Balbay Naim Babüroğlu ile birlikte katıldığı programda özetle şunları söyledi.
IŞİD AKP'NİN ESERİDİR: Suriye’de iç savaşın başladığı 2010 yılından bu yana Türkiye'nin izlediği politika adım adım IŞİD terörünü içimize taşıdı. Başlangıçta IŞİD'e terör örgütü diyemediler. Tam tersine güçlenmesi için her şeyi yaptılar. Ankara'da Hacıbayram camisinin yanı iki yıl önce IŞİD'e eleman yazma bürosu ile meşhur oldu. Bu gazetelerde manşet oldu. Mersin'de sadece Suriye'den gelen IŞİD'lileri tedavi eden bir hastane ortaya çıktı. Türkiye'nin IŞİD'in Suriye'de kendi kontrolü altındaki alanda ürettiği petrolü satın alıp terör örgütünü güçlendirdiği iddiası tüm dünyada haber oldu. Bütün bunlardan sonra IŞİD'in kanlı bir terör örgütü olduğu gerçeği karşısında AKP sendeledi, mücadele etme noktasına geldi. IŞİD bunun üzerine AKP'yi kendisine karşı sözüm ona Haçlılarla işbirliği yapan hükümet ilan etti, Türkiye'ye saldırmaya başladı. AKP bu gerçekle yüzleşirse geleceği kurtarabiliriz.
IŞİD ERDOĞAN'A TAĞUT DİYOR: Bir terör örgütü düşünün ki yayın organı çıkarıp Türkiye'yi, hükümeti, cumhurbaşkanını tehdit edebiliyor. IŞİD'in yayın organı Konstantiyye'de hükümete ve Erdoğan'a tağut deniyor. Bunun sözcük anlamı ağırdır. Nihat Hatipoğlu'na göre azgınlık demek, emirler yağdırıp şeytanlık yapmak demek.
MENDERES'İ KENDİ ATADIĞI HAKİMLER YARGILADI: Meclis'in bayramdan önceki son yasa çalışması Yargıtay ve Danıştay yasası oldu. AKP'nin oylarıyla kabul edilen yasaya göre tüm Yargıtay ve Danıştay üyelerinin üyeliği düşecek. Yüksek yargının bu iki önemli kurumu AKP iktidarı döneminde 4. kez değişti. Bununla ilgili söylenecek çok şey var ama sadece bir örnek vermekle yetineceğim. Menderes Yargıtay ve Danıştay üyelerinin istediği gibi karar vermemesinden yakınıyordu. Emekli Sandığı Kanunun 35. maddesini değiştirerek resen emeklilik getirdi. 60 kadar Yargıtay üyesini bir kalemde emekli etti. Yenilerini getirdi. Devran döndü, Menderes yargı karşısına çıktı. Mahkeme heyeti Menderes'in atadığı hakimlerden kuruldu.
MADIMAK VE BAŞBAĞLAR ORTAK ACIMIZ: 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta Pir Sultan etkinleri çerçevesinde kente gelen aydınların ve sanatçıların kaldığı Madımak oteline yönelik saldırının acısı hala yüreğimizi dağlıyor. Böylesi acı olaylarda yargının devreye girip olayı aydınlatması, failleri cezalandırması yüreklere su serper. Sivas'ta tam tersi oldu. Yargı bu saldırının gerçek yüzünü ortaya çıkaramadı, çıkarmadı. Sivas aydınlansaydı IŞİD Türkiye'de yuvalanmazdı. 1993'te Sivas acısı dinmeden 5 Temmuz'da da Erzincan Kemaliye'ye bağlı Başbağlar köyüne saldırı düzenlendi. Terör örgütü PKK 33 yurttaşımızın canına kıydı. Her iki katliam da ortak acımızdır.