İZMİR -Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkkaya ‘Şişli’de İzmir Günleri’ adıyla düzenlenen etkinlikte Konok Belediye Başkanı Hakan Tartan’la yaptığı sohbeti yazdı. Küçükkaya, Tartan’ın Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’la ilgili gözlemlerini anlattığı yazısında, Tartan’ın gördükleri karşısında bütün gece ağladığını anlattığını vurguladı. İşte Küçükkaya’nın Hakan Tartan’la ilgili konuştuklarını kaleme aldığı yazısından bir bölüm… TARTAN BÜTÜN GECE AĞLAMIŞ!
Hakan Tartan sözü çarpıcı bir noktaya taşıdı. Bir gün önce Silivri'ye gitmiş. Mustafa Balbay'ı ve Mehmet Haberal'ı ziyaret etmiş. Anlattıkları çok dokunaklıydı. Kendisi de bütün gece ağlamış. Güç oyunlarının, iktidar mücadelelerinin, politik entrikaların, büyük büyük hedeflerin anlamını yitirdiği, yüreklere hitap eden gözlemlerdi. Tamamen sohbet ortamındaydık. Ben sonradan gazeteye geldim. Haberleri tartıştık, Türkiye'nin gündemini... Bunları yazmadan edemedim. Balbay'la başladı. İşte kendisi de eski bir gazeteci olan Hakan Tartan'ın, bir meslektaşımız Mustafa Balbay'la ilgili anlattıkları...
EVLADININ ELİNİ ÖPEN 75'LİK ANNENİN ÖZLEMİ
'Dün mahkeme günüydü. Aynı zamanda hakimden izin alınarak açık görüş yapıldı. Ben de hem eski bakan hem belediye başkanı hem de her ikisini 30 yıldır tanıyan bir arkadaşları olarak gerekli izinleri aldım. Balbay görüşe arabayla getirildi. Bir ara ışıkta araba yavaşladı ve durdu. Annesi de oradaydı. Koştu, arabanın açık camından elini uzattı, Mustafa'nın elini tuttu ve öpmeye başladı. Öptü, öptü... İşte bu sahne gece boyu gözümün önünden gitmedi, ben de ağladım, ağladım... Görüşürken de Mustafa beni altüst eden şunları söyledi; 'Hakan ben ne yaptım, dört yıla yakındır tecrit halindeyim. Bu kadar ağır ne suç işledi? Çok yalnızım. Burada çok yalnızım. Dört adımlık bu karanlık odadayım. Mahkemeye bile gelen yok.'
Hakan Tartan'ın anlattıklarının devamını yazmak uygun düşmeyebilir. Bir meslektaşımızın duygularını ve ıstırabını anlatmaya buraya kadarki bölüm bile yeter de artar bile.
HABERAL: 'CHP'YE GİRMESEM ÇOKTAN ÇIKMIŞTIM'
Tartan, sonra Haberal'la olan görüşmesinden şu sözleri aktardı:
'Çok büyük zulüm çektik, çekiyoruz. Ben bilimadamıyım. Dünyanın her yerinde bilim çevrelerinde, tıp dünyasında tanınıyorum. Bilim yapacak yerde cezaevinde ömür çürütüyorum. CHP'ye girmesem çoktan çıkmıştım. Tıp çevreleri konuşmaya başlamıştı, dünyanın çeşitli üniversitelerinden ilanlar veriyorlardı. Haklılığımın anlaşılması için ses çıkıyordu. Şimdi onlar da kesildi. Türkiye'ye gelen Kraliçe bile benden söz etmeye hazırlanıyordu. Bak Aziz Yıldırım nasıl çıktı. Sevenlerimiz ve masum olduğumuza inananlar bizi yalnız bırakmasın. Şurada 40-50 kişi olsa, hakim de bizler de insan yüzü görmüş oluruz. Ortamdan etkileniyor insanlar. Unutulduk.'