Filistin-Kudüs davasını takip edeceğimizi ve uluslararası platformda Filistin'in hakkını arayacağımızı söylemiştik." diye konuştu.
Bu çerçevede 17 Aralık'ta BM Güvenlik Konseyi'ne bir karar tasarısı sunulduğunu, Türkiye'nin de bunu desteklediğini ve bu konuda çaba sarf ettiğini anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Fakat Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin üyesi şu anda değil. Buradaki oylamada ABD dışında tüm ülkeler, Filistin'i, Kudüs'ü destekleyen ve bu Amerika'nın aldığı karara karşı bir tutum sergiledi. Yani buraya sunulan karar tasarısını desteklediler, olumlu yönde oy verdiler. Bir tek Amerika, tek başına bu kararın aleyhine oy verdi. Tabii ki Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi olduğu için veto etmiş oluyor. Bu işin peşini bırakmayacağımızı ve Genel Kurul'a getireceğimizi söylemiştik. Filistin'le Yemen ve diğer yine İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi gibi kuruluşlarla ve kardeş ülkelerle yaptığımız başvurular neticesinde, biraz önce söylediğim gibi yarın Genel Kurul'da oylama olacak. Biz buradan güçlü bir destek bekliyoruz. Çünkü biraz önce söyledim, bu karardan sadece Müslümanlar değil, Hristiyanlar da çok rahatsız oldu. Katolikler, Ortodokslar, Protestonlar, kim olursa olsun. Aynı şekilde Musevilerin büyük bir bölümü, önemli bir kısmı da bu karara karşı."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, vicdanı olan herkesin hukuka aykırı ve Filistin'in haklarını gasbeden bu karara karşı durduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yarın New York'ta yapılacak oylamadan önce tek başına kalan ABD'nin şimdi tehdit yöntemine başvurduğunu görüyoruz. Oradaki tüm temsilciliklere, daimi temsilcilere mektup göndererek kimin oy verdiğini takip edeceğiz, bunu Başkan'a rapor edeceğiz ve tek tek isimlerini alacağız... Ne yapacaksınız isimleri alacaksınız d? O ülkelerin de işgal edilmesine müsaade edeceksiniz ya da onları cezalandıracak mısını? Artık dünya değişti. Artık ben güçlüyüm, o nedenle de haklıyım anlayışı değişti. Artık dünya haksızlıklara isyan ediyor. Artık hiçbir onurlu millet, hiçbir şerefli devlet bu tür baskılara boyun eğmez. Herkes vicdanının sesi ve milletinin isteği doğrultusunda oy kullanır. Yarın da öyle olacak. Kimse bu baskılara boyun eğmeyecektir. Dolayısıyla ABD'nin bu yöntemlerinden vazgeçmesi lazım."
Çavuşoğlu, Filistin Dışişleri Bakanı Riad el-Maliki ile Filistin davasını BM nezdinde de en iyi şekilde savunacaklarını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla New York'a gittiklerini ve Başbakan Binali Yıldırım'a da bilgi verdiklerini belirterek, yarın BM'de iyi bir netice alacaklarını da sözlerine ekledi.
"Bu sürecin normalleşmesini arzu ederiz"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bir gazetecinin "ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, Türkiye'deki temsilciliklerinde göçmen olmayan vize başvuruları için randevuların 2019 yılının Ocak ayından itibaren verileceğini duyurdu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'" sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Bildiğiniz gibi Amerika yanlış bir kararla vize uygulamasını önce kaldırmıştı. Daha sonra kısıtlı bir şekilde tekrar başlatıldı. Biz de Amerika'nın aldığı bu kararlara karşılık verdik. Esasen vatandaşları cezalandırıcı bu adımları olgun bir tavır olarak görmediğimiz daha önce de söyledik, ABD'li muhataplarımıza da söyledik. En son Brüksel'de (ABD Dışişleri Bakanı) Rex Tillerson ile bu konuyu tekrar görüştük. Tabii kısıtlı sayıda olduğu için başvurular birikiyor, dolayısıyla eski hızla ya da daha önce bir günde verdikleri vize sayısının altında vize verdikleri için bir birikme var. Rex Tillerson ile yaptığımız görüşmede kendisi daha önce hemfikir olduğumuz, üzerinde durduğumuz çalışma grubu toplantısını başlatalım ve bu toplantıyla beraber vize uygulamasında da eski günlere dönelim önerisinde bulundu. 'Siz bir uygulama başlattınız, dolayısıyla biz buna karşıyız. Bu sürecin normalleşmesini arzu ederiz, Amerikan ve Türk vatandaşlarını boş yere cezalandırmayalım.' dedik. Yılbaşından sonra çalışma grubunu hayata geçirerek herhalde normal sürece geçeriz diye düşünüyorum."