Bakan Kurum, İzmir Valiliği 112 Acil Çağrı Merkezi'nde yaptığı açıklamada, Seferihisar'da meydana gelen depremin ardından 30'u 4'ün üzerinde, 315 artçı meydana geldiğini ve depremin, Ege Bölgesi'nin tamamında hissedildiğini söyledi.
Aydın ve İzmir'de arama kurtarma faaliyetlerinin devam ettiğini kaydeden Bakan Kurum, şöyle konuştu:
"Hayatını kaybeden vatandaşımız 21 kişi. 799 yaralı vatandaşımız var, yaralılarının 24'ü ağır durumda. Sağlık Bakanlığımız gerekli müdahaleleri yapmaktadır. Hastanelerimizde herhangi bir sıkıntı, problem, eksiklik, kan eksikliği bulunmamaktadır. Arama kurtarma çalışmalarını 17 bina olarak başlatmıştık, 8 binadaki çalışmalar tamamlandı, 9 binada çalışmalar devam ediyor. Binalarımız Rıza Bey Apartmanı, Emrah Stesi 2 bloktan oluşuyor, Yağcıoğlu Apartmanı Barış Sitesi 3 bloktan oluşuyor, Doğanlar Apartmanı ve Yılmaz Erbek Apartmanı olmak üzere bu sitelerimizde arama kurtarma faaliyetleri Kızılayımız, AFAD'ımızın koordinasyonunda jandarmamız, UMKE'miz, tüm sivil toplum kuruluşlarımızca yapılmaktadır."
Kurum, enerji nakil hatlarında sorun yaşanmadığını, elektrik ve doğal gazda kontrollü kesintilerin yapıldığını, bunların da yavaş yavaş normale döndüğünü aktardı.
Bölgede telefonla iletişimi güçlendirmek için 34 mobil baz istasyonun kurulumlarının devam ettiğini kaydeden Kurum, 112'ye gelen tüm ihbarların değerlendirildiğini söyledi.
Kurum, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait droneların hasar olup olmadığını görmek için bölgede uçuş yaptığını ayrıca Genelkurmay Başkanlığına ait 7 kargo uçağı ile personel ve araç sevkiyatının yapıldığını söyledi.
Depremin seviyesinin ulusal seviye yani seviye 3 olarak belirlendiğini, ihtiyaç duyulan tüm illerden İzmir'e ekiplerin sevk edildiğini kaydeden Kurum, şöyle konuştu:
"Güvenlik ve trafik hizmet grubundan 260 çevik kuvvet, 32 trafik personeli olmak üzere bölgedeki ulaşımı, güvenliği sağlamak üzere buraya yönlendirildi. Trafikle ilgili bir olumsuzluk, sorun yaşanmamaktadır. Bütün yollarımız açıktır. Altyapı tesislerimizde herhangi bir olumsuzluk veya hasar söz konusu değildir. Deprem bölgesinde hasar tespit çalışması yaptığımız alanlarda ailelerimize psikososyal destek vermek adına 95 personel ve 23 araçla sahada ailelerimizle bir arada olmak suretiyle psikososyal destek sürecinin takip ediyoruz."
Kurum, kamu binalarında herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığını belirterek şu bilgileri verdi:
"Hasar tespit çalışmalarını kamu binalarından başlattık. Kamu binalarına ilişkin herhangi bir olumsuzluk yok. Bir hastanemizde olumsuzluk yaşandı, oradaki hastalarımızın tamamını diğer hastanelere sevk etmek suretiyle hastanemizi boşalttık. Bunun dışında herhangi bir kamu binasında sorun yaşanmadı. Bölgeye çalışmalarda kullanılmak üzere hem AFAD başkanlığımızca hem Aile Sosyal Çalışma Bakanlığımızca kaynak aktarıldı. İhtiyaç olması halinde gerekli kaynaklar Cumhurbaşkanımızın talimatıyla aktarılacaktır. Arama kurtarma çalışmalarını 3 bin 999 kişi ve 475 araçla sürdürüyoruz. Herhangi bir ekip, ekipman eksiği yaşanmamaktadır. Barınma ihtiyacını gidermek amacıyla AFAD, Kızılay tarafından bölgeye 3 bin çadır sevk edildi. 10 bin yatak, 20 bin battaniye çadırlarımız içinde bölgeye sevk edildi. 56 bin 300 kişilik mobil beslenme üniteleri bölgeye sevk edildi."
