Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin, "Bir süreci sabote etmek isteyen, bu iklimi, bu atmosferi bozmak isteyen bunun sorumluluğundan, kara lekesinden, vicdan azabından asla kurtulması mümkün değildir. Biz bu sürece yüreğimizi koyduk. Biz bu sürece sadece elimizi, sadece bedenimizi değil canımızı koyduk. Hiçbir sabotaj, provokasyon bizi bu kutlu yolculuktan alıkoyamaz; bizi çözümden vazgeçiremez." dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, Ramazan ayında yapılan yardımlara değindi.
"Zekat, sadaka, paylaşma, dayanışma gibi kavramlar sadece dini kavramlar değil; bizi biz yapan, bizim tek bir millet olmamızı sağlayan kavramlardır." diyen Erdoğan, şunları söyledi: "Birileri bunu anlamıyor, farklı yerlere çekiyor olabilir. Bizim gerek bireysel, gerek teşkilat olarak, gerek hükümet olarak yardımlaşma ve dayanışmaya verdiğimiz önemi, sosyal yardımlar konusundaki hassasiyetimizi farklı yerlere çekmek isteyenler olabilir. Hatta kendi yaşadığım mahallesinden dışarı çıkmadığı için Türkiye'nin tamamını da kendi yaşadığı lüks mahalle gibi zannettiği için cahillik içine ihtiyaç sahiplerini 'makarnacı, kömürcü' diye aşağılamaya cüret edenler de olabilir. Bu zavallılara kulak asmayacak, bu dertlerine deva bulunmaz çaresizleri sadece Allah'a havale edeceğiz."
Erdoğan, şöyle devam etti: "Benim aziz milletimi, ihtiyaç sahibi kardeşimi 'makarnacı, kömürcü, pirinç, un için oyunu satan adam' diye lanse edenler kibir hastalığı içinde vicdanını kaybetmiş zavallılardır. Bu çok eski bir hastalıktır. Bu devası olmayan, ilacı bulunmayan, şifası mümkün olmayan bir hastalıktır. Hiç endişeniz olmasın. Bu tekebbür, yani kibirlilik, bu vicdansızlık, millet karşısında her zaman kaybetmiştir. Ve bundan sonra da kaybetmeye mahkumdur. Biz bunlara aldırmayacağız. 10,5 yıl boyunca çok büyük bir başarı ile hem de dünyaya model olacak şekilde başarı ile yürüttüğümüz sosyal yardımları daha büyük aşkla, daha bir şevkle sürdüreceğiz."
"KEŞKE AKŞAMDAN SABAHA HER ŞEY DEĞİŞEBİLSE"
Çözüm sürecine de değinen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Otuz yıldır terör şeklinde tezahür eden aslında kökü çok daha derinlerde olan asırlara sari meselelerin bir gecede çözülmesi elbette mümkün değildir. Bir yandan asırlardır ihmal edilen meseleleri telafi etmeye çalışıyor, bir yandan da zihniyet değişimini gerçekleştirmenin, ön yargıları kırmanın, kardeşliğimizin önündeki engelleri, bariyerleri kaldırmanın mücadelesini veriyoruz. Böyle bir mücadelede her kesim, her taraf sabırlı olmalı, itidalle davranmalıdır. Hep söyledim; keşke akşamdan sabaha her şey değişebilse. Keşke bir gece içinde bütün sorunları adeta bıçakla keser gibi kesebilsek ve atabilsek. Ama mümkün olmadığını herkes biliyor."
"Türkiye Cumhuriyeti devleti sonuna kadar tek bir ferdi kalıncaya kadar ülkesini, milletini, sınırlarını, bayrağını, onurunu ve şerefini kahramanca korur ve koruyacaktır." diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "AK Parti tüm inanç gruplarına eşit mesafededir ve tüm inanç gruplarının inancını yaşama güvencesi AK Parti iktidarıdır. Ama bunu farklı yerlere çekmek suretiyle inanç gruplarımızı tahrik etmek, bunun gayreti içerisinde olanlar var. Bu millet o tür grupları da affetmeyecektir. Çünkü bu tahrik olayı ülkemize zarar verir. Yazıktır, günahtır. Biz bir olacağız, iri olacağız, beraber olacağız, diri olacağız. Terör eylemleri olduğunda. Terör grupları baskı ve şiddet uyguladığında illegal eylem ve faaliyetler devam ettiğinde amansız bir şekilde hiç geri adım atmadan sonuna kadar bunlarla mücadele edeceğiz. Ama biz en başından itibaren bir şey söyledik. Terörün olduğu, silahın olduğu, şiddetin olduğu bir ortamda çözüm olmaz, çözüm konuşulmaz, fikirler öne çıkmaz, çıkamaz. Silahlar sussun, terör, şiddet son bulsun, fikirler, öneriler konuşsun. Sorunlar suhuletle, serinkanlılıkla ele alınsın diyor ve en başından beri de bunun mücadelesini veriyoruz. Biz sonuna kadar şiddetsiz bir ortamda çözüm mücadelesinin peşinde olacağız."
Erdoğan, "Terör bu ülkeye, bu millete özellikle de benim Kürt kardeşime acıdan, kandan, gözyaşından başka hiçbir şey vermedi. Benim Türk kardeşime acıdan, hüzünden başka bir şey vermedi. Biz tüm vatandaşlarımızı bu hüzünden kurtarmak durumundayız." dedi.
"ŞEHİTLERİMİZİN AZİZ HATIRASINI ÇİĞNETMEYİZ"
Erdoğan, "Bir süreci sabote etmek isteyen, bu iklimi, bu atmosferi bozmak isteyen bunun sorumluluğundan, kara lekesinden, vicdan azabından asla kurtulması mümkün değildir. Biz bu sürece yüreğimizi koyduk. Biz bu sürece sadece elimizi, sadece bedenimizi değil canımızı koyduk. Hiçbir sabotaj, provokasyon bizi bu kutlu yolculuktan alıkoyamaz; bizi çözümden vazgeçiremez. Çünkü biz Türkiye'nin geleceğini bu çözümde görüyoruz. Millet artık gerilim değil, sükûnet istiyor. Çatışma değil, huzur istiyor. Gerilimi, çatışmayı, şiddeti ve kaosu teşvik edenler bu sürece de, millete de ihanet etmiş olur. Biz kardeşliğimizin güç kazanması, Türkiye'nin her alanda büyümesi için çözüm sürecinin mutlaka başarıya ulaşması gerektiğine gönülden inanıyoruz. Taviz vermeyiz. İlkelerimizden vazgeçmeyiz, yasaların dışına çıkmayız, milletin değerlerini, şehitlerin aziz hatırasını çiğnemeyiz ve çiğnetmeyiz." şeklinde konuştu.