"Sağlam olmayan hiçbir binaya girmeyin"
Barınma ihtiyacı için Kredi Yurtlar ve özel yurtların yanı sıra kamu kurumlarının misafirhanelerinde 3 bin 750 kişinin barındırılabileceğini kaydeden Kurum, şöyle devam etti:
"En kısa zamanda enkaz çalışmalarını bitirip, hasar tespit çalışmalarını yaklaşık 1000 kişilik ekiple başlatacağız, çok kısa sürede hasar tespitlerini tamamlayıp yıkılması gereken binalara ilişkin ki yıkılan binaların etrafında da gerçekten ağır hasarlı binaların olduğunu gördük. Fiilen eşyasını alabilecek durumdaki binaları da Bakanlığımız personeli, binalara girmek suretiyle indirecekler. Sağlam olmayan hiçbir binaya vatandaşlarımızın girmemesi çağrısını burada yineliyorum."
Bakan Kurum, ağır hasarlı binalarda hızla yıkım sürecini tamamlayacaklarını, vatandaşlara taşınma ve kira yardımı yapılacağını, en kısa zamanda kalıcı konutlarla ilgili çalışma yapılacağını da belirterek "Biz daha önceki depremlerde nasıl hızlı aksiyon aldık, vatandaşlarımızın yarasını nasıl hızlı sardıysak, bu depremimizde de İzmirli vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin yaralarını hızlı bir şekilde saracağız." dedi.
"Tüm kamu kuruluşlarımız çalışmaya devam ediyor"
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın ilgi ve takibiyle bölgedeki çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Pakdemirli, önce göçük altında, sonra açıkta canın kalmaması, sonra da aç canın kalmamasını amaçladıklarını dile getirerek "Tüm kamu kuruluşlarımız çalışmaya devam ediyorlar. Genel itibarıyla ne ulaşım ne hastane ne yemek ve barınma ne de enerjiyle alakalı bir problem kalmış gözüküyor." dedi.
Görevli kişilerden yeni bir çalışma istediğini belirten Bakan Pakdemirli, "Tüm operatörler baz istasyonlarını kullanarak özellikle göçük altında kalan canlarımızın kullanmış olduğu cep telefonlarının üçgenleme modeliyle de yerlerini tespit konusunda çalışma yürütüyorlar. Tam üç boyutlu olmadı ama özellikle bize ciddi bir rehberlik edeceğini düşündüğümüz bu çalışmaya devam ediyorlar." diye konuştu.
Pakdemirli, Buse Hasyıldız'ın enkazdan kurtarılmasına da değinerek "Konuşmuş olduğumuz Buse kızımız kurtuldu. Ailesi de çıktı. Maalesef İnci kızımızı da takip ediyorduk, o henüz çıkmadı ama Buse kızımıza tabii ki sevindik. İnşallah umut bağladığımız herkes göçük altından sağlıklı, diri bir şekilde çıkar." ifadelerini kullandı.
"Gerekli cezai tüm yolların takibatlarını adli olarak da yapılacaktır"
Depremin ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını belirten Gül, "Özellikle şu anda otopsi işlemleri, adli tıp hizmetleri kesintisiz şekilde verilmektedir. Enkaz altında kalan canların çıkarılması için canla başla çalışılıyor." ifadelerini kullandı.
Gül, önce bu canların kurtulmasına yönelik çabaların olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Bu süreç tamamlandıktan sonra da bire bir buradaki yapılarla ilgili, kusurlu yapılarla ilgili her fiil yine savcılığımız tarafından da titizlikle soruşturulacaktır. Gerekli cezai tüm yolların takibatlarını adli olarak da yapılacaktır. Birlik beraberliğimizi koruyacak şeklide nefret suçu anlamına gelecek her türlü fiillerle ilgili yine kolluk kuvvetleri talimatlandırılmıştır. Bu yönde de takibat sürmektedir."